Karanlıkta Dans
Dancer in the Dark
2000
Ortalama Puanı: 7.6
Öykü
Yani Selma isimli karakterimizin başına gelenler insanın yüreğini paralıyor. Bu hanım kızımız Çek göçmeni, 1964 yılında Amerika'da hayat mücadelesi veren bir anne. Kalıtsal bir hastalığı var ve günden güne görme yetisini kaybediyor. Oğlunu bu hastalıktan kurtarmak ve ameliyat ettirmek için fabrikadaki işinden ve yaptığı ek işlerden kenara ne koyarsa biriktiriyor.
Selma günün birinde komşusu Bill'e ameliyat masraflarını karşılayacak parayı biriktirdiğini söyleme gafletinde bulunur. Bill, Selma'nın parasını bir güzel çalar. Parayı geri isteyen Selma ve Bill arasında çıkan tartışmada Bill yaralanır. Böylece Selma'nın dertlerine bir yenisi ve en vahimi eklenmiş olur.
Fakat asıl vurucu olan, başına gelen o kadar trajik olayın üstesinden yarattığı müzikal dünya sayesinde gelmesidir...
Notlar:
- 2000 yılı Cannes Film Festivali'nde Björk en iyi kadın oyuncu ödülü, Lars von Trier'de Altın Palmiye aldı bilindiği üzere.
İzleyenler ne demiş?
Duygu Seli
Çok çok çok çok etkileyiciydi. Söyleyecek laf yok bence. Kesinlikle gidin görün, hissedin, bu adamın bütün filmleri insanın içine işliyor, bu kadın da ne yapsa bi acayip oluyor.daha uzun etkili, gün boyu ferahlık tazelik
Müzikleri Björk teyze yapınca müzikale bin türlü anlam yüklenebiliyo. Von trier'in yapmacıksız dili, Björk'ün yapmacıksız duru şarkıları insanın azına ediyo çok afedersiniz. Etkisinden çok zor çıkılan bi film. Filmde perişan olduum için bu iyi mi kötü mü bilmiyom. Perişanlık etkisi hala sürüyo kısa kescem dolayısyla. Demem o ki görmezlikten gelmeye kaptırdıysanız hiç şimdi depresif olamam diyosanız gitmeyin güzeller. Aslında kasılıp da depresif olmayan hayat dolu öğeler de çıkarılabilir ama kasmayın derim..hüzünden öte
Ya ne yönetmeni önceden takip etmek, ne de björk hastası olmak. Bu film o kadar güzel ki. Bir kere bu iki münevver insan filme herşeylerini vermişler. Avrupa filmlerinden nefret etseniz de Björk'ün o kendine has sesinden ve şarkılarından haz etmesiniz de bu filme gidin. Yönetmeni izleyenler Avrupa'dan ve Dalgaları Aşmak'tan hatırlarlar. Tarz daha çok Dalgaları Aşmak gibi. Hatta kadın başrol oyuncuları da birbirleri ile benzeşiyor bir anlamda. Aynı tutkulu sevgi, ve bu sevgi için herşeyi göze alma. Tek fark bu sefer bizim arabesk filmleri andırıyor olması. Gene kendinizi filmin içerisinde gibi hissettiren hatta zaman zaman biraz fazlaca hissettiren kamera tekniği. Son zamanlarda ben bu kadar güzel bir oyunculuk görmedim. Björk tam anlamıyla döktürmüş. Deha şarkıcı meğer deha oyuncuymuş aynı zamanda. Tam anlamıyla bir başyapıt, kaçırmayın gidin.hULYA aVŞAR sız olmaz
fıransız sinemasının dev yıldızlarından kethrın denov dört yıl aradan sonra bir filme bir ödül ve kendi karakterinin disinda bir cizgide bu sarkici bozmasi kizda valla diyecek bisey bulamiyorum zaten ona haaa hulya yi unutmusum sen kimsin turkucumu sinemacimi guzelim katrın le asik atabilirmisin ki sen aranizda ucurumlar var bu film hakkinda bi sey soylemedim yani konu hakkinda ama atilla dedemin soyledigi gibi filmden sarsilmadan cikabilen demis ama ben ortasinda da travma gecirmeye baslamisdim bile BENCE SADECE GİDİN en azindan amerikan sanayinin yuzumuze yuksek dozda ısıkla ve gurultuyle saplak vurarak dikkatimizi cezbeden ilkel yollu son teknolojiyle donanmis filmlerine besmilyon basar zaten arkadasim rustunun de dedigi gibi eger sinamada bir devrim bir yenilik olacaksa bu avrupada olacak MUZİKALlere gelince arkadaslarimiz biraz yanlis dusunuyo galiba bu filmde muzikal felan YOK adam resmen kafa buluyo Ritimsiz uyumsuz haraketler berbat ve siradan sesler harikaydi mukemmeldi bence bu muzikal felan degil bu baska biseydi herseyin siradan ve toplumsal icerikli bizlerden birinin hikayesi olmasi da hos gitmeyen pisman olur haberi olsun marix felan izlemisde hayran olmus hala onu konusan tiplere simdiden soyliyim gitmeyin bu gercekten sinemabu sese kulak veriniz
Ben izmir de oturuyorum ve bu filmi yazık ki izleyemiyorum neden? Bugün filmin hayaliyle yanıp tutuştum ve gazeteye bir baktım ki sadece İstanbul da falan oynuyor. Sesimi duyan varsa ben ve daha birçok kişi BU FİLMİ İZMİRDE GÖRMEK İSTİYOOORUUUZ!muhteşem...
bu film bu senenin en iyi 2-3 fülminden biri yada filmi. konusu ve yargıladığı şeyler buna rağmen hayat ve sevgi... harika... özellikle müzikallerde son bölüm başlamadan çıkması ve o müzikalin hiç bir zaman bitmemesi çok iyi idi... yönetmen kullandığı kamerayla filmi sanki yaşanmış bir olay gibi yapmış... ne yazayım ki ... o kadar anlatılması gereken şey var ki... bu film harika... sadece bucignemesi, yutmasi ve hazmetmesi zor
filmden ciktigimda bende gene bu hissi uyandiran iki film geldi aklima: "dalgalari asmak" -ayni yonetmen zaten- bir de kieslowski'nin "a short film about killing". Dancer in the Dark hem cignemesi, hem de hazmetmesi bir o kadar zor olan bir film. Ama nefasetinden hazmediyorsunuz. Bu kadar yalin bicimde gercek. Hic carpitmadan... Bir de bence onemli olan yani Selma'ya "neden oldurdun?" diye sorduklarinda " o istedi" cevabini veriyor. Bu da "Atlari da vururlar" filmine yapilan cok iyi bir gonderme ya da methiye demeli. Tum sinema sanatini ve yonetmeni sevenler gitmeli ama gene de deprresyona karsi uyarilmali bence.Soyleyecek fazla soz yok
Bu filmi izledigim gece dusunceden sabah 4'e kadar uyuyamadim. Muzikallerden nefret ederim, yarabbi bir muzikal bu kadar mi guzel olur. Anlatilacak gibi degil, gormek sart. Abartmiyorum, hayatimda izledigim en iyi film oldugunu dusunuyorum, 10 veriyorum ondan dolayi.Of... ki ne Of!
Film hakkında tek kelime etmek istemiyorum. Sadece şunu anlatmak istiyorum: Sinemadan çıktım zaten sinemanın yarısı ben dahil salya sümük. Duygusal olmanın suç sayıldığı bir zamanda bu kadar ağlayan insan ile karşılaşmak beni şaşırttı doğrusu ama buna ancak şimdi şaşırabiliyorum. Eve doğru yürür iken magandanın teki bana laf atmaktan vaz geçti inanabiliyor musunuz? Halimi görüp acıdı bana... Yanındaki arkadaşına dönüp “La bu alıyo la” bile dedi yani.. Ev arkadaşım heyecanla film hakkında yorum yapmamı bekledi. I ıh.. ses yok. - Film çok mu güzeldi? - Azıma mıçtı...drama
ne yazık ki, hayat bir rüya değildir. hem rüya görüp hem yaşayamıyoruz. ama en azından baktığımızı görmeyi, duyduğumuzu dinleyebilmeyi deneyebiliriz. ya da en azından olmayı. yaşamak için dolu mesajlar veren bir film. tiyatral tarz, doğru oyuncular. sert tezatlar sarsabilir. dikkatli gidin.yalnız gidin
allak bullak edici, sinir yıpratıcı, depresyona sokucu.. ben ki milletin salya sümük olduğu filmlerde karşılarına geçip dalga geçen, klasik kızsal tepkileri vermeyen ve hatta ya kızım ne ağlıyonuz ayıptır, gerçek diil bunlar, etmeyin diye nutuk çeken, duygusuz bi insanım bu film kendime olan tüm güvenimi sarstı. tanrımm ben de mi sinemadadan kırmızı gözlerle çıkan o kitleye dahil olacaktım bi gün böyle!! iyki yalnız gitmiştim, siz de ööle yapın karizmadan ödün vermek istemiyosanız. Güzel miydi bilmiyom, böyle bol acılı, kahramanı sonuna kadar ve sapına kadar, saflık derecesinde iyi olan filmlerden nefret ederim. gel görki björkten yani Selma'dan nefret edemedim ne kadar uğraştımsa, çünkü film kahramanı diil gibiydi sanki, ya da ben ve sinemadaki herkes de bianda onunla birlikte film kahramanı olmuş gibiydik sanki. Bi de film başlarken ekrandaki iki üç dakkalık karartı, filme girmeden önceki uyarıları okumayan bikaç teyzenin arkaya doğru "bozuk bu film evlaadım, makinisti uyarsanıza" şeklinde tepki vermesine yol açtı. Burda ota boka 10 verenlere uyuz oluyom ama ben bu filme 10 vermezsem gözüm açık gider, isteyen uyuz olsun napıyım.kayan yıldızdan daha hızlı
şu anda saat 00:48,eve yeni geldim. nerden? tabiki sinemadan! çok etkilendim filmden, hiçbir filmde ağlama konusunda bu kadar aktif olamamıştım, gördüklerim dramatik gibi görünse de acayip epikti bence... ya her neyse sözcüklerle hislerimi sınırlamicam! sadece ağlamak istiyorum işte... :,',,(Dikkat kırılırsınız!
Kesinlikle görülmesi gereken bir film. Hayata dair bir şeyler hissetmek isteyenler, depresifler ya da kendini mutlu sananlar gidin ve kendinize göre bir ders çıkarın. I've seen it all!!!Kuru Köfte
Hani kuru köfte ile ekmeği yedikten sonra boğazınıza ve aşağısına tuhaf bir ağrı saplanır ya, işte ondan saplandı özellikle finalde. Ama sinirlendim. Rahatlıkla öyle gelişmeyebilir olaylar öyle gelişti. Maalesef hadiseyi "bok yolu" düzeyine indirgeyerek algıladım. Hakikaten filmin içinde gibiydik, bir dakika rahat bırakmadı. Etkileyici oldu. Sıkılgan adamlar gitmesin, bizim salonda vardı öyle iki geyik, çekilmediler hani.etkisi gün geçtikçe daha cok artıyo
yanımdaki amcanın horlama efektlerine karşın filme elimden geldigince motive olmaya çalıştım.. montaj farklı.. kurgu farklı.. oyunculuk farklı.. çekim farklı.. bu film cok etkileyici ve mistik bi film.. eger filme gerçekten kendinizi verebilirseniz, kurtulmanız cok zor.. ve her geçen gün, etkisi biraz daha artıyor ,azalmıyo.. garip olan da bu.. gidin görün sıkılmayın ve etkilenin.. gözyaşlarına veya diken diken olan tüylere dur demek zor.. özellikle anneler, salya sümük agladılar.. dedigim gibi, garip bi film.. soundtrack'ini de alırsanız, etkisi hiç dinmez..Kesinlikle Gittttt!!
1 saat önce sinemadan geldim gözlerim kıpkırmızı bir halde annemin "kısm film nasıldı?" laflarını geçip direk odama kapandım ve düşündüm.. Bu yılın en güsel filmlerinden biriydi heralde.. Zaten bir müzikal hastası olarak gitmemezlik yapamazdım da.. Selmanın finaldeki yürek parçalayan şarkısı, üzüntülerini müziklallerle unutmaya çalışması, kör olduğu halde müsikal islemeeee çalışması.... tanrım kesinlikle gidip görmeniz lasım anlatamamm yaneee.. I've Seen It All!!yaa
bilmiyorum gidin demeliyim ama film adamı öldürüyor, ağlıyorsunuz ve sizinde görüş gücünüz azalıyor ve ve gidin gidin insanlığınızı hatırlarsınız kesinlikle. gerçi beni bayaa bir nihilist yaptı ama:)BJORK AGLATTI
muhtesem bir filmdi, size onerebilecegim bisey varsa bi paket kagit mendil edinip gitmenizdir. tabi kiNe yazsam bilemiyorum
Filme dün aksam gittim ama hala yeni çıkmış gibiyim. Aslına bakarsanız bu tribin geçmesini de istemiyorum. Film hakkında söylenebliecek daha dogrusu ifade edilebilecek hiçbirsey yok. Derler ya bu pek öyle anlatılası birşey değil...çok etkileyici
film mükemmeldi bence. son derece etkileyici, düşündürücü ve sanatsaldı. bjorkün oyunculuğu da inanılmazdı. ne görsel efektler, ne acayip aksiyon sahneleri.. sadece yönetmenin dehası, nefis kurgusu ve güçlü oyunculukla ayakta duran ve insanı alıp götüren bir film. kesinlikle görülmeli, kesinlikle..Görmek İçin Göz Gerekmez!
Olağanüstü. Acayip sıradışı. Kahrolsun Ucuz Holywood prodükaiyonları. Bi polis bi kötü adam bi de güzel bi kadınla film yapıp hasılat yapan filmlere bak bi de şu şahesere bak. Björk ün oyunculuğu karşısında dehşete düşmemek imkansız. Hikayenin kusursuzluğuna da söylenecek hiç bişey yok. Müzikal diye ilk başta biraz ön yargılı yaklaşmıştım ama film bittiğinde üzerimde kolay kolay atamayacağım bir etki bıraktı. Ne diyebilirim ki 107 adım boyunca ağladım. Kusursuz bir Sinema Şöleni.Eğri oturayım...
Film güzel eywallah birşey dediğim yok ancak okadar da bahsettiğiniz mahvedici dramanın tavana vurdugu ağlamamak için boğazınızın düğümlendiği bi film değil. Bence bu psikoloji ile girmişiniz siz bu filme. Çekim ilginç ama bana hitap etmedi. Senaryo çokta ilginç değil her hüzünlü filmde olduğu gibi olaylar gerçekleşiyor felan filan. Adım başı müzikal forma girmeside bi müddet sonra filmden ilgiyi koparıyor bence. Hele son dakikalarda ses dinlemeye başladım resmen. Acaba şimdi hangi sesi duyacakta ritim tutacak hayale dalacak diye. Vallaha son cümlem; Gidilesi bi film ancak fazlada abartmamak lazım çok daha başarılı yapımlar olmuştur 10 10 10 verip durmamak lazım.. Bi baş yapıt değil kesinlikle... Kalın Sağlıcakla..Galiba Ağlayacağım
Filme bugün gittim. Ya böyle bir film olamaz abi ya. Gözyaşlarıma boğulmama çok az kalmıştı. Björk e hayraan olmamak elde değil. Şu anda filmin soundtrackını dinliyorum ve gözlerim yeniden doluyo. Bu filmi bi daha sinemada görecem kesinlikle. Arkadaşım ağlamış filmde bana çaktırmamaya çalışıyordu yakaladım. Yaa bence şu ana kadar çekilen en ii film bu kadar eminim. Ya harika ağlıcam galiba.üstüme üstüme gelen filmlerden
dalgaları aşmak abartılı bi filmdi. festivalde gösterilen gerizekalılar da son derece abartılı bi filmdi. işte lars von trier'in son abartılı filmi. aşırıya kaçan herşey beni rahatsız eder bu hayatta. zorladı bu film beni. aşırı bişeyler var filmde. sonuçta beğendim. tabi ki çok güzel yapılmış bi film. tabi ki herkes görmeli. sinemayı seven herkes mutlaka mutlaka görmeli. ama aşırı işte.bu ne yaaa
bu kadar da arabesk olunmaz ki.. kadın kör, çocuğu kör, kötü adam var. kadın söz verdiği için kendini savunamıyor. müzikler alakasız. iste tam bir hint isi film. "dalgaları aşmak" da acıklı ve hafiften arabeskti ama bu defa trier nasıl seyircilere bileklerini kestirebilirim diye düşünmüş sanırım. bu arada tabii agladım, ağlamadim değil. hatta üç gün gözüm şiş dolaştım ama ağlatmak iş değil ki.. yok yani, hiç olmamış...bir de film boyunca selma'nın saçını taramak istedim.başlık mevzuu da ayrı bi dert hani..
yahu Lars muhterem, filmografini teşkil eden diğer filmleri bir kenara bırakıyorum -ki onlar da alemet-i farikaydı ama neyse-, Gerizekalılar adlı o nevi şahsına münhasır filminle dimağlara attığın tokada, "bi dön, sağ beynine de vurayım" edasıyla ikinci bir tokat hadisesini eklemene lakırdı etmiyorum bak, lakin az açıl da, biz de bu piyasada bi yol şekilsel atılımlar yapalım de mi.. siz dani markalı lavuklar sayesinde, biz türk markalı lavuklar; zaten sanatın ve sanatçının tek ve müzmin dostu sadece reno marka bir araba olan bu ülkede enikonu esefe kapılıp, ince hastalıklara yakalanıyoruz, haberin ola vala azizim... (olur de mi, olur olur..) bu arada bir puanı da, sırf bu hasisliğim ve burnumdaki kılları aldırmayıp, sevgi ve itinayla uzatmam yüzünden kesiyorum ya ayrı mevzuu...Başyapıt !!
Trans halinde izledim... Filmin sonunda kendimi koyverdim... Çok basarili, çok çarpıcı ve çok düşündürücü! Filmin seyirciye söyleyecek çok şeyi var... "Gerçek bir sinema klasiği" p.s. Filmin müzikal olduğunu söylemek çok güç; çünkü filmdeki müzikli bölümler Selma'nın hayal gücünün örnekleri ve müzikal değerleri yok gibi bishey, eğer film müzikal olmayı hedefleseydi düzgün bir ritm ve çok daha iyi bir kareografi olurdu. -I've Seen It All'a bayılıyorum, ne de olsa Thom Yorke'un eli degmiş şarkıya!!!-sanat avrupada bambaşka!!
bu film kolay bir film değil.. arkadaşlarının yanında ağlamaktan utananlar yalnız gitsin.. ve efekt kullanmadan sinema yapamayan hoolywooddakilerde bıraksınlar bu işleri.. ve bu son şarkı değil....Elinize sağlık
Türkiye'de kendine sanatçı diyen herkes gitsin bi görsün. Her önüne gelene sanatçı diyenler de bi gitsin. Film anlatılması zor bi film. Sadece doğal. İzleyene bir film izlediği değil de bir arkadaşı hikaye anlatıyormuş da onu dinliyor imajı gibi bişey veriyo. Kamera hareketleri Blair cadısına benziyo. Müziğin muhteşem kullanıldığı çok doğal ve çok sürükleyici bi film.MÜZİKALDEN ÖTE....BU....BU....BAŞKA BİŞEY!!!!
Filme hayal kırıklığı beklentisiyle gittim. Yanılmışım hemde çok...!!! Hayatımda seyrettiğim en vurucu en etkileyici filmlerden biriydi. Eğer müzikal kategorisine giriyorsa 2000'li yıllarda GREASE, HAİR, TOMMY gibi klasiklerin yanında yerini alacak demektir!! Ama bana göre müzikal kalıplarını aşmış; Amerikan Rüyası denen kavramı yerden yere vuran bir başyapıt! Ve BJÖRK ...Bir oyuncu filme ancak bu kadar oturur derim ben. 90'ların müziğinin kült ismi muhteşem bir performans gösterdi. Lars Von Trier'in çekim teknikleri mükemmel diğer oyuncuların da performansı çok iyi ama film kesinlikle Björk'ün filmi. Müzikler dinleyenlerin hayal güçlerini tetikleyecek türden. Film Sanayi Toplumu, Aile, Sevgi, Acılar, Hayaller, Para, Adalet, İnsan gibi birçok kavramı Selmanın gözünden en yalın bir biçimde anlatmış. Sarsıcı sersemletici finali insanın kanını donduruyor. TAM PUANI SONUNA KADAR HAKEDEN BİR FİLM; SEYREDİN!!!...
belki de hayatımda gördüğüm en trajik, en etkileyici hikayeydi ve björk e olan hayranlığım katbekat arttı başka birini bu rolde düşünmek imkansız ...diyecek birşey bulamıyorum çünkü izlemek gerekiyor ve izlenilince de o finalle beraber sözcükler tükeniyor .. kesinlikle görülmesi gereken bir hikaye ve dehşete uğratıcı bir oyunculuk! asla hatırımdan çıkmayacak bu kesin... bir değil bir kaç izlenmesi gerekli bir film. tabii yeterince güçlüyseniz...ağla agla derman kalmadı bende....
cıtır kızlar zihniyetinde bi isansanız yada klip tadında filmlerden hoslanıyosanız sakın gitmeyin bu filme... björk o kadar dogalki... yonetmenede helal olsun adam tam bi duygusal kaos yaratmış. filmin sonunda ki çaresizlik cok etkileyici... ben ve arkadasim hungur hungur agladık. iyide oldu rahatladık. gidin mumkunse omzunda aglayabileceginiz bi dostunuzla gidin.ne diyim ki?
Trier'in "Dogma 95" takıntısının etkilerini taşıyan kamera kullanımı gözlerimi fena halde rahatsız etti. Bence bu tarz kamera kullanımı yönetmenin arzuladığı doğallığın aksine seyircide bir yabancılama duygusu uyandırıyor. Kameranın her hareketinde ve zoom'unda bunun kurmaca bir öykü olduğunu hatırlıyorsunuz. Genel anlamda da film zaten seyirciyi içine çekmeyi bir türlü başaramıyor. Öyküye gelince aşırı derecede basit ve tahmin edilebilir. Karakterlerin tümü belli kalıplara oturtulmuş klişelerden ibaret: Selma: Kör olmak üzere olmasına rağmen oğlunun ameliyatı için para biriktirmek zorunda olan, parası çalınan, işinden olan, oğlu için canını veren, ezilen işçi kız. Bill: Para için herşeyi yapan, acımasız, şeytan burjuva Kathy: Fedakar emekçi dost (ustabaşı ve gardiyan da aynı konumda) ve avukata verecek parası olmadığı için Selma'nın idamına seyirci kalan sistem... Sonuçta Levent Kırca'nın mesaj kaygılı parodilerinin hatırlatır bayağılıkta ve "acaba "Björk" yerine "Ceylan" mı seçilmeliydi?" sorusunu akıllara getirecek seviyede arabesk bir film Karanlıkta Dans. Björk'ün her duyguyu yüzünde bir gülümseme ile ifade etmeye çalışan ve aslında varolmayan oyunculuğu ise ayrı bir felaket. Filmde hoşuma giden bölümlerse tren üzerinde geçen müzikal kısım (şarkı harikaydı) ile son sahnedeki "perde kapanır, görevli kapıyı açar" ironisi. Sanırım 3 puan yeter de artar bile.Sen
Olmamış coen bey burda filmde neler olduunu yazıp insanın zevkini kaçırmayı entel kisvesi altında gizlenmiş hıyarlığınıza veriyorum...Ağlayamadım bile !
Film boyunca göğsümde bir sıkıntı vardı! Yahu bu kadarda talihsizlik olmaz demekten kendimi alamadım. Yanımda oturan bir kız arkadaşda film boyu ağladı zaten, insanın acaip morali bozuluyor. Sonuçta çok etkileyici bir film. Björk'e hep ilgi duymuşumdur, filmde doya doya izledim rahatladım yalnız saçları çok dağınıktı :) Tabii bu işin şakası bu kadar berbat bir durum içinde insan saçını mı tarar? Ayrıca bir üstteki arkadaşın açık sözlülüğüne katılıyor ve tebrik ediyorum. Yahu neden filmde ne olup bittiğini anlatıyorsunuz kuzum (ay hep bu lafı söylemek istemişimdir!)hahahah...
basit, sonu belli bi hikaye. aynı derecede basit yapılı karakterler; ama kafaya inmiş balyoz etkisi. basit olanın gerçek olduğunu hatırlatan bi film.ilk 15 dakika kameranın sallanıp durmasından rahatsız oluyosun sonra alışıyosun. ağlamak için gitmeyin, titanic gibi, filme yazık olur. filmden sonra dalıp gidiyosun sonra sana soruyolar hayrola nerelerdesn diye, dönüp; ben ve etrafımdaki herkes dansediyo da diyosun. görmedilerse bi bok anlamıyolar. 10 dan da iyi.AŞMIŞ...Aptal Yönetmen!
filmde en azından oyunculuk adına bi şeyler var.. Bu adam fim çekeceğine gitsin belgesel ya da parti propagandaları yapan kısa metrajlı filmler çeksin, sinemadan uzak dursun da n'aparsa yapsın. Propaganda kısmı için: kusmak istedim, oyunculuksa leziz...4.5 'tan 5..kadın herşeyi görmüş ya
çokı güzel bi film ama saçma sapan yerlerde müzikallerin başlaması kafanızı karıştırır belki bi de kadın herşeyi görmüş nası oluyosa biraz da salak galiba su görmüş şelale gördüm falan diyo bi de sonu pek iç açıcı diil ama gidebilirsiniz sakınca yoksözcük yok
bu vurgunu sözcüklerle ifade edemem, bildiklerim yetmez anlatmaya... kaç gün oldu filmi izleyeli aklıma geldikçe halaa bacaklarımı hissedemiyorum. bu filmi görmemek gerçek kayıptır!muteşem
uzun zamandır, sinema hakkaten sanatmış yahu dedirten bir film izlememiştim. Sırf bu filme puan verebilmek için zuxxi'ye bile üye oldum. Heryerde, herkese tavsiye ediyorum (otobüslerde bile)nothing dreadful ever happens in musicals
sinemada kuru mendil kalmadi tabi orasi dogru. ben de mideme yumruk yemis gibi oldum. dalgalari asmak filminde de olmustu bu. diger kimi yorumcularin aksine cekimler beni heyecanlandirdi. siradisi cunku. yeni bi dil. I've seen it all bence de zirveydi. Ama isin fenasi ondan sonrasi yokus asagi. bence bi insanin hayatindan bi kesit sunabilmek buyuk basari zaten. du bi de hazir bulasmisken idama karsi cikayim gibi bi mesac kaygisi gordum. rahatsiz etti o beni cokca. biri propaganda filmi ceksin bu adam demis ya. ben de parmagimi koyamiyodum o seye bi turlu ama simdi anliyorum ki birden kullanilmis hissettim kendimi idamdan sonraki sarki bitmesin filan yazilarina. tuhaf belki. Bunun disinda Bjork un oyunculugunun iyi olmasini bekliyodum zaten. kliplerine dikkat ederseniz bu dunyadan diilmis gibi kadin. David Morse u da unutmayalim ama. kotu polis yazmis biri. Ben iyi kotu diye dual bi degerlendirme sistemine inanmadigim icin bu goruse zaten katilamam. Ama cok cetrefilli cok da gercek bi iliski gordum ben david morse ve bjorkun karakterleri arasinda. Filmin en iyi yanlarindan biriydi bence.YUH YANI
bu fılmde bu kadar abartılacak ne buldunuz gercekten anlaması guc. 0 olsaydı 0verecektım ama malesef yok. sakın gıtmeyın paranıza ve zamanınıza yazık.mukemmel
gidilmeli..neden yasıyoruz bu dunyada hedef ve amclarımız için. inanılmaz duygusal bir film. gidilmeden anlatılamaz. anlatılmamalı...gözlerin ah o güzel gözlerin
gitmezseniz içinizde hep bi boşluk kalacak. ülkemizde artık kalmayan masum duyguların boşluğu. biraz abartılı buldum ama yinede çok etkileyiciydiüfff üffffff....
offf offffff.... kendimden geçtim... 10 puan verenlerin söylediklerine tamamen katılıyorum(ben bi filme kolay kolay 10 vermem)...cenenize sahip olun
filmi cok begendiniz belki ama henuz izlememis ve fikir almak icin buraya gelen biri olarak "selma'ya 'onu niye oldurdun?' diye sorulunca..." diye yazilan yorumlari okumak igrenc oluyor. buraya etkilendiginiz sahneleri yazmak yerine filmin sizde nasil bir iz biraktigini anlatirsaniz bizi de filmlerden sogutmazsiniz.. daha nice bosbogazliklarda "BULUSMAMAK" dilegiyle...ne yapsamda herkesi göndersem bu filme?
björk bacımızı zaten severdim. uçlarda yaşayan ve bunu gözlerinden anlayabileceğiniz yüksek bir şahsiyet. doğrusu böylesine doğal böylesine "gerçek" oyunculuk görmemiştim. kamera beni gerçekten olay yaşanıyormuş gibi hissettirdi. oyunculuk mükemmel, müzikler harika, filmi yaklaşık 1 ay önce bir arkadaşımla izledim. çıktığımızda ikimizde dumura uğramıştık. 5 dk hiç konuşamadık. sonra ikimizde yarabbi bu kadar güzel film olur mu diye merak edip durduk. aile efradına önerdim ilk evela tabi ki, ama psiklojik bozukluk yaşayacaksınız bir süre diye eklemeden de edemedim. ee ailemiz canımız ciğerimiz yani biz yandık onlar yanmasın. hiç değilse kendilerini hazırlasınlar diye uyardım yani. onları iyi gördüğümde ya şu filme gitsenize artık diyorum, eğer kötü bir ruh halindeyseler aman ha bu filmin oynadığı sinemalardan uzak durun diyorum... ee işte böyle buraya hangi filme gitsem diye gelen arkadaşlarr... ben sinemaya gitmeden önce buradaki film eleştirilerini okuyorum ve gerçekten güvenilir buluyorum. ama eğer 10 kişiden 8 i güzel demişse gidiyorum 5 de 5 için biraz düşünüyorum. ya zuxxi kisvesi altındaki canım kardeşim, seni tanımayı çok isterdim ne kadar faideli bir eser bu site.. yani gözlerim sulanıyor.. gurur duyuyorum, vatanım aslında böyle aklı başında gibi durmayan ama aslında çok akıllıca işler yapan zuxxilere ihtiyaç duyuyor. ha ben filmden bahsediyordum değil mi? bana güvenin. buraya geldiğinizde moonlightt gidin demişse mutlaka gidin. iki film sonra bana güveniniz artacak. bak göreceksiniz valla billa iki gözüm önüme aksın ki..guzel mi acaba
bu filmi izledim.çok güzeldi.her filme 10 verenlerden değilim ama bu film çok güzeldi.uzun süredir bu kadar iyisini seyretmemiştim ::)
gerçekten bişeyleri sorgulamaktan yorulmayanların filmi.... gerçekçi.... lirik..... upps birazda mistiszm kokuor::)salondaki herkes ağladı yaaaa
film boyunca hıçkırıklar boğazıma dizildi, nasıl çaktırmadan ağlıyım diye düşündüm, bulamadım, sonuna doğru zaten herkes ağlıyodu, daha kolay oldu. ışıklar yandı, herkes ağlıyodu yaa varmı böyle bişey, ve hiçkimse yerinden kalkamadı, çok etkilendim, eve gelene kadar ağladım sokakta yanımda geçenler heralde sevgilimden ayrıldığımı düşündü ama ben selmayı kaybettiğime ağlıyodum. çok etkileyici, çok....KIÇYAPIT
Bu ne lan bööle, bööle film mi olur adamı ağlatmak için kıçlarını yırtmışlar yuh beeee. Ama bu kadar kasarsan ağlatayım şeklinde adamın gözyaşları kusmuk şeklinde ağzından çıkar. Zaten bjork denen karıdan tiksinirim adıda zaten kusarken çıkarılan sese benzio zaten hata bende o salak doğanın aklına uyup gidersen böyle olur. bi de millet 10 falan vermiş e tabii böyle filme herkes 10 verirse bu ülke daha çoooooook uzun bi zaman hülya avşar dan falan kurtulamaz. aaaah ahh yazık valla harcanan onca film şeridine falan yazık zaten bir rivayete göre filmin çekimleri sırasında bir kameraman iğrençliğe dayanamamış ve bjööörkü öldürmeye çalışmış ama engel olmuşlar adam şimdi hapisteymiş çıkınca bu kez kesin geberticem diomuş bence haklı 1 veriom çünkü 0 yada eksili sayılar yokNe Demeli Ki......
Tam anlamıyla duygusal bir işgence, yıkım, eziyet.... Ama adının ardından ünlem (!) işareti konulmayacak bir flim değil kesinlikle. İzlemeyen arkadaşlarımın çok şey kaybettiklerini bilmesini isterim. Bide şu varki flim boyunca yanızdaki kız arkadaşınızın "ama haksızlık bu" yada salondakilerin burun çekme seslerini duyacağınızdan eminim. İYİ SEYİRLER...BJORK ŞOV!!!!!!!!!!!
Bjork müzikteki başarısını sinemada da tekrarlamış berbat ve sıradan hollywood filmlerinden çok daha iyi. Tam bir dramüstü başyapıt... Klasik bir cannes filmi. Aşık oldum o masumluğa... salak olan gitmez. ayrıca giderseniz orta sıralardan izleyin derim. müzikal sevenler zaten hoplaya zıplaya gitmeli. çok farklı ortamlarda çok farklı tarz müzikaller izleyeceksiniz. Final sahnesinden zaaten bahsetmeye bile gerek yok.kesin gidin görün. Tolstoyun tozlu kitapları size ne kadar zevkli geliyorsa bu film de o kadar zevkli...Bu ne ki şimdi..
Yine, hiç bir özelliği olmadığı halde sevgili(!) sinema izleyicileri tarafından aşırı derecede abartılmış bir film var karşımızda. Bu ülkede insanlar farklı birşeyler görünce nedense anlaşılmaz biçimde "oo senaryo çok farklı, süper, du şuna bi 10 veriyim" zihniyetiyle hareket ediyorlar. Ya bi kere filmde akıcılık yok, senaryo yok, gitmiyo film, tıkanmış, saçma sapan diyaloglar ve ne olduğunu anlayamadığım, artık şarkı mı diyosunuz gürültü mü her neyse, zırvalıklarla dolu bir film. Güya çok başarılı bir dram, çok acıklı(!), tam bizim izleyiciye uygun, "ayy çok acıklıydı geberdim ağlamaktan".. Amaaaan bahsetmeye bile değmez, farklı olmakla geçinen ama sıradanlığı mumla aratan SAÇMASAPAN bir film. Bu arada o Tom Yorke denen lavuğa da sesleniyorum burdan, her boka maydanoz olmasın ipne, müzik yapıyom diye salak salak mırıldanıyo bişeyler, cover yapıcam, düet yapıcam diye kasıyo, sçıyo batırıyo, heryerden de çıkıyo eşşek herif... töbe töbe sinirlendim yine. Banane yaaa isteyen istediği b.ku yesin.. Kahrolsun Radiohead ve onun gibi lavuk müzik yapanlar.manyak biji
arkadaşlar darman ve duman olayına gırdım bu fılmı ızlerken ..aynı zamanda herkes gıbı salya ve sümük olayına daa.. inanın hala selma'nın hapısanedeki dramı gelio gözümün önünee ..Sess duymak ıstemesi, kendini parçalaması, sesinin titremesi.. Offf koptum ben ordaa.. Tutamadılar beni falla.. hüngür hüngüüür aladııım.. offf cok guseldi, kesinlikle başyapıt. Kendilerini hayatımın filmi ilan ediyorum. Ve Bjorke de tapıorum.. yok vazgectım tapmıorum ama bayılıorum ıjtee eheueheBu filme arabesk diyene ben ne diyeyim?
Filmin güzel tarafları yukarıda iyi ifade edildiğinden direkt film çok arabesk diyenlere cevabıma geçeyim. Abiler, evvela film bi trajedi, tamam mı. Trajedinin senaryosu böyle olur. Devetikenleri kahramanın poposuna batmak için biter, karakterler sığ(mış gibi) olur, kaderlerinin elinde oyuncak olur falan. Oldu olacak ne kadar entel olduğunuz anlaşılsın diye şekspir'e de kıro deyin. Üstelik kötü adam burjuvaydı falan demişsiniz saçmalamışsınız. Film boyunca Selma'nın ota b.ka gülmesine de takılmayalım lütfen; Selma teyze, ayıptır söylemesi, hafiften ŞUŞULİ çünkü. Bu rolü de en iyi Björk oynardı herhalde... Son olarak kamera hareketleri hakkatten gözleri çok yoruyor. Bunun için 1 puan kırılır ama filme çok haksızlık yapıldığı için ...dikkat dikkat!!
ben arkadaşımla tartışmıştım filmi. tartışmamızın odak noktası da filmin ağlatmaya yönelik olan tutumu idi. ben bunun gerekli olduğunu savunmuştum. şöyle ki: Lars von Trier tamamıyle gerçekçi bir tutum takınıyor. O kadar ki, bizim izlemeye alışık olduğumuz müzikallerde olduğu gibi değil, gerçekliğin ta kendisi olarak bize filmin müzikal kısımlarını sunuyor. Demek istediğim yolda yürüyen Frank Sinatra birden bire şarkı söylemeye başlamıyor bu filmde. Müzik sadece Bjork'un zihninde, onun rüyası olarak ortaya çıkıyor. Lars von Trier bu kadar gerçekçi bir tutum almışken varlığı gerçekten bizleri perişan edebilecek olaylar karşısında duygulara ağırlık vermesi kaçınılmaz olabilir. Bir diğer savunduğum görüş ise aslında Bjork'un bir sözünde saklı: "Bütün müzikaller mutludur." (ve ya bunun gibi birşey). Lars von Trier'in başarmak istediği ise tam tersidir. Sonu kötü olan bir film çekmek. Film boyunca çok yakın bir ilişki kurduğumuz Kahramanımızın ölmesi elbette bizi ağlatacaktır hele de müzikalse. Arkadaşımın savunduğu görüş ise filmin gişe amaçlı olarak aşırı duygusal çekildiği veya montajlandığı yönünde ki filmin amerikada çekildiğini unutmayalım. Lars von Trier'in niyeti olmasa da film yapımcılarının, patronların isteği ile filmin montajı insanları filme yöneltebilmek amacı ile montajlanmış olabilir. Ayrıca arkadaşımın diğer savunduğu görüş ise filmin gerçekçi olduğu fakat sosyal sorunları çok yüzeysel geçtiği yönünde. Balkanlar göç eden bir kız, onun hamile kalması, parasının çalınması, kör olması vs vs. Bütün bu olayların toplumsal gerçeklikten uzak anlatıldığını vurguladı arkadaşım. Ben de buna belli oranda katıldım ama karşı çıktığım nokta konu şu idi: Bu tür bi olay yaşanabilir, doğrudur bayağı bir konu ve bu yüzden ağlatıyor ama bu banal konu çok farklı yöntemlerle anlatılıyor. Çözüm önermese de çeşitli sorunlar üstüne düşündürmeyi başarabiliyor. not olaraktan da 9 iyi gider bence, sonuçta avrupa filmi....
bu adam tüm filmlerinde elinde görünmez bi bıçakla insanın kalbine değip değip gidiyo izleyen ya dağılıyo ya da duygularına bu kadar yaklaşılmasından rahatsız oluyo benimse kanım şu amcam ii film yapıyo işine gelen her şeyi sesi rengi konuyu ... çok ii kullanıyo ve her filmin altından kazıdıkça bi şi çıkıyo. renkli ve gerçekten dokunaklı..adamlar yapmış,doğruya doğru..
ya biliyorum çok geç oldu ama ben daha yeni izledim işte. sağolsun abilerim izmire sinemayı henüz getirdiler. gerçi bornovada bi süre gösterimde kaldı ama bi tek orda yani.. bornova izmirin bi ucu.. ben diğer ucu.. bide a benim güzel abilerim, bu sinemayı getirsene ÇINAR'a veya ŞAN'a.. getirmişsin KONAK sinemasına. ses düzeni berbat. salon berbat.. görüntü berbat.. gerçek bi şaheserin içine bu şekilde etmişsiniz yani. tebrik ederim. ama yine de film olanca etkilyeciliği, büyüleyiciliği ile bize çok farklı 2 saat yaşattı. ayrıca ilk defa bu şekilde kullanılan bi kamera gördüm. ama tıpkı gerçek hayattaki gibi olmuş. ağlamamak için kendimi zor tuttum. MÜKEMMEL.. MÜKEMMEL..öle şey olmaz kardeşim yaaa
yaw hiç karanlıkta dansmı olurya..olmaz kardeşim olmaz ..bi kere kiminle danse ettini bilmion olm..ya gidipde elin kızıyla dans ederken elektirikler gelirde sinem beni görürse allah korusun:)))salaksınız
Bu filme arkadaşlarımın zoruyla gittim. Bjorkün müziğini severim. Oyunculuğunu da eleştirecek kadar sinema konusunda bilgili değilim fakat bildiğim bişey var o da bu filme gidip beğeen bütün hıyarlar kendilerini çok kültürlü maymunlar zannediolar. Onlar böyle az bilinen filmelere gidip çıkışta çok terimli anlaşılamayan konuşmalar yapıolar. Salaklar orası ayrı ama kendilerini her ortamda belli etmeleri de bi okadar gerelksizAnlatım çok güzel
Konu bildik ve sıradan, hatta duygu sömürüsü olabilir; ama adam öyle güzel anlatmış ki öyküyü.. Müzikal sahnelerle gerçek dünya arasındaki kontrast çok hoşuma gitti; Björk de epey iiSade,etkileyici ve güzel
Film bittiğinde hemen kalkip gitmek isteyen insanlarin arasindan hala belki devam eder ümidiyle sag-sol yapıyordum. Salon boşalana kadar koluga mıhlandım kaldım. Dumur derler ya aynen ole işte. Bu kadar sade ve bu kadar güzel, etkileyici anca böyle yapılabilir. Filmi eleştirenlere: arkadaşlar siz en iyisi gidin porno- "Dikey Limit" karışımı bir şey seyredin. Keyfinize bakın. Niye gidiyorsunuz ki, böyle filmlere.sinir krizinin eşiğindeki caponsever...
Aslında filmi başka bi ortamda,başka insanlarla izlesem notumu belki 1-2 puan yükseltebilirdim belki... Ama tam duygulanmaya hazırlanır, "salacam kendimi, ağlayacam, ama kimseye belli etmeyecem ki erkekliğe zeval gelmesin" moduna geçerken, etrafımdakilerin burun çekişlerini duydukça konsantrem bozuldu. Hani aslında o kadar ağlanacak bir film de değildi; film boyu björk'ün kalimero replikleri tekrarlamasını bekledim nafile... Anlatım da müziklerde harika olmuş... Ama "film dediğin ayakkabıdaki taş gibi olmalıdır" diyen bir adamdan beklemediğim kadar uzlaşmacı, duygusal bir yapım olmuş. Gerçi bir yerde de rahatsız ediyor film insanı... Nebliim gidin görün.. Gidip göremezsiniz de artık; vcdsini bulun o zaman...Türk filmi gibi
yeşilçam tadında, katıksız duygu sömürüsü yapan, vıcık vıcık romantik-arabesk bir senaryosu vardı. o hikayeyi Björk'ün sesi, David Morse'un ve diger oyuncuların performansı ve şahane müzikal kısımları bile kurtaramadı...kusmuk
daha rezaletleri az bulunur, byork de igrenc kari, her yonuyle. boyle bi filme gittigim icin kendimden utaniyorum.10 üzerinden 10 veriyorum
Senaryo çok iyi kurgulanmış. İzleyiciye vereceği mesaj oldukça yüklü ve duygusal verilmiş. Müzikal filmlerin mutlu sonlu sıradanlığının tersine hüznü ve müzikali birarada çok başarılı kullanmış ve izleyicinin iç dünyasının içerisine girmiş. Film oyuncuların da performansıyla 10 üzerinden 10'u hak ediyor. Björk'ün performansına hiç bir şey denemez zaten.. Filmi istemeden izleyenler yorum yapmasınlar ortalamayı düşürüyorsunuz. İstemiyorsanız izlemezsiniz olur biter...hüzünlü müzikal
bildik bir hikayeyi bilmedik bi şekilde anlatmışlar. björk iyi oynamış. çekimler başta göz bozucu gibi gelse de sonra alışılıyor. şarkılar nefis.İşte sinema böyle bi şey
Sinematografik olarak da, ideolojik olarak da devrimci bir film fazla söze ne hacet 10 verdim o bile az geldi.Başlık bulamıyorum ..rum ..rum durum.. buldum bile bakın
Himalaya bir, bu film iki.. görmek için kazınıp kazınıp ta kazınmalarımın bi poka yaramadığı filmler idi. Kavaklıdere'nin özel gösterimlerini bile kaçırdıktan sonra ümidim kalmamıştı nerdeyse.. kısmet bugüneymiş. Bi filmi o kadar arayıp taradıktan sonra seyretmeye de çekiniyo insan. Neyse. Elhamdülillah gördük sonunda. Nıhahahahah. Efendime söyliyim, daha önce von Trier seyretmemişliğimden olsa gerek, çok daha farklı bekliyodum ben bu filmi. Tarantino bi röportajında şöyle diyodu: (sanırım PF nin soundtrack inde kayıtlı bu) "Bi filmi yapmaya başlamadan önce plak kolleksiyonuma giderim, hangi müziklerin oluşturmak istediğim "mood" a uyduğuna bakarım. Parçaları doğru sahnelere doğru şekilde bi kere yerleştirdiniz mi, filmi seyreden hiç kimse o parçayı üzerinde çaldığı sahneden ayrı düşünemez artık" (1e1 hatırlayamıyo olabilirim). Bende sevdiğim parçalara uygun sahneler canlandırma alışkanlığı oluşturmuştu bu laf. Açıkçası Björk'ün oynadığı filmi de seyretmeden bu seviyede algıladım, aklıma getirmeden bi daha Björk dinleyemeyeceğim sahneler olcak sandım, yanılmışım. Basite indirgemişim olayı. Bende öyle "aman aman" bi etki bırakmadı film. Selma için oluşturulan "iyilik ve dürüstlük timsali melek" imajı itti beni. "Kirayı biraz artırsam mı, az gibi" şeklindeki sömürücü ifadelerden tiksindim. Kadının etrafındaki sevgi çemberini yapmacık buldum. Tam "olmamış abi" diycektim ki, sevgi çemberinin daralmasıyla birlikte daha mantıklı yerlere gitti senaryo. Yine tam olmadı, ama oldu biraz. (ne demekse?). Son günlerde bilgisayar başında film manyağına dönmemiş olsam belki daha bi severdim, sayardım... belki? kimbilir? Hikayenin anlatılışı, sadeliği, basitliği, bıraktığı etki güzel, ama bunu yapmak için kamerayı ille de "handycam" boyutuna indirgemek gerekli mi, orası tartışılır. Yönetmenin tercihidir, filme bi miktar daha gerçekçilik katmıştır, bu açılardan kabulümdür, saygı duymaktayımdır. Altıbuçuk olsa altıbuçuk verirdim, ama yok. Hakkaten olsa ya? Björk'ün hatırına 6 diil 7 ossun madem.harika
film acayip etkileyici... anlatım cok tatlı... bjork un sesi ve muziği de... bence cok büyük bir kabiliyet bjork... gözlerinde görebilirsiniz o ışığı. bu arada kötü bir haber bjork un son filmiymis .. yani bir daha beyazperdede izleyemeyeceğiz onu..İzleyin bu filmi
Müzikal filimleri pek izlemem. Bu filme arkadaşımın çok fazla övmesi yüzünden gittim. Beğenmiyeceğimi sanıyordum ama gerçekten beğendim. Bjork'ün sesi ve müzikler harikaydı. Senaryoda çok dramatik. Görülmesi gereken bir film.Allaam kör oldum!
Yıllarca benzeri senaryolarda filiz akın, fatma girik, hülya koçyiğit oynadı da elin selması kör olunca kötü oldum. Senaryo cidden 30 saniyede tuvalette yazılmış gibi. Hatta sırf millet ağlasın, gözleri şişsin, arkadaşlarına "siz de gidin çok ağladık" demesi için bile çekilmiş olabilir ama eğer amacı gerçekten buysa helal. Yanımda filmi daha bitmeden eleştirmeye başlayan, abuk subuk sorular soran arkadaşım olmasa koyvermiştim ben de şerefsizim. Björkün performansı üstün, zaten ödül mödül almış sanırım. Şarkılar danslar filan da hoş. İzleyin.bi daha asla björk dinleyemeyebilirsinis :))
sesine hasta olan biri için bile sakıncalı olabilir ben fazla etkisinde kaldım hala ne saman björk&tom yorke düetini dinlesem feci oluyorum :)) mutlaka kaçırmayın.. PS:dikkat!!! filmin başından sonuna kadar aglayabilirsinis!!!olmadı
Yok beğenmedim... Bizimkilerle ilk defa ON sinemasının vip sine gitmiştim... yazık oldu o kadar paraya... içim karardı, ağlayasım geldi, ki 8 sene önce kolumu kırdığımdan beri hiç ağlamadım; hep bekledim güzel şeyler gelişecek diye, fiyasko fiyasko... bu kadar da arabeskvari olmaz ki kardeşim... Bütün salon kıvrandık lütfen björk akıllan vurma elemanı falan, anlat derdini diye... gitmeyin sevdiklerinizi göndermeyin.....ve "perde"..
"sahte duygusallık" diyenlere yuh diyorum.. Bana göre siyasi olaylar, düşünceler daha ağırlıktaydı filmde; toplumsal yönü olsun, siyasi yönü olsun.. etkileyici bi film.. Ne diyim.. ..Ve "perde"..eleştirmeye gerek yok
Harika, aynı zamanda insan ruhunun çirkinlikleri ve güzelliklerini birlikte gözler önüne seren bir film. Müzikal filmlerden nefret etmeme rağmen müziğin bir filme bu kadar yakıştığını düşündüğüm ender filmlerden biriydi. Kısaca MUHTEŞEM BİR FİLM.helel olsun
iyi be gercekten iyi ne denir ki zaten yigidi oldur hakkını vr di herhalde mutlaka gidin AMA İNANIN KENDİNİZİ TUTAMAYACAKSINIZ ve AGLAYACAKSINIZGüZeL!
Filmde çok ağladım!Konu çok güzel ve etkiliyici.Eğer duygussal filmleri sewmiorsanız gitmeyin!!!müzikaller hep iyi biter.. mi?
ne diim bilemiyorum.. filmden iptal vaziyette cıktım.. yagmur da yagıyodu öyle yürüdüm epey bi eve kadar.. sonra saldım salya sümük.. öyle iste..