Cikletler

  • Günümüzün zaylotollu zürih diş enstitüsünde onaylı, diş üstünde şemsiye resmi olan sakızlarına erişene kadar neler çiğnedik hatırlar mısınız? Tipitip, kendimi bildim bileli vardı. Kendinden büyük burnu, kırmızı şapkası, devasa gözlükleri, mavi pantolonu, saçma maceraları ve iğrenç icraatleriyle. Bi-bib, erkek çocuklarının sakızıydı. Sarı ambalajı vardı, içinden yarış arabalarının resmi çıkardı. Mazda harika bir arabaydı o zamanlar. Oto oyunu, bi-bib'in saltanatını kırmıştı. Her çeşit araba, motosiklet, uçak, gemi vs. resmi çıkardı içinden, babam yasaklamıştı bana, kumar lan o dediydi. Mabel'e bakkallarda pek rastlayamazdık, genelde pastanelerde satılırdı. Zenci bir kadın vardı ambalajın üstünde ne manaya geliyorsa. Meyve cikletleri, açıkta satılırdı. Buna da annem karşıydı, mikrop yuvası onları alırsan bacaklarını kırarım, derdi. Minti minti minti minti naneli minti, artiz resimleri çıkardı. Pembo, bir basket bir de pembo gibi iğrenç bir reklam kampanyası vardı. Bayram, Özcan vs ise günümüzün falımına denk geliyordu.
    sosyopat
  • İçinden hayvan resimleri çıkan kolalı cikletler vardı. O zaman yok aslandı, kaplandı, fildi meraklı olduğumdan hep alırdım. Tipitip'in icraatları iğrenç olmasına iğrençti de, Pembo daha beterdi. Bir de Turbo diye bir ciklet çıkmıştı ki, ağzımıza zor sığardı. Araba resmi çıkardı ondan da.
    D-Max
  • Bi de Çikita vardı. Muz aromalıydı. İçinden artiz resimleri çıkardı ama Bülent Ersoy falan çıkınca acaip hüsrana uğrardım. O zamanki favorilerimiz Madonna ve George Michael idi.
    sui generis
  • Bir de sigara sakızlar vardı. Bazı çocuklar bu sakızları annelerinin ya da babalarının yanında çıkarıp bağırmalarına sebep olur, sakız olduğu ortaya çıktıktan sonra bu sazanlıklara gülmeyi çok severlerdi.
    Abysmal
  • Aşk Budur'ları unutmayalım. "Aşk o uyurken bulaşıkları yıkamaktır" gibi acaip cümleleri kim bulup da koyardı sakızın içine? Biz kızlar biriktirirdik yüzlercesini, küçük cüzdanlarımızda taşırdık. Oğlanlar çinemezdi o sakızı, utanırlardı. Bu yüzden öğrenemediler aşkı da. (way be final nasıl?)
    aycha
  • CİCOZ iki top, bi saydam ambalaj. 10 tl. ama bakkal amca onu boler 5 tl.'ye tekini verirdi. geçen gün o çikleti gördüm hala var valla. ama bakkal eski bakkal diil. cicoz eski cicoz diil. marketçi çikleti tek satmıyo, zaten fiyatı da 10 tl. diil.
    teaspoon
  • Turbo diye bir sakız vardı. Kocaman boyutu, dikdörtgen şekli vardı. Tadını ve kokusunu hiç sevmezdim. Ama içinden en popüler arabaların tanıtım kağıtları çıkardı. Bütün paramızı bunlara verirdik. Ben mesela bir günde 4-5 tane alır, sakızını etrafa dağıtırdım. Maksat seriyi tamamlamaktı. Hiç eksik araba kalmamalıydı. Daha sonra bu arabalardan oyun da icat ettik. Kağıtlar eş olarak paylaşılıyordu. Sıra kendisine gelen, arabanın bir özelliğini söylüyordu. Karşısındakinden daha yüksek bir özellikse, rakibinin kağıdını alıp destenin altına atıyordu. V12 en yüksek silindirdi, F1 ya da IndyCar arabalarında olurdu. 8000 motor hacmi bi tek Rolls Royce'da vardı. En yüksek sürat 310 kmh ile Ferrari' deydi. Sonradan Vector diye bi araba 340 kmh ile gelip mertliği bozmuştu. Hey gidi hey.
    Secici
  • Big Babol! Üşenmez 4 taneyi ciğner ve şişirirdim. Yapışmıyo ya.
    ZaHiD
  • Cicozların içinde iki diil üç top sakız vardı. En zevkli yanı ise paketi açmadan aazınıza alarak ortasından dişler yardımıyla hafifçe bastırıp basınçla patlayan paketin içinden küçük bi topun ağzınıza fırlamasıydı. Meyveli, hoş bi tatı vardı! Aakıncalıydı. Boğulma tehlikesi yüksekti ama çok zevkliydi. Sonra iki dakika çiğneyince meyve tadı gider iğrenç bi tat verirdi. Renkleri sarı pembe ve maviydi, bazen aynı renkten iki tane koyarlardı, bi renk eksik olunca hiç sinmezdi içime.
    taz_girl
  • Top şeklinde, takımların renklerinde, ambalajlanmış sakızlar vardı bi de. Tadı da güzeldi. Ben sarı kırmızı alırdım hep, gururla çiğnerdim. Sadece sarı lacivert mi kalmış? Neyse bakkal amca ben bi turbo aliim : )
    FrEnZy
  • Bir cikletin içinden çıkan resimli kağıtları ıslatıp kol üstünde 5 dakika bastırarak bekletince dövme gibi resmin izi çıkardı. Hangi cikletti hatırlamıyorum ama elime geçen her cikletin içinden çıkan resimleri ıslatıp ıslatıp yapıştırırdım. Bazıları durmaz, kayar, bazıları belirli belirsiz renkler bırakırdı kolumda.
    unicorn
  • Patbom vardı bi de. Adını yannış hatırlamadıysam Atilla Arcan çıkardı reklamına şööle bi gözünü yarım kapatıp tuhaf bi bakışla Patbom derdi. Pembe bişeydi sanırım ve içinden Patbom denen karakterin Tipitip benzeri maceraları çıkardı.
    Brainfour
  • şeffaf ambalajlı, dört ya da beş tanesi bir arada bulunan, renkli, dikdörtgen cikletler vardı. pembe sarı falan olurdu çoğu. hatırlayan var mı? adı neydi? hatta adı var mıydı?
    klytaimestra
  • Patbom degil, Baycandı Atlla Arcan'ın reklamına çıktığı. Hatta şarkısı şöyleydi: Baycandır adım Ağızlarda tadım Damla sakızıyım Şekersiz cikletim Anlarsın yaaa Damla sakızıyım Şekersiz cikletim Ben Baycanım! "Anlarsın ya" derken Atilla Arcan çok sevimliydi, 7 yaşımın verdiği çocuklukla ısınmıştım adama. Yanakları falan kıpkırmızıydı.
    sern
  • Metre sakızlar vardı. Plastik pembe kutu içinde satılırdı. Şerit halinde mezuro gibi sarılıydı. Santim santim çiğnerdik. Bi keresinde 1 metre birden çiğnemeye kalkmıştım 2 gün ağzıma inme indiydi.
    kezzap
  • Saydığınız sakızların çoğu hâlâ piyasada ... Genelde en az onbeş basamaklı merdivenlerle inilen mahalle bakallarında. Ama yeterince azim sahibiyseniz bulacaksınız.
    da bat
  • şimdi adını hatırlayamadığım bir sakız vardı bizim zamanımızda. çiğneyince ağzın ve dilin mavi oluyordu çok güzeldi.
    landi
  • bir de sulugöz vardır. yeşil renkte bir de paketi. ilk çiğnediğimde acaba gercekten ağlıcak mıyım demiştim ama alakası yok. çocuk aklı işte. sadece ilk ağzına attıgında iğrenç ekşi bi tat gelir sonraysa içinde tatlı mı tatlı bi sakız tadı vardır. ama ağzına atar atmaz çiğnemeye baslarsan o ekşi tat hemen kaybolur. hala arada sırada alırım ve çiğnemeden beklerim.
    c@limero