Panama Terzisi
The Tailor of Panama
2001
Ortalama Puanı: 4.3
Öykü
Andy yakışıklı, baştan çıkarıcı, katı bir casustur ve Panama'ya sürülmüştür. Fakat bu sürgün onu durdurmaz, iki amacı ve bu amaca ulaşmak için kendine özgü gizli bir silahı vardır. Panama Kanalı'nın Aralık 99'da Panamalılara verilmesinin ardında yatan politik oyunları takip edecektir.
Eski bir mahkum olan fakat şimdilerde bütün üst düzey yöneticilerin ve zenginlerin terzisi olarak nam salmış Harry'dir silahı. Casusun casusu yani. Ayrıca Harry'nin karısı da az önemli değildir bu gizli amaçlarda çünkü Panama başkanının yanında çalışmaktadır.
Bu üçgende dikkatle seçilmesi gereken oyunlar ve anlatılanlar tıpkı Harry'nin oyununda olduğu gibi kontrolden çıkmaya başlayınca işler sarpa saracaktır. Harry'e düşense eline yüzüne bulaşan tehlikeli durumu hizaya sokmaya çalışmaktır.
Notlar:
- John Le Carré'ın aynı isimli romanında karşınıza getirildi.
- 2001 Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'ne aday gösterildi ama muvaffak olamadı.
İzleyenler ne demiş?
izlenebilir belki ama sinemada değil
Öyle çok çok sürükleyici,sizi alıp götüren bir film değil.Panamanın değişik atmosferini aktarabilmesiyle, finalinde "alın işte dünyanın hali bu" deyişiyle, Geoffrey Rush'ı ile izlenebilir bir film ama bence sinemada değil de evde. Hele ki bilet fiyatları 3,5-4 milyonken sinemadan "Daha ii bi filme gidebilirdik" diyerek çıkma ihtimalini de hesaba katın.Karar sizin...Bu işin iki yolu var...
filmin konusu yanlış lanse ediliyor , aslında bütün film pierce abinin karı düdüklemesi üzerine kurulu. Panama terzisi ikinci planda kalıyo. Olsun yinede taktikleri iyi , film izlenebilecek , yarısında çıkılmak istenmiyecek bi yapıya sahip. Ne görün derim ne görmeyin derimidare eder ama gitmeyin..
Film suresince sadece Panama'nin degisik yonlerini gordugum icin sevindim, bunun disinda ne konu surukleyiciydi ne de espriler yeterince gulmemizi sagladi, oylesine bir film iste... ILLada sinemaya gidelim diyorsaniz gidin, bak bu yorumumu sevdim iste bu filme cok uydu:))ah pierce çok denyo bi adamsın sen!
piirs brosnın'ın oynadığı bir filmin palavra olduğunu bile bile gittim bu filme. Kadiköydeydim, yağmur yağıyodu pis pis ve süreyya sinemasında halk günüydü. ama filmde pek bi numara yok. piirs brosnın yine artis artis takılıp karıların aklını başından alan adamı oynuyo, cemi lii körtis her zamanki gibi memelerini gösteriyo, bi tek jefri raş oynamış ama kurtarmıyo. senaryoda da çok boşluk var. yani film, eleştirisini bile yazmaya değmez. direk gitmeyin derim... vcd'de ya da digiturko'da izleyin!ah kerem ah,
yani yıllardır gittigim hic bir filmden bu kadar igrenmemistim, basliktanda anlasilacagi gibi sinema kulturune guvendigim arkadasim yuzunden gecenin yarilarinda sosyete sinemasinda harcadigim paraya yazik, sizde sakın arkadas kurbani olup dunya paralariniza yazık etmeyin inan bu filmi sizde 5 arkadasinizla cevire bilirsiniz. AH KEREM AH...kaybolan zamanımın ve paramın peşindeyim, takipteyim ona göre
İzlemeyen okumasin
yok aabi, ben Geoffrey Rush falan duyunca, john boorman duyunca " gidiyim izliyim ulan" dedim. aslında "hayatının tek yolculuğuna" gidecektim ama alkazar'a kadar yürümeye üşendim. buna girdim. filmi 3/aralik/2001 pazartesi gunu afm fitaş'ta izledim. ilk gözlemlediğim şey herkesin filme tek gelmiş olmasıydı. herkes de erkek idi. neyse delikanlı delikanlı oturup erkek erkee izledik filmi. john boorman gözümde usta bir sinemacıdır "zardoz" gibi özellikli bir fantezi-bilimkurgu filmini yazıp, daha sonra da kameranın arkasına geçip "actiiiooon ulan" diye bağırmıştır. daha sonra "excalibur" gibi acaip kasıcı ama klasik "yuvarlak masanın etrafında birleştik, memleketimizi kalkındırdık ulan" hikayesini sinemaya uyarlamayı bilmiştir. daha sonra izlememiş olduğum exorcict 2 falan. ha bi de "the general" var ki çok başarılıdır gözümde. neyse işte, demekki şanlı tarihi olan 'cineaste'lar berbat filmler yapabiliyolarmış. bu film bana en azından bunu öğretti, çünkü filmde başka hiç bişey yoktu. kubrick'in "dr. strangelove or: how i learnd to stop worrying and love the bomb" 'undan direk etkilenerek yapılmış bir film. orda kendini bilmez bi kaç adam yüzünden amerika ile rusya arasında nükleer savaş başlarken bu filmde kendi maddi çıkarları sebebiyle bir ajana palavra sıkan basit bir terzi yüzünden amerika panamaya çıkarma falan yapıyor. ama "doktor 'garipaşk'"ta güldürmekten kıçımı düşüren espriler vardı. bu filmde yok böyle şeyler. çok sıradan. herşey burda. öyle oyunculuk da yok. bize yaşatılan bir panama havası yok, sadece kaybettiğimiz 4 milyonluk sinema bileti + 1 milyon 300binliraya antraktta zorla satılan crunch var. aslında bu filme 1 de verebilirdim lakin o pearl harborla falan aynı keseye koymak istemedim. okadar da rezil degil hani.ii
eğer akşam saatlerinde kafanız bozuksa kesin bu filmi öneririm çok süper olaylar oluyor ve gerçekten süper komik olaylar oluyor ama o kadarda mükemmel bir film değil ama kesin gidilirSalakça Bir Konu
Kaç ajan ajanlık yapmaya gittiği yerde ajana gereksinim duyar? Eğer gereksinim duyarsa onun ajanlığından şüphe edilirmi. Çift Sıfır Cemes Bond amcam karizmayı dağıtmış bu filmle. İlla gidecez derseniz bilmem ama tavsiye etmem.ööggg
arkadaşlar diyorum ki bu filme kotu demek kotu filmlere hakarettir. yıllardır izledigim EN KOTU filmdi kesinlikle. ben pierce amcayi aslında severim ee geofri amca ve cemymi teyze de iyi oyunculardır ustelik casus hikayelerini de severim. zuxxi de dusuk puanlı oldugunu gordum ama sıradan bi casus filmi herkese cok bildik geldi herhalde diye dusunerek- ve de aslinda oldukca vasat bi film bekleyerek gittim. ama sevgili yonetmenimiz zoru basararak beni bile dehsete dusurmeyi basardi. helal olsun diyorum ve de ben ettim siz etmeyin diyorum.jeaniiiiiiiiiiiee
sinemada bosa harcicak 3-4 milyonunuz varsa gidin.. ben bunalim takiliodum pzt, dersi asip gittim.. zati salonda da toplam 8kisiydik.. serettik, ses cikarmadan salonu terk ettik.. tvde verirler kesin o zaman seredin, ya da 1,5 milyona bi sinema bulursaniz orda gidin.. bu arada ben genelevdeki kiprayan yatagin ustundeki konusma sahnesine bayildim, cok eglenceliydi.. zaten en eglenceli kisim orasiydi :) basliga aldirmayin, baslik bulamadim, radyoda bu calio.. :) iyi aksamlarrrrrPompıska
Guzel bır James Bond tarzı aksıyon beklerken, pıerce abımızın hatun pompıskalama ıslerı uzerıne kurulu, ıgrencın danıskası'nın lımıtlerını asan, cıkmamak ıcın kendımı zor tuttugum yegane fılmdır, bu denlı dandık bır yapımı becermek ıcın sony handycam'den baska bırseye ıhtıyacınız yok, pıerce'ın avensısı yerınede bır sahın ısınızı gorecektır7 vermeyi en bashindan kafama koydum
burdaki arkadaslarin yorumlari da fikrimi deistiremez hayir hayir... aa ne acaip film dedim seyrederken. aaa film olsun diye senaryonun ve sahnelerin ustune ustune oolece gidilmish (bunlara mudahil; panamanin, terziliin, 007ciliin, icgudulerin(in), ailenin, savashin, diplomasinin... de ustune gidilmish) diye dushundum. ustume iilik saalik diye de dushundum. yonetmen hakkinda bilgim yok, brosnani sevmem, o salonun ortalarinda bosh yer var diye girdim filme. ama, bu filmi ilk sahnesinden itibaren, ykrda az cok anlatmaya calishtiim depdeishik hislerle seyrettim. film bitince yanimdaki iki adam film hakkinda abuk sabuk konushunca kafa atasim geldi onlara. buraya gelip bu yorumlari da okuycaami biliyodum zaten, o yuzden hazirlikli idim. neyse, yani bu derece filmle manevi bi bag olushtu aramda. sanki kimse filmi anlamiycak ta film yonetmen tarafindan tamamen ben seyrediyim diye yapilmish gibi geldi. boyle hisseden arkadashlar olmadi mi yahu. shoyleki: "4. boyut bi film abi cok etkilendim." yorum sayfalarini da kishiselliimle doldurdum. ama paylashmam lazimdi. alla alla, neyse...öyykk
televizyona geldiğinde izlenebilir ama sinema için faciaydı.. verdiğim paraya bi de üç saate yazık.. yok arkadaşlar yok ; bi sürü güssel film var vizyonda, siz onlara bakın.. bu film çok bayıkoffff
cok kotu bi film, gidenin parasina ve zamanina yazik. evde oturup hababam sinifi izleyin daha iyi...Olmuş mu!
İzlemeyen okumasin
Filmin espri anlayışını beğendim; herkesin sessiz muhalefete verilecek paradan kendine pay çıkarması, yalanı(masalı) görmezlikten gelişleri, amerikan bayrağındaki yıldızların eksik kalması gibi. Filmde en hoşuma giden; Harry ile Benny amcası arasındaki diyaloglar (çok sevimliydi yaaa). Ayrıca sessiz muhalefetin tüm elemanları çok sevimliydi ve de iyiydi. Panama da sokaklarıyla, kadınlarıyla, renkli geceleriyle etkileyiciydi. Bunlara rağmen filmi genel olarak beğenmedim. Pierce Brosnan'a (ki kendisini severim)hiç yakışmış mı Bruce Willes misali serserilik. Tamam çapkın anladık, kadınları etkilemeye çalışıyor ama herkese sulanması filme ne katmış acep(birde iğrendirmiş üstüne üstlük). Uzun bir süre adam amacına ulaşmak için serseri gibi davranıp ona buna sulanıyor, yani rol içinde rol yapıyor diye düşündüm. Maalesef adam bir türlü karakterine inandıramadı beni. Tamam Andy ile Francesca'nın dans ettiği, paralelinde de seviştiklerini gösteren sahnelere bişey demiyelim ama o Pierce abimin havanda taş döver gibi tak tuk sesler çıkararak (ağzından değil) seviştiği sahneleri de neydi öyle... Yine de benim ak dediğime kara diyen çıkabileceği için gidin ve yorumu kendiniz yapın derim.anaa...film cogu zuxxi takipcilerinden fazla not alamamis...halbuki,
o kadar da beter diil ya... sakin iddiasiz... kucucuk bisey nasi buyuyup hayvani boyutlara ulasti falan durumlari var filmde.. bi de hic gormemistim panama ile ilgili bisi daha once.. bi de bu film bi graham greene romani olan our man in havana yi caaristirdi bana... gidilir ya.. kolayca zaman gecirttirio insana.. bi tek piyırs bıroznanın ben her hatunu elde ederim hali biraz gıcık hakkeattean... fena diil film..popomla güldüm yakında digiturke gelir
Yani John le carre artık kitap yaza yaza kafası dürülmüş, ilham perisi gitmiş, fikri bitmiş, nolmuşsa olmuş tükenmiş. Ne mantıksızlık, tutarsız lık ve denyoluktur bu! Senaryo bu kadar saçma olunca oyuncu, yönetmen napsın? Oynamayın birader bööle filmlerde. Yönetme abicim sen de ! Koy tavrın yani. John le Carre'yse Allah deil ya bu herif. Mantıksızlık kadar bi filmde insanı rahatsız eden bişey yok....anlatılacak gibi diil ki..!
...Konuyu sevdim; fakat hiç de tahmin edebildiğim gibi yürümedi film. Sıkıcı oldu dersem abartmış olmam sanırım...! ..."Bond" artistinden beklemeyen bir oyunculuk-belki de rol gereği- ve biraz uçuk komplolar... "Neden olmasın?" diyesi geliyo insanın; ama hepsi o kadar!...Havana'daki Adamımız
Graham Green'in "Havana'daki Adamımız" adlı bir kitabı vardı orda da Havana'da elektrik süpürgesi satan bir ingiliz aynı bu filmdeki gibi casusluk yapmak zorunda kalıyodu ve elektrik süpürgesinin resimlerini çekip ingiltere'ye kübalılar çok acaip bi silah yapıyor diye kakalıyodu ve maaşı indiriyodu... Galiba salak ingilizler orta amerika'da böyle kazıkları çok yediler... Eh sahtekar herifler.. Dinsizin hakkından imansız gelir... Gelelim filme... Film kötüydü be abi sonu başından belli pierce abinin gerçekten kadınlarla olan ilişkisi dehşete düşürücüydü... Jamie ablaya her zaman saygı duymuşumdur ama oda yetmemiş... Gitmeyin bence...