Hayat Ağacı
- Yazık oldu bu diziye; Sam denen fettan kadının gölgesinde kaldı her zaman. Kimse dizinin gerçek ismiyle ve konusuyla ilgilenmez, Sam ve Kayl Mestırs biraderin aşkıyla ilgilenirdi. Halbuki başka renkli karakterler ve konular da vardı. Marshall Ailesi vardı mesela. Bunlar dondurmacılık yaparak parayı bulmuş bir zenci ailesiydi. Edım diye saf bir oğlan dolanırdı ortalıkta, sanırım çok fazla efendiydi, kıllanırdım ben o heriften ve hayatta başarısız olmasını isterdim. Sam çok güzeldi çok. Ufacıktım, okuldan geldiğimde dizi başlamış olurdu, annemlerin yanına kurulur keyifle izlerdim. Aslında hep Sam'e bakıyodum ben. Yıllar sonra bir yerlerde tekrar rastladım bu diziye. Meğer ne dandik hatunmuş o Sam. Sarışın, hafif şaşı gözlü, biraz topluymuş suratı da.
- Benim en cok hoşuma giden Kayl'ın ofisinin penceresine oturup dertli dertli Chicago'yu seyretmesiydi. Bir de bu herifin evi bir garipti; itfaiyecilerin kullandığı bir acil durum borusu, tilt, atari, bilardo masası falan vardı.
- Kayl Mastırs'a, özellikle İstanbulspor'da oynayan Engin'i her gördüğümde küfür ederim.
- Kayl kalem ucu sivriliğinde ayakkabılar giyen ve ofisine her gidişinde küçük dolabından 1 kutu süt alıp masasının üstüne ayaklarını uzatarak sütünü içerken çocuklara süt içme alışkanlığını aşılamaya çalışan çevresinden sorumlu bir hizmet adamıydı. Yaşasındı Kayl!!!
- Yok hoca herkes Sam'e hastayken ben Maya'ya biterdim. Bi de oh du yani herkesin Sam'den gözü kör olmuş, Maya bana kalmıştı. Hatırlamayanlar için, Maya Edım'ın balerin sevgilisiydi. Melez güzeli bi hatundu.
- Kayl'ın ofisinde bi masanın üstünde bi puzzle vardı, kafası bozulunca ona bi iki parça eklerdi, çok kafası bozulduğunda ise elinin tersiyle tüm masadakileri yere saçardı. Hep yapmak istedim ama ama olmadı tabii.
- sam ayağına herkes izledi bi dönem diziyi ama işin aslı bu türk halkı entrikayı fettanlığı ketumluğu sewer nerde antin kuntin alavere dalavere dolu dizi varsa ona ilgi gösterir.
- Ben çok küçüktüm, aklımda kalan şey; baştaki jenerik müziğinde sona gelindimi böle 3 tane ağaç çıkıyordu yan yana; Koyu yeşil, açık yeşil bide solgun yaprak kahverengisi. Babanneme sorcam.
- Hangi bölüme yazacağımı bilemedim ama, şöyle birşey hatırlıyorum: - Abi seni hayat ağacında birine benzetiyorlar hep. - Kime? - Ağaca.
- bi de bunun tekerlemesi vardı. tüm başrol oyuncularının adı geçerdi. sam ve kayl ile ilgili bölüm şöyleydi: menekşe mor sam witmore evde hırsız kayl masters işte öle bişey
- küçüktüm, anneme hep "ben büyüyünce kayl'la evlenicem" derdim. hatta bizim mahallede bi teyze vardı, "ayol damadımı bi görsenis ayyynı kayl" diyip böbürlenirdi. bi gün gördüm dalyan topatan'a benziyodu damat.
- dalyan diil danyal topatan. .zına zıçtımın amerikan hayat ağacında çalışan herkesin adını biliyonuz türk sinemasının emektarı danyal topatan'a saygısızlık ediyonuz. ayıptır valla.
- Esas karakteri pas geçmişsiniz yahu. Siyah bir fettan kadın vardı. Martin denen iğrenç bir adamla evliydi de Adam'ı ayartmıştı. Sonra çocuğun başına bi ton bela açmıştı. Ne gıcık kadındı. Yüzündeki her bir kas ayrı oynardı. İğrenç tırnaklarıyla boyna ellerini savura savura konuşurdu. Cılızdan bi şeydi, gözler de felfecre... Adını çıkaramadım şindi.