Tanrı'nın Eseri, Şeytanın Parçası

The Cider House Rules

1999

Ortalama Puanı: 6.6

Öykü

Homer bir yetimdir fakat boynu bükük değildir. Evlat edinilmemiş, yetimhanede büyümüş, serpilmiştir. Bu gelişimde yetimhanenin yöneticisi Dr. Larch bütün sevgisini ve tıbbi bilgisini onunla paylaşmıştır. Yaş erince kemale Homer yetimhanenin dışındaki yaşamı merak eder ve kendi geleceğini seçmeye karar verir. Yasa dışı kürtaj işlemi için Dr.Larch'a müracat eden Candy ve Wally, çıkışta Homer'ı da yanlarına katarlar. Wally, ilk kez yetimhaneden uzaklaşan Homer'a ailesinin elma bahçelerinde elma toplama görevi verir. Gün gelir Wally savaşmak için askere çağrılır. Vatan borcu beklemez diyerek koşar gider. Böylece Homer ve Candy yalnız kalırlar. Candy de adı gibi şeker mi şeker bir kızdır ve bakışıverirler. Gerisi malum...

Notlar:

  • John Irving kendi romanını senaryolaştırmış.
  • Yedi dalda Oscar adayı oldu, ikisini eve götürdü: Michael Caine ile en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi uyarlama.

İzleyenler ne demiş?

  • Fikrimce...

    “The Cider House Rules “ İngilizce’den çevirmeye çalıştığımızda “Elma Şarabı Evi Kuralları “ diye karşımıza çıkıyor film. Oysa hepimiz “Tanrı’ nın Eseri, Şeytan’ın Parçası” olarak gittik sinema salonuna. Belki de ilk görmemiz, algılamamız gerekenin Tanrı’ nın eseri (yarattığı – can verdiği) “bebek” lerin şeytanın parçası “kürtaj” la fırınlarda yakılışı olması istenildiğinden böyle bir isim uygun görülmüştür. Oysa filmi izleyip bitirdiğimizde karşımıza üç ana konu çıkıyor : Kürtaj, Ensest ilişki ve hayatı tanımaya başlama. ( Kimi zaman önemli konu diğer konular arkasına gizlense de.... – kızının ırzına geçip onu hamile bıraksan da kimse sana aldırmayacak! Çünkü aslında sen onu “seviyorsun”!!! Bebeği aldırırsın olur biter!!!- ) Bir yetimhane , birbirinden güzel çocuklar bir yandan kendilerine aile bulmak için kendi reklamlarını yapıyorlarken : I’m The Best. , bir yandan da aslında sahip oldukları büyük bir ailenin içinde yaşamlarını sürdürüyorlar krallar ve prensesler olarak. Baş karakterimiz Homer ise - Kundera’nın da dediği gibi - anne babanın olmamasının getirdiği özgürlüğünü, kendini o yaşa kadar, hem de mükemmel bir cerrah olarak yetiştiren doktoru ve büyük ailesini terk ederek “ hayatı tanıma” amacıyla kullanıyor. Homer kürtaja karşı... Karşı olmazsa kendisinin de o an orada olamayacağının bilincinde çünkü. Homer hayatı “Cider House” da tanımaya başlıyor. Öncelikle uyması gereken kurallar olduğunu – çatıya çıkmayın, alkollüyken cihazları kullanmayın, yatakta sigara içmeyin – öğreniyor sonra da bu kuralların anlamsızlığını, kuralları ancak o hayatı yaşayanların koyabileceğini... Ve “öteki” lerin koyduğu kurallar da istenmeyen bebekler gibi sobaya postalanıyor. Üç konuyu da aynı derecede anlatma çabasının yarattığı rahatsızlık oyuncuların güçlü yorumları ile biraz da olsun unutuluyor. Yaşamın yavaşlığını filmlerle hızlandırmayı seven ben tarafından hızı düşük ama kesinlikle gülümsetmeyi başarabilen bir film olarak tanımlanacak.
    Puan: 6
  • uff allahim bu ne ya.

    hic onyargisiz gittim..hani o gidince insanin icini isitan filmlerden biri oldugunu sanarak..ama boku cikmis be kardesim..oyunculuklar iyi ama fazla uzun ve bayik..sevmedim
    Puan: 4
  • hadi len

    film gerçekten çok güzel.bir yetimhanede yaşayan insanlar ancak bu kadar sömürü yapılmadan analaılabilir.yaşamını bu çocuklara adayan bir doktor ve hemşireler.yeni bir ailenin gelip kendilerini evlat edinmesini bekleyen çocuklar.ve bu arada doktor tarafından tam bir doktor gibi yetişirilmiş bir genç insan.filmde insanı gülümseten ve duygulandıran herşey var.gencin şehre inişiyle yaşamında meydana gelen değişiklikler.kesinlikle çok güzel bir film.sadece yetimhane değil işçiler arasındaki yaşam,masum(?) bir ilişki .... yani bu filme gitmek gerekli..:
    Puan: 9
  • gayet güzel harbiden

    Gayet güzel ve değişik bir film.Keyifle izledim,yapanlara saygı duydum.
    Puan: 8
  • rezalet bi film

    daha sıkıcısını izlememi$tim..
    Puan: 1
  • İŞTE SİZE KALİTELİ BİR FİLM

    filme fazla ümitli gitmememe rağmen beni oldukça etkileyen bir film oldu cider house rules.aslında filmin oscara7 dalda aday olması için gitmiştim.huyum kurusun tüm oscar adayı filmleri izlerim.ve süresi de çok iyi ayarlanmış(130dk.)yani ne uzun ne kısa.her şey yerli yerince kullanulmış.bence gereksiz ve uzun hiç bir sahne yoktu filmde.sonbaharın,kışın ve yazın güzelliği renklerin en iyi tonlarıyla aktarılıyor bize.görüntü yönetmenini kutlamak daha da iyisini yapıp oscarı vermek gerekir.ne yazıkki bu dalda aday yapmamışlar.lasse hallstörm ise çoğu kişiye yabancı gelebilecek bir isim.zaten 1996 dan bu yana film yapmıyor kendiside.daha önce"my life as dog"ve "what's eating gilbert grape"isimli filmlerinden belki hatırlayanı çıkar.konusu john ırwıng'in aynı adlı edebi romanından alınmış.ve oldukçada başarılı uyarlanmış.filmi izlemeden oscar'ın en büyük kozu olarak amerikan güzeli'ni düşünüyordum.tabii diğerlerinide izleyerek söylüyorum.fakat bu filmi izleyince(en sona bunu bırakmıştım çünkü)ne kadar yanlış düşündüğümü anladım.çünkü amerikan güzeli ne kadarda amerikan ailesinin durumunu irdeleyip,sonuç çıkarıp insanlara sunsada bizim gibifarklı toplumlar için o kadar da üzerinde durulacak bir konuyu işlemiyordu.ve komedi unsurunun da filmde oldukça yeralması verilmesi gereken fikri oldukça sarsıyordu.fakat bu film (bence)tüm insanlara mesaj veriyor.yetim çocuklar kürtaj,aile içi çarpık ilişkiler(bizler için bir tek bu farklı şükür ki,)sevgi,aşk ve daha bir çok insani duygu yeralıyor.bence en iyi film,yönetmen ve yardımcı erkek oyuncu dalında(michael caine) en büyük aday bu film,bence de hakeden de bu film...tabii akademi ne tür bir karar verilir bilinmez.inşaallah geçensene olanlar bu senede olmaz.ve son olarak şunu söylemek istiyorum.bazı arkadaşlar filmin ağır temposundan şikayetçi oluyorlar.sıkıcı geldiğini söylüyorlar.aslını söylemek gerekirse ben de tam bir aksiyon ve bilimkurgu hastasıyım ama bunun gibi filmlerde ne kadar da sıkıcı olsa onlar kadar(matrıx,se7en vs...)iyi filmler.zaten önemli olan bu tür filmleri izleyebilmek.aksiyonu b.kurguyu çocuklarda izliyor.ve bunlar tüketim toplumu için birebir filmler.ama cide house rules gibi filmler gerçek sinema izleyicilerinin ve sinemacıların beğenisi için yapılıyor.tabii.bu benim görüşüm beni anladığım.herkes ayrı türü sever...başka filmlerden etkilenir.tavsiyem izleyin.beğeneceksiniz.iyi oyuncular adı sanı bilinmeyen iyi bir yönetmen yumşak bir müzik.daha ne olsun.hepinize iyi seyirler.bana yazarsanız sevinirim.brad@mynet.com.tr
    Puan: 9
  • bariz gidin

    bariz gidin bariz güzel mükemmel ötesi insan charlize theron'un poposuna yatmak istiyo
    Puan: 8
  • sinema

    Film iyiydi, niye gittim diye hayıflanmayacağım. Ama FİTAŞ işletmesi 4 no.lu salona 24 seansına film koyma salaklığına (ya da uyanıklığına) takıldığı için, filmin ilk yarısını NorthShield gürültüleri arasında izledik. Sonra devre arasında şarladık da başka salona aldılar. O salona da ses geliyordu ama idare ettik (filmin yüzü suyu hürmetine). Böyle yüzsüzlük olmaz. Bu sorunu bile bile o seansa o salona film koymuşlar. Ben de o salonda ilk kez film izlediğim için bu sorundan bihaberdim. Neyse... İyi film... Gidin... Ama haftasonu 24 seansına değil ve hatta mümkünse FİTAŞ'da değil (Bizi gözgöre göre geri zekalı yerine koyup o salonda izlemeye mecbur etmeye çalıştıkları için.) (Bir de zuxxi'ye not, başroldeki hatun Şeytanın Avukatında da oynadıydı)
    Puan: 8
  • copine

    Ben copine'e aynen katılıyorum niye olduğunu o biliyor:)))
    Puan: 9
  • gittim ,gördüm ,beğendim

    Gerçekten çok beğendim.Çok güzel bir film.Aldıgı oscar ödüllerini hek ediyor!
    Puan: 8
  • Küsel...

    Gerçekten çok güzel film,konu çok etkileyici işlenmiş.Bu filme karambole girmiştim ama gittiğime hiç pişman değilim.Bence en iyi film oscarını almalıydı
    Puan: 9
  • !!!!!!

    bunu hangi salak tercume etti yine! sizin bi noksanliginiz var galiba. biraz para harcayinda dogru durust cevirmen bulun. sirf bu yuzden 1 1 1!!!!!!
    Puan: 1
  • güzel bi film......

    gerçekten sürükleyici, adam babaya kızına şöyle böyle yapmışsın diyince, ben amanin dedim, şimdi saplayacak bıçağı karnına, ayvayı yiyecek bizim homer diye, bi baktım adam kös kös baktı, neyse dedim ucuz kurtardı oğlancağız. filmin sonu da çok doğal bitiyor, orası hoşuma gitti bence gidin ve seyredin, şeytanın avukatında oynayan kıza dikkat. aynı benim başımdan geçen olayları filme aktarmışlar sanki, di mi sanşayn.......:( neyse siz gidin filme verin yüksek bi puan, eminim beğeneceksiniz!
    Puan: 9
  • boşa vakit harcamayın

    filmin başlangıcı oldukça kötü bir ses tonuyla başladı ayrıca ismiyle çok bir alakası oldugunuda söyleyemiyecegim filmde sıkıntıdan patladım.Elma tarlasına gömülmüş bir film diyebiliriz sanırım.Ayrıca Charlize Theron'un bundan sonra kısmetinin artacağı kanısındayım.Boşa vakit öldürmeyin.
    Puan: 4
  • bence cok guzel

    cocuklar ve duygusalligi guzel bir film ama begenmeyenler olabilir
    Puan: 8
  • BAyıldım ama gerçek anlamda

    Hadi arkadaşlar sinemaya gidelim dedim. Ve baktım gazeteye, hoş görünen bir film. Baktım oyuncular da güzel(bir kere Michael Caine olması hoş bir olay). E ama film boyunca ne zaman değişçek ilerlemeyen gidişat, şu şeker kız candynin erkek versiyonundan ne zaman farklı bir yola sapacak diye bekliyorsunuz ama bu bekleme salonda ışıkların yanmasıyla son buluyor. Arkadaşıma keşke cd'de izleseydik dediğimde "saçmalama güzelim ben dayanamazdım cdde izlemeye kim bağlıcaktı beni" dedi. E dedim haklısın ben de az esnemedim. Diyorum kiiii bayıktı üzgünüm olmamışşş beklediğim gibi(gerçi diceksiniz sanki senin beklentine göre film yapıcaklardı ukela seni ama bence böyleeee). Ama her zamanki gibi michael amcam müthişti, haketmiş oscarı...
    Puan: 4
  • geht schon

    pek sürükleyici bir film bulmasamda vermek istedigi mesajlari basariyla vermis tebrik ediyorum.görüntü yönetmeninide ayriyetten kutlarim.
    Puan: 7
  • brad- o kadar da kasma

    ben film eleştirisi yapmıycam , ama bazıları (for example brad-) çok fazla kasıp bir sayfa film eleştirisi yazanlar var. O kadar şeyi okuycama filme giderim daha iyi , altı üstü bir film zaten. hele en sonunda email adresini vermemişmi ona hepten gıcık oldum. Zaten cinsellik panolarını okuduktan sonra bu mynetçilere şüpheyle bakar oldum....
    Puan: 5
  • Homera yakıştıramadım doğrusu

    Ulan ne filmdi beeeee.Hayran galdım doğrusu.Çok duygulandım höngür höngür ağladım .Hatta o yetimhanedeki samimi duygusal hava beni öyle etkilediki evden kaçıp bi yetimhaneyede ben yerleşim dedim . Ama gittiğim yetimhanedeki görevli bunun için çok geç kaldığımı yaşımın geçmiş olduğumu kibarca anlatmaya çalıştı .Ama benden öyle kolay kurtulamazlardı bunun üzerine bu konuda görevli kişiyle hararetli bi tartışmaya girdik .Bu tartışma yetkili kişinini çileden çıkması ve benim iki gözümün morararak hatalı olduğumu anlamamla son buldu .Neyse film güzeldi gidin görün hem filmden ibret alınacak olaylarıda görür ayağınızı ona göre denk alırsınız.Analar ne babalar doğuruyor gidinde görün düşündükçe elim ayağım titriyor tövbe tövbe.
    Puan: 6
  • güzeldi

    çok uzun ama o kadar saate değdi bence..mutlaka görün derim dipnot:brad- e fazla takılmayın adamcağız her filme gidip görüp anında bu sayfalarda eleştiri yapıyo.dikkat edin her filmde bi 70 satır kadar yazısı vardır.zor iş!
    Puan: 9
  • iyi insanlar

    yav bir filmde bu kadar çok iyi insan olur mu yav? bi tek kötü adam var, o da zaten zenci. üstelik becerdiğini kızını koruyo ve seviyo. ben de dondurmayı seviyom ama bişey yapıyo muyuz. alla alla. niye sinemada gittiysem.
    Puan: 4
  • yalnızlık paylaşılmaz... mı?

    işte dedim seyredince oscarı almayı michael caine den daha fazla kimse hakedemez.yalnızlığını bir yetimhane dolusu çocuktan kendine bir aile oluşturarak paylaşan babacan doktor rolünü bence mükemmel oynamış...nefis görüntüler eşliğinde sıcacık bir filmdi-hani şu insanın içini de ısıtan türden.insanları yargılamadan oldukları gibi kabul ederek zaten zor olan hayatı bir nebze olsun kolaylaştırabileceğimizden de dem vuruluyordu .ben sevdim ...dilerim siz de seversiniz :)
    Puan: 9
  • tercümeye kitaksi

    Sinema Televizyon yüksek okullarında MUTLAK ama MUTLAK Filme İsim Bulma (tercüme veya yerli film ismi farketmez)dersi konulmalı yoksa delireceğim.Yaşam Kuralları gibi şu anda aklıma geliveren abuk bir isim bile daha anlamlı değil mi yahu??????Yine de Michael Caine ödülü hakketmiş bir oyuncu olarak gözlerimizi şenlendirdi.Zannedersem kürtaj yanlısı bir film olarak sinema tarihine geçecek ki geçsin bence bir sakıncası yok.
    Puan: 7
  • oha

    Arkadaşlar yorum yapıyorsunuz destan yapmıyorsunuz yav. Ne bu böyle. Film ehti, görüntüler çok güzeldi. İŞte sana yorum kardeşim.
    Puan: 5
  • 1999'un en iyi filmiydi -

    İki de oskar aldI; o kadar...
    Puan: 10