Süpermarket
- Süt ve süt ürünleri reyonunda light ürünleri alanlar hep hoş ve kendini şişman zanneden hatunlardır. Etrafı kolaçan ederler, tanıdık birini görüp rejim yaptıkları ortaya çıkmasın diye.
- Aldatıldık. Bize yıllardır süper, hiper, multimedya, vs... market olarak kakaladıkları olay iki otomatik kapılı bildiğimiz boklu bakkaldır abi. Hadi deseler süper kapılı market, hiper kapılı market anlıcam da ben bu marketin başka hiç bi süperliğini görmedim.
- Bunların güvenlik görevlilerini nerden getiriyolar çok merak ediyorum. O dandik dedektörü tutuşlarındaki estetize Ramboluk ve dağınık bir kıyafetiniz varsa size fırlatılan bakışlar bu diyardan göçme sebebi olabilir.
- İçinde donmuş gıda bulunan soğutucuların yanından geçmek bana ayrı bir haz verir. Ohh serin serin.
- Alışveriş merkezlerinde karısı tarafından oyuna getirilip süper/hipermarkete sürüklenmiş bahtsız kocaları gördükçe, bekarlığın sultanlık olmasa da en azından bir kontluk değerinde olduğuna ikna oluyorum.
- Marketlerden çıkarken bişey aşırmadığım halde korkuyorum, güvenlik zımbırtısı ötecek, rezil olucam diye. Paronayak mıyım neyim?
- Alışveriş tamam. Araba dolmuş. Kasalara doğru yolculuk başladı. Son anda birkaç çukulata da tıkıştırdın arabanın içine, peçetelerin arasına falan. Ama o da ne? Kasalar uzakta göründü, hıncahınç dolu. Önünde de 4 kişi, kasaya doğru atakta. Hemen sıkıca kaparsın arabanın demirini. İç kulvardan bir atak yapıp şişman teyzeyi rahatça geçersin. Önünde artık 3 kişi kaldı. Hemen genç olanın sağrısından iç kulvara yönelir ve gazozların arasından gaza basarak kasayı bulursun. Ama sıradayken de milletin arabalarına bakar ve en az yükü olanın arkasına geçmek için her an zaman kollarsın. En azından kollarım. Alışveriş güzel de kasada beklemek işkence!
- "Yeni ürünümüzü denemek ister misiniz?" diye atladı sunum görevlisi kızcağız. Ya tam da kaçıyordum ne güzel ekmeklerin yanından. Nereden yakaladın be kızım. "Hayır" desem, beni adam yerine bile koymuyor, küçümsedi, diyeceksin, denesem; adını bile duymadığım o acayip şey muhtemelen bağırsaklarımda ani bir harekete sebebiyet verecek. Gel de çık işinden. Ne güzel kaçacaktım işte. Tüh.
- Göya evde eksik olanlar alınacak. Yalan. Oraya girdimi ister istemez dağıtır insan. Büyük market ya, herbok var ya, doldur anasını satim. Eee eksikler noldu? Gene bakkaldan tamamlanır.
- Expres kasadan yararlancam beş parçayı geçmesin diye kasarsın, sırada da sayıp durursun elindekileri beş tane mi diye...
- En çok promosyonlarını seviyorum. Standın arkasındaki şirin kızcağız içecek bir şeyler verince çok mutlu oluyorum bu sıcak yaz gününde. Öbür köşedeki stand'ta da sucuk, sosis, salam türünden ürünler oluyo. Onlar da katık oluyo içeçeğimin yanına. Zaten ben acıkınca annem beni hep markete yolluyo karnımı doyurayım diye!
- Aldıklarımı poşete doldururken arkadakinin acele ettiren baskısından nefret ederim, adamı daraltır, neyi nereye koycagını unuttururlar.
- Markete annemle gidince o promosyoncu kızlar "Çocuk ulen bu!" diye düşünerek anneme soruyolar "İçmek ister misiniz?" diye. Gözlerinin içine bakıyorum ama ne bakış. Ölüyorum susuzluktan, anlamıyosun galiba! Benim canım yok mu? Şaştım bu işe. Patron sana "Anasıyla gelene verme." mi dedi? Senin işin oldukça fazla insana ürünü tanıtmak deil mi? Hiç mi düşünmüyosun ki çocuk beğenip annesine alsın diye tutturucak. Bilmiyo musun ki annesiyle gelenlerin huyu bu. Bre salak sen 25 yaşında mı doğdun?
- Pek severim bizimkilerle hiper/süpermarketlere gitmeyi. Ne ihtiyacın varsa sıkıştırırsın araya onlar gerekenler listesiyle uğraşırken.
- süper ve hipermarketlerde reyon açan parfümeriler o kadar güzel hatunları nası biraraya getirir hiç akıl erdiremem. yaw bıktık artık hatunlara salça olucam diye bayan kozmetik ürünlerine ilgi duyan bi dolu herifin o çok sevdiğim reyonların önünü tıkamasına! yaw çekilsenize kardeşim! alt tarafı anneme, teyzeme ve kız kardeşime birer parfüm ve makyaj malzemesi alıcam! size nooluyo? halla hallaaaa!
- nasıl olsa 2-3 parça birşey alıcam diyerek araba alınmaz, sonra eller kollar ıvır kıvır ile dolu olarak başlangıç noktasına geri dönülür ve bir araba alınır.
- Hani hoş bir musiki çalar ya marketlerde... Abicim ben dahil herkesin yürüyüşü bi garipleşmiş, herkes amerikan artizi moduna girmiş, havalı havalı kabararaktan alışveriş yapar ya... Bayılıyorum bu olaya ben ya!
- kendi doldurduğun araba yetmez gibi gelip geçenin arabalarına bakış fırlatır yorum yaparsın. oha kadına bak kilosuna bakmadan cipsleri doldurmuş, oo akşama alem var yüklenmiş biraları... gibi gibi. sonra aynı bakışları kendi arabanda yakalarsın. utanıp orkit paketini altlara sıkıştırırsın.
- Geçen gün markette yolu tıkadığım için, arkamdan geçmeye çalışan adam (40 yaşlarında) beni "Biiiip biiiip" diye bağırarak uyardı.
- ya markette doldurdugum torbaları hiç yere koymadan eve getircem geyiği yok mu, kopuyo kollarım. neymiş altı kirlenirmiş!
- aradığın belirli birşey vardır, girersin içeri, arar bulamazsın. yakınlarda da mutlaka bir görevli vardır; arandığını farketsin diye özel bir çaba harcarsın, tüh müh felan dersin.
- bazen psikopat kasiyerlerle karşılaşıyorum. sanki herif benimle yarışıyo. ben koyuyorum torbaya o atıyo, ben koyuyorum o atıyo. arada birikince eliyle itiyo yüzünde hain bir gülümsemeyle. bi kere bende sürüyle dezavantaj; yok domates üste, yumurta ayrı torbaya, cart curt... herhalde yener beni.
- ekspres kasada geçerli olan 5 parça ürün mü yoksa 5 farklı marka mı? yani 10 şişe kola alırım ama bu 1 sayılır di mi? bunu kendimle çözemedim. kimselere soramıyorum.
- Küçük yaşlarda süpermarkete girdikten sonra alışveriş arabasını (bu aracın tam olarak bir ismi var mı?) eline alıp onu çok iyi kullandığını düşünmeyen var mıdır?
- Alışverişi yaptıktan sonra kasaya yaklaşırsınız ve sıra ödemeye gelir. Eğer anne-baba ya da sizden büyük biriyle gitmişseniz, o parayı öderken siz de -tüm bu ürünlerin parasını ben ödüyorum bari sen de bir işe yara- gibi bir durumla karşılaşır ve hiç ses etmeden ürünleri torbalara yerleştirmek zorunda kalırsınız ki bu acı verir insana.
- o malzemeleri koyduğumuz yürüyen bandı kasiyer kız ayağıyla mı çalıştırıyo? bu işe fena kıllanıyorum ve soramıyorum.