Düştüğünüzde, bir yeriniz darbeden dolayı acıdığında veya ağrıdığında, sözkonusu his normalden kötüyse "kırılmış olabilir" diye düşünürsünüz. Ama sizi rahatlatan yanıtı büyüklerinizden biri verir:
- Kırık olsa yerinde duramazsın.
Biriyle konuşurken kişinin söylediğini önce duymamış gibi olur, kişiye bu şekilde tepki verirsiniz. Duyulmadığını sanan kişi sözünü tekrarlayacakken yanıtı yapıştırırsınız. Enteresandır. Beynin bug'ı mıdır? Nedir?
Tenha ama geniş ortamlarda biri solda biri sağda olmak üzere iki ayrı kişi cep telefonuyla konuşuyorsa ve yönleri de birbirlerine doğruysa izleyen kişide birbirleriyle konuşuyor izlenimi uyanır. Pek komiktir.
Oyunculara şöyle bir bakıldığında keyifli bir film olacağını ummuştum. Fakat daha ilk kareden tepkimi "kusarak" belli ettim. "A film by Sinan Çetin" geyiği gerçekten utanç vericiydi. Yazılar bitip de bir çocuğun trene koşarak "abooo" gibi bi tepki vermesinden önce alt yazılı bir yapıt (!) bekliyorduk.. Bu film yabancı bir ülkede de gösterilecek olsa Türkiye'de gösterilecek olan sürümün tamamının Türkçe olması gerektiğine inanıyorum. Gitmek isteyenlere duyurulur, Sevgiler :)
Arnold Schwarzenegger.. Muhteşem adam. O kadar özlemişim ki film boyunca kendisiyle hasret giderdim. Konu enteresan, efektler güzel ama çok başarılı bir film olmadığını da söylemekte fayda var. Benim gibi Arnold'u özleyenler gidebilir. Yaşlanmış eleman..
Başarısız bir komediye çevrenizdeki izleyenlerin tepkileri eklenince film tam bir kaosa dönüşüyor. En ufak bir küfürde gülmekten yerlerde sürünen insanlar yüzünden rahat oturamadığınız koltuğunuz filmin başarısızlığıyla birleşince elektrikli sandalye etkisi yaratıyor. Bazı mekanlar güzel gerisi gerçekten boş. Canı sıkılan bir yönetmen ve paraya ihtiyacı olan bir yığın insanın atraksiyonu. Gidilecek bir film değil.
"Gerek çekimler, gerek genç oyuncuların profesyonel oyunu, gerekse espri kalitesi gerçekten oldukça iyiydi. Bazı filmlerde yapılan kişiliksiz ve küfürlü esprilere nezaketen gülmek yerine bu filme gidip doya doya, keyifle kahkaha atabilirsiniz. Yönetmeninden sefer tasına tüm kadroyu tebrik ediyorum.. Mutlaka görülmesi gereken bir film." diyorum ben..
İnanılmaz bir animasyon şöleni. Tek kelimeyle muhteşem bir yapım. Mutlaka ama mutlaka görün! Karakterlerin yüz ifadelerine, hareketlerine bir bakın. Tamamı animasyon olan filmdeki 'çekim hataları'nı kahkahalarla, yerlerde izleyin. Mümkünse bir de orijinal seslendirmeyi tercih edin. Her ne kadar orijinal seslendirme çok daha iyi olsa da Türkçe'sinde de Mehmet Ali Erbil oldukça başarılı aslında. Her neyse, filme bayılacaksınız, çıkışta civardaki oyuncakçıları gezerek karakterlerin maket veya oyuncaklarını arayacaksınız. Manyaklık derecesinde güzel bir yapIm..
Puanlamalara bakıyorum da bu filme uyan birşey yok. 1 bile bu film için çok fazla ya.. Filmin herhangi bir konusu olmadığı gibi mekanlar da son derece karanlık ve iç karartıcı. Benim gibi "Aa bu filmde Nicolas Cage var, Patricia Arquette var.. Gideyim." demeyin.. Film bittiğinde herkesin yüzünde bir özgürlük sevinci vardı. Herkes aynı şeyleri söylüyordu:
"Yaşasın, bitti!"
Arnold Schwarzenegger'in en başarılı filmlerinden biri. Defalarca izledim ve gerçekten filmi son derece başarılı buluyorum. 91 yılında çekilmiş olduğunu düşününce insan gerçekten etkileniyor. Sinema tarihinin klasiklerinden biri olduğu kanaatindeyim, kaçtım.
Bir Steven Spielberg klasiği... Tek kelimeyle dehşet görsel efektler, mükemmel bir akıcılık ve oyuncuların eşsiz performansı... Gerçekten sinema tarihinde klasik niteliği taşıyan filmlerden biri. Müziklerinden çekimlerine kadar herşey dört dörtlük.. 2.versiyon olan Lost World'den de daha iyi..
Son zamanların en kaliteli komedi filmlerinden biri. Senaryo çok güzel ve eğlenceli, oyuncular birbirinden başarılı... Sürükleyici ve çok keyifli bir film. Mutlaka gidilmeli diyorum ben...
Sıradan, basit bir film değil bence. Senaryonun bazı bölümlerinde oldukça özgün atraksiyonları görmek mümkün. Senaryo güzel, oyuncular yetenekli, Sobieski'nin yüz ifadeleri ve oyunculuğu gerçekten çok başarılı. Ancak daha iyi bir yönetmene ihtiyaç var gibi görünüyor. Yine de oldukça güzel, duygusal bir film. Görmekte fayda var diyorum.
Ne zaman ne olacağını tahmin edemediğiniz senaryolar haliyle enteresan oluyor. Ayrıca filmin sonunu da hemen kestirmek mümkün değil. Sürprizlerle dolu, keyifli bir komedi. Klasik komedi filmlerinden bir gömlek üstün... İzlenesi.
Dışarda herhangi bir topluluk görmeyince kapıdaki görevliye "Biz şeye geldik.. Neye gelmiştik ya?" tadında çekimser bir ifadeyle yaklaştık. Gür bir ses bize şöyle dedi: "Üç kat aşağıda." Merdivenlerden inerken "Diri diri mi?" diye mırıldanıyorduk.
Derken salona geldik... O ne güzellik! Onlarca Zuxxici! Senin 10 verdiğin filme "Olur mu kardeşim, sen nerde yaşıyorsun" gibi abartılı tepkiler veren can düşmanların (!) bile orada! Ama kimse birbirini tanımıyor. Filme adapte olana kadar herşey güzeldi. Beleş olmasına rağmen ortalamasının 4.9 (ben düşürmeden önce) olduğunu düşünürseniz acının ne denli büyük olduğunu kolayca anlayabilirsiniz. Filmin acısıyla hemen herkes hafifçe öğürmüş de olsa son derece keyifli bir gece geçirdik. Zuxxi'ye teşekkürler :)
Filmin başlarındaki bazı sahnelerde yanımdaki dostumun da etkisiyle epey bir güldüm. Salonda fazla ses olmayınca utandım ve kendime hakim olmaya çalıştım. "Bu bir gerilim filmi, komedi değil, kendine gel" şeklindeki telkinlerimin sonuç vereceğinden emindim. Ama gel gör ki film dünyanın en komik gerilim filmi çıktı!
Gerilim filmine gidip gülmekten yerlerde sürüneceğimi hiç tahmin etmezdim. Kanlar içinde kalan insanları görüp kahkaha atmak çok tuhaf birşey. Yönetmen ve senarist, filmi "Hem gerelim, hem güldürelim" anlayışıyla çekmişlerse gerçekten 'inanılmaz başarılı' diyebilirim. Dört dörtlük hatta... Fakat tek amaç izleyeni germek ve ürkütmek ise (ki ihtimal bile vermiyorum) başarılı olmadığı bir gerçek :)
Öleceği belli olan insanların, çevredeki objelerin hareketleri ve kamera oyunlarıyla nasıl öleceklerini tahmin etmek ve tahminlerin sonuçlarını güzel efektlerle görmek son derece ilginç ve keyifli oldu :) Daha özgün bir film yapmak gerçekten zor.
10 verilir mi bilmiyorum ama filmi çok beğenen ve muhteşem finalinin ardından 10 dakika toparlanamayan bir izleyici olarak ortalamayı yükseltmek boynumun borcu..
Ben 10 verdim.. "Sıra Sende!" (Hayır hayır, Clear'da olmalı.. Dur ya! Carter olmasın? Neyse..)
Sonunu kolayca tahmin edebileceğiniz basit bir film değil. "Gidelim de salyalar akıtarak gülelim" anlayışıyla gitmedikten sonra keyif almamak, memnun kalmamak mümkün değil gibi. Fazla uzatılan bazı bölümler var ama çok rahatsız etmiyor. Gidin derim...
İradesi zayıf olan insanın bir daha sinemaya gitmek istememesine neden olabilecek kadar iğrenç, sefil bir film. Kolu ve bacağıyla abuk sabuk hareketler yaparak komik olmaya çalışan bir zata "Oyunculuğu mükemmeldir" demeyin, dedirtmeyin arkadaşlar... Gerçekçi olalım, üste para teklif etseler bile bu filmin afişine dahi yaklaşmayalım.
Sakın gitmeyin, sakın sakın...
Aman...
Siz de bugüne kadar hiç bir filmin yarısında salonu terketmediyseniz gidin... Onun da zevkini tadın. Üstelik yalnız olmayacaksınız... Salondaki insanların yarısından fazlası sizinle aynı şeyleri hissediyor olacak. Tıkabasa dolu olan salon bir anda terkedilmiş bir evi andıracak... (O kadar bunalmışım ki...)
Gitmeyin... Sakın gitmeyin...
Çekimleriyle, oyuncu kalitesiyle, konusuyla dört dörtlük bir filmdi. "Türk malı mı, aman almayayım o zaman" anlayışına sahip insanların Türk sinemasını da karalamaya çalıştığını üzülerek izliyorum. Lütfen haksızlık etmeyin...
Vizontele; kesinlikle görülmesi gereken, her karesinin keyifle izleneceği, başarılı bir yapım.
gercekten kusur aramayi hak etmeyen muhte$em bir film. renderlariyla, model gercekciligiyle, en ince ayrintidaki efektleriyle, muzikleri, buyuleyici i$ik ve ses etkileriyle ayakta alki$lanmasi gereken bir ba$ yapit. silahin dik bir yuzeye dayali olarak birakildiginda hafiften kaymasi, konseyde arka planda flu olarak gorunen ki$ilerin gozlerini kirpip ba$larini oynatmalari, doktor sid'in inanilmaz yuz mapi ve onlugunun kivrimlarindaki hareketler goz alici ayrintilardan yalnizca birkaci... mutlaka gorulmesi gereken bir i$.
bir de... konusunun siradan oldugunu du$unen izleyicilerin fazla tepki gostermemeleri gerektigi kanaatindeyim. boylesine bir yapiti "yalnizca konusu icin" izlemeye gitmek zaten cok dogru degil. renderları ve animatörlerin dehasını ise olumsuz yonde ele$tirmek imkansiz.
mutlaka gorun.
Gidin... Amerika'nın hangi yollarla Türk halkını uyuttuğunu, kültür seviyemizin erişilemeyen düşüş hızına neyin sebep olduğunu, insanımızın değer yargılarının ve espri anlayışının nasıl gün geçtikçe kalitesizleştiğini görmek için gidin. Kültür emperyalizminin gösterisini; tüm çıplaklığıyla, saman altından değil bağıra bağıra sergilediği için gidin... Türk insanının bile şakalaşırken "hey meeen" demeye başlama sebebini görmek, insanların belden aşağı ne olursa kahkahalarla güldüğüne tanıklık etmek için...
"Evde Tek Başına"'daki gibi kafasına kova düşen adam sizi sandalyeden düşürüyorsa bu filme bayılacaksınız!
Kaçırmayın (!)