Bu misket oyununda kuyu çok güzeldi arkadaş yaa. Bu yaşıma geldim vallahi utanmasam şimdi oynıycam.
Öncelikle kuyu açmanın adabı vardır. Oyun oynanıcak düz alan seçilir, ortalarda bi yerde kuyu açmaya müsait toprağı mümkünse toz haline gelmiş bir alan bulunur. Oynayanlardan biri topuğunun üstünde döner; belirli bir derinliğe ulaşıldığında kuyu hazırdır. Bi çizgi çizilir oyuna başlamadan önce, kuyunun yanından atılır misketler sırayla, çizgiye en yakın olan önce başlar.
Sonra kuyunun içine sokulmaya çalışılır misketler. 10luk tabir edilen büyük misketlerle oynamak yasaktır. Kemikler makbuldür. Değişik değişik kuralları vardır. Alt mahallede bir kural geçerliyken üst mahallede tam ters kural işler.
Değişik atış stilleri de bulunur bu oyunda. Mumdirek aklıma geldi hemen mesela; küçük parmak yere konularak el karış olarak yukarı açılır, o yükseklikten atış yapılır. Karış muhabbeti de sürer gider seninki büyük benimki küçük diye.
Daha aklıma gelmeyen neler neler... Çok güzeldi o günler. Yurdun çeşitli yörelerinde miskete; bilye, bilya, cilali, camgöz diyen gönül dostlarının bulunduğu da kulağımıza gelen haberler arasındadır.