Büyük Adam Küçük Aşk

Büyük Adam Küçük Aşk

2001

Ortalama Puanı: 6.8

Öykü

Yargıç emeklisi Rıfat Bey huzur evine yatma hazırlıkları yapan 75 yaşında otoriter bir ihtiyardır. Hejar ise köyüne yapılan bir operasyon sırasında bütün yakınlarını kaybeden ve koca dünyada bi başına kalan 5 yaşında sevimli bir Kürt kızıdır. Bu iki karakterin yolları yine tatsız bir olay sonucu İstanbul'da kesişir. Başlarda Türkçe ve Türkçe'yi kullanma konusunda katı prensipleri olan Rıfat Bey ve Kürtçe'den başka dil bilmeyen inatçı Hejar arasında büyük bir rekabet yaşanır. Fakat yavaş yavaş araya giren sevgi Rıfat Bey'e Kürtçe kelimeler, Hejar'a Türkçe kelimeler öğretecektir.

Notlar:

  • 38. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Film seçildi. En İyi Senaryo, Füsun Demirel ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, İ.Hakkı Şen ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini aldı. Minik oyuncu Dilan Erçetin ise Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü.

İzleyenler ne demiş?

  • İlk yorum benden :)

    Bu filme fırsat bulup sonunda gidebildim. Film gerçekten çok başarılı bir yapıt. Bazı sahnelerde gözyaşlarınıza engel olmaya çalışıyosunuz (ama benim gibi biriyseniz bu çok zor). Şahsen ben filmden gözlerim kıpkırmızı bi şekilde ayrıldım. Şükran Güngör, Füsun Demirel, Yıldız Kenter ve de küçük kız Dilan rollerinde inanılmaz iyiler. Filmin müzikleri de çok sıkı. İzleyin derim ben kesinlikle
    Puan: 10
  • harika!...

    gerçekte harika bir film. herşey çok güzel biraz duygusal biraz komedi ama asıl önemli olan verdği mesajdır bu ülkede kürtlerin nasıl 2-3. sınıf insan olduğu ortada
    Puan: 10
  • iyi türk filmleri izlemeye başlıyoruz

    istediğini anlatmış bi film olduğu için sevdim bunu.anlattığı öyle etkileyici,vurucu bişey diil,zaten pek benim sevdiğim şeyler de diil.ama son zamanlarda görüp görebileceğimiz en iyi türk filmi.büyük adamın ve küçük kızın oyunculukları görülmeye değer.saygı duydum yönetmen ablamıza.çok güzel annatmış hikayesini.
    Puan: 8
  • OLMAMIŞ.. YAZIK!

    Aldığı tüm ödüllere, birbirinden güçlü oyuncularına rağmen, filmi izlerken inanılmaz rahatsız oldum. Evet, kaptırıp gidince, iyi sayılabilecek hikayesi olan, müzikleri ve görüntüleri ustaca kotarılmış, iyi oynanmış, iyi yönetilmiş, duygu dolu bir film bu. Ama son derece "taraflı", ırkçı, nefret ve kin dolu aynı zamanda. Yorum yazan arkadaşlardan birinin anladığı gibi ezik ve üçüncü sınıf vatandaş Kürtlerin dramını anlatmak çabası altında ırkçılık yaparak toplumu ayırıyor, sınıflandırıyor ve genelliyor. Olayların olmadığını söylemek salaklık olacaktır. Ama genellemek, bir grubun bütününe mal etmek ve sınıflandırmak bölücülüktür. Doğunun geri kalmışlığının etkilerini sadece Kürtlere mal etmek, 30.000 vatandaşımızın hayatını kaybettiği o savaşın mağdurunu ezik Kürt halkı olarak göstermek, yüzyıllardır, sabırla, metanetle, tahammül ve sevgiyle birlikte yaşayan bu ülke halklarına haksızlıktır. Filmi beğenmedim.
    Puan: 1
  • Karmaşık duygular

    İzlemeyen okumasin

    Çok büyük umutlarla gitmedim bu filme. Aklımda zaten bir resim oluşmuştu nasıl olacağıyla ilgili. Beklentilerim yüksek değildi,ve tam da beklediğim gibi çıktı esasında. Vasat değil,güzel değil,ortalarda bir yerlerde. Bir kere karakterlerin kötü yaratıldığını düşündüm; külyutmaz bir devlet, cumhuriyet simgesi olarak tasarlanmış Rıfat Bey, fazlasıyla katı, anlamsızca katı geldi bana; dolayısıyla bu anlamsız katılığından yumuşamasıda bir o kadar yapmacık, zorlama gibi duruyordu. Hejar, insanın yanaklarını sıkasını getirsede fazlasıyla göze sokulmuş. Sanki bu bahsettiğim yanak sıkma isteği körüklenmek, azdırılmak istenmiş; küçük kızı fazla göze sokmuşlar, bir yerden sonra manipüle edildiğimi, duygu sömürüsüne başvurulduğunu hissettim. Filmin bahsettiği şeyler, mesajı zaten aklı başında olanın destekleyeceği şeyler, ama bu konu böylesi duygusal (hatta duygu sömürücü diyeyim) bir yolla mı işlenmeliydi? Birkaç sene evvel, yine kürt sorununu deşen "Güneşe Yolculuk" bu film yanında bir Kubrick filmi kadar soğukkanlı duruyor mesela; öyle desem sanırım kafanızda bir resim oluşur... Filmin zanaatkarlığına gelirsek; görüntülerin, ışıklandırmanın kalitesi dünya standartlarında; ama... Aynen Ferzan Özpetek'in son filminde olduğu gibi; bu görüntülerde karakter yok! Vasat bir Hollywood filmi yönetiminden, bir Rob Reiner filminden farkı yok. Ha "Bu da bir gelişmedir!" diye düşünenlerdenseniz, farklı düşünüyoruz derim. Kendi adıma Rob Reiner ışıklandırmalı vasat bir yönetim izleyeceğime, düşük bütçeli ama her tarafından karakter fışkıran bir Zeki Demirkubuz filmi izlemeyi yeğlerim. Kamerayı koyacağı yeri, planı keseceği zamanı formüllere göre değil, sezgilerine göre belirleyen insanlar çok daha çekici geliyor bana, ve türk sinemasının ilerleyişini de "Büyük Adam Küçük Aşk" gibi ciddi konulara değinmeye çalışan Hollywood'dan etkilenmiş melodramlarda değil, Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz gibi kendi kişisel dünyalarını kurup, onlardan ödün vermeyen yönetmenlerde, anlayışta görüyorum. Yine de, benim düşüncelerim bir yana, Sezarın hakkı diğer yana; dört başı mamur, küçük kusurları dışında vasat üstü olan bir filme haksızlık edecek değilim, üstelik ortalıkta Sinan Çetin gibileri dolanırken, bu filmin cesaretini ve kalburüstü kalitesini öpüp başımıza koymalıyım sanırım. Uzattım, bilmiyorum yazıda elle tutulur bir fikir var mı? Aklıma geldiği gibi yazdım, sonradan utanmam inşallah...
    Puan: 6
  • üstte yazılanlara üzüldüm

    film kürtleri ezik insanlar gibi göstermesi dışında çok güzel sadece bu konuya takılınca insan diğer güzellikleri göremiyo Eşkiya'dan sonra Türk Sineması'nın en iyi filmi olmaya aday bence zaten bukadar ödül almasıda bunu gösteriyor. vizyondaki en iyi film gidin diyorum.
    Puan: 10
  • karşıyım! bu anlayışa karşıyım!

    Abi nerde ırkçılık bu filmde! Nasıl bir toplum olduk ki paranoyalarımızdan Türk sineması'nın güzel örneklerinden biri olarak gösterilmeye değer bu başarılı yapıma bok atmadan duramıyoruz. Yani millet öyle paranoya sarmış ki filmin özünden uzaklaşmış Hıncal ULUÇ gibi ne olduğu belli adamlardan etkilenip aptal aptal yorumlara kalkışmış. İzleme o zaman kardeşim böyle filmleri ilk önce git beynini geliştir!
    Puan: 10
  • yanınıza kese kağıdı alıp gitmeyi unutmayın!!!!

    bence hiç seyretmenize gerek yok. boşuna zaman kaybı. hiç boşuna seyrtmeyin. az kalsın sıkıntıdan kusup geberecektim.
    Puan: 1
  • Memleketimin insanları iyi filmden anlamıyor!

    Büyük Adam Küçük Aşk baştan sonuna kadar klişeleşmiş film anlayışından uzak bir kurguda çekilen ve senaryosu muazzam bir biçimde kotarılmış bir film şahanesi. Özünde ırkçılığıda, (ırkçılık; her iki uçtan), yapılan yanlışlarıda, birey psikolojisini de barındırmakta. Bunlara ek olarak filmin çekim sahnelerinin gelişmiş bir tekniğe de dayandığını gözlemlemekte filme ek bir puan sağlıyor. Filmi izlemedi iseniz, bir şekilde izlemeye çalışın. Ama bir şartla; sinemanın kapısından içeri girdiğinizde, ideolojilerinizi ve manyak ırkçı düşüncelerinizi dışarıda bırakmak şartıyla!
    Puan: 9
  • Zorlamislar ama guzel

    BEnce film gelenolarak guzl hatta cok guzel. ama zorlama sehneler olmasa. Mesela: Kizin asker resmini yere atmasi - Surekli Cumhiriyet Bayrami kutlamalari vb. gostermesi - PKK haberinden sonra askerler sehit oldu diye gostermesi vb. Ayrica filmin basindaki Euro bilmemnenin katkilariyla falan diye yazmasi da ne yazikk ki insanin aklina kotu seyler getirmiyor degil. Bence guze lbir film gercekten. Ama dedigim gibi elestirisini bu kadar abartili yapmayip hissettirse. Simdi bu olaylar Turkiyede olamaz mi? Polisin o sekilde davranmasi, adamin Kurtceden nefret etmesi falan. Tabii ki olabilir. Fakat herseyin en abarti seklinin olmasi rahatsizlik verici olabiliyor. Su ana kada sadece elestirdim. Iyi yanlari. Adamin tavirlari ve cocukla iliskisi bence guzel verilmis ve mizahi ogeler de katilmis. Heyneyse genel olarak guzel Olumsuz yanlar da 3 puan dusurur Alin baklim benden de 7...
    Puan: 7
  • çok hüzünlendim

    yaw abi bizimkiler de iyi film yaparmış, bu kadar karamsar olmamak lazım türk sineması için. bak al sana harika bir film. en çok "ihtiyarın, kızın uykudan uyanmaması için -zili çalmayın- notu" etkiledi... çok hüzünlendim.
    Puan: 8
  • hala kürt lafını duyunca tüyleriniz ürperiyo di mi...yazık

    filmde dil konusunda yaşanan inat, size de yıllardır acısını çektiğimiz hiç yoktan kendimizi paraladığımız bir inadı hatırlatmadı mı? ilk defa çok da taraf olmayan bir film yapılıyor bu konuda. tam da gerilla ile polis arasında kalan insanları anlatmak için yapılmış bi film. ama biz hala önyargılı davranmaya, gözlerimizi kapamaya devam edelim. yoksa mazallah ne derler... filmin tek üzüldüğüm yanı çok geç bi film olması, gönül isterdi ki daha önce yapılsın. iran sinemasında bişeyler oluyo farkındaysanız... bizde de geç de olsa başlamasına seviniyorum.
    Puan: 6
  • güzel.

    filmi keyifle seyrettim. öyle ırkçılık bölücülük falan gibi şeyler de göremedim. bunlar memleketimizde olan şeyler. böyle şeyler yok diyenler izleyince de yok diyecekler tabi. Ne desinler başka. Bence son yıllarda türk sinemasının en güzel örneklerinden biri. "Camdan Kalp" "Züğürt Ağa" "Eşkiya" "güle güle" ve bu film.
    Puan: 10
  • güzelll

    güzeldi mesajlar yerinde verilmişti
    Puan: 9
  • FELAKET!

    filmin konusu bile tüylerimi ürpertiyor!kürt kızı,cumhuriyet adamı..n'oluyoruz yahu?ne demek bu?tarafsız olsa bişey demem,hakkınıda verirdi üstelik.ama bu kadarıda fazla!handan ipekçi hanım,hala Türkiye'de yaşıyorsunuz,Türkiye Cumhuriyeti vatandaşısınız kendinize gelin!yazıklar olsun be!oscarada gitti,artık en iyi dediğimiz şey bile vatanımıza zarar..
    Puan: 1