Şellale

Şellale

2001

Ortalama Puanı: 5.2

Öykü

Cemal zamanında babasının ahbabı olan bir Fransız ailenin yanına gönderilmiştir. Resim eğitimini tamamlayıp, palazlandıktan sonra memleketi Antakya, Harbiye'ye döner ve de çocukluk anılarına: 1960 ihtilalinden hemen öncedir. Cemal o zamanlar mini minnacık bir çocuktur. Farklı partileri destekleyen babası ve amcası arasında tükenmek bilmez bir çatışma vardır. Bu çatışma öyle bir hal almıştır ki iki kardeş artık birbirlerinin yüzünü görmek dahi istemez. Cemal'in hatıraları arasında yalnız bu iki ailenin çekişmesi yoktur elbet. Bütün kasabayı etkileyen bir başka mevzu vardır ki, o da aynı döneme rastlamıştır. Harbiye'deki ünlü şelale. Şelalenin yöre halkının yaşamında önemli bir yeri vardır. İnanışa göre rüyalar sadece akan suya anlatılır ve yorumu Yusuf peygambere mahsustur. Diğer kasaba sakinleri gibi Cemal de kızkardeşi Şehra ile bol bol şelaleyi ziyaret etmekte ve rüyalarını anlatmaktadır. Baraj yapma hevesiyle kasabaya varan inşaat ekibinin kaynağın ağzını genişletmek için kayaları patlatma girişimi ters tepince, sanılanın aksine şelalenin su miktarı önemli ölçüde azalır, tüm inanışlar yerle yeksan olur, yürekler yaralanır...

Notlar:

  • Öykü gerçek olaylar ve kişilerden esinlenerek oluşturulmuş bilesiniz. Aslanyürek'in Antakya doğumlu olduğu düşünülürse kendi çocukluğundan esinlendiği de pekala düşünülebilir.

İzleyenler ne demiş?

  • Paramı geri istiyorum!

    Film vizyona girmeden evvel Nurgül Yeşilçay soyundu diye binbir gürültü koptu. Kendiside çıktı demeçler verdi "Rolüme inandım, yönetmene inandım, şuna inandım buna inandım ooeeh.." diye. Gittik filme, finalde 3 saniye meme uçlarını gördük, "bu kadar mı inançlısın sadece Nurgül" deyiverdik. Halbuki filmin başında Fikret Kuşkan'ı pipisine kadar gördük, anatomisini inceledik. Adam kalkıp dedi mi hiç "Yönetmene inanmıyorum, ama bence bir güç var!" filan gibi birşeyler. Anlamadım vallaha... Filme gelelim artık. Kaçırılmış fırsat denen hadise, bu filmi açıklayabilecek tek ifade sanırım. Bu kadar ünlü ve iyi oyuncu, ancak bu kadar kötü performanslar verebilir. Kötü oyunculuk bir filmi ancak bu kadar berbat edebilir. Ali Sürmeli ve Aykut Oray dışında bütün kadro dökülüyordu. Filmin çok sayıda oyuncusu olduğunu düşünürsek, bu kadar kötü performansın tek sebebi yönetmen olabilir. Buradan ustaca bir geçişle yönetmene gelirsek, güzel görüntüler, mizansenler yaratabilen bir insan bu kadar kötü oyuncu yönetmenliği yapıyorsa, ona yeteneksiz, Sinan Çetin muadili diyemeyiz; sadece tecrübesiz diyebiliriz. Ve Fellini'ye fazlaca özendiğinide belirtmek gerekir kendisinin." Fellini'nin Mussolini'si varsa, benimde Adnan Menderes'im var!" demiş, ama gel görki o kadar kör gözüm parmağına sokmuşki, biraz saf, doğal olması gereken, sevecen olması gereken filmi basit slogan sinemasına döndürdüğü anlar olmuş. Filmin notu 5'te olabilirmiş, ama finale doğru biraz daha ustalaşmış, seyirciyi yakalayan bir hale gelmiş anlatım; ordan 1 puan yükseltmek gerekir.
    Puan: 6
  • Olmamış

    Aslında ne tür beklentiler içinde olduumu bilmioyorum heralde vizyona yeni giren ve uzun zamandır reklamı yapılan bir film oldugu için gittim... ve gittigime pişman oldum... yönetmen kendini bayaa kasmış kendimi ıspatlıyim diye buda dogallığı bozmuş... yani ne desem boş... çok istiyosan git sende gör ama uyarmadı deme
    Puan: 5
  • İleriye doğru bir adım...

    Filmin 60 ihtilali öncesini Hatay'daki küçük bir beldeden anlatması oldukça ilginç bir yaklaşım olmuş. Bir Türk filmi için, Yeşilçam'ın ne kadar zor durumda oldugunu düşünürsek, kesinlikle oldukça başarılı. Sanatsal olma kaygısıyla arada bir çok zorlanmış görüntüler. Doğallık zaman zaman tamamen kaybolmuş.... Montaj hiç iyi olmamış, geçişler kötü. Ama oyunculuk genelde iyi. (Bazı istisnalar ise hakikatten çok kötü oynamış) Tuncel Kurtiz ve Aykut Oray büyük oyuncular. Filmde lirizm mizahtan daha ağır basıyor ama alıştıgımız Türk filmlerinin çiklete dönmüş, sıkıcı, ağdalı melodramlığı yok. Bence görülmeli, kendince değerlendirmeli... p.s. Yanılmıyorsam filmde oldukça önemli bir hata var. Bilardo oynanan sahnede, masadaki topların konumu bir kareden ötekine birdenbire değişiyor. Böyle bir hata nasıl gözden kaçar anlayamadım.
    Puan: 6
  • ***BEN OLDUKÇA BEÐENDİM***

    Son yıllarda seyrettiğim ender güzel türk filmlerinden ben oldukca başarılı buldum filmi bravo ekibe.
    Puan: 8
  • yorum

    İzlemeyen okumasin

    60'lı yılların antakyasından görüntüler verirken siyasi ve ahlaksal mesajlar da vermeye çalışmış yönetmen kardeşimiz. bazen aşırı uçlara giden bu film fragmanında abartıldığı gibi komikte diil. çocuk oyuncuların iyi yönetilemedikleri çok ortada. hem de bu çocuk oyunculara fazlasıyla dakika ayrılması seyirciyi salondan çıkmaya zorluyor bazı sahnelerde. o bayram sahnesi ne iç daraltıcı bi bölümdü öyle. hele hamdi alkan'ın(oyunculuk diyemicem) yaptığı o hareketler ne saçmaydı. film bir çok yerde insanı kasmasına rağmen başarılı birkaç oyunculukla artı puan topluyor. tuncel kurtiz, ali sürmeli, ege aydan, aykut oray ve biraz da hülya koçyiğit filmi izlenmeye değer kılıyor. ama küçük eleman, ilk asker dışındaki askerler, köylü kadınlar konuşmalarını söylemekte bile aksıyorlar. bir çok yerde oyunculuk kusturuyor. yönetmen sahne yakalamada, istediklerini anlatmada bazen başarılı olmuş. mesela ufak kızın öldüğü bölümde gözümden yaşlar geldi. hakkı verilmesi gereken bir bölümdü. genel anlamda iyi, türk sineması adına atılmış başarılı bir adım olarak görüyorum filmi.
    Puan: 6
  • Bence çok güzeldi

    Çok uzun uzun yorum yapmaktan sıkılıyorum o yüzden kısaca özetleyim. Çok güzel bir film. Görülmesinde fayda var.
    Puan: 8
  • Oldukça başarılı

    Türk sinemasında "Eşkiya"dan sonra seyrettiğim en iyi film. Herkezin görmesini tavsiye ediyorum.
    Puan: 8
  • Ben beğendim güzeldi

    İzlemeyen okumasin

    Abi adamlar işini güzel yapmış. Gerçi bazı bölülerde kopukluk var ama olsun. Bayağı komik. Ama en svediğim bölümü ise kasabanın delisinin karısını yakaladığı son bölümdü. Aferin adama bütün film peşinde koştu sonunda yakaladı. Ama ne yakalayış. E ne demişler çekirge bir sıçrar iki sıçrar sonunda küsküyü yer. Tabii bu işin şakası. Gidin filmi görün beğeneceğinize eminim
    Puan: 8
  • E oldu mu şimdi?!

    Böyle bi filmin varlığından bile haberim yoktu ta ki capon "bööle bööle bi film var, gidek" diyene kadar. Gizemli görüntülerle, mistik bi havayla başladı film. Sonrası da fena gitmiyodu, gel gör ki küçük cemal (kemal miydi yoksa?) çıkıp aklı başında bi çocuğun veya yetişkinin etmiycei lafları edebiyat dersinde sınıfa 'okuma parçası' okur gibi saydırmasıyla film düştü. Aslında filmin genelinde oyunculuk çok zayıf geldi bana. Sanki hepsi ajanstan toplanmış gibi.'Dizi filmdeki figüran' performansı bile gösterenler vardı. Tabi hakkı yenmiycekler de var tabi; capon onlara değinmiş zati. Filmde hafif bi kandırma da var sanki. Hülya koçyiğit'in rolü afişin yarısını kaplamak için biraz ufaktı sanki. Bunun dışında karakterler iyi anlatılmış ama karakter tasviri öykünün önüne geçmiş biraz. Demokrat bilmemne parti iyi de konu ne? Onu anlat. Kısacası film beni sadece mizahi yönüyle tatmin edebildi. (onun da çoğu ali sürmelinin küfrettiği sahneler)
    Puan: 6
  • güzel..

    benim gibi sadece Nurgül'ün memelerini görmek için gidecekseniz, fena diil.. güzel yane..
    Puan: 3
  • Ahhh Antakya, Antakya....

    Walla film, film olarak izleyicilere ne verir bilemem ama benim icin, bir Antakyali icin hayati tekrar yasamak gibiydi, mukemmeldi. Antakyayi hissetmek, Harbiyeyi yasamak, her gidenin mutlaka geri donme istegini kamcilayan o guzelim Harbiye pikniklerini yeniden tatmak.. Bir Antakyali iseniz kesinlikle gidin.. E Antakyali diilseniz pek gitmeye deger mi bilemeyecegim, gerci sonucta Turk insanini isleyen bir filmdi, yani oyle pekte pisman olmazsiniz.
    Puan: 6
  • tebrik ediyorum arkadaşları

    evet, ilk defa bir Türk filmine gittim sinemada, o da bir Antakyalı olduğumdan ve neredeyse 1 yıldır filmdeki mekanları görmediğimdendi. Fakat, tebrik ediyorum arkadaşları, gerçekten de çok güzel film olmuş. Medyadaki tahlillerde bunun bir Antakya üçlemesinin ilk filmi olduğu söyleniyordu, hatta Hınçal Uluç bile gitmiş ve beğenmiş. Bu filmde çok o kadar konu bütünlüğü yoktu, sanki sonraki filmler için bir tanıtım ve önsöz gibi yapılmış. Oyuncuların performansı hakkaten iyiydi, ama yerlilerin konuşması sıkıyodu biraz, neyse olan olmuş. Bi de bazı sahnelerde Antakya şivesi ile konuşulurken, birden İstanbul Türkçesine dönülmüş, ki bu Antakyalıların pek yapmadığı bir şeydir. Her halukarda gidilesi bir film, şahsen ben beğendim. Eğer Antakyayı hiç görmediyseniz, filmdeki mekanlar aynen mevcuttur, gidip gezebilirsiniz.
    Puan: 8
  • Paranıza yazık bu krizde

    kısa ve öz bir demeç veriyorum hayatımda izlediğim en kötü filimdi. sadece param yanmasın diye yarıda çıkmadım ilk uyuduğum filmdi.
    Puan: 1
  • ıhhyhyooöögghh

    iğrenç bişeyler yazayım da gitmeyin diye düşünüyorum bi saattir.. bu filme layık bişey bulamadım.. anlatılmaya çalışılan konu komedi tarzında değil de dram şekline olsaydı iki taraf içinde daha hayırlı bi şey çıkardı ortaya.. ama tebrik etmek istediğim bi konu var. hani hep yabancı filmlerde vardır ya reklamını izleriz vaybe güzel film herhalde deyip gaza geliriz de film boş çıkar. aynı gaza getirme tekniğini kapmışlar.. yada ben çok sazanım:(.. neyse işte sonuçta film bir hayal kırıklığı, bir paranı boşuna harcama sanatı, bir boş zamanını yeme uzmanı... düşünün işte bu tiksindirici cümleleri kurdurabilecek kadar kötü...(ıyyy iğrendim kendimden..)
    Puan: 2
  • ...

    türklerin yaptığı en güzel film :)=
    Puan: 10
  • Absürd

    Yılın en absürd Türk filmi demişlerdi, hakkaten en absürd Türk filmi olmuş. Tebrikler.
    Puan: 5
  • nasi hayalkirikligi, nasi yaaaa

    filmde shey guzeldi, aa nasi diyceemi bilemiyorum, malzemeler ama ufak tefek olanlari. kasabin satiri masati bicaa, berberin minik dolabi usturasi, ceshitli yerlerdeki tabureler, halilar, deishik sahnelerde yemek yenirken kullanilan malzemiyat, kiyafetler, radyolar... heralde bu zengin oyuncu kadrosuna cok cok cok para verilmish noolursa olsun oynayin kuzu kuzu denilmish. rollere, konuya filan sakin karishmayin denilmish. ve boylece yonetmenimiz veya sorumlular (yonetmen de oyuncularin durumunda kalmish olabilir) bu eserlerini kimsenin mudahalesi olmadan raat raat cekmish. neyse bunu da gec. reklamlarindan shuyunda buyundan zaten belliydi filmin piyasa olsun diye yapilmish olduu. insan para verince bi shey gormek istio yaa. (bu son "yaa" cok ciddi ve icten bi yaa.) iyi olabilir kotu olabilir bi konu gormek istio, veya sanata dair bi sheyler diyim, bu oyuncularin performansini gormek istio. daha ne diyim...2 veriyim. NOT: heralde ali surmeliye daha az para vermishler o da bunu oorenip gercekten oyunculuk yapmish, sorumlular da bi shey diyememish. keshke butun bu deerli oyuncularimiz boyle asi tavirlar sergileyebilip oynasalarmish. bari oyunculuk kurtarilmish olurdu. o zaman belki 3 veya 4 verirdim. NOT': bayan kocyigit e yaziklar olsun diycem ama yashim gereei demiyim de icimden aslinda oyle geldiini belirtiim.
    Puan: 2
  • valla gittik ama...

    begendim desem tam degil begenmedim desem tam deel ama kardesim bu kadarda cok mesaj içerikli bir film cekilmezki(imho)
    Puan: 5
  • Ne Desem Yalan Olur!

    Beğendim desem olmaz, beğenmedim desem olmaz. Vallah benim haddimi aşıyor bu film, en iyisi hiçbir yorumda bulunmamak. Yalnız birşey beni rahatsız etti. Bu filmi eleştiren (daha doğrusu yerlere göklere soğdıramayan) ünlü eleştirmenlerimiz yazılarında yönetmenini anlatıp onu göklere çıkaracaklarına filmi anlatıp az buçuk bizi aydınlatsalar daha iyi olmaz mı?(soru işareti mi!)Verdiğim puan 5 gözüksede aslında bir puanım yok.
    Puan: 5
  • bu son

    bir daha asla türk filmine gitmeyeceğim rezaletin bu kadarı da olmaz konu monu hiç bi bok yok. arkadaş kafasına uyduk gittik. hep kendi kendi kendime son diyorum bir daha türk filmine gitmiyecem diye ama katakülliye geliyoz .ama bu sefer kesin son. puanlamada mutlaka sfırın altında rakamlar olmalı
    Puan: 1
  • çok çok kötü...

    yaa iğrenç rezalet,film sırasında izlemek dışında herşeyi yaptım, mısırları döktüm, sonra topladım, sevgilime yavşadım.. Güzel olan tek şey girişteki siyah beyaz rüya sahnesidi o kadar, kaç veriim şimdi?
    Puan: 1
  • yazıklar olsun..

    bu kadar kötü bi filmi anlatmaya kelimeler yetmez..lafın gelişi diil,izledigim en kötü ve boş film..konu yok,aslında hiçbişey yok..insanın sinir sistemini ve sabrını ölçmek için yapılmış bi deney bence..bizler de kobaylar..hamdi alkan naptı? pelin batu naptı? onların 5 saniyelik saçmalıklarını ön plana cıkararak, geniş bi kadro oynamıs gibi gösterip,halkı salak yerine koymak nie? bastaki cıplak adamın anlamı,o siyah beyaz sahnelerin anlamı neydi? film boyunca delinin kızı kovalaması nedendi,ne alaka? sırf filmin sonunda izleyiciye bi çift gögüs gösterme cabası mı? daha bunun gibi 10-15 tane sorum var,içimi yiyen..ama daha sinirim bozulmasın..artık kimse izleyiciyi salak yerine koymasın..kötü espriler-bi çift gögüs ve duygu sömürüsü üçlüsü olmadan türk filmi olmuyo mu? isteseler olur..ama kolaya kaçmak,kafa yormadan bomboş filmler yapıp izleyiciye bi b.kmuş gibi pazarlamak zaten uzmanlık alanımız.. nasılsa kandırmakta kralız.. ve kandırılmakta...
    Puan: 1
  • yazık günah...

    dansöz kadar anlamsız bi türk filmi daa olmaz diodum... oluyomuş.... anlatılcak o kadar çok şey var ki.. anlatmıycam çünkü kafam bozuluyo düşündükçe..konusu bile yoktu filmin yaa...hamdi alkan, pelin batu naaptı yaa...??
    Puan: 1