Defter tamamlamanın yolu değiş tokuştan geçerdi. Az bulunan çıkartmalar hemen duyulur, mahallede piyasa dengeleri oluşurdu. Ufak yaşta neoklasik ekonominin uşağı olur arz-talep, kartel, enflasyon, pazar yaratma olgularına vakıf olurduk. Yuh be kardeşim yahu!
He bir dakka! Şokella-Çubuk Kraker düetini nasıl unuturuz? Kantinden alınan şokella tüpünün içine sokup çıkarılan o güzelim çubuk kraker. Velhasıl tuz tanecikleri barındıran çubuk kraker ve şokellanın çikolatasal eğrileri garip bir yerde buluşur, bana tatlı&ekşi veya curry denen sosların keşfinin ilkokul yıllarıma daynadığını düşündürür.
Şimdi öncelikle amcanın adı Sikinoske idi. Bu konu çok mühimdir çünkü; ismi itibariyle gayet muzur şakalara maruz kalırdı kendisi. Velhasıl Sikinoske abi intikam aldığı adamı öldürmezden evvel değil, öldürdükten sonra bir adet gül bırakırdı olay mahalline, ki diğer intikam alınacaklar olayı duysun, tırssın. Gülün de bi olayı vardı intikam aldığı konuyla ilgili ama neydi yaw?
Veledin birinde oyuncak boyutlarında bi robot vardı. N'oluyosa oluyo bu robot büyüyo, hakikat oluyordu. Nedense bu robota sadece bu velet hükmedebiliyordu. Problem şuydu ki, ayda yaşayan dünya kökenli halk dünyaya savaş açmıştı. Bunlar aslında dünyadan oraya şutlanan outsider'lar olarak kıl gidiyorlardı dünyaya. Ve zırt pırt öldürücü robotlar, intihar timleri falan yolluyorlardı. Sonradan öğrendik ki aslında ayda yaşayan bir ırk varmışmış falan felan. Sonra olaya Mars kolonisi de katılıyordu. Laserion bir Voltron taklitçisiydi. Kılıcı, altıpatları falan vardı.
Halk arasında Tuti Çürütti, Tutti Yürütti falan gibi de anılır.
Üff ne masumane eğlenceydi be. Yarışmacı geyik olsun diye malak soruları cevaplar, bilemiyince striptiz yapardı, puan toplardı. Asıl olayı ÇinÇin kızlardır, ülke puanı kızları hikayedir. Off bi şeftali vardır, hastasıyım onun Anjelik mi nedir adı.
Suppe Supper Yurrup, Suppe Supper Yurrup, Suppe Supper Yurrup, ÇİNÇİN!
Yıllar evvel yazlıkta bir akşam öğrendiğim şömine'de marshmellow olayının ne olduğunu anlamamıştım, sonradan öğrendim ki marsmellow denen olay aslında çokomelin iç kısmıymış.
Tam biriyle konuşurken falan hat kesilir. Biri "dur belki beni arıyordu" diye bekliyorsa kesin karşıdaki de aynı şekilde beklemektedir. Eğer biri hemen tekrar arasa diğerini, mutlaka diğeri de onu arıyordur. 10 dk sonra olay birinin dayanamayıp aramasıyla sonlanırken, arayanın ilk sorusu "neden hemen aramadın?" veya beyanatı "hemen aradım meşguldü" olur.
"Karteeeel, bir numara en büyük..." diye başlamışlardı. Alamancı ezilmiş 2. kuşağın sesiydiler. Aralarına bi Kübalı bi de Alaman almışlardı. Da Crime Posse, Erci-E, Karakan başbaşa geçinir giderlerdi. Kenan Erçetingöz bir programını onlara ayırmış, mazlum medyatör bir anda Kartelci olmuştu. Onlarla 1 gün gezmiş tozmuş gansta takılmıştı kılkuyruk efendi.
Algida yokken Panda vardı. Mentollüsü favorimdi. Reklamı süperdi:
Hem küçüklere, hem büyüklere PANDA! Çilekli, muzlu, bana da bana da. PANDA! Evde, kırda, plajda, sağlıklı ambalajda. Panda, panda, panda, haydi sen de ye durma!
Anna Nicole Smith yılda bir kez hayrına edirne genelevinde çalışıyor diye haber yapmışlardı. Edirne valisi basın duyursu yayınlamıştı "bahsi geçen bayanla ilgili araştırmamız sonucu böle bi olay yoktur" diye. Of sazan of. Peki ya camel sigara kutuları içindeki yaldızlı kağıdın 1 tonundan 1 kilo gümüş çıkıyor haberi. Valla tüm tiryaki arkadaşlarım yemişti.
Jet Li kardeşi Lethal Weapon 3'le gördük beendik. Amca iyi depişiyor. Eh bende 5 yaşında başlasam Kung Fu'ya 16 yaşında Wu Shu master'ı olsam, ben de uçarım. Etkiyelici bir filmdi. Çıkışta bir kısım gaz seyirci eve uçan tekmeyle gitmeyi denedi. Yalnız biraz malak durumlar vardı özellikle araba sahnelerinde. Otomatik fites AMG E36 da olsa bi arab gazlamak için sol ayak freni niye yaparsın? Montaj odasında ıska olmuş galiba. Velhasıl Kai denen zat da baya gazdı be! Yeşilçam işte bu yüzden batıyor, yeni bir Cüneyt Dargın'a ihtiyaç var acilen.
Ya ne zaman şu çocuk-çizgifilm bağlantısı aşılacak. Konu bazında bakarsan özellikle anime'ler kıytırık Holywwood yapımlarını sallar atar.
Titan da gayet güzeldi. konuşturmayın beni!
Falan feşman. Kurtarma görevine bak, adam sen kalk Mars'a inince ilk iş ABD bayrağını dalgalandır. Lan senin oraya gitme amacın ne dübürük. Maksat hayat kurtarmak mı şovenizm mi? Yok efenim %20 oksijen seviyesinde herif hala konuşabilir, sesi değişmez, ölmez. Lahavlevela. Neyse biz de abartıyoruz biraz. Pop-corn filmi işte neyi tartışıyoruz ki. Ha bi de zaman meselesi var. Film başlıyor adam garip bir arabayla geliyor falan, 15 dakka sonra "Dünya, Yıl 2020" yazıyor. Haseki! unuttuk hemen yazalım hesabı. Yani bu kadar özensiz iş yapılabilir. Yani Zuxxi gibi bir sitede özen gösteren bir ortam olduğuna göre eleştirelim kardeşim. Dangıl Hollywood filmlerine bir ek daha Bırayın de Palma'dan.
Winnie the Pooh'un hastasıyım.
Tigger'la ben de zıplamak istiyorum.
Yalnız bu dallama Warren Christopher niye hep olayın son anında gelir. Pushed Warren hep problemlerden kaçıyor ha!
Tabiki 10 ama hakkaten Blade'den sonra en iyi çizgiroman adaptasyonu diyebilirim. Hem beni oynayan Hugh kardeşim yakışmış. Saçlar biraz kısa kalmış ama.
Prostat zorlamalı attırma diye bi olay hakkaten var mı acaba diye kesin bir sazan amerikalı genç çıkar dötünü deler. american pie'ı seyredip bi hıyar hakkaten sıcak taze apple pie içine sokmuştu malafatı. 3. derece yanık nihohayt
ya bırakın kardeşim, rezalet bir film. Millet dio ne kadar iğrenç ne kadar absürd. Tabi Holywood filmi seyreden adam tabi bunları orijinal bulur. Git kardeşim anime seyret neblim, Wicked City, Urotsukidoji falan. Rezalet oyunculuk falan, dangalak dangalak surat ifadeleri...
Charlie's Angels'a verilmemiş tüm oskarları bu filme verdim gitti. Ammmaaaaaannn, hatunlar falan moralim yerine geldi. Amigoluk müessesesi Türkiye'ye lazım abi.
Nasıldı "Sihirli Parmaklar!" Hehehe. Wala Missy ablaya bittim abi. Kahretsin 7-8 yaş genç olaydım keşki, AFS ile direk Amerikaya exchange student yapardım. Ya hakkaten ESPN2'de böle bi yarışma ne duydum ne gördüm biri bizi fena yiyo galba.
Gelin görün ki puan açısından pop-corn filmi, neşelendirir diye bişi olmadığına göre....
Bu filmin birebir benzeri Cine5te gösterildiydi. Olay Boston'da geçer. Eski IRAcı geç ABDye gelip polis olmuştur, patlayıcı uzmanıdır. Davaya ihanet etti diye bunun peşinden gelir eski hocası falan filan. Arkadaşım bana orijinal film katili önceden gösterdi hatta katil başrolde falan diye... Peh "deja vu"
şaka bir yana bir şaheser bu film.
Hele "Por una Cabeza" çalarkenki tango sahnesi...
Ha bi de Ferrari olayı var, kör adam co-pilot eşliğinde Manhattan'da gazlıyor, of ya...
Son sahneler, okuldaki Dis(iplin) k(urulu)o vakası, bizim genç kurulun önünde. kör amca da onu savunuyo, güzeldi
Kopardın beni gene Danyel-san. Hakikaten bir araba hastası için ideal film bu. Ama Evo6ya yazık oldu ühü. Acım sonsuz.
Oyunculuk şahaneydi 406 gayet rolüne hakimdi. Yalnız Evo6ların performansını beğenmedim. 3000 V6 bir 406 nasıl oluyor da 4*4 280 BHP bir Evo6yı sallıyor atıyor anlamıyorum. Du bakim benim 406yı bi deniim Maslak yolunda nolcak. Maçka'daki gri Evo6yı kafalasam.
He-he Gone in 60 Seceonds berbattı hiç zevk vermedi. Benim dışımda kimse fransızca bilmiyordu ama dublaja ne gerek vardı. Motor sesi evrensel bir dil.
Petra tapıyorum sana!
Uzaylı yenme planı: uzay gemisni uçur ana gemiye sok. farketmesinler. Mac OS platformlu bir bilgisayarı elin uzaylısının bilgisayar sistemine uydur. ondan sonra hıyar gibi el salla yerini belli et. dön geri heyyo heyyo!
Dünyayı Kurtaran Adam en azından naif bir filmdi. bundan daha iyidir.
orcinal sesiyle seyretmek daa iyi bu biiir.
kiyaptan arta kalır yanı yok denebilir bu ikiiii.
çok uzun be bu üüüç.
filmin sonunda "hay ebenin, devam et ulan hikayeyi bitir" diye kudurdum bu dööört.
cep sineması gibi bir yerde seyretmeyin, hatta mümkünse emek sineması veya süreyya sineması gibi tavanları süslü enteresan atmosferli bir sinemada seyredin havaya girin bu beeeeş.
Wala daha bugün seyredebildim ama beklediğime değdi bence. Aslında film biraz enteresandı. Biraz da islami geyiklere kaysaydı keşkül. Malum islamda da insan vücudu ve doğada nesnelere verilen sayılarla ilgili şeyler vae