Öykü
Bundan yıllar yıllar sonrasıydı. Galaksiler arası yolculuklar artık olasıydı. İşte bu yolculuklardan birinde neşe içinde galaksi semalarında seyreden uzay gemisi arızalandı. Geminin kaptanı Carolyn, ne olduğu belirsiz bir gezegene mecburi iniş yapmak daha doğrusu çarpmak zorunda kaldı. Carolyn ile birlikte yedi kişi hayatta kalabildi.
Garip gezegende bitmeyen bir güneş ışığı hakimdi. Yaşam belirtisi yok gibiydi fakat hayatta kalanlar bir süre sonra terkedilmiş bir yerleşim bölgesi buldular. Kazada ölenleri gömmek için çukur kazan yolculardan biri ise kemiklerle dolu bir tünel buldu. Ve yanar döner bir ışık kümesi. Sonrasındaysa çığlıklar içinde parçalanmış cesede dönüştü.
Arta kalan altı kişi korkunç iki gerçeği keşfetti. Gezegen daima güneş ışığı almıyordu. Her altmış yılda bir gezegen tamamen karanlığa gömülüyordu ve gezegende yalnız değillerdi. Gezegendeki tarifsiz varlıktan korunmanın tek yolu güneş ışığıydı ve güneş batmak üzereydi...