TV'de Maç Seyretme

  • Başka hiçbir şeyle kıyaslanamayacak bir ritüeldir. Daha sabahtan bu iş için çeşitli hazırlıklar başlar; arkadaşlar çağırılır, bira, cips ve türlü çeşit kuruyemiş alınır, televizyonu görmeyen koltuklar stratejik konumlara getirilir. Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra arkadaş veya aile efradıyla geçilir ekran karşısına. Pek eğlencelidir gerisi: Gol pozisyonlarında oyuncu kaleye yaklaştıkça koltuktan fırlar, oyuncunun her hamlesi için bir adım daha atarız öne doğru. Gol kaçtıktan sonra ellerimizi kafamızda birleştirir, yakası açılmadık bir küfür savurur ve yavaşça yerimize döneriz. Akabinde kendini yaşı itibarıyla bu konuda otorite gören aile büyüğü oyuncu hakkında "bu çocua dikkat" veya Erman Toroğlu'ndan arak "arap iyi arap" gibi bir yorum yapar. Çay getiren annenin tv'nin önünden geçerek görüş alanını daraltması apayrı bir mevzuudur, üzerinde durulması gerekir.
    caponsever
  • Penaltı olduğunda biri zıplar "kesin kaçıracak" der. Gerçekten kaçarsa gevrek gevrek "ben hissederim olum anlarım bu işten" havalarına girer.
    Extremist
  • Tam seyrediyon maçı, "dan, dan, dan" diye üç tane aygaz tüp düşer ekrana, veya bi köşeden kia sephia iiiyyyykkkkk diye çıkar. Herkes hepbir ağızdan oha reklama bak ya ekranın yarısını kaplıyo şerefsizim felan diye tepkisini dile getirir. Daha sakin, cool takılıp reklama ses çıkarmayanlar tüpler yarım saat ekranda kalınca "e hadi amuga koyuum" diye baarırlar.
    Day walker
  • Kavede maç izlenirken, tutulan takımın futbolcusu güzel bir pozisyona girer. İzleyen kişi birden dikelir, ama pozisyon kaçar, bunun üzerine izleyici ellerini kaldırır ve "Allah belanı versin bee" der. Sonra sağa sola bakar kim onu dikizliyo diye, biraz da kasılır tabii.
    several
  • Kahvede maç seyrederken daha başlama düdüğünden otuz saniye sonra hakem tuttuğu takımın aleyhine faul verince yerinden kalkıp "Satın almışlar şerefsizi... Bize bu maçı yedirmezler anunakoyum" diyenlerin tepkilerini doksan dakika boyunca izlemekten sadist bir zevk alırım.
    rea
  • Fanatikler iyi bilir. Her taraftarın tuttuğu takımın maçını seyrederken yaptığı ve takımına uğurlu geldiğine inandığı hareketler vardır. Ben de televizyonda takımımın maçını seyrederken mutlaka bacak bacak üstüne atarım. Hele ben bu pozisyondayken bir de gol atarsak artık maçın sonuna kadar böyle dururum. Bir arkadaşım var, tuttuğu takımın maçını seyrediyorsa karısının televizyonun bulunduğu odaya girmesine izin vermez, "Ne zaman girse gol yiyoz abi" diye açıklar gerekçesini...
    rea
  • maç seyrederken insanlar stadyuma gider gibi evde forma bere atkı falan takarlar! ben de takarım.
    ^^PerseuS^^
  • Fanatiğiz. Ligdeki ezeli rakibimizin sıradan bi lig maçını onun rakibini desteklemek üzere seyrederiz. Ezeli rakibimiz galip gelir, kıl oluruz. Tepki şudur yenilen anadolu takımına: "Ulan eşşouleşşekler bize karşı oynarlar, kıçlarını yırtarlar". Halbuki genelde öyle deildir, gelirler onları biz de yeneriz ve bu olay unutulur gider...
    CannyBoy
  • Evde izlenilen maçların en önemli öğelerinden biri de maçı sunan spikerdir. Örneğin Ali Kocatepe'nin Avrupa maçlarında tehlikeli pozisyon olduğunda "Eyvaah tehlikeli vaziyet", ya da "demarke vaziyette Selçuk" türünden klişeleri vardır. Ercan Taner çok bağırır "ve gol ve gol ve gol ve gol" falan der. Ama bu maç sunma işinin suyunu Ümit Aktan çıkarır. Hatırlarım Galatasaray-Sion maçında GS 4-1 önde ve Ümit Aktan sevinç içinde "Evet sevgili seyirciler Sion ismini degiştirecek depresyon yapacak" demişti. Orhan Ayhan stadın çimini över, tribündeki davulları anlatır. "İnönü stadında güzel bir bahar akşamı" falan der. Bazen anılara falan da gider. İlker Yasin de Trabzon-Bir Italyan takımı maçında Trabzon kalecisi Victor'un topu uzaklaştırmak isterken önündeki rakibe atması karşısında "Eyvah naaptın Victor!" dedi. Baktı İtalyan kaptığı topla kaleye gidiyor atacak golü "Saçmaladın Victor, ve top ağlarımızda gol sayın seyirciler..."
    ozgun
  • Oyuncu çok net bi gol pozisyonunu kaçırınca spiker %100 gollük pozisyon kaçtı der. Çok kıl olurum ulan %100 olsa gol olurdu. Olmadığına göre...
    obiwan
  • eger maçı trt'de seyrediyorsanız bol bol 'gol kaydına muvaffak olamadı', 'meşin yuvarlak' 'birleşik amerikalı' gibi normalde pek kullanmadığımız ilginç sözler duyarız. bir de orhan ayhan her zaman oyuncuların adını nasıl yazılıyorsa öyle okur. hiç yabancı bir oyuncunun ismini asıl söylendiği gibi telaffuz ettiğini duymadım.
    osahin
  • İki dakka mutfağa felan gidersiniz, bizim takım gol atmışsa spiker bağırınca bi anda panik olup eldeki suyu döke döke koşarsınız içeri. Yok o sırada raaaakip gol attıysa hiç bir şey duyulmaz içerden ve gelip rahatça koltuğa oturulur. Bi de skora bakılır. Hay a. koyim, iki dakka içeri gittik gol yemiş lavuklar diye hayıflanılır.
    barisdemir
  • Spikerlerin yanlarında oturan yorum adamcıkları da ayrı bir inceleme konusudur. Hele hele Turgay Şeren abimiz ile Star spikeri Gültekin arasındaki dialoglar bazen bana Muppet Show'daki locada oturan 2 yaşlı kuklanın konuşmalarını hatılatır. Baba güldürmeyin de maçı izleyelim.
    TTolga
  • Bigün FB maçına denk geldim. Oğuz vardı o zamanlar. Kışın oluyo hadise, yerler çamur. Adam yere düştü ve üstü çamur oldu. Spikerin yorumu: "Evet sevgili izleyiciler, görüyorsunuz işte. Bir zamanların imparatoru şimdi çamurlar içinde." Baba böle bi yorum nasıl yaptın ya. Ağzının ayarı yokmu senin?
    Dylan
  • Bir Türk hakemimizin Fifa kokartı sayesinde yönettiği bir UEFA Kupası maçı. Türk spiker tutacak takım olmadığı için dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde hakemi tutuyor. Mesela futbolcu hakemi kandırmak için kendini yere atıp sonra da sarı kart görüyor. Bu durumu spikerimiz "Yaaa böyle hileye başvurursan cezayı çekersin işte." cümlesiyle yorumluyor. Hakem ofsayt kararı aldığında; "Çok zor ve başarılı bir karar. Bravo!". Hakem kart gösterdiğinde "Çok yerinde ve doğru bir kart. Kartı gören futbolcu bile hakemimize sesini çıkaramıyor." ve maç sonunda da "Evet hakemimiz .... gerçektende harika bir maç yönetti, kutluyoruz." (Maçın kaç kaç bittiğinin hiçbir önemi yok)
    !baytar
  • Orhan Ayhan vardır ki anlattığı maçı izlemek bir işkence haline gelir. Hele radyodan dinlemek durumundaysanız maç yerine türkiyenin futbol tarihinde şöyle bir tura geçersiniz. Bir enstantene G.S İstanbulspor maçı: "Tafferel degajı yaptı şöööle uzunca bir vuruş bu bana eski maçları hatırlattı böyle topu havalara dikmek bayaa önemliydi tabi o zamanlar böyle çim sahalar yoktu (hangi zamansa artık) sahalar çamur deryasına döner... bu arada saffet ve gol!" Aha buyur burdan yak.
    knuur
  • bazen de canlı roportajlar sırasında muhabirler arasında teknik arızalardan kaynaklanan sorunlar yaşanır ve bunlar canlı canlı bize yansır. biz de geçen akşam olduğu gibi ailece turgay şeren'in yorumunu dinlerken mutluhan suner'in 'Anıl sıçıyım senin yapacağın işe' diye bağırmasını duyar ve irkiliriz.
    osahin
  • bir arkadaş hatırlattı: maç: ingiltere - türkiye yayın: trt spiker: abidin aydoğdu skor: 8-0 8. gol sonrası: vay anasını sayın seyirciler, bir gol daha yedik!?
    osahin
  • Maçı tvden izlemenin avantajı şudur: eğer tuttuğun takım yenilirse 'ulan iyiki gitmemişim maça, bak yeniliyomuşuz' dersin. bir teselli unsurudur maçı tvden izlemek.
    mmmm
  • Maçı tvden seyretmeye çok kötü alıştıysan maçı stadtan izlemek yavan gelebilir. İnsanlar öylesine biraraya gelmiş, top oynuyolarmış sen de tesadüfen onları izliyomuşsun gibi olur veya ağır çekim tekrarlar gözünde tüter.
    mmmm
  • Küçükken maç öncesi İstiklal Marşı seremonisinde ben de aynı stattakiler gibi ayağa kalkıp gururlu bir şekilde İstiklal Marşı'nı söylerdim. Sonra annemler dalga geçtiler benle, bir daha da yapmadım.
    BenYazdım
  • maçlar cine5'te yayınlanırken maçların ilk 5 dakikası şifresiz verilirdi, ola ki bu 5 dakikada bir takım gol attığında ve bunu canlı canlı seyrettiğimde sevinir, cine5'e kazık attığım hissine kapılır, içimden "iyi oldu hibinolara siz misiniz maçları şifreli veren" derdim.
    keyser_soze
  • Bazen maçlar 2 ayrı kanalda aynı anda canlı olarak verilir bizde bakmadan edemeyiz hangisinin görüntüleri ekranlara daha geç yansıyo diye.
    Eddie Vedder