Çay İçme
- Çay içme ve çay kültürü Türk insanının yaşantısında çok büyük bir yere sahiptir. Bu nedenle her Türk çay konusunda eksper olduğunu düşünür ve gelen çay hakkında; "Maşşallah tavşan kanı gibi", "Ya demi biraz az olmuş galiba" veya "Bunun içine kokulu çay da mı attın?" gibi yorumlar yapar. Ayrıca bu kültür Türk Dili'ni hiçe sayan sözler de türetmiştir. ("Dökiym mi abi"... gibi) Bu sayede çay bardağı da hayatımızda karşılaştığımız en önemli malzemelerden biri olma başarısını göstermiştir. Bu konuda büyüklerin verdiği klasikleşmiş öğütler bile oluşmuştur. ("Çayı koymadan önce bardağa kaşığı koy yoksa bardak çatlar.") Hatta bir misafirlik ortamında herkesin aynı anda çayını karıştırmasıyla oluşan senfonik tını Türk Müziği'nin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.
- Nedense çay tiryakilerinde ince belli çay bardağı kullanma misyonu vardır. Bu tür adamlara su bardağını kabul ettiremezsin. Ayrıca ne kadar demli ve şekersiz içersen o kadar "master" seviyeye ulaşırsın. Bri klasik davranışta çay kaşığını bardaktan almadan çay içme yöntemidir. İnatla o kaşık bardaktan alınmaz ve işaret parmağıyla göze girmesi engellenir.
- Alkolikler gibi "çaykolikler" vardır. Çaykoliklerin ince belli bardakta isteme ve haşlama çay içmeme gibi katı ilkeleri olur. "Abi çay içmeyince başım tutuyor" sözü memleketimize özeldir ve nedense garipsenmemektedir.
- Bardak tabağa yapışır bazen. Bu durumda bizim gibi eğlenme amaçlı kişiler olayı hiç önemsemeden bardakla beraber kaldırıveririz çayımızı. O durumda tabak düşerse ne hale düşeceğimizi de hiç düşünmeyiz.
- Annenizin gününde çay ikram ederek kendini gösterme eziyeti ve gerizekalılığı vardır. Anne zoru ile 10-15 kadına pasta ile beraber çay ikramında bulunulur. En sinir kısmı çayınızı nasıl alırsınız kısmıdır ve takiben kaç şeker alırsınız sorusu ile devam edilir. Benim gibi kafası bulanık ve kötü niyetliler "almak" fiili yerine bir kaç abuk alternatif uydurarak kendilerini rezil ederler. (Öyleymiş, bir kaç arkadaşa sordum onlar da onayladılar.) Teyzelerin hiç biri de çayı aynı şekilde içmez. Ne var alt tarafı dem ve su karışacak ve turuncumsu bir sıvı olacak içine de şeker atilacak iste! 15 kişiye çayınızı nasıl yudumlamak istersiniz :) diye sorarsın 14 değişik cevap gelir. Buyrun bakalım sonra işin yoksa mutfakta uğraş dur; "Hadiye hanım'a limon kabuğu; ucgen kesilcek, yarım çay kaşığı da şeker, oğlu Nadir'e paşa çayı ama büyük fincanda, plastik fincan olsun... Anne Nermin teyze ne dediydi ya!"
- Şu çayı getiren şahıs çay bardağındaki masum şekerleri çay yada nemli kalmış çay altlığıyla nemlendirmiyo mu uyuz oluyorum.
- misafirliğe gidildiği zaman misafirin çayı bitince evsahibi hemen fırlar yerinden misafir yok hepsini beraber koyarsınız der ev sahibi itiraz eder o nasıl bir kısır döngüdür
- misafirlikte eğer daha fazla çay içmiyceksen çay kaşığını bardağın üstüne yere paralel koyarsın, böylece evsahibi daha fazla ısrar etmez çay iç diye...
- İş yerlerindeki çaycıların üzeri çay bardaklarıyla dolu olan tepsileri çevik bir hareketle 360 derece döndürmeleri ve hiçbir çayın dökülmemesi çocukluk yıllarımda hayranlıkla izlediğim ve denemek için can attığım bir manzaraydı. Hatta aynı şeyi içine su doldurduğum bir kovayla yapmış ve görevimi başarıyla tamamlamıştım.
- Çay koyarken süzgeç kullanılmadığında bardağın alt kısmında biriken küçük çay parçacıkları son yuduma geldiğinizde size bir hayli zor anlar yaşatır.
- Dükkanlara servis yapan çay ocakları çay bardaklarının üzerine soğumasın diye minik bir kapakçık kapatırlar. Bu kapakçıklar nefis icatlardır, üstüne şeker de konularak maksimum fayda sağlanır. Hem termal koruma hem de taşıma işlevini gören bu kadar minik ve ucuz bir aracı icat etmiş bir ülkenin evladı olmaktan gurur duyarım.
- Hani misafirliğe gittiğinde pasta börek verirler ya, yersin al bi tane daha derler istemezsin ısrar ederler. Aha aynısı bizim bi arkadaşın başına gelmiş. Çay vermişler kıza, kız 2 şeker atmış ve evsahibi ısrar etmiş allah aşkına bi şeker daha al...