Galaktika
- Koca bir uzay gemisi, arkasında kırk tane de kıl yün gemisi ile Saylonlu'lardan kaçıyolardı. Saylonlu'lar bu adamların gezegenini patlatmışlardı. Esasen baya ipne bi düşman türüydü, çünkü bunlar robottu. 'Dur'dan 'yapma'dan annamıyolardı. Daha sonra kara şimşeğin önünde gördüğümüz o "viziyöhrnnn viziyöhrnnn" diye gidip gelen ışık esasen ilk olarak robot Saylon askerlerinin gözünde vardı.
- saylonlulardan kaçmakla kalmayıp dünyayı da arıyorlardı bunlar. ana saylon gemileri bööle istridye şeklinde idi, küçük saylon gemileri ise kapalı midye dolma gibiydi. içlerinde 3 tane saylonlu bulunur kardeş kardeş gemiyi yönetip galaktikaya saldırırlardı. hatta oyunu bile vardı bu dizinin, kavga ederdik sen saylonlu ben galaktikalı olucam diye. ben galaktikalı olmak isterdim hep, onlar iyi adamdı diye ama şahsen saylonlulardan da bi yamuk görmüş diildim. yani ööle.
- arkası üç dik kanadın birleşmesinden oluşan yunus burunlu galaktika savaş gemileri 3'lü lazer çıkararak "niüww! niüüww!", saylonlu gemileri ise ikili lazerle "ciyup! ciyup!" sesiyle ateş ederdi. saylonluların sırtında hafif bidonumsu bi desen olduğu için "fuel-oil'le mi çalışıyolar acaba?" diye düşünmüşümdür hep. dizinin baş kahramanlarından apollo olurdum ben oyunlarda. starbuck artizine de kıl olurdum iyi mi? sonraları starbuck rolünde oynayan aktör "a takımı" dizisinin bitirim yakışıklısı rolünü üstlendi ki; kıllığım iki kat daha arttı ona...
- Öhm!.. Bu dizinin asıl adı "Savaş Yıldızı" idi. Ne kadar önemli bir ayrıntıdır onu bilemem ama yine de hatırlatiim istedim.
- Bu dizide "Baltar" adında biri vardı ki saylonlular ona "Yüce Baltar" diye hitap ederdi. Karanlık bir odada gün boyu sıkılmadan oturarak insan neslinin köküne kibrit suyu dökme planları yapar dururdu. Arasıra yardımcısı "Lucifer" ve gözünde sinek uçuşan diğer saylonlular (Bunlara Sentiryon denirdi bkz. Encylopedia Galactica) ona katılır, berabercene bir king partisi çevirirlerdi. Aynı zamanda insan olmasına rağmen saylonlularla çalışmasından ve hep siyah giyinmesinden dolayı kötü adam olduğu çıkarımında da bulunabiliriz.
- Baltar çok tahammülsüz bi herifti. Çok kötü davranırdı saylonlulara, köpek muamelesi yapardı. Ama haksız da sayılmazdı, çünkü bu teneke kafa saylonlular süzme salaktı, iki dakka muhabbet edilecek tipler değillerdi. Anca kavgadan anlarlardı. King bildiklerinden de şüphe ederim. Gelsin otursun biri King masasında karşıma, hem Rıfkıyı hem de son ikiyi aynı şahsa satmazsam namerdim!
- Bana kalırsa Baltar'ın tahammülsüzlüğü, Galaktikanın kumandanı Adama'ya duyduğu dayanılmaz kıskançlıktan kaynaklanmaktaydı. Komutan Adama'da bir savaş yıldızını yönetebilecek her türlü bilgi, görgü ve deneyimin yanısıra karizmanın da Allahı vardı. Bütün bunlara bir de gıcır gıcır bir uzay gemisi, gözüpek koloni savaşçıları (özellikle Yüzbaşı Appollo'nun komutasındaki Mavi Filo) ve kafa king partnırları eklendiğinde, zavallı Baltar sinirinden kudurmaktaydı tabii. Bir baltaya sap olamamış rakibinin aksine, Adama, boş vakitlerinde karanlık bir odada kös kös oturacağına her türlü sosyal ve entellektüel faliyete kafalama girerdi. Büyük adamdı vesselam. Galaktika ve koloniyel filo saylonlulara kaportayı çizdirmeden dünyaya ulaşmışsa, bunu ona borçludur.
- Komutan Adama'yı oynayan Lorne Green, pek çoğunuzun hatırlamayacağı Bonanza'da baba Cartright'ı oynardı ki, bu detayı hatırlayan benim kendimi daha yaşlı hissetmeme sebep oluyor.
- Diziyi götüren esas karakter Üsteğmen Starbuck'tı. Kadına düşkün, aynı anda Casiopeia dahil dizideki tüm cıvırları idare eden, birkaç "kübit" bulduğunda hemen kumara yatıran, emirlere uymayan, yufka yürekli zamanının ilerisinde modern bir karaktere sahip klas bir adamdı. Amerikan halkı Starbuck'ın sonunu öyle merak etti ki yayıncı firma bunu anlatan özel iki bölüm hazırladı. Sonuçta ileriki bölümlerde insanlığı kurtaracak olan üstün zekalı ilahi özelliklere sahip çocuğun Starbuck'ın oğlu olduğu ortaya çıktı. Starbuck'ı oynayan Dirk Benedict daha sonra başta A Takımı'ndaki "Face" karakteri olmak üzere birçok dizi ve filmde rol aldı. Fakat adamın gerçek ses tonu o kadar berbattı ki kariyerini sınırladı.
- Her bi haltı hatırlamışsınız, itaatkar Galaktika personeli Bumer'ı hatırlamamışssınız. Zenci diye mi dışladınız garibi? Emirleri yerine getirmekten başka hiç bir suçu yoktu, yine de yaranamamış işte nankör Türk seyircisine... Yazık!