Ajandaların hemen ilk sayfası hakkınızdaki bilgileri yazmanız için ayrılmıştır. Direk oraya atlarım ben yeni bir ajandam olduğunda, en şahane yazımla doldururum ad soyad, adres, kan grubu, araba plakası vs. kısımlarını.
Yeni ajandanın hoş bi de kokusu olur böle değişik, cildindeki deri kokusuyla karışık kağıt kokusu mu desem o tür bişey işte. Ayrıca sayfalarını açarken çıtır çıtır ses çıkar ilk kez açıldıkları için. O sayfaları ilk açan sizsiniz, bunu bilmek mutlu eder insanı. Sonra pürüzsüzdür sayfaları, yüzümü değdiririm bazılarına, buz gibidir kayıp gider yanağın sayfaların arasından, çok zevklidir.
Taşıması da çok güzeldir, öle defter gibi sağa sola yatmaz, böle oturur adamın eline hissedersin avuçlarında, güven verir.
Yannız ben ajandayı hep derste not almak, karalamak için felan kullanırım, direk defter gibi. Bu yüzden sanki ajandayı amacının biraz dışında kullanıyormuşum gibi gelir hep bana, rahatsızlık duyarım. O sayfanın üstüdeki tarihle ilgili olan şeyler yazman gerekir diye düşünürüm, randevuların, unutmaman gereken o güne özel şeyler felan. Ama olmadı, hiç o şekilde faydalanmadım ajandadan.
Son olarak burdan ajanda üreticilerine seslenmek istiyorum: Lütfen Ctesi ve Pazar günlerini de ayrı sayfalara alalım, olmuyo öyle aynı sayfada. Bölünüyo yazılar, görüntü bozuluyo, kıl ediyo adamı. Ama hepsinden öte o haftanın en güzel iki gününe büyük ayıp. Lütfen yani.