zuxxi.com//sinema|geyiks

towa towa

  • Dracula 2000 - Dracula 2000

    bu filme 2'den fazla puan veren loser'lara !!!!!

    wes craven özel bir insandır... bunu tartışmıycam... fakat her özel insan hata yapabilir... bu filmde ne yazıkki büyük bir hata... zaten filmi wes craven'a mal etmekte doğru diil neticede adam sadece çekilsin diye para vermiş... esas o kendini çok zeki sanan senarist ve yönetmen bozuntusu wes'i nasıl kandırmış o işte çok sinir bozucu... filmi beğenen bre loser'lar!!!! bi kere mademki dünyadaki ilk vampir Yahuda imiş (hani isayı bi kaç gümüş uğruna satan kişi) neden o zaman adı dracula bunu hiç düşündünüzmü salak arkadaşlarım????? bram stocker'ın anısına büyük bir saygısızlık olan bu iğrenç filmi ve onu beğenenleri kınıyorum... korku filmi sevmek için bir kültür gerekir... lütfen odunlar korku filmleri ile ilgili yazı yazmasınlar gidin izleyin korkun ve evinize gidip uyuyun... buraya yazı yazıp benim tepemi attırmayın... filmin tek güzel tarafı vardı o'da j.l.miller!!! sadece onu seyrettim... ve verdiğim puanı filme diil j.l.miller'a veriyorum... allah belanı versin dracula 2000 !!! tüh yazıklar olsun... :(((((
    Puan: 1
  • Dikey Limit - Vertical Limit

    kusmak kusmak kusmak ve daha çok kusmak !!!!! hatta belki daha da çok kusmak.... kısaca sınırsızca kusma hakkımı kullanmak istiyorum........

    ne bu yaaa şaka mı? herkesin eleştirisini okumaya çalıştım elimden geldiği kadarıyla... yazıklar olsun bu sinema seyircisi artık iyice elden gitti... ama para ve zaman sizin tabii... gidin ikisini de böyle boktan ve rezalet filmler için harcayın... neyse... aslında söylenecek hiç bi şey yok... the bachelor'dan sonra chris o'donnell'ı bir aksiyonda izlemek çok iyi olabilir diye düşünerek sinemaya gittim... ve salon ağzına kadar doluydu... işin en acı tarafı ise herkesin bu filmi büyük bir ilgi ve eğlence duygusu içinde seyretmesiydi... bense o sırada bu zavallı seyirci topluluğu ve film ekibi için ağlıyor ve gözyaşlarımı kurularken tanrıya bu insanların topuna akıl fikir vermesi için yalvarıyodum... yazık bu ekonomik krizde yazık paranıza... gidin mcdonalds'da 300 bin liraya tavuk burger yiyin hem daha eğlenceli hem de daha heyecanlı... film için şunları söyleyebilirim : 1- klişe... 2- kepaze... 3- robin tunney görüldüğü yerde vurularak yaşamına son verilmeli... yazık o kıza... yaşamasın... 4- chris o'donnell'ın kariyeri bitti... üzüldüm... 5- nasuh mahruki'ye bi sorun bakalım bu film hakkında size neler sölicek? dağcılık bu mu ulan?, amma uzun yazmışım haaa.... KISACA İÐRENÇ VE TİKSİNTİ DUYGUSUNU SİZE YAŞATACAK BİR REZİLLİK HADİ HEP BİRLİKTE KUSALIM :(
    Puan: 1
  • Düşlerin Efendisi - Quills

    Masterpiece Of The Year !!!!!

    ya aslında film için söylenecek yüzlerce şey var... belkide binlerce... bu yıl gittiğim düzinelerce kepaze filmin ardından böyle bir başyapıtla karşılaşmak beni çok sarstı... ya yazıp yazıp siliyorum bi saattir ne yazsam yetersiz ve az geliyo... film bittiğinde içimden çılgınca alkışlama duygusu geçti... bu kadar gerçek ve bu kadar çarpıcı çok az film izledim hayatımda... kesinlikle arşivime katmak ve sürekli izleyip her seferinde belkide bugüne kadar hakettiği ilgiyi gösteremediğim Marquis'yi daha da çok benimsemek istiyorum... bir tiyatro eseri perdeye ancak bu kadar güzel aktarılabilirdi... yönetmenin ve bütün oyuncuların performansları muhteşem... geoffrey rush ikinci bir oscar heykelciğini evine götürmeyi son damlasına kadar hakediyor... 10 puan bu film için yeterli diil ... 20 belki 30 hatta belki 40 puan vermek istiyorum... Düşlerin efendisi !!! hizmetinizdeyim... ;)
    Puan: 10
  • John Malkovich Olmak - Being John Malkovich

    watching john malkovich

    diyorumki sadece izleyebiliyo olmanın üzüntüsünü yaşayacaksınız... bu filmi izledikten sonra artık tek istediğim şey John Malkovich olmaktı... hayatımda gördüğüm en iyi senaryo... özel bi film... seviyorum :)))))
    Puan: 10
  • Yaşam Kanıtı - Proof of Life

    RASILLLLL !!!!!!

    çok sıkıcı ve ruhsuz bi filmdi... ayrıca meg ryan kadar hayatımda loser bi kadın görmedim... şahsiyetsiz pis kaltak... yani ben filmdeki karakterinden bahsetmiyorum haa yanlış anlamayın... gerçekten çok ucuz bi karı... (dennis'i bıraktı - ki adam 10 küsur yıllık kocası - gitti russell'ın koynuna girdi ... sonra dayak yediği söyleniyor - ki bence doğrudur - ağlayarak gitti yine yamadı kocasına dangalak karı...) neyse boşverin meg öküzünü... olay tamamen russell arkadaşlar... ben hayatımda böyle karizma görmedim... çıldırtıcı herif yaaa.. bu kadar doğal bi hayvanlık ve bu kadar doğal bi masumluk bir arada olsun görülmüş şey diil... filme gitmeyin demiyorum... sebebi russell'ı seyredersiniz... russell russell russell buna rağmen filme aşağıda gördüğünüz puandan fazlasını veremiyorum... hakkaten kötü film beah !!! (rasılım benim...)
    Puan: 5
  • Dansöz - Dansöz

    allah belanı versin savaş ay

    söyleyecek fazla şey yok arkadaşlar... bu filmin ortalaması ben yazarken 1.8'di... bu bile ne kadar fazla... filmi izleyen herkesin kustuğuna eminim... içeri girerken bence herkese bi de kusmuk torbası verseler iyi olurdu... yazık yazıklar olsun... türkiye'nin görüp göreceği en aşağılık en iğrenç insanlardan biri olan savaş ay'ın yapacağı en fazla bu kadar olurdu zaten... adam tam bi pislik... ayrıca filmde fikret kuşkan'ın ne işi var yahu? çok şaşırdım ve üzüldüm... neyse filme emeği geçen herkesi kınıyorum ve özellikle savaş ay'ın ölmesi gerektiğini düşünüyorum... sizde benle aynı fikirdesiniz dimi? bööörghhh....
    Puan: 1
  • Hannibal - Hannibal

    şimdi diyorum kiiii.....

    çok kısa yazıcam.... 1- julianne moore ilk filmde neredeydi? jodie foster denen uyuz karının projeden çıkması rüya gibi olmuş... yani julianne sadece mükemmel bir starling karakteri yaratmakla kalmamış; o bir zerafet ve kalitenin de temsilcisi aynı zamanda tebrikler... 2- ridley scott beni yine hayal kırıklığına uğratmadı... çok başarılı ve akıcıydı... 3- thomas harris üçüncü devam kitabını yazarsa(aslında dördüncü ama neyse burda çok uzatmayalım) daha fazla beni nasıl çıldırtacak diye bekliyorum... 4- beyin sahnesi olamazki diyenlerin ve bu sahneyle alay edenlerin hepsinin beyni uamrım lecter gibi doktorlar tarafından aynı şekilde çıkarılır... siz yaşamayı haketmeyen zavallılarsınız... yıkılın ya şu sitenin başından üff... 5- HANNIBAL LECTER ve yaratıcısı üstün insan ANTHONY HOPKINS : önünde saygıyla eğiliyorum ve avuçlarım kanayıncaya kadar alkışlıyorum... BRAVO! BRAVO! BRAVO! (uzun oldu yahu !)
    Puan: 10
  • Trafik - Traffic

    steven soderbergh sinemayı bırakmalı... hadi bunun için para toplayalım !!!

    erin brokovich ve traffic... bu iki iğrenç filmle soderbergh denen adam akademi ödül tarihinde bir ilke imza atıp aynı kategoride(-ki adaylık yönetmen kategorisidir-) ödüle aday gösterildi... amerikalı bilimum kırolar için çekilmiş ve amerikalılar dışında dünyanın hiç bi yerinde aynı itibarı görmeyen zavallı, koca ağızlı, çarpık bacaklı, yapmacık ve kötü bir oyuncu olan julia roberts'ın bir oscar kazanması için çekilmiş olan rezil filmden sonra ben bu adama bir şans daha vermek istedim... her şey bi yana traffic afişleri, fragmanı ve görsel tüm malzemesi ile son derece cazip bir film gibi görünüyodu... ve gitmeye karar verdim... aslında içinde ketrin zeta cons ve maykıl daglıs gibi iki loser'ı barındıran bir film ne kadar iyi olabilirki diye düşünmedimde diil aslında... ama belki onlarda berbat kariyerlerini yoluna koymaya karar vermişleridir belki diye gayet saf bir şekilde gidip a__n sinemasının iğrenç tahta ve rahatsız koltuklarına en yakın arkadaşımla oturdum... üstelik kızcağızı ben zorladım filme gidelim diye... neyse... film başladı... film devam ediyo.... film bitti... ve işte geriye kalanlar : 1- soderbergh bunca tecrübesine rağmen paul thomas anderson (boogie nights-magnolia) gibi genç bir yönetmeni taklit etmeye utanmıyomu... sen kimsin karakter tahlili yapıp belgesel havasında film çekmek kim? hatta bununla yetinmeyip paul'ün en sevdiği iki oyuncusunu bu filmde hem de bir arada oynatarak bi loser olduğunu ispatlamıyomu? 2- maykıl ve ketrin zehirlenerek öldürülmeli ve belediye kimsesizler mezarlığına gömülerek insanlığa unutturulmalı... 3- başkaaa... hımmm... sanırım bu kadar film koskaca bir hiç... 4- akademi artık tamamen çürümüşlüğünü bu adama iki adaylık bir de oscar vererek ispatlamadımı? tiksindim gerçekten tiksindim... ve sıkıldım... çok sıkıcıydı... - filmin iyi yönleri yokmuydu? evet vardı... meksika ve amerika görüntülerinin farklı renlerle çekilmesi... bide benicio del toro... işte bu kadar arkadaşlar... STEVEN DEFOLLLLL!!!
    Puan: 3
  • İhtirasın Bedeli - The Claim

    yani pes diyorum ben

    Film gerçektende eleştirmenlerin dediği gibi sıkıcı bir Hardy uyarlaması çıktı... Jude'dan sonra Winterbottom'dan çok daha iyisini beklerdim... Aslında çok güzel bir konu ama son derece donuk ve duygusuz işlenmiş... Milla Jovovich dışında oyuncuların rollerine adapte olduklarını söylemek zor... Nastasia Kinski yıllar sonra beyaz perdeden bize bööö diyor ama ne yazık ki yetersiz kalmış ve yarım bir oyunculukla... Özellikle Wes Bentley ve Sarah Polley son derece yanlış seçimler... Her şeyden önce oyuncu seçimi son derece gelişigüzel yapılmış... Filmde Milla'dan başka parıldayan bir oyunculuk görülemiyor... Yine de Hardy sevenler ve daha önce romanını okuyanlar görebilir... önemli not : üç kişi gittik... ve yanımdakiler uyudu :)))
    Puan: 3
  • Kayıp Ruhlar - Lost Souls

    what an excellent day for an exorcism !

    şeytan çıkarma mevzuu bir kez daha gündemde ama bu kez işin içinde ciddi anlamda bir tarikat var ve biraz daha büyük oynuyor şeytan, çünkü bu kez gerçek anlamda vücutlaşmak istiyor ve içine girceği kişi 33 yıl önce belirlenmiş bile... meg ryan gibi oldukça popüler bir yapımcıya sahip olan lost souls kadrosunda da hayli güçlü isimler barındırıyor... özellikle 90'ların kült oyuncusu winona ryder filmin hiç şüphesiz en büyük kozu... ben chaplin'den standart üstü bir oyunculuk bulabileceğiniz filmde bu iki oyuncuya the crash'teki müthiş oyunuyla beynimize kazınan elias koteas - ne yazık ki filmin çok başında öldürülüyor- eşlik ediyor... film, ünlü görüntü yönetmeni - ki kendisi schndler's list ve saving private ryan gibi iki başarılı filme imza atmıştır - janusz kaminski'nin yönetmen koltuğuna ilk oturduğu film olarakta dikkat çekici... kaminski oldukça ağır tempolu bir film çekmiş... film hemen hemen sarı soluk bir atmosfer üzerinde geçiyor... yakın plan çekimler ve exorcism sahnelerinde kaminski görüntü yönetmenini oldukça etkilemiş gibi... herşeye rağmen başarılı bir senaryo, sade abartısız oyunculuklar var... özellikle john townsend'in evine maya ve peter'ın gizlice girdikleri sahnede ki gürültüsüz sessiz ama aşırı rahatsız edici korku yoğunluğu,maya'nın uyanıkken gördüğü kabuslar beni çok etkiledi... yine de çok daha iyi olabilirdi diyorum.. ama yönetmen koltuğuna ilk kez oturan kaminski bu daldada fazlasıyla gelecek vadediyor... şeytan ve exorcism ayinlerine ilgi duyuyorsanız gidin... ama teen slash korku filmlerini yeğleyen izleyici grubu filmden kesinlikle nefret edecektir... zaten eleştirileri ve ortalamasını görüyosunuz... yazık ama üzüldüm ben... haksızlık bu !!!
    Puan: 8
  • 15 Dakika - 15 Minutes

    şaşırtıcı ve başarılı

    İzlemeyen okumasin

    filme büyük bir önyargıyla gittim.. çünkü boktan bir polisiye bekliyordum ama yanıldım... film kendi türü için gayet iyi kotarılmış... ed burns kendini de niro'ya ezdirmemiş... başından itibaren akıcı bir tempoya sahip olan film kahramanını beklenmedik bir şekilde öldürterek tuhaf bir derinlik kazanıyor... işte bu noktada ben müthiş bir şok yaşadım dev bir klişe yıkıldı... yönetmen john herzfeld yazdığı senaryo ile en azından filmin kendi içinde bulunduğu janra ait bir klişeyi yerle bir etti... fakkaaaaattt.... film bu noktadan sonra mükemmelleşeceğine sapıttı... aslında tempo inanılmaz arttı ama klişe üzerine klişe yaşamaya başladık bir an... bunun herzfeld'in seyirci üzerinde yaratmak istediği bir ironi olup olmadığını düşünmek için önümde sayılı saniyeler varken bunun ironi olmadığına karar verdim... herzfeld kahramanını öldürttükten sonra çoğunluğunu amerikan kırolarının oluşturacağı seyircinin tepkisinden çekinmiş ve filmin kalan son 15 dakikasını klişelerle doldurmuştu... yine de tüm bunlara rağmen medya - polis örgütü ilişkisi gayet iyi sorgulanıyor ve mesaj çok net veriliyor filmde... ben şaşırdım ve beğendim valla... tebrikler herzfeld! not : filmin en hoş sürprizi charlize theron oldu sadece iki dakika perdede göründü ama süperdi... bu yüzden de herzfeld'in seyirciyi mutlu etmeyi başaran bir yönetmen olduğunu söyleyebilirim... son onbeş dakikası bu kadar salakça olmasaydı daha çok verirdim ama 7 bence güzel bir puan :)
    Puan: 7
  • Şeytan - The Exorcist

    nasıl olur da bu kadar geç yazarım :)))

    filmle ilgili bir tartışma yaşadım, uzun sürdü... eğer bu tartışmayı incelerseniz filmle ilgili düşüncelerimi bu bölümün ikinci sayfasındaki caponsever nickli birinin eleştirisi içinde bulabilirsiniz... ( en son ne zaman bu kadar güldüm gibi bir başlığı var yazının... ) ama bakmaya üşenenler için diyorum ki ... katıksız bir başyapıt... korku sineması için bir temel taşı... yeni versiyonda spider walk sahnesi dahil olmak üzere toplamı yaklaşık 11 dakika süren yepyeni bir çok bölümü de ilk defa izleyebileceksiniz... bir kez daha teşekkürler Blatty ve Friedkin :)
    Puan: 10
  • Mumya Geri Dönüyor - The Mummy Returns

    şu amerikalılar bir alem :)

    ya kim ne derse desin... film basit, sığ, yüzeysel hatta biraz da aptalca... espriler bayat yer yer bayık hatta... oyuncular salak falan filan.... tüm bunlara ben de sonuna kadar katılıyorum amaaaaaaaaaaa.... !!! bu film, - eğlenceli - görsel efektleri %80 doyurucu seyircinin bir filme gitmeden önce belli bir beklentisi olmalı... mummy returns filmine korkmak ya da sıkı bir macera izlemek için gidenler hayal kırıklığı yaşamış olabilirler ama ben, antik mısır soslu bol görsel efektli bir 'komedi' filmine gittiğimin farkındaydım ve çok eğlendim hiç sıkılmadım... oldukça lezzetli bir pop corn'a benzetebilirim filmi... yerken nasıl bittiğini anlayamazsınız bile çok zevklidir ama bittikten sonra paketi çöpe atar mısır yediğinizi unutursunuz... işte tam böyle filmin verdiği tat... salondan çıkınca tüm büyüsünü kaybediyo film... neyse... neticede adamlar işini bir komedi filmi bile olsa ciddiye alıyo film bunu gösteriyo... akrep kral dışında görsel efektler gerçekten çok başarılıydı... ayrıca brandon fraser, aptal ama güçlü yakışıklı kahraman rolünü artık iyice benimsedi... bence işinde başarılı aynı zamanda... eğlence arayanlar kaçırmasın :)
    Puan: 6
  • Pearl Harbor - Pearl Harbor

    Bruce Springsteen'in 'Born In The USA' diye bağırmasını bekledim boşuna ;)

    İzlemeyen okumasin

    evet gerçekten film bittiğinde bu şarkıyı aradı kulaklarım ama boşuna... yönetmen Michael Bay artık bu kadar da bokunu çıkarmayalım bari diye düşündü herhalde ama boku fazlasıyla çıkarılmış sulu gözlü bir amerikan öyküsü oluvermiş pearl harbor... ben alaycı bir gülümsemeyle seyrettim filmi... dünya sinemasının en popüleri en moderni teknolojinin doruğundaki amerikan sineması ne yazık ki 2001'de bile böyle mesajlar içeren yapımlar üretebiliyormuş bunu anladım... filmin bu mesajlarını burada tartışmak saçma olur... zaten suçlamakta yersiz adamları ,neticede tabii ki böyle bir film yapacaklardı ama insan yine de içten içe kıl olmuyo diil doorusu :) neyse... mesajlardan çok sinemasal yönüyle ilgilenecek olursak... ben affleck 150 milyon dolarlık bir bütçeyi tek başına taşıyabilen bir oyuncu oldu artık bu anlaşıldı... ama umarım bu tarz bir filmde bir daha oynamaz... ama her şey bir yana michael bay'i böyle büyük bütçeli bir filmin yükünü ün yapmamış genç oyunculara taşıttığı için (cahil)cesaretinden ötürü kutlamak lazım(!)... evet iyi cesaret ama sonuç ne yazık ki tam bir hayal kırıklığı... josh harnett ve kate beckinsale o kadar kötü oyuncular ki, ben affleck bile bu berbat oyunuyla onların yanında bir GOLDEN GLOBE ödülünü hakediyor diyesim geliyo neredeyse... uzadıkça uzayan ve seyirciyi artık eeeeehhh be yeter noktasına getiren uyuz bir aşk hikayesinin üzerine oturtulmmuş filmimiz... bi süre sonra bana ne yaaa ne bok yerseniz yiyin demek zorunda kalıyosunuz... alec baldwin , jon voight ve tom sizemore gibi deneyimli oyuncular bile bir kukla olmaktan öteye gidememişler filmde... çok faşistçe olacak ama cuba gooding jr'ın canlandırdığı karakterin zavallılığıda ayrı bir konu... zencilere yine ikinci sınıf bir muamale yapan ama siz de bizdensiniz merak etmeyin diyerek onlara osuruktan bir gaz verme türünden bir alt başlığıda içeren filmin böyle bir kaygıya niye düştüğünüde anlamak mümkün değil... eline iki yıl hiç silah almamış olan cuba (filmdeki adıyla dorie) bir anda bir savaş makinesine dönüşüyor ve hatta bir uçak düşürüyor... çüş oha dedim o anda... aslında bakın başka nerde çüş dedim bide... * Roosevelt'in savaşmak istemeyen komutanlara imkansızı göstermek için tekerlekli sandalyesinden ayağa fırladığı an!!!... içerdiği onca başarısızlığı ne yazık ki bazen oldukça iyi çekilmiş savaş ve bombalama sahnelerini gölgede bırakan, kötü bir senaryo, vasat oyunculuklar, oyuncularına hakim olamamış bir yönetmen ve bir amerikalı değilseniz size hiç bir şey veremeyecek bir film var karşınızda... puan yorumunu buraya aynen yazıyorum çünkü duygularımı tam olarak ifade ediyo... 'kusmak istemedim ama hafiften bir öğürmüşüm'
    Puan: 2
  • Ölümsüz - Unbreakable

    yeni izledim daha vah vah vaaahhhh....

    the sixth sence ile gelecek vadeden, alt yapısı kuvvetli bir yönetmen havası vermişti syhamalan... ama ne yazık ki bu filmle kötü çakılmış... bruce willis'in sadece sixth sence'in hatırna oynamayı kabul ettiğini düşündüğüm filmde robin wright penn ve samuel jackson gibi iki tane de karizmatik oyuncu var... ama bu üç önemli oyuncu bile filmi kurtaramamış... eksik, anlamsız, bağlantısız ve gereksiz bir senaryoya bu kadar para yatırılmasını anlayabilmek mümkün değil... donuk, sıkıcı, seyirciyi kendine bağlayamayan ve olayın içine çekemeyen bir film... gerçi ortada bir olay olup olmadığı da tartışılır... bayat, kötü ve hayatımda gördüğüm en kötü sona sahip...
    Puan: 3
  • Akıl Defteri - Memento

    beynime kazıdım

    bu filmle ilgili ciddi bir yorum yazmak için çok zaman harcamak ve çok düşünmek gerek... bu yüzden sadece puanımı veriyorum ve çekiliyorum... BRAVO BRAVO BRAVO !!!! (gerçekten çıldırtıcı bi film... :)) )
    Puan: 9