Jandarma ile Ev Baskını
Geçen yazdı. Akşam sahilde içiyorduk hep beraber. Derken samimi bir arkadaşım, kız arkadaşını evine bırakmak üzere aramızdan ayrıldı. Yarım saat sonra telefonum çaldı ve arkadaşın kız arkadaşı çıktı. Bana biraz önce erkek arkadaşı Tolga'nın kendisini aradığını, sesinin kötü çıktığını ve tekrar kendisini aradığında evde bulamadığını ve çok merak ettiğini söyledi. Biz de çabuk bir şekilde Tolga'nın evine gittik, kapısına kadar çıktık ve aynı anda zili, kapıyı ve telefonunu çaldırdık. Telefon dışarıdan duyulmasına rağmen kapı bir türlü açılmıyodu. Tolga'nın içkili olduğunu bildiğimizden merakımız daha da arttı ve gürültü çıkarmaya başladık. Derken merdivenlerden ayak sesleri duymaya başladık. Baktığımızda ayak seslerinin 2 tane jandarma olduğunu gördük. Şansımıza Tolga'ların alt katında bir tane general emeklisi kalıyormuş ve jandarmalar 24 saat nöbet tutuyormuş. Bu sırada Tolga'nın kız arkadaşı Balım da yanımıza geldi. Jandarmalara durumun ciddiyetini anlattığımızda komutanlarına haber verdiler. Komutan da kısa sürede yanında bir tabur asker ve bir çilingir ile yanımıza geldi. Bu sırada jandarma erlerinden Zülfikar isimli şahısın biz kapıda büyük bir telaşla beklerken söylediği: "Adamın biri bunun gibi kendini asmış. 15 gün sonra bulduk." lafı bi yandan telaşımıza telaş kattı, diğer yandan daha sonraları hatırlayıp gözümüzden yaş gelinceye kadar gülmemize neden oldu. Sonunda çilingir kilidi sökerek kapıyı açtı. Hepimiz bir odaya daldık. Sonunda Tolga'nın odasına girdiğimizde Balım'ı yataktaki Tolga'yı sarsarken gördük. Bi anda odada biz 4 arkadaş, 1 komutan, 5 tane de jandarma eri Tolga'ya merakla bakarken bulduk kendimizi. Derken Tolga'nın "Ne var ya darbe mi oluyor?" lafı içimize su serpti. Tolga'nın o andaki yüz ifadesini hala hatırlıyorum ve bir daha da unutacağımı sanmam. Düşününce acayip geliyor; uyanınca odanızda silahlı askerler, kız arkadaşınız ve 4 yakın arkadaşınız. Ben kendimin ne düşüneceğimi kestiremiyorum.