Lejyonerler , şövalyeler ve krallar
Hiçbir bilgi sahibi olmadığım Amerikan futbolunun , belkide biraz Oliver Stone etkisiyle , tam anlamıyla , strateji olsundiziliş olsun bir savaş olduğunu anlayınca , endüstrileşmiş bi spor olayının içinde savaşın nasıl girebileceği konusunda biraz düşünmeye çalıştım . İki ülke birkaç insanın menfaati için çarpışırken milli duyguları kullanır ve bu duygu girdabı içinde piyonları canları vermeye hazır olurlar . Ama bir insanın para için ölümü göze alması nasıl olabilir ve olursada bu ne kadarı para için olur . Para için olan kısmına gelene kadar o oyuncunun başka niteliklerinin ,belkide bir şövalyeyi bir lejyonerden ayıran niteliklerin daha önde olmasından kaynaklanabileceğine inanıyorum . Neyse , filmde şövalyelikten gelen bir koçun lejyonerlerin ve şövalyelerinin ,Oliver Stone stilinde görüntü sağanağı altında, karşılaştırılmaları ve bunun temelinde yatan endüstrileşmenin her alanda olduğu gibi ,tektipleşme yolundaki en büyük engeli, ruhu ikinci plana itişi ağırlıklı olarak işleniyor . Bunun yanında böyle bir ortamda bir savaşın nasıl ve ne için yapılabileceği koç tarafından yine Oliver Stone tarzında bağıra bağıra söyleniyor "kendini tatmin için ,ben savaştım diyebilmek için savaş" . Ve gerçeklere dönüş, şövalyelikten gelen adamın filmin sonundaki lejyoner tavrı gerçektende beni şok etti .Özellikle VIP ile türbün görüntülerinin harmanlandığı sahneler çok hoşuma gitti. Oliver Stone'nun çok eleştirilen birebirci tavrı bu film içinde geçerli ama görüntü sağanağı içinde yine seyirciyi ayık tutmayı ,yormayı başardığından başarılı olduğuna inanıyorum . Sonuç olarak "Herşey reklam girmek için mola alındığında bitmişti"
Puan: 8