Günümüzün zaylotollu zürih diş enstitüsünde onaylı, diş üstünde şemsiye resmi olan sakızlarına erişene kadar neler çiğnedik hatırlar mısınız?
Tipitip, kendimi bildim bileli vardı. Kendinden büyük burnu, kırmızı şapkası, devasa gözlükleri, mavi pantolonu, saçma maceraları ve iğrenç icraatleriyle.
Bi-bib, erkek çocuklarının sakızıydı. Sarı ambalajı vardı, içinden yarış arabalarının resmi çıkardı. Mazda harika bir arabaydı o zamanlar. Oto oyunu, bi-bib'in saltanatını kırmıştı. Her çeşit araba, motosiklet, uçak, gemi vs. resmi çıkardı içinden, babam yasaklamıştı bana, kumar lan o dediydi.
Mabel'e bakkallarda pek rastlayamazdık, genelde pastanelerde satılırdı. Zenci bir kadın vardı ambalajın üstünde ne manaya geliyorsa.
Meyve cikletleri, açıkta satılırdı. Buna da annem karşıydı, mikrop yuvası onları alırsan bacaklarını kırarım, derdi.
Minti minti minti minti naneli minti, artiz resimleri çıkardı.
Pembo, bir basket bir de pembo gibi iğrenç bir reklam kampanyası vardı.
Bayram, Özcan vs ise günümüzün falımına denk geliyordu.