Vapur
- Vapur kadar güzel, ilginç, otantik bi vasıta var mıdır ya? O soğuk kış akşamlarında hemen kalorifer yanına geçip büzülmek İstanbul'u seyrede seyrede. Ya da o bunaltıcı yaz günlerinde dışarı çıkıp çay-sigara içmek... Herçeşit insanı görmek mümkündür. Alt kata inersiniz, hemen o binilip inilen yere, elinde kolilerle ağızlarında sigaralarla işçiler. İçeri girersiniz, yaşlılar, kimisi uyuklar kimisi tesbih çeker. Yukarı çıkarsınız, gazete okuyanlar. Balkona çıkarsınız, çay-sigara-muhabbet üçgeni adamları. Kaptan köşküne çıkarsınız, kaptanlar. Görevli odasına girersiniz, görevliler. Denize girersiniz, balıklar...
- Dikkat edin, vapur iskeleye yanaştıktan ve halatlar babalara bağlandıktan sonra köprünün uzatılmasını beklemeden atlayan ve bu andan itibaren deli danalar gibi koşuşturan bir takım insanlar vardır. İlk bakışta acele işleri olduğunu zannedersiniz ancak iskelenin girişini geçtikleri anda bu şahıslar mutlaka yürümeye başlarlar. Hiçbir zaman anlayamadım biri bana bunu izah etsin. Madalya mı veriyorlar yahu?
- vapurun dışına çıkmışın... oturucak yer bulmuşun... arkanı da iki cam arasında kalan o metal kısma vermişin... oooh! sırtına demir batmıyo, canın acımadan şööle rahat rahat bi yolculuk edicen... yok! asla! illa da bi gıcık teyze gelir de "evladım kaysana azcık oturalım" der... of be kadın biz sırtımızın derdine yolculuğun tadını çıkaramayalım, sen daya bizim mekana sırtını uyuz uyuz otur ööle.
- Vapurlar iskeleye yanaşır da kalın halatlarla iskele babalarına bağlanırlar. Ardından halatlar vapurun dalgayla her hareketinde zorlanarak acı bir "gıııııırc" sesi çıkartırlar ya. Hep düşünürüm: Bir gün kopacak o halatlardan biri ve o gerilimle biriken potansiyel enerji, acaba inmeye çalışan kaç kişinin üzerine boşalacak... Beşiktaş iskelesinde felaket! Vapurun halatı koptu; 20 yaralı.
- kışın içerde satılan salepin tadına doyum olmaz, hele bi de simit varsa yanında. içerde otururken buharlanan camı bi silersin ki o da ne? kız kulesi martılarla el sallamaktadır sana. vay be ne romantik bi vasıtaymış bu vapur! ah bir de ansızın "VVvvvvuuuuuup!vvup!" diye siren çalıp istanbulun dinginliğine demir atan yüreğimizi hoplatmasalar...
- karaköyden binersin vapura hava tam kararırken. standart arka tarafta ööle izlersin manzarayı. haydarpaşaya yaklaşırken yanaşacağı için motorları kapatır kaptan. o nasıl bir güzelliktir, boğaza karşı sanki yelkenliyle gidiyormuş gibi hissedersin bi anda, bi sigara yakarsın, ulan bi de bira olsa...
- dışarda otururken yanındaki amca simit atmaya başlar martılara. önce 1-2 martı vardır sonra çoğalır martı sayısı. bununla beraber simit atanların sayısı da. bi anda hiç tanımadığın adamlarla muhabbete başlarsın. - bak bak nası tuttu havada - ehue heralde abi martının olayı budur... bu tanımadıkların da baya bıyıklı falan amcalardır. yani sokakta görsen hiç alakan olmıycak tiplerdir. ama orda lunaparktaki çocuklar gibi eğlenilir, sonra simitler biter, bi sigara yakılır.