15 Dakika
15 Minutes
2001
Ortalama Puanı: 7.5
Öykü
Para tahsilatı için Doğu Avrupa'dan kopup gelen iki suçlu var. Tahsilat başarılı olamayınca kan gövdeyi götürür ve bu iki suçludan biri infazı gerçekleştirirken diğeri video kamera ile olayı -sıcağı sıcağına- görüntüler.
Cinayeti araştırmak için iki dedektif birlikte göreve koşulur. Bunlardan biri medyanın pek beğenerek takip ettiği Eddie'dir. Şöhretli bir polistir yani. Diğeri ise medyadan sıtkı sıyrılmış Jordy. Bu ikisi katilleri kovalamaya başlar. Bir yandan da işin içine medyayı karıştırıp karıştırmamak konusunda fikir ayrılıkları yaşarlar.
Onlar tartışa dururken ise iki suçlu Amerika'ya dair pek nefis bir şey keşfederler ve görevini yapan medyanın sunduğu kolaylıklar sayesinde yollarını bi güzel bulurlar.
İzleyenler ne demiş?
deeeeee niro abi...!!!
abimin karızması yeter.hatta artar diğer arkadaşlarda nasiplenirler.alıştığımız, konusuna yaklaşık ehh diyebileceğiniz bir yapıt...(yapıt da ne diyenleri duyar gibiyim...).parası olan gidip seyredebilir.sıkılmayacağınıza eminim.İzlenir
O ilk arkasdaşımızın verdiği 3 puan hiç de gerçeği yansıtmıyor.O arkadaşın açığını kapatmak için 10 veriyorum ama bence 8 eder...psikolojik. baskı...ya seveceksiniz...yada nefret edeceksiniz.
İzlemeyen okumasin
film kabaca ilk yarıya (filmin 10 dk arasına)kadar sıradan ..yani bildiğimiz polisiye türü devam ediyor... de niro aslında kendisinden bekleneni daha doğrusu filmde de nirodan beklediklerimizi göremiyoruz.. daha fazla aksiyon daha fazla heyecan gibi... bu arada manyak ikili emil ve oleg rüyalar ülkesi americanın cazibesi altında.. biri hayali olan yönetmenlik yapabilmek için herşeyi göze alırken diğeri para uğruna en iyi dostunu öldürecek kadar çılgın... bu iki adam new york ta elini kolunu sallıyarak suç işlerken zamanla new york ta suçlu olmanın dürüst vatandaşlar olmaktan çok daha ii olduğunu görmeye başlıyorlar... zaten bu suçlu olmanın dayanılmaz cazibesi... o kadar iyi bir meziyet olarak gösteriliyorki... hem halk hem medya hemde yasalar daima suçlulardan yana gibi bir imaj verilmeye çalışılıyor... bu gelişmelerden sonra... filmin tamamını anlatacak değilim... bu giriş kısmı zaten malumunuz.. sıradan gelişmeler... daha sonrası filmin ikinci kısmı... beklenmedik bir olayla yani denir o nun ölümüyle adeta inanılmaz sert bir darbe oluyor... yani filmin alışageldiğimiz başrol oyuncusu filmin sonuna kadar ölmememsi gerekirken çok acı bir şekilde göz göre göre can veriyor.... seyirci bu aşamada... filme olan inancını kaybediyor.. yani bundan sonra ne olabilirki sorusu akıllara geliyor... bu anda yönetmen herzfeld... seyirci üzerinde oluşturabildiği psikolojik etkiyi konuşturuyor... ve filmin temel direği yıkılsada filmin yıkılmadığını edward burns ün başarılı performansı ve süper ikilinin şöhret hırsıyla kanıtlıyor... seyirci de nironun ölümünden sonra yeni kahramanlar arıyor... ve burns bu aşamda devreye girerek... filmi kotarıyor... açıkcası kendi adıma de niro öldüğünde film benim kafamda bitmişti ama sonuna doğru adalet yerini buldu ...ve bende yaşadığım psikolojik deneyimle sinemadan çıkınca arabamı bulamadım...:-p..eee bu kadar laf ..... bu film neyi anlatıyor..? bence şu... medya bazen 15 dakikalık şöhretleri öylesine yüceltiyorki... insanlar bu yolu hem şöhret hem de para kazanmak amacıyla kullanıyor.. diğer tarafdan medya başarılı bir polis olan eddi (de niro)..yi öylesine göklere çıkarıyorki...bu tip manyaklar için açık hedef haline getiriyor... zaten medyanın bu durumu en iyi top story programının sunucusu tarafından açıklanıyor... başarılı bir polis ve iyi bir arkadaş olan eddi nin ölüm görüntülerini yayınlamak istemezdim.. ama bunu neden yaptığımı sorarsanız.. gazeteciyim ve bunu yuapmaya mecburum..... bu sözler zaten medyanın yargısız infazlarına... halkı yanlış yönlendirmesine en iyi örnek.... diğer tarafdan amerikanın adalet sistemi de yerden yere vuruluyor.. ve o tür bir adalet sisteminde suçlu olmanın normal insanlar gibi dürüst olmaktan çok daha iyi olduğunu her fırsatta vurguluyor.... 15dk.. da şöhreti yakalayabilirsiniz.. ama bu sizin ölüm fermanınızda olabilir... itfaiye dedektifleri sağolsun... bir diğer yorumu da bu!Yazık
Robert`ı resmen film para yapsın diye oynatmışlar. Gerçi fena olmamış izlenmeye değer, kaçmamalıAmerikalilar aptaldir, hayatlari TV ve Hamburger den ibarettir
İzlemeyen okumasin
Shimdi arkadashlar filmin ortasinda Rus kardesh Emil, Johnye diyor ya "Ben deliyim beni olduremezsin, korkaksin, amerikalilar shoykle boyle" Filmin sonunda Johny de onu vuruyor [Yani Amerikalilar shoyle boyle degil hesabi] ancak burada durulur. Bir kere Johny abi orda nefsi mudafa tadinda bir shey yapip silahli birini vurmushtur. Oysa ki filmin bashinda Emil i tek bashinayken vurmasi gerekmekteydi. Sonuc : [Bknz Bashlik + Korkaktirlar]iyidi bea
Amerikalıların böyle -ara da bir de olsa- kendilerini aşşğılamaları hoşuma gidiyo saırım. ilk başta biraz sıkıcıydı ama sonra toparladı film kendini.macera soslu amerika eleştirisi...
film ve oyuncular performans olarak bence idare eder.Yanlız sanki konuda karar kılınamamış gibi geldi. Yani salt bir macera kovalamaca hikayesi mi yoksa amerikan medyasını mı, hukuk sistemini mi eleştiri? Seyre değer bir yapımdır gene de...IF IT BLEEDS İT LEADS(binevi "acı var mı acı!!")
İzlemeyen okumasin
Film ilk yarıda sağlam gerilim sıkı aksiyon minvaline oturmuşken ikinci yarıda çuvallamış bence.(bu kadar mantık hatası TVler de gece yarısı izlediğimiz 2. sınıf aksiyon filmlerinde bile az görülür). Dolayısıyla medya - şiddet-sistem-adalet vs. hakkında vermek istediği ironik mesaj da birazcık güme gidiyor. Bu filmi bir tek De Niro kurtaracakken ona da senaryo mani olmuş.(De Niro filmin yarısında kavga edip seti terketmiş gibi bir hisse kapıldım.)Filmin yapmak istediği etkiyi yıllar önce Natural Born Killers daha iyi yapmıştı bana göre.veraAAA
guzel zaman gecirilecek bi film .. de niro icin gidilir en azindan ( "en azindan" derken kotu demek istemiyorum:P- sadece de niro faktorunu unutmamak lazim).. vera - cok guzelsin cokkknası yani...
fragmanlarıyla çok alakasız geldi bana... fragmanlarını seyredip gitmemeye karar vermiştim ama arkadaşlarımın baskısıyla gittim. açıkcası çok süper kaliteli diil. ancak tamam robert de niro yine harika ve karizmatikti ama bence karel roden herkesi ezmiş. tam bir psikopat. edward burns ve oleg de gayet başarılıydılar. kısacası oyuncuların kurtardığı bir film daha... ama izleyin de görün psikopat nasıl olur...de niro farkı
adam yine yapmış yapacağını, film çok iyi olmasa da De niro'yu izlemek için gidin derim ben ...Gerizekalı Amerikalılar
Film bence çok hoş. Medyanın tüm dünyada (özelliklede halkının aptal olduğu ülkelerde) ne kadar güçlü olabileceğinin bir kanıtı. Hele filmin sonu çok iyi olmuş bence. Gidin izleyin.GÖRMENİZ GEREK
Niye mi? çünkü; eleştirel dalgacı güncel çelişkili zeki somut renkli mesajlı gerçek mantıklıallah allah millette ne dalgalanmalar yaratmis filme bak sen
hocam gittim filme bi de hiyar gibi yanlislikla zuxxide izlemeyen okumasinlardan birini okuyup en sonunda kimin kime naptigini bilerek gittim.. ona ragmen iyiydi yani.. tamam muhtesem demiyom ama iyiydi.. surukleyici vs.. gorulur.. biraz medya abartisi var tabe ama olsun.. bi de muzikleri iyi.. rinocerose ve skunk anansie sarkisi var muziklerde... onlar baya iyi.. gidin gorun der bu kardesiniz..ben 8.5 verecektim ama yok mecburen
diyorum ki güzel olmus film tabi de niro faktörünü unutmamak lazım adam her oynadıgı filmi güzellestiriyor ama yönetmeni de tuttum bi de çek rolünde oynayan adam bayaa iyi oynamış helal olsun diyom ben ne desem bos gidin izleyinkulturel yozlasmıs
filme gitmek için 2 ana sebep var; 1-Medya elestirisi 2-Robert de niro...Robert baba yine guzellestirmis filmi baskası oynasaydı onun yerine filmin izlenebilirliğini garanti edemezdim...Cek rolıundeki kardesim de iyi rol kesmis kutladım...Yonetmen kardesimi pek tutmadım bide goruntu yonetmeninin tarzını sevmedim ama gidin derim genedeDünya hakimiyetine farklı bir bakış...
Amerikanizmi benim kadar bilmeseniz bile mütiş zevk alabileceğiniz bir film!Allahtan adamların kendi aralarında "az da olsa" akıllı adam çıkabiliyor!Belirtmeliyim ki serbest amerikan sineması çılgın filmler üretmekte,ancak büyük yapımcı şirketlerdeki gibi yurt dışına pazarlanamıyorlar.Yani haberimiz olmuyor kısaca ordaki cevherlerden!Filmin yönetmeni "Rasgul" sandım sonunda iyimi :)(izleyen anlar) Herneyse uzatmadan kısaca etrafta görmeye alışamadığınız amerikan bayraklı body giymiş çıtırlardan nefret ediyorsanız,reha muhtar medyasından tiksiniyorsanız,ege üniversitesinde vurulan kız arkadaşımızın katilinin akli dengesi yüzünden ceza almamasını hala kendinize yediremiyorsanız bu 21.yy cowboy filmine gidin derim!Deniro'nun vefatı...
İzlemeyen okumasin
Deniro'nun vefat ettiği andan itibaren hep geri gelmesini bekledim ama olmadı,diğer itfaiyeci arkadas(Edward Burns) çok temiz yüzlü bir arkadaştı hoşlanmadım ;diğer iki dogu avrupalı arkadaslardan biri cok suni gözüküyordu(sarı kafalı).Tam bir amerikan sineması ürünü ,sadece parkta baglanan zencinin televizyona cıkıp butun itfaiyeciler boyle diil cocuklar korkmayın dedigi yeri cok begendim.Vasat bi film.Fragmanlarına da pek benzemiyor.Önyargı kötü imiş...
İzlemeyen okumasin
Bu filmin fragmanlarını ilk gördüğümde "birileri Andy Warhol'u kıçıyla dinlemiş" demiştim... "Gün gelecek herkes 15 dakika için ünlü olacak" sözünü "Amerika'yı avrupalı bezavangların ünlendiği kıytırık bir ülke mi yapacağız" gibi salakça bir propagandaya çeviren,modern bir Rocky çeşitlemesi olacağını düşünmüştüm... Gitmemeye de karar vermiştim;"Robert DeNiro iyi oyuncudur,ama hep iyi filmleri seçmez" demiştim... Sonra bir arkadaş aradı,"kalk" dedi,"sinemaya gidek!"."Hangi film?" dedim,"fiftiin minits" Olmaz,dedim,tavır koydum o filme... "Zikdirtme tavrını",dedi,ikna oldum.Ama param yoktu, "yaparız bi güzellik,marak etme sen" dedi... Beleş film diye tavrımı değiştirdim,görelim bakalım dedim... Gittik gördük,dedik ki,bu yıl izlediğimiz filmler arasında kesinlikle en iyisi... Yönetmen gerçekten çok çok iyi;David Fincher'ın filmlerine has,tedirgin edici bir gerilim yaratmayı,ve bunu enfes görüntüler,uzun zamandır hasret kaldığımız işini bilen kamera hareketleri ve açıları,hızlı ama işin bokunu çıkarmayan bir kurguyla kotarmayı beceriyor... Burns ile göçmen hatunun yangının ortasında kaldıkları sahne,DeNiro'nun ölüm sahnesi,şehrin üzerinde dolanan kamera,Burns'ün Emil'i köprü altına götürdüğü sahne (adaleti kendi eliyle sağlayan amerikan sağ ideolojisini western maçoluğuyla karikatürize eden,ama ateş etmeyi beceremeyen,korkan iyi adam tipiyle klişeyi ters yüz eden enfes bir sahne),(klişenin buruk bir şekilde gerçekleştiği) final sahnesi yönetmenin enfes yönetimine birkaç örnek sadece... Bu filmden anladım ki önyargı harbiden kötü bişey imiş...Muhakkak izleyin,sinemaskop değilken aynı zevki vermez kesinlikle...Degişik
İzlemeyen okumasin
Ya filme girerken daha ölücegini bilerek girdim we millete ölücek ölücek diye söledim ama ne ögrendin filmden dersen şunu ögrendim medyadan dost olmaz!Beklenmedik....
Herkesin fragmanlardan algıladığı gibi ben de klasik bir dedektif-polisiye aksiyon tadında bir film sanmıştım, ama beklendilerden çok farklı çıktı. Tabiiki çok güzeldi, bence filmi sadece De Niro için seyredin diyen arkadaşlar diğer oyunculara biraz haksızlık ediyor. Performanslar müthişti. Görüntü yönetmenine benden 10 puan.. yangın sahnesinden etkilendim. Konu olarak daha önce de Katil Doğanlarda da işlenmişti ama tabi farklı bir yorum.. Seyredin derim..yerküredeki herkes salaktır. İstisnalar hariç. Ve....
İzlemeyen okumasin
...hayatı onlar yönetir. İşte size Amerika efsanesi.. Gerçi bizde de durum farklı değil ya.. Filmi seyrettikçe sinir katsayım yükseldi.. De Niro'nun başına gelenler biraz keyif verse de sonunu beğenmedim.. Bu arada elemanlar niye doğu Avrupa'dan anlamış değilim. Hiç unutmam bir keresinde arkadaşlarla Amerikan filmi seyrederken sol görüşlü bir eleman ayağa kalkarak bağırmaya başlamıştı: "yine mi kötü komünistler! bıktım yaww" Neyse filme dönersek; iyi yönetim, iyi oyun, iyi Amerika, Salak Amerikalılar, pis medya, kahraman itfaiyeci. Bu kadar....e n t e r e s a n
hollywood yapımcılarını bir telaş sarmış değişik senaryolar yapmak için. çünkü artık kötü kaybeder iyi kazanır aşıklar birleşir mantıklı filmler baymaya başladı. bu açıdan 15 dakika iyiydi. çünkü senaryo enteresan ve değişik. olan bitenler karşınsında şaşkına dönebiliyor ve bu şaşkınlıkla heyecanlanabiliyorusunuz. izlenmesi gerek. DeNiro diyecek zaten yok ama ben Edward Burns'ü de çok severimki nitekim bu filme gitmemde etken olmuştur, güzel oyunculuk çıkartmışlar.Gidilesi!
Gayet güsel bir film öncelikle. Kalitesiz 2. sınıf bir holywood filmi değil. Özellikle 2. yarısı baya sıkı olmuş. Ve tabii ki son sahne çok hoşuma gitti. Tavsiye ederim. Ayrıca Robert abim sonsuz karizma.ACI VAR MI ACI
İzlemeyen okumasin
Bu filme 15 dakikadan fazla zaman ayırmak sağlığa zarar verebilir. Bu arada Robeert De Niro aslında ölü. Ama çaktırmıyor. Türk medyası yani Reha Muhtar ve çetesinin Amerikan versiyonu. Biz bunu hep yaşıyoruz. Para vermeyin. Haberleri seyredin. Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan. (Ne demekse) Yine de gidin be.kolmadı be....
filmin son 5 dakikası olmasa 9 veya 10 vericektim filme... Herif mahkeme salonuna girerken bitçekti artık filmin sonrası rocky 5 olmuş.. e çok da kötü olmuşucube
İzlemeyen okumasin
çok farklı... inanılmaz gerçekçi olmuş filmde kahramanın ölmesi çok hoşuma giderdi lakin bu defa hepimizi derinden sarstı o çek rolünü oynayan adam acaip meşhur olacak. benden sölemesi bu aralar başka filme gitmein...Güzel...
İzlemeyen okumasin
Gerçekten oldukça farklı, bir kere kahramanın ölmesi filme farklı bir tat getirmiş. Şu sıralar ortalıkta dolaşan çoğu yapmacık filmden çok daha iyi. Amerika'da basının kamuoyu ve adalet üzerindeki etkilerini çok iyi eleştirmiş.bu mu güsel?
ne gerek var böyle bi filme? bu kadar şiddet hiç hoş durmamış. önce güzel başlamıştı ama sonradan sıktı.gidilir....
çok yerinde medya eleştirisi -zaman zaman abartılı da olsa-,de niro faktörü,uzun zamandır görmediim derecede üzerinde düşünülmüş kötü karakterler(özellikle çek), gerilim, aksiyon, espriler... senenin en iyisine dooru giden bi film... ve herşeyi bok eden final... finalde ii dağıtmış ama yine de gidilir diyorum..şaşırtıcı ve başarılı
İzlemeyen okumasin
filme büyük bir önyargıyla gittim.. çünkü boktan bir polisiye bekliyordum ama yanıldım... film kendi türü için gayet iyi kotarılmış... ed burns kendini de niro'ya ezdirmemiş... başından itibaren akıcı bir tempoya sahip olan film kahramanını beklenmedik bir şekilde öldürterek tuhaf bir derinlik kazanıyor... işte bu noktada ben müthiş bir şok yaşadım dev bir klişe yıkıldı... yönetmen john herzfeld yazdığı senaryo ile en azından filmin kendi içinde bulunduğu janra ait bir klişeyi yerle bir etti... fakkaaaaattt.... film bu noktadan sonra mükemmelleşeceğine sapıttı... aslında tempo inanılmaz arttı ama klişe üzerine klişe yaşamaya başladık bir an... bunun herzfeld'in seyirci üzerinde yaratmak istediği bir ironi olup olmadığını düşünmek için önümde sayılı saniyeler varken bunun ironi olmadığına karar verdim... herzfeld kahramanını öldürttükten sonra çoğunluğunu amerikan kırolarının oluşturacağı seyircinin tepkisinden çekinmiş ve filmin kalan son 15 dakikasını klişelerle doldurmuştu... yine de tüm bunlara rağmen medya - polis örgütü ilişkisi gayet iyi sorgulanıyor ve mesaj çok net veriliyor filmde... ben şaşırdım ve beğendim valla... tebrikler herzfeld! not : filmin en hoş sürprizi charlize theron oldu sadece iki dakika perdede göründü ama süperdi... bu yüzden de herzfeld'in seyirciyi mutlu etmeyi başaran bir yönetmen olduğunu söyleyebilirim... son onbeş dakikası bu kadar salakça olmasaydı daha çok verirdim ama 7 bence güzel bir puan :)iyiydi..
İzlemeyen okumasin
ben sevdim filmi.. bi de edward burns'u.. o da beni gorse severdi sanirim!! hehe.. neyse, film iyiydi.. robert'in olmesi filme ayri bi tat katmis, anlamli olmus bence.. guzeldi, iirenc medya, iirenc abd medyasi diye avaz avaz baarabiliriz artik!KAHROLSUN AMERİKAN BAYRAKLI BODY'LER
İzlemeyen okumasin
1)kötü adamlar her zaman rusya veye daha genel olmak gerekirse asya dan çıkar. 2)kahraman anlaşılacağı gibi amerikalı olur. bunlar klişe idi. ama itiraf etmeliyim ki film de çok şaşırdığım hatta heyecenlandığım sahneler oldu.(genellikle gıcık bi karakter olduğum için yönetmenin benim heycanlanmamı beklediği sahneler de heyecanlanmamaya çalışırım!?) mesela robet baba nın ölümü sahnesi kalp ritmimi 140 lara çıkardı. bi de şahit kız vardı ya hah Daphne o da beni bayaa heyecanlandırdı!ehe film eğlenceli ve de medya ile gerçek medyayı açığa çıkaran bi filmdi. o reha muhtar kılıklı herif'in gazetecilikle alakası yoktu soysuzun teki idi. neyse bi arkadaşın da dediği gibi bu aralar her bi tişört neyin de gördüğünüz amerikan bayraana kıl oluyosanız gidin be bu filme iiieeeh hadi benden bu kadar...yaa gidin işte
bi kerem filmin kendisi mi klişe yoksa klişelerimi eleştiriyor pek belli degil ama oyunculuklar cok iyi, konuda guzel..medya, şiddet, aksiyon, de niro bir araya gelince guzel bi film çıkmıs kesinlikle daha iyi olabiridi ama yinede izlediginize pişman olmazsınız.. ayrıca Burns baya iyi rol yapmış bence.. ayrıca bence film amerikların ne kadar zalak olduklarını ac,çık bir şekilde eleştiriyordu ben tyorumları okuyum filmden sogumuştum ondan bence kafanıza gore takılın burdakı uyuz geyikleride iplemeyin..eh işte
İzlemeyen okumasin
ya bayık bi film aşırı şiddet var. Ama kahramanın ölmesi çok ayrı bi tat vermiş. İzleyecek bi film bulamadıysanız gidin bence ama, bu filme gelinceye kadar kurşun var.' no one ıs responsıble '
hoşuma gitti. ama beklenmedik şeyler de gördüm, yani film sürprizlerle dolu bence gidip medyanın etkisini görmek gerek. medya eleştirisi oldukça güzel olmuş. bu arada kel olan kötü elemanın (adını hatırlamıyorum) kamera karşısında başlıktaki sözleri söylemesi ve aksanı beni kopardı zatenguzel bır fılm
senelerdır bıze sankı cennetten bır koseymıs gıbı yutturulmaya calısılan amerıka bırlesık devletlerının medyasıyla polısıyle ve uyusmus tepkısız halkıyla nasıl bır ulke oldugunu gormemıze yardımcı olan bu fılm kanımca dort dortluk.işte
gerçekten güzel olmuş özellikle essas adamın filmin ortasında ölmesi ve itfayecinin devam ettirmesi.sanki bana filmde hani o randevu evindeki siyah saçlı kadın charlize theron gibi geldi. not"emil" biraz daha manyak olabilirdi...Bu filme Reha Muhtar gitsin...
Gerçektende izlenmeye değer bir filmdi... Zaten Robert De Niro`nun olduğu bir film büyük ihtimalle güsel olurdu, nitekim olduda... Medyanın ne denli güçlü olduğunun göstergesi bir film bu... Gidilesi,görülesi bir film... Herkese tavsiye,iyi seyirler...yılın eniyi filmlerinden biri
gercekten guzel bir film ozellikle amatör kamera sahneleri oldukca iyi.. not:reha muhtara izletmek lazımreal american movie
İzlemeyen okumasin
aslında holüvud sineması çok güzeldir siz bakmayın diyer saçmalıklara. işte bu film gerçek bir amerikan filmiydi aradığımız hareket, eleştri, farklılık, yıldız oyuncular hepsini bulduk. marilyn manson'ın eski bir şarkısı vardır bilmem bilirmisnz ismi 'the irresponsible hate anthem'. neyse çok güzel amerikan eleştirisi yapan şarkıda şöyle diyordu bir bölümünde adam: "i hate the hater, i'd rape the raper". burda da tıpkısının aynısını görüyorz 'Jordy' adama 88 kere ateş ediyor. cordi burda bize düzgün bir kahraman gibi gelse de sadece bir amerikan kahramanı; kendine hakim olamıyor, yufka yürekli, intikam peşinde koşan, şan şöhretten kaçan bi adam. film kendisiyle alay edebilen çok olgun bi film aynı zamanda. eddie'nin ölmeden önce de savaşarak ölmesi klişelerle dalga geçmesi çok yerinde olmuş. aslında burda hakkaten klişelerle dalga mı geçmiş? yoksa klişeyi kullanmış mı diye düşünebilirz. buna kesin cewap wermek zor ama bence klişelerle dalga geçiyor. evet evet gerçek amerikan filmi olmuş işte.televizyonda izleyin para vermeyin...
müzikler çekimler ve de niro iyiydi.konu güzeldi.ama çok ağır gelişti ve sıktı son sahne hakkaten klişe ve bayıcıydı.Onbeş dahga
Bu filme kesin gidilir abii ya gidin ya gidin ben abi beyendim neden filmden çıkınca 'ohh bee yaaa iii bi akşın izledik waallaa gozel oldu' gidin iii film bence yani kısacasıİdare eder !!
İzlemeyen okumasin
Filmin Başrol oyuncusunu filmin ortasında ölmesi çok kötü olmuş bence .Filmin konusu fena değil ama filmde bir çok saçmalık var .Filmin Sonunda hiç bir vasfı olmıyan bir adam gidiyor ve kötü adamı vuruyor hiç kimse kardeşim nere gidiyon diye sormuyor . Bence Boşuna gitmeyin .Paranıza yazık !!!Klasik macera
Ne diyeyim. Eger macera filmlerinden hoslaniyor ve de Robert De Niro yu seviyorsaniz gidin derim. Ama vasatin ustune cikamamis bence.Keşke 15 dakika sürseydi....
İzlemeyen okumasin
Güzel Ve Hoş Bir Filmdi Ama Gerçekten Çokta Uzundu.Ayrıca filmde bazı unsurlarda dikkat çekiyordu.Mesela Robert De Niro'nun filmin orta yerinde pat diye öldürülmesi.Filmin Posterinde Ve promosyonlarında Robert De Niro'nun başrolde olduğu söylenirken herşeyi Edward Burns'ün üstüne yıkması... Nihayetinde Güzel Ama Olmaması Kadar Uzun Bir Film.ii hoş da....
ii hoş da bu tür filmlerin sonunda neden hep medya elemanı dayak yer onu anlamam çığlıkta da böleydi ama bu filmin güzel olmasını etkilemiyo tabe...Senaryo dehşet güzel........
senaryo gerçekten de çok güzel.Sadece film bir ara bayağı bi sıkıyor.ama sonradan yine canlanıyor.fakat o ara filmi bozuyor.fakat yine de senaryo çok güzel.Emile Slovak süpper bi adam
oncelikle filmi çok beğendim. konusu ve verdiği mesajlar acısından süpeprdi.ama o çek rolünü oynayan adam çok iidi ya. gerçekten başarılıyıd.o adamı izlemek için gidin