BU SİNAN ÇETİN ADAM OLMAAAAZ!
Yahu, ne zaman gösterime bir Sinan Çetin filmi girse insanlarda bir umut ,bir umut; aman efendim neymiş "Türk Sineması yeniden canlanmaktaymış, Türk Sineması ilerlemekteymiş!" falan filan. Be kardeşim, bu adamın yaptığı filmlerden ne medet umup Türk Sineması'nın ilerleyişi konusunda körpecik umutlarınızı tüketirsiniz!
...ve lanet olsun ki her seferinde birileri beni gaza getirip bu adamın filmine davet ediyor ve yine ben her seferinde Sinan Çetin'e kızarak çıkıyorum sinemadan! Neden mi; çünkü adam aslında gerçekten iyi bir yönetmen ve kaliteli biri.. Fakat bize bunun tam tersini göstermek için elinden geleni yapıyor adeta! Bazen, "Berlin in Berlin"i bu yönetmen mi çekmişti diye şüpheye düşüyorum nerdeyse! Yahu kardeşim, biliyoruz ki Türk toplumunun genel kültür seviyesi düşük ve sanattan pek anlamaz ..ve yine biliyoruz ki sanat da toplum içindir ama hazır güzel de bir tema yakalamışken bunu neden daha iyi -özellikle de daha mantıklı- bir şekilde işlemezsin, ayrıntılara neden özen göstermezsin.
Pelin Batu denen hatunun bu filmde işi ne?! Daha başarılı bir sanatçı(!) bulamaz mıydın! En azından, ne söylediği anlaşılan birini mutlaka bulabilirdin sanırım.
Peki bu filmin hiç mi olumlu yönü yok? Tabi ki bazı şeyler var ki gözardı etmek haksızlık olur: Özellikle "ayna" teması ve onun ardına gizlenen gerçeklik oldukça önemli; fakat ne yazık ki seyircilerin çok çok önemli bir kısmı da o olguyu yakalayamıyorlar, çünkü iyi vurgulanmamış. Aslında konu iyi, bazı diyaloglar ve duygusal aktarımlar iyi, Okan Bayülgen ve Özkan Uğur şaşılacak derecede iyi.. Kadir İnanır, Müjde Ar ve Gazanfer Özcan'ı tartışmaya bile gerek yok zaten. Fakat ne var ki "iyi ki izledim" diye çıkamıyor insan sinemadan!
Keşke ayrıntılara ve öykünün birazcık da olsun mantıklı işlenmesine dikkat etseydin be Sinan Abi! Hem aklıma gelmişken, filmin sonlarında hiç beklenmedik bir anda -tabiri caizse "yırtık dondan çıkar gibi"- çıkman da neyin nesi öyle! Sen bu işi Propaganda'da da yapmıştın.. Yoksa Alfred Hitchkok ustaya mı özeniyorsun! SİNAN HOCA POPÜLER İNSANLARIN GİŞE BAŞARISIYLA AYAKTA KALMAK YERİNE, POPÜLİZM ANLAYIŞINDAN BİRAZCIK SIYRILIP GERÇEK KİŞİLİÐİNİ VE BAŞARILI YÖNETMENLİÐİNİ KONUŞTURSAYDI KEŞKE. Ben, gerçek Sinan Çetin'in bu olduğuna inanmak istemiyorum hala!
Arkadaşlar, bu filmde mantık aramayın ve izleyecekseniz bile fazla bir beklentiyle gitmeyin. Birazcık komedi, birazcık da duygusallık ve gözyaşı isteyen; Türk sinemasının genel karakteristik özelliği haline getirilmiş olan "mantıksızlık, özensizlik, ayrıntıları mahfetme, berbat figüranlar vs." gibi küçük(!) konuları takmayacak olanlar ve tipik ev kadını sinema kültürüne sahip olanlar için iyi bir film hazırlamış Sinan Abimiz! Üstelik bu sefer çekimler de eski filmlerindeki kadar başarılı değil. Oysa ne kabiliyetli bir yönetmendi Sinan Çetin! "Berlin in Berlin"i çeken bir yönetmenimiz vardı ya, ruhuna El-Fatiha! Yeter artık, biraz daha yazmaya devam edersem sinir katsayılarım artacak ve sigaraya sarılacağım yine!
Puan: 5