zuxxi.com//sinema|geyiks

melis

Karısını Timsahlara Atan Adam

bööle bi dizi vardı, avustralya'da geçiyodu sanırım, kime annatsam hatırlıyo da ismini çıkaramıyo. adam karısını tekneden timsahların arasına atıyo, hesapta parasına konucak, ama kadın bi şekilde kurtuluyo, kılık değiştirip (zaten surat olmuş paramparça) adamın canına okuyo. depresif ama güzel de müziği vardı, klasik bişii, barber'ın adagiosu falan gibi.
  • Kurda Tuzak - Entrapment

    guzel de...

    bir kere, zeta-jones'u gormek yeter. ve fakat niyedir ki, 70 yasina gelmis adamin yanina 30luk tas gibi hatun verirler? tamam, adam sirf karizma, ama 40 yas da iyi fark. ama adam bir de produktor. unutmusum... aralarindaki elektrik iyi yine de. bir de su var ki, adamin "hayir" dedigi yerdeki empotans olayini psikoanalitik acidan incelersek... vidi vidi vidi...
    Puan: 7
  • Yaşamın Renkleri - Pleasantville

    guzel guzel

    guzel de, ikinci yarida liberalligi biraz elinden kacirip siyahbeyazcilari neye referans edecegini sasirmis gibi geldi sanki. nazisi, segregationcisi, mccarthycisi, invasion of the body snatchers falan iyice corba oluvermis. inv. of b.s. deyince, onun ve the faculty'nin tersten bir ornegi de sayilabilir sanki, hani insanlar yavas yavas degisiyor, sonra degistiklerinin cok iyi oldugunu savunuyorlar falan... bir de merak ettim, oglan eve dondugunde zaten aglamakta olan annesine kizkardesinin ortadan yokolusunu ne sekilde aciklamayi dusunuyor acaba...
    Puan: 8
  • Yeşil Papayanın Kokusu - Mui du du xanh

    iste bu...

    eger sinemada siir yapilabiliyorsa, bu film yapmis. o yesil papayanin kokusunu duyarak ve evin dinginligi icinde seyrettim filmi. bu adamin bir sonraki filmi "cyclo" da cok iyiydi, ama o cok daha vahsiydi. gidin, gorun. akdeniz filmi degil, olsun, topundan daha iyi.
    Puan: 9
  • Tango - Tango

    ay bir de konusmasalar

    tamam, cok guzel dans ediyorlar, cekimler super, isik falan harika, hatta gercek hayat-film karmasasi da fena degil. ama bu adam bunlari kac filmdir yapiyor, ustelik daha iyi yapiyor(carmen, flamenco, vs). neden? cunku o filmlerde karakterleri konusmaya falan kalkmiyorlar buradaki gibi (ve kadar). ama muzikleri yuzunden bes degil alti mi versem diye dusunmuyor degilim...
    Puan: 5
  • Şarküteri - Delicatessen

    10

    ben ki kimseciklere 10 vermem, bu filmin daha bile fazlasini hakettigini dusunuyorum. ilk seyrettigimde aklim yeriden cikmisti, hala her gorusumde oyle oluyor. hem son derece yaratici, hem eglenceli, hem duygusal, hem komik, hem heyecanli, ayrica goruntuler de cok hos. sevmeyen duymadim gerci, ama realist filmlerden hoslaniyorsaniz cok da bayilmayabilirsiniz... yoksa sakin kacirmayin!
    Puan: 10
  • Ucuz Roman - Pulp Fiction

    hala gormemis olanlara ayip...

    hani bazi filmler vardir, daha ilk sahnesinde insanin kalp atislarini hizlandirir, heyecanlandirir, koltugunun biraz daha derinliklerine gomdurur insani (vardir, vardir), bu iste onlardan. ilk ciktigi zaman 4 kere gorup diyaloglari ezberden soylerdik. ozlemisim, yine mi gitsem ne...
    Puan: 10
  • Gerçek Öpücük - Never Been Kissed

    chick flick

    baslikta gecen tabiriyle tam bir "hatun filmi". eglenceli falan, ama benim aklimi kurcalayan baska bir konu var. ben de 25 yasindayim, fena da yazmam, liseye geri donecek olsam benim de o kadar yakisikli bir ingilizce hocam olur mu? matematik de kabulumdur, farketmez...
    Puan: 5
  • EDtv - EDtv

    guzel, guzel

    truman'dan kopya degil, cunku asil bir fransiz filminden kopya, ya da "amerikalilar anlasin diye ingilizce yeniden yapim". ama yine de begendim. komik. casting iyi, oyunculuk cok iyi. jay leno normalde sevmem, burada cok guldum nedense... belki de iyi birsey degil bu...
    Puan: 7
  • Geçmişin Gölgesinde - American History X

    yorum yazmayi atlamisim...

    ama atlanmaz! oyunculuk muhtesem, norton zaten de, edward furlong da basarili. goruntuler de cok iyi. filmde beni rahatsiz eden birseyler vardi,ama unuttum. galiba norton'un iyi beyaz'a donusumunu fazla basite indirgenmis bulmustum. ha bir de film cok "anti irkci" ama aslinda yine de cok "beyaz" bir bakis acisindan cevrilmis. zenci tiplemeleri cok sig, ya "bilge zenci" ya da "komik zenci". buydu, hatirladim.
    Puan: 8
  • Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike - Star Wars Episode I - The Phantom Menace

    aa, ilk benmisim

    1 ekim geceyarisini gecer gecmez (ya da biraz rotarla) gosterime giren star wars bu kadar beklememize degdi mi? bence degdi. tabii bu tamamen ne bekledigimizle alakali. bir sinema basyapiti beklemiyordum ben sahsen. muthis setler, eglenceli bir hikaye ve eski dostlarin gencliklerini gormeyi bekliyordum, o da fazlasiyla oldu. serinin 4.,5. ve 6. filmlerini gormediyseniz (bu sitede adi z ile baslayan bazi muhterem sahislar gibi), bu filmden cok da zevk almamaniz, hatta "bu muydu yani simdi aylardir kafamizi sisirdikleri" demeniz mumkun. ama "dur hele, noolmus da bu darth vader boyle olmus, yoda hep mi boyle yamuk konusuyodu, obi wan gencken de mi asosyaldi, leia ve luke annelerine mi babalarina mi benziyorlar" gibi dusuncelerle giderseniz iyi vakit gecireceginiz garanti. tabii aradan gecen 70 yildan sonra hala bilim kurgu filmlerindeki buyuk sehirlerin neredeyse hepsinin metropolis'teki sehre bu kadar benzemeleri de ayri bir konu, geciyoruz... kisacasi, burada verdigim not son derece taraflidir, sorumluluk kabul etmem.
    Puan: 8
  • Güçlüler Bölgesi - Cop Land

    bence de iyi

    pek de birsey demiyorum, bu yonetmenin daha once "heavy" diye bir filmi vardi, asil o guzeldi. liv tyler da oynardi (yaa, simdi merak ettiniz, di mi?).
    Puan: 7
  • Yurttaş Kane - Citizen Kane

    bak buna on verilir...

    simdi ben bu filmi ilk gordugumde, "ya, iyi hos, ama o kadar da super degil" diye dusunmustum. ama bilmiyordum ki o zamanlar, bu film yapildiginda zamaninin seneler ve seneler oncesindeymis. simdi standart gordugumuz bazi seyler (cekim acilari, bazi montaj sahneleri, komplike geri donuslerle dolu bir anlati) bu film yapildigi zamanlarda henuz yokmus bile. teknigi bir yana, film de ilginc hani. bir de, fimin hearst'u anlattigini soylerler, fakat ayni oranda otobiyografik bir filmdir de, ozellikle kane'in cocuklugu ve zengin bir adam tarafindan alinip okula yollanmasi falan, aynen welles'in hayatinda da olan seyler. yani neymis, hearst'un bu kadar kasmasina hic gerek yokmus. kucuk ekran ve turkce dezavantajlarina ragmen izlemekte sonsuz fayda var.
    Puan: 10
  • Sonsuz İhtiras - To Die for

    peh peh

    filme pehpehlenmiyorum, adina bu dedigim. ihtirastan cok hirs var filmde bir kere. ille de ihtiras diyorsan, olumcul falan de ki bir alakasi olsun bari. isim tercumesi bir yana, guzel filmdi bu. hele hele kidman muthisti valla. amerikan hyat tarzini, hirsini ve hele televizyonculugunu bu kadar (ve bu kadar keyifli bir sekilde) yerin dibine batiran film azdir herhalde. gorun, gorun...
    Puan: 8
  • Dövüş Kulübü - Fight Club

    su filmlere ara koyan zihniyet...

    hele boyle filmlerde (:ilk ve ikinci yarinin farkli oldugu ve cok dikkatle seyredilmesi gereken filmler) 10 dakika ara olunca sinir oluyorum. bir de ilk seyredisimde ilk yarinin sonunda teknik ariza cikti, aksama kadar ikinci yariyi seyredemedim. aralar kalksin! neyse, filme gelince, bu senenin en iyilerinden bence de, ama su brad pitt'e ayilip bayilanlari hic anlamiyorum. hele sonlara dogru 12 maymun numaralarini tekrar cekmeye baslamadi mi... bir de norton gibi gercekten iyi bir oyuncunun karsisinda yapinca bunlari iyice goze batiyor. sanirim filmin benim en sevdigim tarafi norton'un tam bir "anlatici" olarak filmin bir film oldugunu seyirciye hatirlatici tiradlariydi. acelem var, biraz anlasilmaz oluyor yazdiklarim galiba... bir de sonundaki patlamalari fazla "bilgisayarla yapilmis" bulanlar vardi yukarida yazanlar arasinda. e bi dusunun derim neden o kadar bariz olabilir onlar?...
    Puan: 8
  • Varoluş - eXistenZ

    aslinda fena degil, ama...

    yine de ben nedense hayal kirikligina ugradim. oyun icinde oyun fikri guzel de bir yerden sonra fazla gelmeye basliyor. midesi hassas olanlar gitmesin bu arada, hatta onlar hic bir cronenberg filmine gitmesin. oyuncular iyi, hele yan rollerdeiler daha da iyi. ozellikle de willem dafoe. ama o hep iyi.
    Puan: 6
  • Çingeneler Zamanı - Dom za vesanje

    olsa 9.5 bile veririm

    ben bunu ilk seneler once festivalde gormustum. kopya altyazisiz ciktigi, cagirilan yugoslav (o zamanlar oyle birulke vardi) tercuman da cingenece anlamadigi icin tercumesiz seyretmistik. agzim acik kalmisti ama filme. hic de farketmedi valla konusmalari anlamiyor olmak. ne guzel seydi o aman allah! sinema dedigin bes bin ton gevezelik etmeden de anlatacagini anlatabilmeli zaten nacizane fikrimce. muzikleri de superdi. hala firsat buldukca seyrederim, cok cok severim, ilk on filmime bile koyarim. zaten neden 10 puan vermedigimi ben de merak etmiyor degilim...
    Puan: 9
  • Dünya Yetmez - The World Is Not Enough

    dimdiridimdim dimdimdim dimdiridimdim dimdimdim

    laylaylom. eglendim. ne guzel. bugun yegenimle bi daha gidicem. ama "oha bu kadar olmaz" katsayisi biraz dusuktu bence bu filmde, ne de olsa gecen sefer dusmekte olan ucagin icine atlayip, tekrar havalandirmisti daha acilis sahnesinde... bi de kadinlarin kostumleri neydi oyle allaaskina? biri tanktop-sortlu nukleer fizikci, oburu "oryantal" havali milyarder kizi. komikti yani. q'ya (desmond lleweyn)allah rahmet eylesin diyoruz, ama neyse ki gitmeden yerine john cleese gibi bir yari-tanri birakmis. kotu adam da super, carlyle olur da iyi olmaz mi zaten? gidin, gidin, guzel valla.
    Puan: 6
  • Şeytanın Günü - End of Days

    iyy..

    epeydir gordugum filmlerin herhalde en kotusu. bi kere "bin yil bitti" diyip duruyolar. ne bin yili? ikibin bitti ille de bisey bittiyse, 999'da da mi geldi bu seytan da arnie ona o zaman da pabucunu ters giydirdi? hani sacmaliklarin tamamini gecelim, butun din referanslari bir garipti. bir yandan son derece hiristiyan bir film, ote yandan adam olduren papazlar var "forgive them father, for they do not know bla bla bla" mi? arnie de yaslanmis. biraksin artik bu isleri. hem ne o oyle kor parmagim gozune lethal weapon'da mel gibson tripleri? bir tek gabriel byrne iyiydi valla, kevin pollak da sirindi, ama ben kizin yerinde olsam "varsin dunyanin sonu gelsin, byrne varsa isin ucunda" derdim herhalde...
    Puan: 3
  • Altıncı His - The Sixth Sense

    iyi de...

    bu kadar "surpriz var, surpriz var" diye duyunca filmin ortasinda "haaa, heralde bu simdi boole, sonra o yuzden de oole" diye tahmin ediveriyor insan. hani bu kadar laf duymamis olsak daha hos olacakti. bu arada ben korku filmlerine yeni yeni alismaya basladim, evin icinde dolasan ilk oluyu gorunce ustume kahvemi doktum o yuzden, bi de gece uyuyana kadar epey bi dondum durdum. evde kalorifer de yok, hani ondan mi soguk, yoksa acaba?.. gerci uykuma da girdi o oluler, ama yine de filmi gormeye degdi. geyikten gayri yorum yapacak olursam, oglan super, ama onu artik duymayan kalmadi zaten. muzigi biraz fazla geril-geril-gerilim kullanmislar, ama bu iyi birsey de olabilir. sevene...
    Puan: 7
  • Aç Gözünü - Abre los ojos

    pardon pardon???

    tamam cok bayilmadim ben de, ama onceden yazan iki arkadasin filmi anladiklarindan supheliyim valla. bir kere ask hikayesi filmin en arka planinda kaliyor. asil olay, neresi ruya, neresi gercek anlasilmamasi. ille de bir ture sokmak gerekirse en yakini fantastik sinema olur, ask filmi degil. ayrica abre los ojos gercekten ac gozlerini demek, bir de sayin supergazi, bu film fransiz degil ispanyol filmi. siz matrix'i de sevmemissinizdir herhalde...
    Puan: 6
  • Jeanne D'Arc - The Messenger - The Story of Joan of Arc

    fena diil

    ama cok uzun! gerci bir fransiz olarak besson'un jeanne d'arc'i sizofren yapip isin icinden cikmasini sevdim, ama orda da tutarsizlik var. krali nasi buldu peki? diye sorar insan. savas sahnelerini begenmeyen arkadaslar victor fleming'in cektigi ingrid bergman'li jeanne d'arc'a tv'de hic rastlamamislar galiba. oz buyucusu'ndeki teneke adam kiligiyla, pembe boyali bir arka plan onunde 30 kusur yasinda isvecli bir "bakire genc kiz" cigliklar atmakta... neyse, ozetle, ortacag'la hic bir alakaniz yoksa, ya da 2.5 saat milla'nin komik komik kisacik cumlelerle konusmasini dinlemek (daha dogrusu seyretmek) istemiyorsaniz hic zahmet etmeyin valla. yine de bence fena diildi. o kadar.
    Puan: 6
  • Güzel İnsanlar - Beautiful People

    guzel guzel insanlar

    guzelmis hakkaten. ben savas mavas diye erteledim durdum, ama herseye ragmen iyimser cikti. altman (short cuts, nashville, the player) gibi icice gecen hikayelerle dolu. bana biraz fazla kor parmagim gozune geldi bazi seyler, ama simdi o kadar detaya girersem cok uzar, kimseyi bos yere baymayalim. bi ufak sey, yonetmeni erkek "jasmin" adina kanmayin yani. hani ne farkedecekse...
    Puan: 7
  • Ulis'in Bakışı - To Vlemma tou Odyssea

    hani igrenc demesem de...

    igrenc biraz fazla oldu. ukala, evet. sIkIcI, hem de nasil. nefret ettim mi? ettim. ama yine de igrenc demeye dilim varmiyor, en azindan karaindrou'nun muzikleri guzel...
    Puan: 2
  • Amerikan Güzeli - American Beauty

    10 versem mi...

    biraz yavas baslasa da, muhtesem bisii bu film. komedi diil, trajedi diil, adam gibi film ama. oyuncular zaten cok iyi, goruntuler cok guzel, hikaye iyi, ay herseyi cok guzel. ne sacma yazdim. hadi, verdim gitti!
    Puan: 10
  • Aydaki Adam - Man on the Moon

    guzel de...

    iyi hos, eglenceli, tamam. ama ben bu filme gittigimde yonetmenin forman oldugunu unutmustum, sonuna dogru "eh eli yuzu duzgun yonetmisler, ama cok da muhtesem degil, herhalde fazla tanimadigim biridir" diye dusundum. sonra da gidip adama berlin'de en iyi yonetmen ayisi verdiler. yuh yani. ama film iyi sayilir. carrey'nin de altin kureyi neden "muzikal-komedi" dalinda aldigini anlamis degilim, neresi komediyse bu filmin...
    Puan: 7
  • 16. Raund - The Hurricane

    yuh yani...

    hani bilmesem gercek hikaye oldugunu, adam hapisten ciktiginda "uff amma klise, nah kurtulur hapisten" diyecegim, ama olmus iste. tabii ufak detaylar var, islenen suc biraz farkli, carter'in cikmasinda avukatlarin o uc kanadali komucuden daha fazla rolleri var, falan, ama film bu iste. guzel de bi film. kliseleri olsa da arada.. bi de o polis ne o oyle? green mile'daki kotu gardiyan gibi bisii neredeyse. bu bi de irkci. ha bu arada ciktiktan sonra carter lisa'yla yasamis bir sure, sonra ayrilmislar. washington iyiymis gercekten. aslinda iyi olmasa ne yazar, tanrim ne guzellik o oyle, seyret seyret gozun gonlun acilsin. yetmiyo, bi de iyi oyuncu... ne kadar en iyi rollerinde hep hapiste olsa da (bkz. malcolm x)... zenci olmasiyla bir alakasi var midir acaba? yok caniim, neden olsun ki...
    Puan: 7
  • Manolya - Magnolia

    iyiymis gercekten...

    hem p.t. anderson'un filmi, hem de bir suru insan bunu short cuts'a benzetti (andirmiyo da diil), ben hic sanmiyodum bu kadar sevecegimi. ne de olsa boogie nights tam montaj duzmani yonetmen imaji uyandirmisti bende. ama cok cok begendim, o ortalardaki sarki soyleme sahnesinde bence olay kopuyor zaten. oraya kadar sevip sevmedigine karar veremeyenler ya filme bayiliyor, ya da nefret ediyor sanirim o noktada. ve orasi olmasa (ayrica birkac "film olma durumu" referansi daha: phil'in telefon konusmasi ve kadin aglarken televizyonda oynayan soap opera) gayet banal, basit ve bayici olabilecek bir film, bence bu senenin en iyi filmlerinden biri oluveriyor. american beauty ile beraber. ama rahat koltuklu bi sinemada gidin, dun fitas'ta izledik, hem aradan sonra sessiz gosterdikleri icin 10 dakikalik bir bolumu iki defa verdiler, hem de sert koltuklardan hala sirtim agriyor.
    Puan: 8
  • Ben Şahsen, Bizzat, Kendim - Me Myself I

    cok sirin...

    nedendir ki kadinlar, 'erkek' filmlerini (bkz. gladyator, m:i2, vs.) seyreder ve hatta sever, fakat erkekler kiclarini kaldirip da hatun filmlerine gitmezler, giderlerse de demediklerini birakmazlar? bence cok hos bir film bayanlar. gidin, mutlu olun. kiz arkadaslarinizla, annelerinizle falan gidin ama.
    Puan: 7
  • Yaşamın Kıyısında - Bringing Out the Dead

    basi sonu ne?

    film hakkinda yazilan yorumlari hayretler icerisinde okudum. "basi sonu yok" ikide birde soylenen bir sikayet. e bu adamin hayatinin basi sonu var mi? o calistigi geceler, hastanenin sefilligi, kurtaramadigi insanlarin hayaletleri hep birbirinin icine girmiyor mu? her filmin ilk 10 dakikada bir conflict, sonraki 30 dakikada gelisme, ortada bir donus noktasi, sona dogru bir climax ve en sonunda bir 5 dakika da catharsis bolumu mu icermesi gerekiyor? baymadi mi o filmler yeteri kadar? bir filmin iyi olmasi icin bu yetseydi, double jeopardy muhtesem bir film olmaz miydi? asiniz millet bunlari... bir de filmi "karamsar, karanlik, vs." bulan arkadaslar var. new york'ta geceleri ambulans soforlugu yapan bir adamin hayati ne kadar ic acici olabilir? acilde calisan bir doktorun yasami bile ne kadar relaxing ve huzurlu olabilir ki, yaralilarla ilk yuzlesen kisi olan bu adamcagizinki olsun? adamin icinde bulundugu bunalimi ve de cehennem gibi hayati gayet iyi veriyordu bence film. cage de oyle. yan karakterler de son derece ilginclerdi, her ne kadar begenmis olsam da Gladyator'un karakterleri gibi tek boyutlu degillerdi. hem scorsese kotu film yapmaz, istese de yapabilecegini sanmiyorum...
    Puan: 8
  • Gönüllü Rehine - Earthly Possessions

    televizyon melevizyon fena diil

    bu aslinda bi tv filmi gercekten. ona uygun olarak da epey dandik. ama sarandon'la dorff o kadar iyiler ki, seyredilir hale geliyor. yoksa konu gayet salak, ayrica hersey tahmin edilecek sekilde gelisiyor falan. baska film kalmadiysa gidilebilir. ama televizyona beklemek daha mantikli. ben para vermemistim, o kadar nefret etmedim o yuzden...
    Puan: 4
  • Kazanma Hırsı - Any Given Sunday

    kör parmağım gözüne

    iyi tamam, 2,5 saat boyunca sıkılmadan seyrediliyor, kurgu süper, müzikler şahane falan filan. ama ben bu stone denen adama kıl oluyorum. seyirciyi sürekli salak yerine koyuyor. "ima" diye birşeyden pek haberdar değil amcam, herşeyi "bak bak bak, ben naapıyorum", "bak bak bak, amerikan futbolunu savaşa, gladyatörlere benzetiyorum" şeklinde BAÐIRARAK vermek zorunda hissediyor kendisini herhalde. bir de tabii hiç vazgeçemediği duygu sömürüsü sahneleri var, onlar da bu sefer pacino'nun söylevleri kılığına bürünmüş. e diyeceksiniz "madem bu kadar nefret ettin, bassaydın 1'i". ama o da olmaz ki. seyrederken eğlenmedim mi ben şimdi? "kötü diil ama nefret ettim" diye bi kategori açsak zuxxi?
    Puan: 6
  • Üçkağıtçılar - Happy, Texas

    ben cok guldum valla...

    adam sandler ve farrelly biraderler tarzi komedilerden nefret eden ve bunlardan baska komedi filmi gelmemesini protesto etmek isteyenlere... gayet de komik iste.
    Puan: 7
  • En Büyük Günah - The Lost Son

    fransız diil ki aslında

    valla acıklı, film aslında ingiliz, ama bizde nedense fransızca oynuyo. daniel abim british telecom'u arayıp fransızca sorsun bakalım gerçek hayatta, cevap alabiliyo mu. bu arada o arkadaşı fahişe de gerçek hayatta sevgilisiymiş, nasıl oluyo da bu adam hep dünyanın (peki abartmayalım, fransa'nın) en güzel kadınlarıyla beraber oluyo? bu arada fransızca olduğu için aksanla ilgili önemli bi ipucu da güme gidiyo. hem ağızlarının hareketleriyle söyledikleri uymuyo, benim gibi takıntılı insannar oturup onu seyretmeye başlıyolar. bi de başından belli sonunda noolucaa. acaip kolay yani tahmini. ilk yarı iyi bayaa, ondan sonra çıkın gidin valla, bişii kaçırmazsınız. ama bi de şu var ki, gittiğimiz salonda yaş ortalaması 60'ın üstündeydi, çok eğlendik o yüzden. bazı sahnelerde direkt bütün salon 'ayyy, cık cık yaptı', koptum ben. sonunda da yaptılar, biz bööle 'üff, amann, ne banal' derken amcalarımla teyzelerim (özellikle teyzelerim) 'aaaaa, neymiiiiiiş, uuuuu' nidalarında bulundular. çok güldük. pazar akşamı nişantaşı, tavsiye ederim. zuxxi, valla vay anam vay'dakinden fazla seyirci katılımı oldu bu filmde...
    Puan: 3
  • Ölümcül Bedel - Valentine

    uffffffffff

    ne kotu bir seydir bu tanrim. ortalik bulunmayan cesetlerden, baglanmayan uclardan gecilmiyor. oyunculuk desen, denise richards'in bile iyi gorundugu bir ekip var. david boreanaz'in hakkini yememeli tabii, polis dedektifi de idare eder, ama yine de... uzun suredir bu kadar kotu bir film seyretmemistim. sonuncusu skulls&bones'du galiba, ama bu onu bile gecti. scream-sonrasi bir devirde, bu kadar naif bir slasher yapilmasi bile abes. ille de soguk sinema salonu diyorsaniz, gordugunuz bir filme tekrar gitmek bile daha iyi olabilir. 2 verdim, 1 mi verseydim diye dusunuyorum...
    Puan: 2