Kuruyemiş Yeme

  • Çerezciden örneğin antep fıstık, badem, fındık ve leblebiden oluşan karışık çerez alınır. Yemee başlandığında önce antepler, sonra bademler, daha sonra fındıklar ve en sonunda da leblebiler yenir. Peki neden sırayla yediimiz halde alırken karıştırılır, anlayabilmiş deilim.
    kara kobra
  • Fındık falan neyse, renginden anlarız da, badem yerken rengine bakıp acımı değil mi anlayamayız. Süper gidiyordur, nefis nefis, sonra paketin içinden en az bir tane acı olan çıkar ve zevkin içine eder. O ana kadar yediklerinizin keyfini bastırdığı gibi, ondan sonra yiyeceklerinizin de tadını acı hissetmenize neder olur. Hayin badem! Bu olay büyük bir kumar gibi birşey. Yani koskoca paketin içindeki 100-200 bademden birisi acı. O en sona kalırsa ne âla, ya ilk yediğimiz çıkarsa? uf uf!
    fuqi
  • Antep fıstıklarının bazıları (hatta çoğu) zor açılır. Çünkü tamamen kapalıdır. Kuruyemişi yemeğe yeni başladıysak elimize gelen kapalı fıstığı hemen geri atarız kesekağıdının içine. Ama artık sonlara yaklaştıysak kaçış yoktur. Bir şekilde kırılacaktır o fıstık. Ben hep yanımdaki kişilerden birine veririm. "Benim için şunu kırar mısın?" derim mümkün olduğunca şirin görünmeye çalışarak. Şimdi düşündüm yanlızken ne yapıyorum diye, bilemedim. Sanırım hiç tek başıma oturup kuruyemiş yememişim 27 yıldır.
    Scarlett
  • Tek tek çıtlatıp hemen içini yiyen bir aceleci misin, yoksa çıtlayıp içini biriktiren bi sabırlı mı?
    Erk_
  • Leblebi yiyenler, leblebiyi bir eliyle havaya atıp boşta kalan ağzı ile havadaki leblebiyi yakalamaya çalışırlar. Sonuç: Bu şekilde leblebi yiyenler ya leblebiyi boğazına kaçırıp boğulma tehlikesi atlatır, ya da havadaki leblebiye bakarken etraftan geçen insanların üstüne çıkarlar.
    warex
  • Tuzlu fıstıkların kabuklarını parmaklarınızla sıkıştırıp soyarken kültablasına düşen fıstığın sigara külüne bulandığını görüp o kadar emeğin boşa gittiğini görmek çok üzücü bir olaydır. Yine de kurtarabilir miyim diye alınıp incelenir.
    renkly
  • bide kalabalık bi ortamda yeniyorsa elinizi attıkça antepfıstığı bulma olasılığınız bi süre sonra azalır ve sizde "fazla kurcalamayalım görmemiş demesinler" diye elinize geçeni yersiniz ama bi yandan da eğer ortadaysa kabukların miktarına bakıp "kim yiyo lan bu fıstıkları?" diye pis pis herkesin önünde ki yığınları süzersiniz.
    hırt
  • En sevdiğim şey, evde yere yaydığınız gazetenin üzerinde saatlerce yemek ve kabuklarından devasa bir dağ yapmak, sonra ona girintiler çıkıntılar vermek ve daima yukarı, daha yukarı felsefesiyle ilerlemektir. Bu çeşit bir aksiyonun tek kötü yan etkisi, işiniz bittikten sonra çırçır olma tehlikesidir.
    Windwalkerranger
  • en sinir şey kabuklu antep fıstığının üst kabuğunun yarısının kırılmasıdır. ben o durumlarda gözüken kısmı dişimle kemiriyorum! zararın neresinden dönülse kardır.ama çöpe giden o güzelim fıstığın kalan kısmına da şöyle bi bakmadan edemiyorum.
    bilidikid
  • yarısı kırılan fıstııın içini, diğer parçayı kaşık göreviyle kullanarak yeme duygusu insanın ne faziletli bir organizma olduğunu anlatmaz mı dostlar? böylece diğer parça kaşık kisvesi altında, yalnızca kırık bir parça değil, işlevli bir kabuk; sıkışan parça ise mideye gidip israf olmadan mutlu sona ulaşmış bir yemiş olarak tarihe geçiyor. tanrım! ne güzel.
    Sebola
  • Dudaklara yapışan ayçekirdeği kabuğunu savuşturmak için yapılan üfleme hareketinden "püüürrrt!" diye bi ses çıkar, pek hoşuma gider.
    duncan idaho