Şimdi diyorum ki;
İzlemeyen okumasin
Bu film,Pearl Harbor baskınını bol sulandırılmış holywood usülü bir aşk hikayesi,Top Gun usülü popülist ve bireysel başarı öyküsüne çevirdiği için,Hiroşima'da bombalanan Japonları unutturmak istercesine,Japonları canavar gibi gösterdiği için,bir insanlık trajedisi olan savaşı,"intikam meselesi" gibi basit,sığ,ilkel ve pezevenkçe,ama en çokda Amerikanca sunulmuş bir aksiyon konseptine dönüştürdüğü için,baskında ölen onlarca insanın ruhuna saygısızlıktır.
Düşünmek için beyni yerine penisini kullandığı için,bir trajediye Amerikan doları desenli gözlüklerle baktığı için tarafımdan,yapımcıların pearl harbor'da can veren asker ataları hakkında "oh olsun,gebersin bezavanglar" gibi aşağılık bir yorumu haketmiştir...Michael Bay'e buradan kafasını inek bokunun içine sokup herkesin duyabileceği net bir sesle "artık ben insan ırkına mensup değilim" diye bağırmasını tavsiye ediyorum...En azından kendine dürüst davranmış olur...
...
Sinirlendim şimdi...
Bitirmeden evvel,filmde ilgimi çeken bir konsept hakkında birşeyler geldi aklıma onları yazayım.
Şöyle ki:
Bildiiniz üzre,tipik averaj amerikan teenslasherlarının (scream de defalarca altı çizilen) bir takım kuralları vardır;asla partide sevgilinle yatma,günahkar olma falan felan gibisinden...
Ben Pearl Harbor'un daha başında,Ben Affleck kızla yatmayı reddettiğinde "Affleck ölmez artık" dedim;netekim ölmedi...
Japonların filmin başından sonuna kadar,nerdeyse maske misali bir şekilde,uçaklarının içinde,veya uzaktan gösterildiğini (uçakların kalktığı ve planların yapıldığı birkaç zaruri sahneyi saymazsak),ve maykıl mayırs,veya screamin katili
gibi tiplemeleri düşünürsek,Bay'in bilinçli veya bilinçsiz,Pearl Harbor da Halloween çektiğini söylemek çok mu absürd olur?(tamam çok absürd olur)
Neyse...
Pearl Harbor baskını esnasında kemanlar eşliğinde amerikalıların ölümünün trajikliği gözümüze sokulurken,intikam baskını sırasında çalan kahramanlık marşları tadındaki müzikler ve görüntülerin hep uzaktan alınmış olmasından tutunda,filmde herhangi önemli bir işlevi olan herhangi bir japon karakterin olmaması,bizi olaya japonlar açısından baktıracak bir karakter bulunmaması ("Bir devi uyandırmaktan başka birşey yapmadık" şeklindeki efsanevi cümleyi söyleyen,ismini unuttuğum generalin ve kimi japon subayların pek "acımasız" bir ifadeyle emirler yağdırmasını karakter betimlemesi olarak alıyorsanız yuh derim;filmde adamakıllı işlenmiş karakter mi var,japon karakter iyi olsun diyosanız,haklısınız derim) amerikalıların "biz ve ötekiler" kompleksine,yabancı diyarlardan gelebilecek olası tehlikeler paranoyasına yeterli kanıtlardır....
Pardon,uzattığımın farkındayım,ama sinirlendim ben bu filme...
Amerikanın "3000 askerimiz öldü,acı çekiyoz,intikam"
haykırmalarını duydukça aklıma,Çanakkale'de şehit düşenlerden tutunda,Amerikanın bok yemesi yüzünden can vermiş onlarca aydına,Hiroşima ve nagazaki'de ölenlerden,sahip oldukları toprakları ellerinden zorla alınmış,soykırıma uğramış,ve en sonunda hapishane gibi rezervasyonlara tıkılmış kızılderililere kadar bir sürü daha acı trajedi geçti kafamdan...
Ve filmden biraz daha tiksindim...
Puan: 1