Amélie

Le Fabuleux destin d'Amélie Poulain

2001

Ortalama Puanı: 8.6

Öykü

Aman da aman, pek keyifli bir romantik komedimiz var bu defa. Şeker mi şeker bir hatun olan Amelie'nin şeker mi şeker yaşamına dalıcaz biraz. Öncelikle değişik ve kayıtsız bir aile içindeki büyüme sürecine. Annesinin ölümüne, babasının yabancılaşmasına, vesaire. Tamam buralar pek sevimli olmayabilir ama olacak. Bu yaşadıkları Amelie'ye küçük şeylerle mutlu olmasını öğretecek. Amelie, serpildiğinde dünyasını Paris'te kurar. Kendine bir ev tutar ve bir kafede garson olarak çalışmaya başlar. Evet, hayat hafif sıkıcı görünmektedir ama dairesinde bulduğu kutu herşeyi değiştirir; Kutuda birisinin çocukluk hatıraları vardır. Amelie azim yapar, hatıraların sahibini bulur ve gizlice kutuyu sahibine iade eder. Hatıralarına kavuşmak adamın yaşamında büyük ve olumlu değişiklikler meydana getirmiştir. Bunu gören Amelie'nin yaşamı için de aynı şey geçerlidir çünkü hayattan keyif almanın başkalarına el uzatmaktan geçtiğini keşfetmiştir. Kendi çapında, çevresindekilere küçük iyilikler yapmaya başlayan Amelie'nin keşfetmesi gereken başka bir şey de aşktır. O da fazla bekletmez ve yaşamına Nino girer.

Notlar:

  • 2001 Toronto Film Festivali'nde Halk Ödülü kazandı. Karlovy-Vary Film Festivali'nde Kristal Küre, Edinburg Film Festivali'nde ise İzleyici ödülü aldı. Kısaca insanlar bu filmi çok sevdi.
  • Üstelik 2002 Oscar'larında En İyi Yabancı Film dalında Fransa'nın adayı.

İzleyenler ne demiş?

  • Yirin senin o bakışını...

    Yukarıdan sevimli sevimli bize bakan bu hatun kişi hakikaten acayip şeker. Film şahane. Jean-Pierre Jeunet' te göz var arkadaşlar. Adam bakıyor yani. Şarküteri ve Kayıp Çocuklar Şehri'nden çok başka ama yine de Jeunet'e yaraşır izler taşımıyor diyil. Biraz hayalperest bir yaklaşım sunuyor olabilir film; insanı gevşetiyo resmen, umut doluyo adamın içine. Fakat Hollywood'un yapış yapış kandırmacası yok bu defa. Özgün fikirler, saçma yaşamlar -ki aslında bizim yaşadığımızdan saçma değil- minik küçük değerli ayrıntılar var. Keyifli müzik var, rengarenk görüntüler, rengarenk kişilikler ve Amelie var! Yalnız Fransızca'dan çevirisinde hafif üşenmişler sanırım, bazı yerleri kaçırıyor insan Fransızca ile alakadar değilse. Şiddetle tavsiye buyururum şayet kayle alırsanız.
    Puan: 9
  • Daha İyisi Yok

    Kendinizi ne kadar boktan hissederseniz hissedin bu filmi izledikten sonra o sinemadan kesinlikle Mutlu çıkacaksınız... Uzun süredir bu kadar iyi bi film izlemedim.... Kesin gidin... Eğlenmezseniz sizin için zaten herşey bitmiş demektir...
    Puan: 10
  • muzip bakarım

    bu film jeunet abinin en mutlu filmi. hiçbir şekilde filmden mutluluk sahneleri saçılmıyor, gülen ağlayan insanlar yok. sürükleyen devam eden geren bi senaryo hiç yok ne zaman vardı ki. bu bir film, ve de jeunet'nin çektiği belki de en güzel film. oyuncular kusursuz. ya aslında yorum yaparak ne elime geçiyor sanki önemsiyor musunuz? eğer öenmsiyorsanız gidersinizz.
    Puan: 10
  • Bir İzdüşüm Benimkisi

    Filmin hikayesi tam polyanna tadında... Amelie kardeşimiz devamlı etrafa iyilik ve güzellik saçan bir iyilik perisi adeta... Tabii bu arada kendi mutluluğunuda unutması cabası... aslında cok sönük bi hikaye gbi ancak o görüntüler o oyunculuk almış bu basit hikayeyi 'mutlaka gidin' kalıbına sokmuş....
    Puan: 8
  • Altyazı faktörü, arkadaş sorunsalı

    Şimdi öncelikle şunu belirteyim; üstüste yapılmaması gereken işler yaptım bu filme giderken ben. Nedir bunlar, sayalım, öğrenelim sırasıyla: -Arkadaşlarla gitmek: Her ne kadar sinemaya giderken 10 dakika arada mal gibi tek başımıza sigara içip arkadaşıyla gelenlere imrenerek bakmaktan haz alan insanlardan değilsekte, kendimizi öyle bir pozisyonda bulduğumuzda hafiften utanıp sıkılsakta; arkadaşlarla gidilecek bir film değil bu. Nedeniyse, filmin doruk noktasında yanınızdaki insan esas kızın potansiyel erkek arkadaşını Davut Güloğlu'na benzetebilir, sonra bu fikrini kendine saklamak yerine gevreyerekten sizinle paylaşabilir. Ayrıyetten siz altyazıları takip etmeye uğraşırken kaçırdığınız bir espriye gülebilir, ki buda konsantre bozucu bir etkendir. -Akşam vakti gitmek: Akşam vakti gidilecek bir filmde değildi bu. Heleki benim gibi beyoğlunda gittiyseniz, akşam vakti canhıraş kalabalığın içinde filmden sonra biraz düşünmek için ihtiyaç duyduğunuz mahremiyeti kesinlikle bulamıyorsunuz; hayallere dalıp gideceğinize yolda yürümesini bilmeyen bir ayının omzunuza omuz geçirmesi gerçeğiyle karşı karşıyasınız (ve türkiye bu gerçeği artık görmeli)... Sabah seansında izlenmeli halbuki bu film bence, çıktığınızda yağmur çiseleyecek,üşüyeceksiniz ki, filmde şahit olduğunuz o olağanüstü dünyanın değeri gözünüzde büyüsün, içinizi ısıtsın. -Bilenerek film izleme: Filme gitmeden her türlü yorumu okumak, izleyenlere fikir danışmak, gaza gelmek, kafada canlandırmak. Yapılması zararlıdır, kafada fikirler canlandırır, iyi veya kötü önyargılar oluşur; hayal kırıklığı tehlikesi başgösterir. Şu halimle ise, bir hayal kırıklığından bahsetmek için çok erken sanırım. Zira filmi, optimum koşullarda izlemek için startı verdim; bir dahaki seyirde gerçekten tadına varabileceğime eminim. Bu uzun ve sıkıcı girizgahtan sonra filmle ilgili düşüncelerime gelince: Öncelikle ("Oeh" çektiren bir laf bu öncelikle, ama alternatif bulamadım) filmin yönetmenliğinden bahsetme isteğindeyim. Jean Pierre Jeunet'nin diğer işlerine vakıf olamamış bir insan olarak (Kayıp çocuklar kentinden sıkılmıştım, Şarküteriyi ise bulduğum kopyası panaromik olmadığından izlemedim) ağızları açık bıraktıracak bir görüntü işçiliği var filmde. O ne kamera hareketleri, açılarıdır; o ne geçişlerdir, kurgudur, müzik kullanımıdır... İzledikten sonra moralinizi çökertecek, (varsa) yönetmen olma ümitlerinizi piç edecek kadar güzel çekilmiş film. "Ustaca" çekilmiş bir film değil Amelie; yetenek işi... Ayrıyetten, Amelie'yi oynayan kız akıllarda yer edecek, olsada kucaklasak, dedirtecek, saçını başını beğenmeyenlere "hasetlisin, kendini bilmezsin" dedirtecek kadar şirin, güzel, seksi, koklanası, uğrunda kapısının önüne "Var Ya" yazılası bir ablaydı. Burada abla diyorum, ama yanımda olsa tanımazdım abla filan, pervasızca yavşardım. Son olarakta filmin en kritik noktalarında su koyveren altyazılar için tercüme işini yüklenen insana sevgiler göndermek istiyorum. Daha çok yazardım, ama ikinci kez izleme ihtiyacımdan ve okuyanları (buraya kadar gelen oldu mu?) sıkma korkusundan aniden bitiriyorum. Gidin muhakkak; Fransız filmi diyince Kanadalı karetecilerin gövde gösterisi yaptığı "Kurtların Kardeşliği" hezeyanı gelmesin aklınıza. (Bu arada hemen bir dipnot olarak, filmin sinema tarihine gönderme yaptığı sahnelerde bittiğimi, Jeunet'ye hasta olduğumuda yazayım.)
    Puan: 9
  • nedir bu başlık hadisesi ? az sonrada giriş, gelişme ve sonuç şeklinde kompozisyonumu yapacaz yoksa ?

    kısa ve öz olarak söylüyorum: BU FİLMİ KAÇIRMAYIN !!!!
    Puan: 10
  • elma şekeri gibi film

    buraya yaklaşık bir seneden beri yazmıyordum bu film yazdırdı. YALNIZ GİDİN KİMSEYLE PAYLAŞMAYIN!
    Puan: 10
  • La vie ést belle ... !!!

    İnanılmazdı. Günlerce etkisinden çıkacağımı zannetmiyorum. Jean Pierre-Jeunet'ye de Amélie'ye de onar puan !!! Fazlasıyla hakettiler...
    Puan: 10
  • budur!

    bu işte kardeşim süper yani süper hakkaten ama.. ahhh ahhh...filmi izledikten sora hernekadar yaşadıım sehre küfürler yaadırsam da yani inanılmaz mutluluk verici insanın içini açıcı falan ne biliim deli bi film işte ya! kesinlikle geyik yapan insanlarla gitmeyin hatta mümkünse düzgün yerlerde gidin sinemadaki diğer insanlar filmi anlayabilsin!!! her sahnede saçmasapan gülen (kahkahalarla)ya da filmin posterinden "..masal.." kelimesine kanıp 3 yaşında veletleri getiren insanlardan mümkünse kaçının yani... ama film yani ya off ya! bi daha gidcem hep gidicem hatta ne yapıp edip arada bi bööle ucundan izlemek lazım filmi bence.. gidin işte düşünmeyin bile hadi kalk yürü hadi aaaaaaa!!...
    Puan: 10
  • Vallahi pozitif enerjiyle dolmadıysam şurdan şuraya gitmek nasip olmasın bana

    Seyrederken "hayat güzeldir" tatları aldığımı sandıydım, halbuki eve gidince bunun tamamen bi algı yanılsaması olduunu annadım. Güzel kızımız "zorluklara göğüs germekle kalmaz, onları pratik zekamla çözerim, bu arada tebessümüm yüzümden eksik olmaz" yerine daha çok "zorluklarla karşılaşmıyorum ama dünyayı daha güzel bi yer yapmak için onun bunun işine karışmaktan çekinmem" havalarında imiş, sonradan farkettim. Bu yönetmen amcanın başka filmini görmedim ama iyi adammış, neşeli adammış, değerini bilememişiz. Bu filmi izledikten sonra caponu "panoromik olmayan film izleme" korkusundan kurtarıp arşivindeki şarküteriyi izlemeye karar verdim. Kız cidden güzel, rolüne tam uygun bi tipi var, rolün altından da pek güzel kalkmış.Gel gör ki kuaförün hışmından kurtulamayarak filmin büyük kısmını kahküllerle (ya da alnı kapatan o şeylere ne deniyosa) geçirmiş. O yüzden 2. yarı daha bi güzel göründü bana. Daha bi toparlamıştı kendini. Çevirmen arkadaş filme kendini filme kaptırıp bazı yerleri seyircinin yorumuna bırakmış. Zaten orijinal ve türkçe adı karşılaştırılınca adamımızın tarzı anlaşılıyo. Sonuç olarak film bırakmaya çalıştığını düşündüğüm havayı bıraktı bende, her ne kadar 3 "kanki" ile bu havayı muhafaza etmek pek mümkün olmadıysa da... Ayrıca sanırım kimse değinmemiş çok da komik bi film. Bu arada davut güloğlunun nino rolündeki inanılmaz performansına değinmeden edemiycem.
    Puan: 9
  • Fransiz bu isi biliyo..

    Hayatin icinden esprilerle hos kotarilmis bir film. Belalti espirelerin cirkinlesmeden hos tebussumlerle sunulabileceginin guzel bir ornegi. Anlamli ve hos bir seyirlik bence. Gidin gidin, iyi bir is yapmis olursunuz. Hayatini baskalarinin mutluluklari uzerine kurmus olanlari belki biraz daha iyi anlarsiniz..
    Puan: 8
  • mutlu mutlu bir film

    bu filmde hayatın ta kendisi var .. eğer yaşamdan bunaldıysanız, son günlerde stresliyseniz ve her hatırladığınızda gülümsemek isteyeceğiniz bir film izlemeyi arzu ederseniz bu filme gidin .. gerçekten yönetmenin harika bi stili var ve başroldeki kızın (ismini unuttum şimdi) duygusal durumuna göre yaptığı mimikler filmi alıyo götürüyo fransızca bilirim ve birkaç fransız filmi izledim doğrusu bu kadar şahane beklemiyordum helal olsun tekrar belirtiyorum : MUTLU OLMAK istiyorsanız gidin
    Puan: 10
  • Pek çok harika

    Ben bu amcanın Şarkuteri adlı filmini de izlemiştim onu da pek bir sevmiştim ama bu filminden çok daha fazla keyif aldım. Fazla sanatsal eleştirisini yapmayacam zaten anlamam da o cins olaylardan. Diyebileceğim tek şey filmi izlerken büyük bir keyif aldım ve filmden çıktığımda son derece mutluydum. Bu arada başrol oyuncusuna da aşık oldum, güzel ve daha da önemlisi çok sevimli bir hanımefendi. Gidin izleyin derim. Hali hazırda internetteyim eğer çıktıysa dvdsini ısmarlıyacam. Ha unutmadan bir de 10 puan veriyim de ...
    Puan: 10
  • yanarım yanarım da fransızca bilmedigimden guzelim filmlere fransız kalıp; ele muhtac olduguma yanarım...

    hayatımın filmiydi şarküteri. bu da eğer pazar gününden önceki hafızamı kaybedersem aynı pozisyona aday olabilir. konu, kurgu, çekimler, müzikler... yine başlangıç jeneriğinden itibaren, ekran kararıp herkes sinemadan bok varmış gibi alelacele toz olup kocaman salonda bir başınıza kalana kadar, ilgiyle izlenilecek bişey çıkmış ortıya ki o kadar olur. şarküteriyi seyretmeseydim 10 derdim. verdigim puvantiye:
    Puan: 9
  • sonunda 10 puan vermek de nasip oldu bana :))

    aslında konuyu okuduunuzda gerçekten çok geyik ve sıkıcı bulabilirsiniz. ancak bölesine alıştıımız bir konu okadar sıradışı bi üslupla anlatılmışki sevmemek, eğlenmemek mümkün diil. kızımız çok güsel-kahretsinki- ve yalnız ama bi okadar da zeki. izleyenlerin gönlünde öle bi taht kuruyoki herkes biran önce kızın mürvetini görüp salondan ayrılmak istio. oğlanla kız arasındaki gidip gelmeler biraz uzamış gibiydi ama en güsel yerinde -hiç sıkılma payı bırakmadan- sona erdi. ben bayıldım. gerçekten çokçok eğlenceli bi filmdi. sakın kaçırmayın! bu arada nino'nun davut güloğlu'na olan benzerlii de diikatimi çekti dorusu. filmi bırakıp bi ara da onla eğlendim :))
    Puan: 10
  • cok iyi be...

    hakkaten cok iyi... butuun filmleri iyiydi zaten j.p.jeunet efendinin... insan sooole bi ici isinmis cikiyo filmden... gorulmeli... hadi ulan 10 vercem.. icimden geldi.
    Puan: 10
  • mutlaka görüün...

    film gerçekten büyüleyici.. iddia ediyom ki izledikten sonra hayatınızın en iyi 10 filmi arasına koyarsınız. Filmde Amelie'ye, müziklere ve mekana dikkat...
    Puan: 10
  • Aglatayazdin beni Amelie, mon amour

    Hijyenik beyaz nufusun dominant oldugu bir Paris'te gecen filmimizi Le Pen sempatizani sanip ativerdiler boku kimi cevreler. Cannes in ciddi cevreleri filmi gayri ciddi bulup odule layik gormediler. Ama olsun sen Chaplin gibi gonulleri fethettin Amelie! Mtv isi hizli editingin var diyen senin bokunu yesin Amelie, onlar ki Ingmar Bergmandan hizli tempo tutturan yonetmenden ikrah ederler. Sen gonlumuzu hos tuttun, sen de gonlunu hos tut Amelie. Oyunculugun ile, ayrintilarin ile Metin Fidan'in ruhunu yasarken saad ettin amelie, zuxxicilerin ise gogsu kabarsin bugun. Bu az evvel ki cumlenin sonuna adini ekleyemedim Amelie, ama tum zamanlarin en guzel romantik filmi sen oldun Amelie Aslan amelie Kaplan Amelie 10 puani haktan amelie!
    Puan: 10
  • Güzel...

    Sıkıntılı bir günümde, havam dağılsın diye gittim. 19.30 seansı tek gelmiş bir sürü insanla doluydu zati. Onları bilemem ama ben çok keyiflendim. oooh iyi ki gelmişim dedim. O ne gözlemcilik, o ne detaylar. Eline sağlık usta!
    Puan: 9
  • yine jean-pierre

    hastası olduğumuz yönetmen jean-pierre jeunet'in farklı dünyasını olduğu gibi sunmasına bayılıyorum. siz de ortayaşlanmaya, hayatı severek yaşamamaya başladıysanız amélie'yi seveceksiniz, filmden değişik çıkacaksınız. filmde zaman zaman kemal kenan ergen'in detaylarını kimi zaman george perec'in yaşam kullanma kılavuzunu hatırladım. fransızca'ya kulak aşinası olmak da eğlenceliydi(en çok da "ledidi" demeleri!). merci bien dostum jean-pierre.
    Puan: 10
  • bakıslar

    bakıslarına hastayım senın
    Puan: 9
  • çok zekice

    bu hayatımda izlediğim en zekice yapılmış film. inanılmaz alt mesajlar var filmde. hayatımı değiştirdi bu film. hiç farkında olmadığım bir sürü şeyi farketmemi sağladı. isteyen sadece güzel film diye de gider izler ama çok daha fazlasını da almak mümkün bu filmden. herkes yanına özel birilerini de alarak gitmeli bu filme. bu anneniz de olabilir...
    Puan: 10
  • güneş gibi olduk

    Karamsar yönetmenin mutlu filmi. Çok farklı bir tarz denenmiş, başarılı da olunmuş. Oyuncular hepsinden beklemediğim halde oldukça başarılı, ayrıca görüntü yönetmeninin başarısını da es geçmemek gerek, renk seçimleri çok doğruydu, film bir renk cümbüşü, ben beyaz perdenin böyle tual gibi kullanılmasını sevenlerdenim. Yalnız altyazılar biraz sorunlu, insan filmi izlerken istiyor ki çok iyi Fransızca biliyor olsun.
    Puan: 9
  • Bi insan dalgın olunca

    Size filme neden düşük verdiğimi söyleyeyim... Kendimi maymunlar cehennemine gitmek için hazırlamıştım fakat manitaayla yanlış salona dalınca bu filmi izledik ama film kızın hoşuna gitti helal olsun Amelie abla sana.....
    Puan: 10
  • Gidiniz ve Görünüz

    İşte film böyle çekilir ve gidenler de seyirden bayılmış halde keyifle çıkarlar. Bir kaynaktan duydum ama doğru mu bilmiyorum; Yönetmenimiz Jenet, 15 yıldır böyle bir film için alt yapı oluşturup, notlar alıyormuş, sonunda muhteşem renkleri olan, felsefesi derinlerde, işte ne diyeyim, güzeller güzeli bir film çıkmış ortaya. Hele Amélie rolü için seçtiği kara gözlü şirinlik muskası yaratığa ne demeli? Laf aramızda filmi seyrederken etrafta "Hadi ama yat o adamla artık" diye bekleyen bir sürü insan da vardı, buna da dokunmadan edemeyeceğim ve herkese böyle seyrine doyulmaz filmler dileyeceğim.
    Puan: 10
  • öyle

    şeker, şepşeker...
    Puan: 10
  • Nino için

    Tamam film güzeldi. Etraftaki bir sürü içi boş Amerikan filminden güzeldi. Ama şu Nino'yu oynayan adama Davud Güloğlu diyenlere kızdım. O adam Mathieu Kassovitz.. La Haine (Protesto) adlı filmi seyrettiyseniz bilirsiniz. Seyretmediyseniz de seyredin.
    Puan: 5
  • düşlerin içinden gerçeğe doğru...

    İzlemeyen okumasin

    Böyle bir film izlememiştim. Afişinden en fazla pariste geçen bol eyfel kuleli birşeydir diye düşündüm. Değilmiş... Bu film bambaşkaymış... Hayatımın en iyi 10 filmi arasına şimdiden girdi. Aşık olduğu çocuğu görünce eriyip gitmesi, Manavın saatinin ayarını bozması, cücenin dünyayı gezmesi ve resimlerini yollaması... Herşeyi ile "dünyada hala böyle insanlar var.. birileri böyle şeyleri hala düşünebiliyor" dedirtiyor. Bu kadar şiddet içerikli bir endüstride böylesine bir film, tarafımdan 10 puanı hakediyor.
    Puan: 10
  • Masal...

    Harika ışıl ışıl bir masal; Amelie diye bir melek olsa keşke gercekten dedim film çıkışı. Zekice örülmüş, keyifli, duygulu bir film kisaca çok insanca tebrik ettim..
    Puan: 10
  • Bu mu başyapıt?

    Boş bir konu, araya serpiştirilen zekice(!) ayrıntılar, bir kaç tane de Hollywood'a gönderme al sana başyapıt ha? Yok çok mutlu çıkıyomuşsun da filmden, yok başka gözle bir bakıyormuşsun artık çevrene, bide çıkınca sakin kafayla şöyle bi düşünmek gerekiyomuşta. Hatta fransızların bu işi daha iyi bildiğine kadar götürenler var abartıyı. Bence hiç de farklı olmayan seneryosuyla, insanı bunaltan replikleriyle, bitsede gitsek dedirten, başroldeki kızla biraz kurtaran, sıradan bir film. Sadece gülümseten esprilere, sinemadan yükselen kahkahalarla dahada çekilmez oluyor. Komplo filmini bir kaç dakikayla kaçırmış olupta bu filme girmek akşamınızı tamamen kabusa çeviriyor. Sonuç olarak, her fırsatta amerikan filmlerine b.k atan ama gitmeden de edemyen arkadaşlardan gelecek, "sen filmden ne anlarsın, gitte bitirim ikiliyi izle" gibi önerileri kendilerine saklamalarını, gerçek başyapıtlerın nereden çıktığını düşünmeden farklı ve entellektüel olmak uğruna Hollywood'a laf atmaktan vazgeçmelerini öneriyorum.
    Puan: 4
  • izlene....

    "la vita e bella" dan sonra izledigim en gusel "hayat guseldir!" filmi. bi izleyin, tadından yenmiyo walla...
    Puan: 10
  • hastalıklı güzel insanların filmi

    hasta ruhlu eğlence sahibi insanların buluştuğu bu sitenin simge filmlerinden olmalı amelie. kahkaha atacak yer bulmaya çalışan bir kaç dallama yüzünden suratınızdaki mutluluk gülümsemesi yer yer azalsa da, allahın fransasında sizin gibi hasta insanların hasta bakış açılarının olduğunu bilmek sizi rahatlatmıyor değil. çok güzel bir hikaye, masalsı bir doku (ne laf bee) ve müzikleri... çok güzeldi. yanınızdaki insan da güzel bir kişilikse artık değmeyin keyfinize... caponsevere katılıyorum sakın geyik erkek arkadaşlarınızla gitmeyin heder olur gül gibi film. bu arada capon çok komik bi herif ya
    Puan: 9
  • Şaşırtıcı

    Filmi izlerken devamlı tereddüte kapılıyorsunuz. Acaba güzel mi değil mi diye. Tam of evet bayık bir film oluyor derken, aaaa vay be meğer neymiş bu diye kalıyorsunuz. Hem gülüp, hem hüzünlendiren hem de hayatın ne kadar basit olduğunuz gösterip sizi uzunca bir düşünceye sevkeden bir film.
    Puan: 10
  • güzel bir film sonu da iyi olsaydi keske

    İzlemeyen okumasin

    gercekten cok iyi bir film. yapacak atraksiyon kalmayinca sanirim yönetmen sikilmis ben filmin kralini yaptim yoruldum demis sonunu da yesilcamdan bir tanidiga baglatmis. sonu klasik olmasa muhtesem olacakti ama gercekten cok iyi bir film. her film mutlu bitmemeli abicim kötülerin kazanacagi film yapmazsam amelie kismet olmasin bana
    Puan: 9
  • fotograf

    yönetmen insana yaşama sevinci veren fotograflar çekip ardarda koymuş.. her karesi özenli.. izledikten sonra hayata ve kadınlara bakış açısı biraz değişebilir..
    Puan: 9
  • hakikaten güsel ya, mutlaka gidin

    enfes bir paris manzarası eşliğinde sıcacık bir film... aşkın her hali ve garip takıntıları olan bir sürü insanı bir araya getiren bir film... uzatmadan sadede geleyim; gidiniz, seyrediniz derim naçizane :)
    Puan: 9
  • Bir daha Zuxxi'deki yorumlara bakarak sinemaya gidersem...

    İzlemeyen okumasin

    Eleştirmenler halkın sevdiği filmlere kötü, sıkıcı filmlere iyi derler. Anladımki Zuxxi'yede hep eleştirmenler yorum yazıyor. Konusu olmayan, bir kızın ve çevresindekilerin yaşamlarından kesitler sunan sıkıcı bir film. Bu kadar sıkıcı bir filme verdiğim para içime oturdu. Sinemadakilerin her boka gülmesine (Ameli manavın 42 numara terliklerini küçük numaralı terliklerle değiştiriyor... Hahahaha... Çok komik sanki. Diş macunuyla biryantinin yerini değiştiriyor... Hahahaha... Sinema yarılıyor gülmekden çok komikmiş gibi. İnsanlar "para verdim bari yanmasında güleyim" dedi içinden herhalde) ve bebek arabasıyla (tabi içinde birkaç aylık bebekle) sinemaya gelen salak Fransız çifte kıl oldum. Bir daha ödül alan filmlere gitmeyeceğim....
    Puan: 3
  • Guzel yorumlara sakin aldanmayin. Berbat bir film...

    Arkadaslarin bir kismi film icin cok guzel gibi ibareler kullanmis, acikcasi biz de bunlara kandik. Halbuki Fransiz filmine asla gitmeyecem diye yillar once kendime soz vermistim. Belki yillar sonra bir nebze olsa duzelme vardir diye dusunmustum. Ama sonuc gene husran. Bunaltici bir anlatim, anlamsiz sahneler. Sadece arada seni bogulmaktan kurtaracak bir iki komik laf, iste o kadar. Acikcasi begenenler daha cok bayanlar, filmin ortasinda salonu terkeden erkek sayisi ise dikkati cekecek boyutlarda oluyor. Sozun ozu vaktinizi bosa harcamayin derim.
    Puan: 1
  • Mükemmel

    Zaten Jean-Pierre Jeunet'nin hastasıydım Şarküteri ve Kayıp Çocuklar Şehri'nden dolayı bu filmi de görünce artık adamın hiçbir filmini kaçırmam. O kadar hayat dolu o kadar sevimli bir film ki yani anlatılmaz yaşanır, gidin görün. Bakmayın siz o beğenmeyenlerin yorumlarına, onlar ya aptal ya hayattan tat almayı bilmiyorlar ya da ikisi birden. Sezonun en iyisi bence, kaçırmamak lazım, ilerde çocuklarınıza ben bu filmi zamanında sinemada izlemiştim dersiniz.
    Puan: 9
  • puana bakıp,gaza gelip gitmeyin!!!

    bence çok müthiş bir film değil. hele bir de Ankara kızılırmakta gittiyseniz kusabilirsiniz bile. herkes 10,9 vermis 5 hakediyor ama 1 veriyorum:)(klasikleşen 1 verme bahanesi)
    Puan: 1
  • gidin görün balonu!!!

    kötü!!!
    Puan: 1
  • güzel insan Amélie

    İzlemeyen okumasin

    Daha dün izledim filmi hala etkisindeyim. Harika bir kadın, olamaz böyle bir şirinlik yaa... Annesinin trajıkomik ölümü, çilekleri yeme stili, komşusu maç seyrederken ondan kendince intikam alışı, kocaman gözleri :) ve o hazineyi buluşu.... Adamcağızın telefon kulubesindeki hali beni mahvetti, cücenin seyahatleri, ev sahibi ve tabii ki NİNO.... Ayrıntıları seviyorsanız kaçırmayın Gerçekten son zamanlarda izlediğim en iyi film diyebilirim. yalın ama aynı zamanda da nefes kesici bir hikaye... Diğer eleştirilere baktım beyenmeyen arkadaşlar var aramızda!!!! Yani pess Ne diyim pess Ayol madem filmden anlazsınız. Boşboş eleştiri yapmayın. gidin izleyin... :)
    Puan: 9
  • Mükemmelllll

    Nassı güsel, nassı şeker annatamaaammm!! Mutlaka izlemenizi öneriyorum arkadaşlar.. İçinize sımsıcak bişeyler dolucak.. Umut.. Bu filmde sıkılıp, hiçbişey annamadıklarını sööleyen, "vay efendim bi numara küçük terlik giydirmişte; ne varmışmış bunda gülünücek" diyen! "sadece güliim diye mi yapmış acaba?" demeyen, vb. şeyler konuşan kimselerin, hayata neresinden baktıklarını merak ettim! (Etmedim aslında!) Başka bişey demiycem onnara.. Zaten yazık..
    Puan: 10
  • bence abartlılı

    İzlemeyen okumasin

    filme giderken en büyük korkum bu olmuştu açıkçası yani sadece bir hayat güzeldir filmi... oyunculuk çok iyi...
    Puan: 6
  • she never really had a chance..

    Cok güzeldi.. Bu kadar yani başka bişey söylimiyim sizlere.. Ama filme gittiğiniz şahsiyeti özenle seçin, diğer zuxxidaşlarımın da söylediği gibi.. En son dakikalarda kopuyosunuz zaten ruhen.. Sevgilinizle gidin.. Ama gidin yani.. Edebiyat yapmıycam bu sefer.. Mutlu olcaxınız, gidin (Yeter ama dimi?)..
    Puan: 9
  • bu yönetmenin filmleri hep böyle mi olacak?

    Filme giderken çok büyük bir beklentim yoktu, çünkü daha önceden bu yönetmenin ''Şarküteri'' ve ''Kayıp Çocuklar...'' filmlerini seyretmiştim. Filmlerinde gerçekten farklı bir atmosfer oluşturmayı başarıyor, ancak konun akışında yeteri kadar başarılı olamıyor (bana göre). Bu film nispeten öncekilere göre daha iyi idi. Ama öyle klasik falan olacak bir şahaser değil. Filmdeki sevişme sahnesi sırasında etraftaki cisimlerin hareketlenmesi daha önce ''Şarküteri''de de kullandığı bir sahneydi.
    Puan: 7
  • İnsanın gözüne sokmadan sulandırmadan mesaj...

    Hayat güzeldir, harikadır diil aslında bu film. Herkesin hatayında kötülerin yanında mutlaka iyi bişeyler vardır. Yoksa bile yaratabilirsiniz başkaları için yaptığınız aslında tamamen kendiniz içindir. Çünki eninde sonunda hayat sizin için de güzellikler planlar... Bunun için çok cesur olmak da gerekmez yani... Neyse Amelie ye çok teşekkürler yaşadıklarımdan öğrendiğim bişeyler daha oldu bugün.. Filme gitmek isteyenler de sakin bir seansı seçin etrafta yerli yersiz gülen davarlar olmadığı bi zaman..
    Puan: 10
  • şahane bi film gitmeyen kaybeder

    belki de ankaradaki en dandik sinemada gittim (kızılırmak). Ama bence çok hoş güzel bi film. Hep vurdulu kırdılı filmlerin prim yaptığı şu günlerde insana belkide unttuğu bazı şeyleri hatılatan bi film. 10 pu anı belki haketmediği söylenebilir ama en azından 9 luk bi film. ben yinede 10 verecem. sırf filmin puanı düşsün diye girip 1 verenlere inat (METUBA özellikle sana) MUTLAKA İZLEYİN DERİM....
    Puan: 10
  • vay be leziz olmuş

    Filmi çok merak ediyordum ve geçen hafta gittim ama anca şimdi yazıyorum. Beklediğimden çok çok daha iyiydi, konu olarak demek istiyorum. Sıradan karakterler arasında geçen bir film ama çok ilginç şeyler katılmış konuya. Oyuncular da gerçekten güzel oynamış. Mizah güzel dozda. Geyik yapmayayı mdaha ciddi güzel bir film, farklı bir film. İnsancıl bir film kesinlikle. Bi de... EEE! yeter be sus bi ama! taam ya gidiyom ben.
    Puan: 9
  • amelie özgü iyimserlik

    aynı yönetmen ve gene çok begendim. hernekadar bu gidişimde çikolata tarzında bi filmle karşılaşmayı umsamda tamamiyle kendine özgü iyimserlikte dört dörtlük bi filmle karşılaşmak gerçekten beni çok mutlu etti mutlaka izleyin inanın deyicek
    Puan: 10
  • şeker gibi...

    Çok hoş bir film.İnsana mutluluk veriyor. Filmden çıktığımda hala gülümsüyordum kendi kendime. İnsanın ne kadar değişik ve küçük şeylerle de mutlu olabileceğini bir kez daha hatırlatan ve insanı 2 saat içinde alıp çok güzel yerlere götüren gerçekten şeker gibi bir film. Herkese bu filmi görmesini tavsiye ederim..
    Puan: 10
  • masal dışına çıkan mutluluk

    bazı şeyler sadece masallarda olur, biz ise onlara inanarak zaman geçiririz, ama bazen de hayatta ööle şeyler oluyomuş ki masal gibi gelebiliyo o zaman. amelie yi kesinlikle yalnız izlemelisiniz. etkilenmemek mümkün değil.
    Puan: 10
  • ?!^'+@/

    hayatınızdan 2 saati çöpe atmak istiyorsanız gidin derim başka da bişey demem
    Puan: 1
  • Mutluluk verici hoş bir film

    Şirin mi şirin bir kız, sıradan gözüken ama her biri ayrı bir öykü barındıran insanlar, ince bir zekanın ürünü yaratıcı espriler, önceki filmlerine hoş göndermeler, İzleyin keyif alacaksınız.
    Puan: 9
  • elle est grande...

    Her karesinde düşündüren, güldüren aynı zamanda içinizi karıncalandıran; müziğiyle ve o muhteşem manzaralarıyla mis gibi Fransa kokan, tamamen dogal ve hayatın saklı kalan ayrıntılarıyla süslenmiş, insanın içinde gizlediği çocuksu, hayalperest ve bazen de anlaşılmaz yüzünü gösteren son derece umut dolu bir film.... İnsanı bambaşka mekanlara götürüyor ve tatlı bir şekilde ayna tutuyor hayata ve içinde birarada yaşanan zıtlıklara.... ve aşka! Kaçırmayın!
    Puan: 10
  • mutsuzluga son

    film insanların küçük şeylerdende çok mutlu olabilecegini anlatıyor gerçekte hoş bir tarzı var özellikle aundry tatue çok iyi performans sergiliyor. filmin eksilerine gelince filmin biraz duragan geçiyor ama bunuda yönetmenin tarzına baglıyorum ve izlenmesi lazım diyorum
    Puan: 8
  • puan kırmak istedim...

    olmadı çünkü jean pierre jeunet öyle temiz bir iş çıkarmış ki insanın eli 10 puandan başka puan vermeye varmıyor. kurgu, görüntüler, kamera açıları, oyunculuk dört dörtlük... metin fidanvari ayrıntılar süper... film "ben fransızım!" diye bağırmasına rağmen sizi boğmuyor. ama vermek istediği mesaja (mutluluk küçük ayrıntılarda gizlidir!!) kılım açıkçası(tamamen kişisel bir durum). ve hatta sinemada "hayır hayat böyle birşey değil bizi kandırıyorlar" diye bağırasım geldi... biliyorum; film kısa sürede geniş bir hayran kitlesi kazandı ve kazanmaya devam edecek. nasıl bir dolu erkek "fight club"dan çıktıktan sonra "sonunda kahramanımı buldum:TYLER DURDEN!!" diye bağırdıysa bir dolu kız da(eminim!!) "AMELİE!!" diye haykıracak içten içe... işte tam da bu yüzden diyeceğim şudur ki filmin gazına gelip (belki mutsuz ama...) " HUZURLU "hayatlarımızı sabote etmeye kalkışanlara karşı uyanık olmamız gerekli.... bir de başlarına gelen her musubet sonrası "boyun devrilsin hollywood!!" tarzında yakınmalarda bulunan diğer avrupalı sinemacılara bir şey söylemek isterdim : yapın böyle filmler.. bakalım hollywooda bir daha ekmek çıkıyor mu!?
    Puan: 10
  • je veux je veux

    Görüyorum görüyorum!
    Puan: 8
  • bıktım gardeşim yawww

    yaa herzamanki gibi efendi efendi bi yorum yapayım diye girdim ve yine herzamanki gibi beğenmeyenlerin dediklerini okudum ( her seferinde beğendiğim filmlerle ilgili okumayım diyorum ama olmuyo işte benim de zayıf yanım bu) yine onlara yazmak zorundayım kardeşim sizi kim götürüyo bu filmelere zorlamı gidiyonuz ne ediyonuz anlamıyam ama ya arada çık filmden, ya da yorum yazma .. bi de utanmak varken arsızlık yapma, anlamadım ben bu filmi insani yanımla zaten sorunlarım var, evrim sürecini baştan yaşıyan bi kişiyim zaten bi elim burnumda dolaşır dururum de haddini bil , şamama kim sen kimsin karabaş herkes haddini bilsin
    Puan: 10
  • mutlaka gıdın....

    dıyorum kı cılek tadında bır fılm... sezonun en ıyı fılmlerınden mutlaka gıdın
    Puan: 10
  • Bir mutluluk başyapıtı

    İzlemeyen okumasin

    Film kesinlikle insanı yaşamla inanılmaz dercede barıştıran bir film. Seyrederken gerçekten de insanın gözlerini ve kalbini doldurmayı çok iyi beceriyor. Bu filme bence düşük puan veren insanlar hayatla barışık olmayan kişilerdir. İnsana o kadar güzel şeyler çağrıştırıyor ki. Özellikle Amelie nin kör adamı karşıdan karşıya geçirdiği sahne beni en çok etkileyen sahne oldu. Bu durumdaki bir adamı karşıya geçirip onun temel ihtiyaçlarını karşılamak herkesin düşünebileceği bir iyilikken Amelie nin bu temel ihtiyacın ötesine çıkarak ona çevresindeki sosyal ortamdan da küçük ve hoş detaylar sunması beni en çok etkileyen sahne oldu. Film herşeyi ile çok hoş bir film. Keşke herkesin hayatında bir Amelie'si olsa. Ne kadar şaslıyım ki benim var...
    Puan: 10
  • fazla söze gerek yok

    tek kelimeyle harika...
    Puan: 10
  • helal sana amelie...

    Filmden hiç umutlu değildim,afişide beni hiç çekmemişti. Ablamın yoğun ısrarları sonucu gittik. Bence film masal ie gerçek i birbiri içinde veriyo. Senaryosu çok hoş ve arada yer alan ilginç çekimler ve olaylar, filmi daha güzel kılıyo. Nedense filmden ilk çıktığımda öyle çook beğenmedim ama üstünden zaman geçtikçe daha ii anlayıp daha hoşuma gitti. Hatta 3-4 gün neden filmler gerçek hayat olmuyo die çok beğendiğim filmler ardından düşündüğüm şeyler aklımdan geçti. Ama sanırım vardığım sonuç, hayat zaten kısa ve bu hayatta amelie gibi olmak kolay değil ama yinede denememiz lazım yoksa günlük hayatın saçmalıkları ve zorlukları arasında yaşamanın ne güzel bi şey olduğunu unutuyoruz. Yani oyunculukta çok iyi, yönetimde. Tahminen en iyi yabancı oscar ını da alır gibime geliyo... Yani özetle çok samimi ve sıcak film..
    Puan: 10
  • nefis!

    bu adamın her filmi olduğu gibi bu filmi de nefis, nefis ve nefis...
    Puan: 10
  • süper film

    gerçekten çok güzel bir film
    Puan: 10
  • ben de yazıcamm

    film güzeldi bizim manitayla gittik bi gece, gülümseyerek mutlu çıktık! film sırasında yanımda oturan kız, arkadaşına dönüp "aaa bu çocuk davut güloğlu'na benziyooo" diyince ben koptum bazı sahneleri kaçırdım yani. güzel, çok güzel... gidin bence
    Puan: 8
  • Bir Amélie Hanım bin Lara Croft'a bedel

    Öncelikle bol atraksyon ve şatafatlı Amerikan filmlerinin tekelinde olan sinema sektörünün böyle başarılı, seyrederken ve seyrettikten sonra insanı hayran bırakan, Amerikan yapımı olmayan filmlere ihtiyacı olduğunu söylmek istiyorum. İşte belki de bu konuda en önemli ülke olan Fransa'nın bağrından kopup gelmiş ve bu başarıyı gerçekten de yakalamış olan Amélie filmini kesinlikle izlemenizi öneriyorum. En azından farklı birşeyler görmüş olursunuz. Filmi şahane kılan bir çok etken var tabi ki; harikalar yaratmış olan yönetmen Jean-Pierre Jeunet, muhteşem bir oyunculuk sergileyen ve geleceğin yıldızları arasına gireceğine kesin gözüyle baktığım Audrey Tautou (Amélie Hanım), efektler, senaryo... Sonuç olarak sinemayla az-çok ilgilenen bir insanın beğenmemesine imkan olmadığını düşündüğüm bir film. Not: Özellikle filmin başında karakterilerin sevip sevmedikleri şeyler anlatılırken zuxxi'nin geyiks bölümündeki ayrıntıları hatırlamış olmam sadece bana mahsus bir durum mu merak ediyorum doğrusu. Bilmem dikkat ettiniz mi...
    Puan: 10
  • Amélie Hanım, Canım

    Filmin yönetmeni Jean Pierre Jeunet'yi sadece bir filmiyle (Kayıp Çocuklar Kenti - La Cité Des Enfants Perdus) tanırım. Ancak o filmi Fransızca dersinde kafamıza silah dayamak suretiyle izlettiren Fransızca hocamıza (aha afişe ediyorum, Dominique LeChifflart) uyuzluğumdan ve ayrıca Fransızca olmasından dolayı izliyormuş gibi yapıp uyumuştum. Alt yazılı olsaydı izlerdim ama kesinlikle. Neyse konu bu değil. Konu Amélie (Türkçe'de Amele). Harikulade bir yaşamı 2 saate sığdıran harikulade bir film demişler gazetede; gittik, gördük, hak verdik. Gerçekten de Amélie Poulin rolündeki kız şirinliği, seksiliği ve komikliği bir arada nasıl barındırıyor diye sorduk birbirimize (ben bizzat baytar'a sordum - bilenler bilir). Ancak filme damgasını vuranlar kesinlikle oyuncular değil, kamera açıları. Ben ömrümde bu kadar akıllıca kullanılmış kamera açısı, hareketi, geçişi vs. görmedim. Üstüne üstlük filmin her yerinde kullanılıyor bunlar. caponsever de belirtmiş, yönetmen olma amacıyla yanıp tutuşan arkadaşları yerlerine oturtturacak kadar güzeller. Fantastik öğeler de bir hayli kullanılmış filmde (elfler yok ama, 21 Aralık'ta o). Yazıma son verirken bir konuda herkesi uyarmak isterim. Eğer atv'de yayınlanan sinemaksiyon kuşağının vazgeçilmez takipçilerindenseniz -diğer arkadaşların da başına geldiği gibi- filmi beğenmezsiniz, sonra da ortaya çıkıp "bu mu lan gomik film, bööö" diyip 1 verirsiniz bu filme. O nedenle boşuna gidip de filmin notunu düşürmeyin. Romantik komedi zaten bu, uymaz size. Filmin yorumu bu kadar, notlar yazacam aşağıya. Buyrun (ya da buyurmayın bana ne): - Fitaş'ta 22.5 milyonluk bilet parasını isteyen ve benim "ayrı ayrı versek olur mu?" sorumu nazikçe ama sert bir şekilde reddeden ve kalbimi kıran gişedeki hanfendiyi esefle kınıyorum. - Filmin başında zuxxiye yazılabilecek kadar güzel ayrıntılar var, ancak hiçbir yazar çalmasın onları. Yakalarım çünkü ben. - Ön sıralarda oturup "biz fransızca biliyoruz" mesajını vermek isteyen ve daha alt yazı çıkmadan gülmeye başlayan zihniyetin artık yokolması gerektiğini savunuyorum. - "Pornonun kralı" esprisine gülmekten 5 dakika boyunca izleyemedim filmi, kahrolsun J.P Jeunet. - baltazar'a film hakkındaki görüşlerini sorduğumuzda "akşam zuxxi'ye yazarım" demişti ama yazmamış. Yalancı herif. - Daha uzun sinema yorumları yazmamı isteyen dirty rahatlamıştır umarım. Eğer yukarıyı okumadıysanız özet istersiniz siz. Gidin, görün işte... (Yazıyı yazdıktan sonra farkettim ki baytar da yorum yapmış bu filme. Hatta nerdeyse benimle aynı şeyleri yazmış. Şunu belirtmek isterim ki, yazdığımız şeylerin aynı olması tamamen rastlantıdır, kalplerin bir olmasıdır).
    Puan: 10
  • tunafish

    baba film manyak
    Puan: 10
  • ...

    Kesin görün derim ben... Film çok tatlı kız çok tatlı (oğlan da tatlı ya neyse) Bence filmin 'Mutluluk küçük şeylerdedir'in ötesinde anlattığı bi şey var.İnsan kendisi dışında herkesin hayatının nasıl düzeltilebileceğini biliyor.
    Puan: 9
  • film bu işte

    Deli yüreği seyrettikten sonra sinema zevkim sıfıra inmişti.Bu filmden sonra tekrar sinemaya gitmeye karar verdim.Tek kelime MÜKEMMEL.
    Puan: 10
  • Favorim

    Kötülüğün prim yaptığı, zorlukların başrol oynadığı, renklerin gittkçe soluklaşarak insanda yaşama sevnci bırakmadığı bu dünyada, buna alışarak kötülüğü, zoru, acımasızı seyretmeyi de doğal hatta daha başarılı bulmaya başladığımız bu günlerde bu kadar içime ılık bişilerin aktığı bir filmi seyretmek içime birazcık umut serptiyse, umarım off "amma romantiksin kuşlar böcekler ehue" demezsiniz...Ne güzel bir bakış açısı dünyaya, ve bunu ne güzel yansıtış bir kamerayla..Hayran kaldım...
    Puan: 10
  • SAKIN İYİ ELEŞTİRİLERE ALDANMAYIIIIINN....

    "İzlemeyenler okumasın" kutusuna chek atmadım. Çünkü aksine izlemeyenler okusun ve gitmesin... Kesinlikle çok kötü 1 yapım. 1 kere konu yok. Belgesel tarzı yapılmış, sıkıcı 1 film. Buradaki ve diğer eleştirileri okuyarak gittim ve büyük hayal kırıklığına uğradım. Yok insanın hayata bakışını değiştiriyormuşta, insanın içini umutla dolduruyormuşta. Yaf o kadar umut zaten insanın içinde var. O da yoksa boşu boşuna yaşıyoruz demektir. Bu filmin verdiği umudu ben 1 çocuğun gözlerine bakınca da alıyorum. Sakın gitmeyin, paranıza ve zamanınıza yazık etmeyin...
    Puan: 1
  • çok güzell

    çok ii bi filmdi inanılmaz ayrıntılar çok ii işlenmişti kız çok tatlıydı deişik we güzel bi film
    Puan: 8
  • fransızlardan bu kadar da beklemezdim

    Hayata dair enfes bir komedi.. Nino, M. Dufayel, Lucien, Joseph, Georgette de Amelie gibi küçük insanlar. Hepsinin kendine özgü hikayesi Jean-Pierre Jaunet’nin filminde ustalıkla perdeye aktarılmış. Oyunculuğa gelince o da enfes. Çifte değirmen kafedekilerin sürtüşmeleri ve ilişkileri insanı kahkaya boğarken M. Dufayel’in yalnızlığı ve takıntıları yüzünden hayattan zevk alamayan, sonunda eve kapanan Raphael Poulin’in (Amelie’nin babası) acısı insanı derinden etkiliyor. Herkese ve özellikle “dipteyim, sondayım, depresyondayım”cı gereksizlere bir hayat dersi...
    Puan: 10
  • Sweet

    Bir polyanna filmi, insanı mutlu ediyor. Audrey Tautou ve Mathieu Kassovitz gerçekten çok iyi, rollerine çok yakışmışlar, bir kaç sahne hiç hoşuma gitmedi ama onlarıda es geçiyorum, özellikle sinema sanatından anlayanlar için (ki ben değilim) harikulade bir film, yonetmen Jean-Pierre Jeunet'e 10 puan veriyorum...
    Puan: 9
  • iiireenç

    tek kelimeyle iireennç bu filmi nas izledim bn bile şaşıorum walla hiç kimsyey de tawsie etmioomm gitmeyin kardeşimm acıdıım için iki puan weriomm
    Puan: 2
  • izleyin belki bişiy kaparsınız

    izlenmesi gereken bir film.belki izledikten sonra biraz daha iyi niyetli olursunuz
    Puan: 9
  • muhteşem

    harika ötesi süper bir film ...
    Puan: 10
  • MÜKEMMEL ÖTESİ

    Hayatımda gördüğüm en güzel filmlerden biriydi, gitmezseniz inanın çok şey kaçırırsınız. 2 verip filmi beğenmeyen arkadaşa zaten söyliycek söz bulamam. İnanılmaz bir fransız filmi...(Müzikleri ayrıca güzeldi)
    Puan: 10
  • başlık?

    aslında ben bu filme neden gittim biliyomusunuz bi arkadaşım bana o kıza çok benzediğimi söledi e kızı görünce hakatten de andırıyodum yani tıpkısının aynısı olmamakla beraber benziyodum bu yüzden gittim merak işte iyi ki de gitmişim pierre jeunet hakikaten bu işi çoook ama çooook iyi biliyor harika bi filmdi masalsı bi doku harika paris görüntüleri insani değerlerin harmanlandığı, fransız sinemasının bizlere sunduğu minik bi kokteyl aman diiim fondip yapmayın sindire sindire izleyin:)fondip yaparsanız fena:)kendini toparlayamıyor insan kısaca izleyin ha ayrıca hakikaten amelie ablamızın sevgilisi davut güloğluna ne kadar da benziyodu ha madem söz ondan açıldı konuyu davut güloğlunun şahane eseriyle bitirelim OYY NURCANIIIM NURCANIIIIM:))) fin:)
    Puan: 9
  • "Amélie Poulain'in meşhur hikayesi "gibi bişey oluyo tercümesi

    gerçekten çok güzel yüzüklerin efendisinden iyi şrekten kötü ama görülmesi gerekir diye düşünüorum
    Puan: 9
  • ...

    kesin gidin derim ben. Hani avrupa filmlerinde olan bi hava vardır hani, nasıl anlatsam ,sanki film seti degilde oyuncuların gercek hayatından bir sahneymis gibi, muthis zevk verir insana , daha bir hissedersin filmi. aynen bu hava bu filmde de vardı. oyunculuklar güzeldi. konu farklı ve güzeldi. yonetmeni tebrik etmek lazım. bir izleyici olarak filmi izlerken devamını tahmin edememek bile güzeldi (filmi izlerseniz bu dedigimi anlarsınız :) ) . Yaw harikaydı ishte ...
    Puan: 9
  • sıcacık

    Fransız filmlerinin hayranı olduğum söylenemez hatta belki bu filmden başka sinemada bir fransız filmine bile gitmiş olmayabilirim. Ama Amelie benim şu ana kadar seyrettiğim en güzel filmlerden biriydi. İçinde hiçbir şiddet unsuru yoktu ve hikayesi, anlatımı, müzikleri o kadar hoştu ki. Film bir çok aşk filminden bile daha mutlu edici özellikteydi. Tek kelimeyle harika ve film gibi bir film. Seyretmemek büyük kayıp....
    Puan: 10
  • ..............

    bu tam bir polyanna filmi bence gitmeyenler çok şey kaçırdılar hatta hayatlarını yitirebilirler ne biliyim çok hoşuma gitti sade bi konu war ve çok güzel işlenmiş falan filan ona göre bence gitmeyenler hemen gitmeli.....
    Puan: 10
  • Mükemmel

    Son zamanlarda izlediğim en iyi filmdi... Ayrıntılar çok güzel yakalanmış ve işlenmiş. Bir sanat eseri diyebiliriz. Gitmeyenler "Özel zevklerim arasında SİNEMAYA GİTMEK" gibi sözler söylemesinler çarpılırlar...BAŞ YAPIT
    Puan: 10
  • kusursuz...

    Tek kelimeyle kusursuz! Hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biriydi belkide en güzeli. Filmden çıktığımda iyilik yapmak oraya buraya koşmak istiyordum! bir sürü ticari kaygıyla çekilmiş aptal aksiyonlara gideceğinize Amelieyle biraz hayatı sevin !
    Puan: 10
  • çok çok güzel

    Fransız filmlerini sevmem, sıkıcı olur kompleksimi yenmemi sağlayan filmlerden bir tanesidir. Tamam olay yine alışık olduğumuz temponun altında işliyor, hafiften de esnetiyor ama minik şeylerden mutluluk duymamızı sağlayan noktalara öylesine güzel değinen bir film ki bu, sürekli salak bir gülümseme ile sonuna kadar izliyor ve anlatılması zor bir sanatsal doyum ve keyifle salondan çıkıyorsunuz. Benim bir filmden beklediklerimin pek çoğunu veriyor ve şiddetle tavsiye ediyorum.
    Puan: 8