Sensiz Olmaz
High Fidelity
2000
Ortalama Puanı: 7.6
Öykü
Rob otuz küsur yaşında, yolu yarılamış bir plak dükkanı sahibidir. Yanında çalışan Barry ve Dick ile pop müzik konusunda ihtisas yapmışlardır. Diğerlerine göre yanlış olan; dünya günden güne değişirken bu adamların oldukları yerde saymalarıdır. Yaşam tarzları, satış teknikleri, dinledikleri müzikler hep geçmişte kalmıştır.
Rob'un sevgilisi Laura, işte bu sebeble, tanıştıkları günden beri Rob'un hiç değişmediğini öne sürerek ilişkiye noktayı koyar. Bu olay Rob'un içinde yaşadığı pop müzik dünyasından çıkıp kendisine yönelmesine sebep olur. Başarısızlıkla sonuçlanan diğer ilişkilerini ve neden sürekli terk edildiğini anlamak için kendini sorgulamaya başlar.
En nihayetinde hayatın gerçekleriyle yüzleşme zamanı gelip çatar. Çok üzüntü verici bir durum ama artık büyüme vakti gelmiştir.
Notlar:
- Nick Hornby'nin aynı isimli romanından uyarlama.
İzleyenler ne demiş?
cusack farkı
iyi film..John Cusack bir harika...müzikler mukemmel...tempo ortalama... Filmde plakçıda çalışan iki karakter super seçilmiş ve ikisi de birbirinden iyi....gusel espriler var...syretmekten mutlaka zevk duyacaksınız...Tim Robbins in oynadığı karakterde komikti...onu esaretin bedelinden sonna hiç böle düşünmemiştim... ayrıca şu Danimarkalı kadın (esas adamın sevgilisi)...İlginç bi çekiciliği var...gidin görün derim...ben şuradaydım ben buradaydım bu filmde...
En sevmediğim şey filmin karekteriyle özdeşleşip filmin karelerindeki vakkalara aha şöyle oldu tüh böyle oldu deyip tepki vermektir... Allam ya oldu işte böyle oldu!Ulan ne adammış benzer kaygılar, benzer duraksamalar, herşey öylesine basit ki senin benim onun bunun şunun hayatında bi şekilde var olması işten bile diil..Fİlmin ilk yarısı ve ikinci yarısnın ortasına kadar böyle hissederken olaylar yoluna girmeye başladı... sonu dışında iyiydi güzeldi seni beni barındırıyordu işte sonu beni barındırmıyo ama seni bilemem...(bu barındırma lafı ne saçma burda kullanılırmı bu ya? bilemem..) git gör, oyunculuk gör hayat gör aha hayat de...otuzlu yaşlar
bi de derler ki ergenlik zordur :))asıl otuzlu yaşlarda bekar olmak zordur. nasıl karışır insanın kafası, dünyayı algılayışı nasıl değişir,nasıl takar geçmişi kafasına, çözüm ararken nasıl yumak karışır yeniden.. işte bunları anlatan, bazen ağır tempolu, enteresan tiplere sahip, sevgili john cusack'ın döktürdüğü bir film.High Fidelity ve berbat çevirisi Sensiz Olmaz
Yine bir çeviri krizi. Malesef bu da önüne geçilemeyecek yurdumuz trajedilerinden biri. Heneyse. Sıradan bir hikayeye, keyifli ve içten anlatım, mükemmel cast. İnce bir mizah. Bir de müzikler tabi ki. Ukala yorumlar yapmaya gerek yok. Son derece basit ve doğal. "İzlerken kendinden birşeyler bulduğun (öğğ)" bir film. Bu iğrenç tabirin şimdiye dek gördüğüm en güzel örneklerinden biri. Derhal gidilip görülmesi gerekir. Hepsini geçtim sırf kadroya gidilir. Çok hoş,çok....
ben bu filme yaban ellerde gittim.artık ne kadar anladıysak.ingilterdeki bütün dergiler amanın gidiniz görünüz gazındaydılar gittik gördük.fena etmedik. bi kerem müzikler çok iyi.barry ve dick çok iyi.john cusack çook çoook iyi.bi de sinemada cola+patlamış mısır alana saat veriyolardı.saat iki gün sonra bozuldu ama çok mutlu oldum.yurdum sinema işletmecilerinin de benzeri uygulamaya geçmesini şey yapıyorum.ee diliyorumcok sefdim
john cusack sevenler, bu filmden sonra ona bir kez daha asik olabilirler. Yaz doneminde seyrettigim izlemesi kolay ama salak ve klishe ask, komedi filmlerinden olmayan tek romantik komedi. Eger bir de muzik zevkiniz de iyiyse bu filmden ciddi anlamda keyif alacaksinizNefis Keyifli
Film çıkışlarında klasiktir, yanındaki arkadaşınla hemen kritik yaparsın ya. Heh işte bu filmde ben kendi adıma hiç böyle bir ihtiyaç hissetmedim. Arkadaşım da hissetmemiş olacak ki o da tek kelime etmedi. Gerek de yoktu zaten. Acayip doğal bir filmdi. John Cusack her zamanki gibi bayaa iyiydi, Laura tiplemesi feci karakterliydi fakat Jack Black gerçekten muhteşem başarızdı bana kalırsa. Ben beğenmeden edemedim.bekledigim buydu
Secici ve degisik filmlerden hoslananlar icin mutlaka gidilmesi gereken bir film. Hele muzik! benim en iyi bes'e girer belki. Ama kacmaz diyorumizleyin
30lu yaşlarda ve erkek olmama rağmen ben de bütün bunların anlamı ne bunalımına girdiğimden filmi çok beğendim müzikler şahane!UYARIYORUM SİZİ SAKIN GİTMEYİİİİİNNN
ya inşalah biri bu yazımı okurda gitmekten vazgeçer. 1 puanın üstünde veren bütün herkezi kınıyorum. Film sürekli top 5 yapma şizofrenisi içinde bulunan manyak bir adamı içeriyo. adam kız arkadaşları arasında top 5 yapıyo. sonra tuvalete gidiyo. 5 numara tuvalet kağıdı 4 numara sifon mu yoksa bok mu kafa patlatıyor. o kadar salak bi filmdiki tam arkamda sinemada yalnız başına ilikleriyle kahkaha atan yada kişneyen kadının kulağımı sağır etmesine bile aldırış etmedim. top 5 listemi açıklıyorum.5-rezalet 4-berbat 3-saçma 2-kusturucu 1-doğumun nasıl geçti şişkocusack zuxxi'ye özenmis...
filmden çıkınca yaşama isteğim, hayata özenim arttı. yerden tavana kadar cd-plak dikesim geldi. "vazgeçemediğin şeyler sana sürprizlerle geri döner", bir de "etrafta gözünün olması, onların sana fantezi gibi gelmesindendir." düşünceleri hoştu.kakaolu draje gibi film
en güzel sahneside hani o ian mı ne denilen herif var ya bunla konuşmaya gelince cusack ın değişik linç fantezileri üretmesi ve birindede o top tipli kelin telefonu alıp ianın suratına geçirmesi sonra bi de klimayı söküp kafasına atması müthişti koptum vallaDeğil top 5, top 100 arasında bile yok benim için..
Yaw ben yanlış bir filme mi gittim yoksa film süpermiydi de ben mi kaçırdım? Ayrıca ekranın üst kısmındaki gözükmemesi gereken ama sürekli gözüken mikrofonu tek ben mi gördüm?? Filmi beğenmedim, ama en kötüsü ilk yarı bitince bir o kadar daha olduğunu düşününceydi. Verdiğim puanların 1'i müzikler için, 1'i Joan Cusack'ın İan'ın yüzüne telefonla vurduğu sahne için, sonuncusuda Barry ve Dick karakterleri için. Saygılarımla.Sinirlendim
Keşke filmi evde filan izleseydim. Hiç sinema salonuna tıkışıp sol çanağı ağrıtarak ve sigara içmeyerek ve bacak bacak üstüne atamayarak izlenecek film değildi. Niye pazar günü gidersin ki be adam! Sinirlendim çünkü olgunlaşma bunalımını seyredecek yaşta değilim. Benzerinde 24 saat başrol oynayınca iki saat daha ekleyerek bunalımı 26 saate çıkarmak, hele cevap bulamamak, daha doğrusu bulduğun cevabı içine sindirememek sinirlendiriyor. Plakçılardan şişko olanını sevmedim; çok asosyal, çok zarar vericiydi, diğerini sevdim.İÐRENÇ!baymak istiosanız gidin! IYK!
zuxxiciler sakın bööle bi filme gitmeye kalkışmayın gittim ve kendimi kusmamak için zor tuttum.ZTN FİLMİN İLK YARISINDA KENDİMİ DIŞARI ZOR ATTIM.BÖÖLE APTAL İÐRENÇ bi film olamaz.heralde hayatımda gittim en kötü filmdiNiye böyle?
Arkadaş yukarda yazan arkadaşlara bakıyorum da, içlerinde "hayatta gördüğüm en kötü (veya en iyi) film" gibi enteresan, yapıcı, nitelikli, son derece yerinde, ve düşünce ufukları açıcı yorumlar var. Bakıyorum filmin ortalama notu 7.1 şu anda, peki o 1 (yazıyla BİR) puan veren arkadaş sen bir sordunmu kendine benim standart sapmam neymiş, ben bu milletten nasıl bu kadar ayrı düşebildim diye? Seni paklayacak olan dengeli bir introspektif çalışmasıdır ama arkadaş senin 2 kulağının arası boş, yapsan ne yapmasan ne sana. Seviye istiyorum biraz başka da bir sıkıntım yok. Film için de söyleyeceğim şunlar: Satisfaction guarenteed............
bir filmin illaki başarılı olması için çok farklı bir konuya sahip olması gerekmediğini bana hatırlatan bir filmdi.hayatta hepimizin(en azından benim)en az bir kez yaşadığı bunalımları oldukça doğal ve sade bir şekilde anlatan bir fimdi. kadroda john cusack ve de dükkandaki zıt kişilikli( pasif ve de saldırgan) çalışanları mükemmel seçimlerdi. müzikler ise eskilerden hoşlananlar için birebirdi.unutmadan filmin en iyi sahnesi(benim ve arkadaşlarımın atılma tehlikesi atlattığı) artiz herifin müzik dükkanına gelişi ve john cusack ın kurduğu fantezilerdi. yani bu kadar söze git be arkadaş...
cok sevdim ben... tam aradığım şeyleri buldum, sonu garip bitti sonunun sonu bu şekilde bitmez, bu bir gercek... muzikler ve muzik muhabbeti de başımı döndürdü, mmmhh bir filmdi kısacasısevdim ben, bu filmi
hoş bir film.Gidilebilir.Adamımızın müzik dükkanını çok sevdim, ben de istiyorum ondan.Oyunculuk ve diyaloglar gayet oturmuş.Her erkek bunu yaşar.
İyi bir kitaptan çok iyi bir roman-senaryo adaptasyonu, iyi oyuncular, güzel film. Bir çok erkeğin belli dönemlerde yaşadıklarını toplayıp filmde sunmuşlar. Sadece orta yaşta değil, her yaşta (inkar etmeyin :) ) erkekler, yanlarında süper bi sevgilileri de olsa, başka sevgili düşünürler, başkalarına hayran olurlar. Ve çoğunda erkekler filmdeki gibi "aslında diğer kadınlar peşinden koştuğum hayallerin boş ürünleri, canım sevgilim gel buraya" demezler. Bunun gibi cusack'ın yaşadığı bir çok şey, aslında her yaş döneminde karşımıza çıkıyor. (Belki dişiler de bunları yaşıyordur, biri itiraf etmediği sürece bunu bilemeyiz tabii) Filmin sonundaki uyuz plakçının gothic doom tarzı müzik yerine leonard cohen gibi aşk parçaları söylemesi ve cusack'ın çok sevinmesi klişesi filmde en beğenmediğim nokta, onun haricinde kesinlikle izlenebilir, hatta izlenmesi gerekir bir film.gerçekten güzeldi....
ben büyük bir keyifle izledim.bir insanın gerçekten kendine bakması çok muhteşem ,sorunu kendinde arayıp çözmeye çalışması cesaret isteyen bir şey filmdeki tüm espiriler çok güzeldi en çok beğendiğim sahne Ian ın(tim ) mağazaya gelmesi ile john cusack ın çeşitli fantaziler kurması koptum gerçekten gidin görün ne demek istediğimi anlayacaksınız...müzikleri çok özeldi...ah ..... ah
bu filmin çok yan etkisi var hele sevgilinizden yeni ayrıldınızsa ve bu size çok koyuyorsa mutlaka gidin sinemadan ağlayarak çıkacaksınız işin komiği filmden çıkınca adamın yağmur altında ıslandığı bir sahneyi düşünüyordum ve aynı anda yağmur başladı iliklerime kadar ıslandım kader ama harika müthiş ve tamamen gerçek bir filmlittle john john
aman tanrım ,izlemekte geç kaldıım digiturk sayesinde izleyebildiğim bir JOHN CUSACK filmi daha!!! bu adamı seviyorum tabii, ama onun dışında film de bence çok güzeldi kendini sorgulayan ve ne hayatta kime nasıl davranmasını bilemeyen bir insan... gerçek bir insan oluşturmuşlar tüper bir film!