Pi

Pi

1998

Ortalama Puanı: 8.5

Öykü

Manhattan'da Maximillian Cohen denen bir adam yaşar. Kendileri matematik ve bilgisayar dehasıdır. Altı yaşındayken güneşe baktığı için baş ağrıları çeken, yaşlı bir profesör dışında kimseyle iletişim kuramayan ve her şeyi matematiğe oturtan bir adamdır Maksimilyın. Biz ona kısaca Max diyelim. Max tabiatın sayısal kodlama sistemine bağlı olduğunu keşfetmiş fakat bu kodu bir türlü çözememiştir. Keşfettiği kod, insanlığı birbirine katacaktır ve hali hazırda bulunan kaosu daha büyük boyutlara ulaştıracaktır. Dolayısı ile gizli tutulmalıdır. Fakat teorileri Wall Street tacirlerinin kulağına varır ve Max belaya bulaşır.

Notlar:

  • Bağımsız olarak çekilen filmin bütçesi sadece 60.000$. Bu para yönetmenin ailesi ve arkadaşlarından topladığı yüzer dolarla birikmiş. Sonrasında Artisan Entertainment tarafından satın alınınca, katkıda bulunan herkes yatırımlarının karşılığı 150$ geri almış.
  • 1998 yılı Sundance Film Festivali'nde Darren Aronofsky yönetmen ödülü kazanmış.

İzleyenler ne demiş?

  • iyi

    Filmi Bilgi Üniversitesi gösterimlerinde izlemiştim..Filmin anafikti gercekten leziz.Lakin filmin ilerleyen bölümlerinde olaya giren tipler anafikrin özünü kaçırmanızı sağlıyor.Gerçi Wall Street tipleri ve yahudi elemanlar,düzenin iki ayrı kutbunu simgeleseler de etken olma şekilleri gayet sıkıcı.Aphex Twin ve turevlerinin yaptığı film müzikleri ve etkileyici görsel düzeniyle de etkileyici.Git,izle...Bağımsız filmin tadına bak.
    Puan: 9
  • matematik mi nasil?

    cok once izlemistim bi vesile ile, hala anlatirim beni psikopat yapan filim aha iste o diye. Bence cok iyi, feci bi olay yani. Ne zaman gelicek de gene izleyebilecegim diye bekliyodum. Matematik, mantik falan beklemeyin pi'yi gorunce hemen ama. Iyi filim abi iste, ne diyim. Kacmaz.
    Puan: 9
  • ...

    60bin dolarla cekilmiş olmasına rağmen oldukca iyi bir film,muzikleri cok guzel...konudan cok fazla sey bekleyerek gitmiştim ama yuzeysel işlenmiş,klip gibi bir film...gitmeli bence gene de...
    Puan: 7
  • Matematikten anlamam, filmden anlarım

    Düşük bütçeyle çok güzel iş çıkarmış adamlar, matematikten anlayan bir kardeş ile senkron izledik, "abi bu teoremler var onların üstüne kurmuşlar hikayeyi" dedi.bi nevi bilim kurgu dedim ben de sessizce.film içnde konuştupğumuzdan kıllananlar oldu.şş mşş diyenler oldu aldırmadık. kafamın takıldığı yeri sordum.anladım ki film güzel.mevzuyu iyi toparlamışlar, sonda az biraz çuvallamışlarsa da mesajı iyi vermişler. güneşe bakmayın, matematikle kafayı yormayın. bana uydu.
    Puan: 8
  • Helal olsun eloğluna!!!!

    Bizdekiler yok para yokmuş yok kılmış yünmüş saçma sapan filmleri çekerken elinoğlu topladığı yüzer dolarla neler yapmış.. Gidin seyredin Biz neyiz, nasıl olduk , nedir bu evren , n'olcak bu halimiz gibi sorulara cevap arayan bilim adamının yaşadıklarını görün. Şiddetle tavsiye ederim...
    Puan: 8
  • İzlenmeli ama...

    Bağımsız sinema filmleri hayatı daha bir gerçekçi,daha doğal yansıtırlar genelde.Hele bu tip konularda (belki de bütçe nedeniyle) fazla fanteziye kaçmadan gerçekçi işlerler.Pi'de (pide der gibi oldu) ise film bazı noktalarda gerçek hayatın çok dışına kayıyor.Bence bu konu biraz daha doğal bırakılıp mantık çerçevesine daha iyi oturtulurdu.Yine de etkileyici diyebilirim kendi adıma.Bu arada final sahnesinde adamın matkapla beyni resetleyip 5 yaşındaki haline dönmesi olayının gerçek hayatta da uygulandığı söyleniyor.Bilemem.
    Puan: 6
  • Şık bir film...

    Gerçekten çok beğendim. İçerik olarak harika bir zihin jimnastiği... Özellikle matematik ve felsefe ile ilgilenenler için biçilmiş kaftan. Sürprizlerle dolu, sürükleyici, düşündürücü... Muhakkak görülmeli. Görsel olarak, insanları etkilemek için devasa prodüksiyon bütçelerinin gerekli olmadığını, önemli olanın fikir olduğunu ispatlayan bir film.
    Puan: 10
  • MEIN FÜHRER, I CAN WALK!

    Gerçekten soruyorum kendime, '60.000 dolarla çekilmiş bir film, benim favoriler listeme nasıl böyle hopadanak girebildi' diye. Yönetmen Darren Aronofsky, Harvard mezunu ender sinemacılardandır, eh parayı ne kadar iyi kullandığından belli oluyor. Birçoklarının bu filmi David Lynch'in Eraserhead'iyle karşılastırdığını duydum, ama yorum yapamıycam çünkü onu izleyemedim henüz. Bu arada sakın paranoyaklar gitmesin, siyah-beyaz çekim, kamera tekniği, ışıklandırma vesaire gerçekten rahatsız edici bir atmosfer yaratmak için kullanılmış. Senaryo fazla sağlam değil, ama farketmek zorunda kalmıyor insan. Aklınızda bulunsun, Max metroda kendisinin fotoğrafını çeken çocuğu kovalarken dikkat edin, o çocuk filmin o takdire şayan tekno ım-tıs soundtrack'ini yapan elemanmış. Filmin size katabileceği en baba düşünce gösterilenin doğru yol olmayabileceği ve bunu eksiklikleri hissettirerek sizin tamamlamanıza yardımcı oluyor. Yarı bilimsel, yarı şiirsel (bu konuda katılmayacağınızı zannediyorum - özellikle o paranoyak takdimde) bir tarzla biz yürümeyi öğrenirken koşmaya çalışan Max'ın benliğinde izleyiciyi gezdiren bu filme hakettiği değeri verin (nedense vermeyeceksiniz gibi geliyor bana). Aman şunu da ekliim; canınız sıkkınken ya da moraliniz bozukken izlemeyin, birazcık kıl ediyor.
    Puan: 9
  • bağımsızın tadı

    gerçekten filmin yarattığı atmosfer müthişti filmin siyah beyaz olması son derece güzel bir hava yaratmış bence renkli olsaydı bu hava bozulurdu bağımsız sinemayı her zaman sevmiş bi kişi olarak abd li dı cello dan sonra ikinci bağımsız yönetmenimde bu filmin yönetmeni olmuş gözüküyo 60 000 (38 miryar tl) gibi bi paraya bilim kurgu yaratılamaz diye düşünmüştüm ama sanırım yanılmışım cronenberg dışında hiç bi zaman bilimkurguya ilgi duymamış biri orarak gerçekten çok beyendim ikinci filmi cannesta yarışan bu yönetmenin o filmide umarım bi dağıtımcı firma tarafından satın alınırda onuda seyretme imkanı buluruz
    Puan: 10
  • HIRT !

    ya evladim suraya filmin sadece yorumunu yapin gidipde filmin sonunu felan yazmayin ya UYUZMUSUNUZ LAN SİZ
    Puan: 10
  • Formülize bir hayat

    Etrafımımızdaki kalıpların anlaşılmazlığı ile yaşamımızın renk kazandığı düşüncesi , hayatın anlamını klişelerde , piyasalardan satın alarak arayan , insanlar için ne kadar anlam ifade eder bilmiyorum . Filmde bu kalıpların bilinmezliğini yıkmaya çalışan Max'in karşısına bi takım engeller çıkar .İlginç olan bu engellerden birininde öğretmeni olmasıdır , belki zorluk karşısındaki döneklik , belki dinozor mantalitesi neyse . Diğer engeller olan dinsel ve ekonomik çevrelerin Max'i iktidar mücadeleleri içine almaları çok fazla ön plana alınmamış daha da geriye atılsaymış daha iyi olurmuş . Bu mücadelelerin , filmin sonlarına doğru olan aksiyonvari sahnelerini hesaba katmazsak , fikirsel olarak konuya bazı açılardan ters düşsemde, gerçekten çok iyi bir film . Özellikle Ana tema olan kaosun simgesel belirteçleri gerçekten çok iyi kullanılmış ve bunların kendi aralarında ki geçişleri filminde konusuyla bağıntılı olarak formülize edilmeleri (siyah-beyaz çekimin değeri) gerçekten çok başarılıydı . Hayat formülize edilebilir ama hep bişeyler eksik kalır , eğrinin ucu sıfıra yaklaşır ama hiçbir zaman sıfır olmaz . Seçim bizde sıfıra bir milim daha yaklaşmak için, düşüş ivmesini hızlandırmak için, uğraşmalımıyız yoksa zaten kendi halinde ki düşüşün ivmesi ile mi sıfıra yaklaşmalıyız .
    Puan: 9
  • Yahudi olmanın muhteşem gururu?

    Yaw, ben de baya bi beğenmiştim filmi; ama bu kadar düşük bi bütçeyle yapıldığını öğrenince hayranlığım daha da bi arttı. Gullette abim iyi oynamış bence; ya da başarılı bi film olmuş, inandırdı baya bi beni.. .Gerçi konuya yabancılaştığım ve mantığıma geri dönme tereddütleri yaşadığım anlar da oldu; ama etkilenip çıktım filmden. Fakat nedense ben sinir oluyom böyle Fayt Klap gibi sonunda düzene ve normalliğe (her ne demekse!?) teslim olan filmlere… İlla şart mı adamın, yaşamın gerçekten şimdi olduğu gibi olması gerektiğine ikna olması?! Bilemem, belki… Siyah-beyaz olayı ayrı bi “renk” katmış… Film sırasında düşündüm de, adam 216 rakamlı bi sayıyla evreni tanrısal bi basitliğe indirgemekten bahsederken, renkler olsaydı işin içinde, şu “altın oran” işi sakil dururdu birasçık. Yani siyah-beyaz bi dünyayı tek bir sayıyla formüle etmek daha olası geliyor insana tüm renkleri teker teker kaale almaktansa… Ayrıca müzikler de pek bi yakışmış, tek düzeliği –veya “mutlak düzen”i mi demeli?- hat safhaya çıkarmış. Çekimler de güzeldi, klip gibiydi biraz; ama sorun yok: Adamın psikozu da klip gibiydi zaten. Sadece… herkeslerin ifade etmiş olduğu gibi, konu biraz daha derinlemesine işlenebilirdi daha ikna edici olsun diye. Yine de güsel… Hem de çok güsel… Gidinis, görünüs…
    Puan: 9
  • fena diil hiç fena diil

    bahar geldi ama 2 saatiniz de mi yok! ara sıra da bööle filmlere gidin baaa! kih-kih-kih
    Puan: 10
  • Pi pi

    Vay canına sayıları üzerine bir film. Matrix'ten daa derin. Müzikler iyi. Ekibin azmi ve yaratıcılığı takdire değer. Duygu var insan var taassup ve tanrı var. Aksiyon bilimkurgucular gitmesin Stalker'i Solaris'i sevenler zevkten donuna işeyecek. "Ben her filme 10 vermem" diye kasmam ben. 10 üstünden 10.
    Puan: 10
  • e bayaa bi guzel..

    muzikler..kamera teknikleri..konu ilginc ve yeni.. hadi bakiim gorun bu filmi
    Puan: 9
  • 3.14.........

    ben bu filmi seyredemeyecem diye kahrolurken bir nedenle istanbula gitmek zorunda kalınca bi fırsat yarattım kendime ve doğru peraya gittim.Kesinlikle söylüyorum ki zahmetin karşılığını verdi yaklaşık 80 dk.lık bi beyin cimnastiği yaptıracak senaryosu,filme olan ilgiyi bir an bile azaltmayan kurgusu ve muhteşem müzik kullanımıyla tam bi seyirlik.Benim gibi matematiği seven bir sinema manyağı için harikaydı.Hadi sizde kendinize fırsat yaratın...
    Puan: 9
  • BAÐIMSIZIN GÜCÜ

    HER ZAMAN DEMİŞİMDİR HERŞEYİN TADI BAÐIMSIZDA.etkileyici kamera kullanımı , mükemmel oyunculuk , rahatsız edici ve aynı oranda güzel olan bir yönetmenlik denemesi.gidin bu filme, bırakın diğer abidik gubidik filmleri.filmdeki herkese teşekkürler.
    Puan: 8
  • izleyin lütFEN!!!

    parasız da bişiylerin yaratılacağının kanıtı bir film.yapımcıların cok az parası olmasına ragmen daha sonra filmin nerelere ulastıgını hepberaber görüyoruz.tipik hollywood izliyicilerinin bu filmi görüp biraz düşünmelerini istiyorum.pi iyi bir filmdir.izlenmesi gerekir...
    Puan: 9
  • Sarmal düzende pi faktörü

    filmin ilk otuz dakkasında "ulan nası bi son? acaba nası bı son?" olursun ya konuyu biraz kavrayınca; film, adamın beyninin fazla chalıshan,fazla chalıshtığı ichinde halisulasyon ve agrılı ataklarıyla hayattan bezdiren bölümünü matkapla iptal etmesiyle sonuçlandı ya "hadi bea" oldum o an. atak zamanları, ıyı kurgulanmısh ıyı chekılmıshtı, go oyunu senaryoya cok yakıshmıshtı, borsa eklentisi oturmuştu, bı deben filmi toplu gosterımde, en az beshkez ızledıgım "great expextatıons"ın 5 dk sonrasında ızledıgım ıchın goruntu sarhoshuydum zaten. Bana batan iki şey oldu.Biri;adamın paranoyalarının (guvenlık ve gızlılık problemı kılıtler kachmalar ızlenıyomush gıbı gelmeler, elinden kan damlayan adam vs vs)havada kalıshıydı ve inançsızken gaza gelip cork dıye "hayır o bana aıt tanrı bana yolladı onu sız nası kullanıcagınızı bılmıyonuz" bazında abuklaması. onun haricinde iyiidichıkıshta"ulan ulan ulan bbız de yashıyoz mu lan amacımız ne lan? gıbısınden sayıklamalar yaratan fılmlerdendı.(allahtan o sayıklamalar 2-3 saat, hadı bılemedın sabaha kadar suruyo)Valla 9 verecektım ama puan yukselsın achısından oranlıyacak bı 10 verdim
    Puan: 10
  • güseldi

    bağımsızdı güseldi hoştu falandı filandı gidin izleyin dicem ama artık zor vcd sini alın
    Puan: 9
  • Böyle filmler bozuyo beni.

    Hakikatten.Yukarılarda yazan galapagos filmin david lynch'in eraserhead'ine benzediğini söylemiş. Aynen öyle,o filmde acayip rahatsız etmişti beni,hatta bu film yanında pamuk prensesin hikayesi gibi kalıyor. Neyse... Şimdi film esasında -konsantrasyonumun bozulmadığı anlardan kavrayabildiğim kadarıyla- gayet güzel temalarla haşır neşir olmuş. Ondan anlamam,ama şurası kesin ki çok uzun zamandır rasladığım en iyi siyah beyaz görüntü çalışmasına sahip olduğunu söylerim direk. Yine de 3 puanı kırdım,herkese göre bir film değil çünkü bence... Her halükarda bana göre değildi.
    Puan: 7
  • Nerdeyim? Kimim? Ne yapıyorum?

    Sinema tarihinin en "nev-i şahsına münasır" yapıtlarından birini biraz önce izlemiş bulunmaktayım. Şu anda dağılmış ve yapmam gereken işlerin hiçbirine konsantre olamaz haldeyim. Filmin tamamını suratımta iğreti bir Marlon Brando - Robert de Niro karışımı ifadeyle hiç kıpırdamadan izledim. Sadece filmin sonuna doğru (izleyenlerin tahmin edebilecekleri sahnede) ekrana doğru belli belirsiz bi hamle yaptığımı hatırlıyorum. Film ulaşmak istediği yere gidememiş ama kıyısından dönmüş. Özellikle ortalıkta dönen gizemli matematiksel işlerden seyirciyi biraz daha haberdar etmeye çalışabilirdi. Seyircinin bi çok kavramı tam anlamadan etkilenmesini, hayran kalmasını planlanmış. Max'ın kendi kendine çizdiği şekiller, salyangozoid, olayla pek bi ilgisi olmasa da bir iki çemberle ve salyangozoid le gündeme gelen pi sayısı... bunların Max için ne anlama geldiğinden seyircinin en ufak bir fikri dahi yok. Hoş, bana kalırsa yönetmenin de yok. Oyunculuk, yaratıcılık, çekimler vs. gibi konulara hiç girmiyorum, hepsi yerlerine "cuk" diye oturmuşlar. Konusu ve psikopatlığı bağlamında bugüne kadar kendisine verilmiş en psikopat puanı da hak ediyor: 358979323846264338327950288419716939937510582094.....
    Puan: 7
  • Çok oldu gerçi!

    Filmi izleyeli harbi baya oldu. Pek beğenerek sinemadan çıktığımı hatırlıyorum. Filmin siyah-beyaz tercih edilmesini (ki bu bi tercih mi bilemiyorum ama öyle olmasını umuyorum) takdir ettiğimi, müziklerinin acayip başarılı olduğunu, adamın migren ağrılarını ve din olgusunu beğendiğimi, materyalizme pek de doğru bir yandan veriştirmediğini, hafif kafamın karıştığını ve sonunu içime sindiremediğimi hatırlıyorum. Aslında yazdıkça bir bir hatırlıyorum. Bi daha izlesem nefis olacak kanaatindeyim.
    Puan: 7
  • 366875532435465768979 sevdim ben bu filmi

    valla helal olsun ne diyeyim... siyah beyaz olmasına ilk başta biraz sinirim bozulmuştu ama bu film renkli olsaydı inanın böyle güzel olmazdı... değişik birşeyler izlemek isteyenler için birebir bir film...
    Puan: 9
  • kim korkar matematikten?

    Filmi izleyeli 1 yıl oldu heralde, hala mat, geo, caculuz felan görünce durup bi düşünüyorum; "ulan iyi hoş da ben de kafayı yemiim soora?" diye. Arkadaşların dedii gibi benim gibi öğrencilik hayatınız boyunca matematikten çektiyseniz olayların pi sayısıyla bağlantısını kurmak güç. Bunun dışında güzel film, konu oldukça iyi hatta iddialı; "öyle bi sayı bulacam ki..." filan, hoş şeyler bunlar...
    Puan: 8
  • tüh be dedim..

    filmin senaryosu kafayı karıstırdı benim.. borsa falan.. lan noluyo demeden bitti, süpperdi... bu kadar açık
    Puan: 10
  • 22/7

    Wala daha bugün seyredebildim ama beklediğime değdi bence. Aslında film biraz enteresandı. Biraz da islami geyiklere kaysaydı keşkül. Malum islamda da insan vücudu ve doğada nesnelere verilen sayılarla ilgili şeyler vae
    Puan: 8