zuxxi.com//sinema|geyiks

sern

Çeşitli Ayrıntılar

Korkma Sönmez

İstiklal Marşı'na İstiklal Marşı değil de "korkma sönmez" demekle kalmayıp, diğer milletlerin milli marşlarını da, "Almanların korkma sönmezi, Japonların korkma sönmezi" diye nitelendirmek hoş mudur, nahoş mudur bilemedim. Tıpkı bütün zencilere, Erman Toroğlu tiribiyle "arap" demek gibi...

Sonu Gelmeyen Geyikler

Barajlar Dolar

Bir de yağmur yağınca yorumda bulunan amcalar vardır. Tam hayret ve sevinçle "A, yağmur yağıyo" dersin, oradan adam: "İyidir iyidir, barajlar dolar" demez mi !!!

Modern Talking

Sarışın olanının Dieter Bohlen oldugu doğrudur. Fakat eşşek gibi "Nora" kolyesi olan öbürüydü (Thomas Anders). Dieter halen berbat sarkilar üretiyor, inanmazsiniz, Almanya`nin en tas hatunlarini götürüyor (manyak zengin, ama hala kil). Thomas ise Fransa`da bir ciftlige yerlesti, ailesiyle at yetisiriyo.

Cikletler

Patbom degil, Baycandı Atlla Arcan'ın reklamına çıktığı. Hatta şarkısı şöyleydi: Baycandır adım Ağızlarda tadım Damla sakızıyım Şekersiz cikletim Anlarsın yaaa Damla sakızıyım Şekersiz cikletim Ben Baycanım! "Anlarsın ya" derken Atilla Arcan çok sevimliydi, 7 yaşımın verdiği çocuklukla ısınmıştım adama. Yanakları falan kıpkırmızıydı.

Zengin ve Yoksul

Peter Strauss'un saçlarına hastaydım. Öyle bir tarıyordu ki adam, arkadan bakıldığında hani tüm saçların kaynağı gibi gözüken girdap tadındaki bölge hiç belli olmuyordu. Aylarca aynanın karşısında, elimde küçük bir aynayla saçımın arkasını görerek onun gibi yapmaya çalışmıştım. Bazen tutardı, o gün kendimi çok mutlu hissederdim. Yıllar sonra anladım ki, belli bir uzunluğa gelmeden olmuyormuş.

Pamuk İpliği

Daha 5-6 yaşlarındaydım, TRTde çıkmıştı bu dizi. Teleferikte mahsur kalan bir grubun mücadelesini anlatıyordu sanırım. Kabini tutan tel ipince kalmıştı ve devamlı yıpranıyordu. Her seferinde ev halkının "Ayyy, dikkat edin!" bağırışlarıyla, diziyi pek anlamadığım halde heyecanlanırdım.

Hayat Devam Ediyor

Pazar sabahı. Kahvaltı hazırdır, anneniz çağırmaktadır. Gidilir, TV açılır ve enfes Beatles müziğiyle; Obladi Oblada, life goes on braaa, Horay roray, rayroriroray, how the life goes on... teen bir kızın, otistik ve çok sevimli kardeşi ve ailesiyle geçirdiği günleri anlatan "Hayat Devam Ediyor" seyredilir, kahvaltı neşelenir. Nedense dizide sadece Pazar günlerini anlatıyorlar gibi kalmış aklımda.

A Be Ce

Grup Marşandizdi sanırım, çok neşeli bir grup vardı 80lerin başında. Çocuklara yönelik şu şarkılarını anımsıyorum, hala da mırıldanırım: Okula gidiyorsun, okumayı öğrenmeye Okula gidiyorsun, yazmayı öğrenmeye Önce kelimeler, sonra hikayeler Önce kelimeler, sonra hikayeler A Be Ce, A Be Ce A Be Ce De E Fe Ge A Be Ce, A Be Ce A Be Ce De E O ne harmoni, o ne akorlar, o ne sözler! 20 yıldır duymamışımdır, ama halen ezberimde.
  • Akıl Defteri - Memento

    helecan

    valla güzel filmdi, ama bekledigimin aksine heyecan, yani "thriller" degil, merak unsuru ön planda olan bir filmdi... sonu sürprizli filmleri sevdigimden bunu da sevdim. arasira ben de "brainstorming" yaparim, birsey unutsam ne yaparim, su tür-bu tür bir hastaligim olsa naisl basa cikarim diye... adam da böyle bir düsünceden yola cikip senaryo yazmis... iyi de olmus...
    Puan: 9
  • Jurassic Park III - Jurassic Park III

    Yapma yaa

    ilk bastaki manzaralar falan cok güzel, ama geri kalan bölümler keske ilk filmden sonra biraksalardi dedirtiyor. sonucta gönülsüz olarak girmistim ve "her serinin ilki güzeldir, bakiniz Rocky" diyenlerdendim, hakli ciktim... izlemeyen okusun ve gitmesin...
    Puan: 3