zuxxi.com//sinema|geyiks

Loverdose

Biberleyelim

Biberleyenlerden biri bacağını öyle bir kaldırırdı ki, ayak havaya bakacak vaziyette yere dik pozisyona gelir, adam da 90 derece çevrilmiş T harfi şekline girerdi. Çok ilginçti. Uzuun zamanlar boyunca okulda birbirimize silgi bile atacak olsak, "Biberleyelim" deyip bir bacağımızı kaldırıp atmayı denerdik. Sonradan balerin olanlar hariç hiçbirimiz beceremedik.

Ressam Amca

O amca gösterdi hepimize aynı küçük mutlu bulutu çizmenin 83 farklı tekniği olabileceğini, ve de bunların sanki yemeğe tuz ekmek kadar kolay ve güzelleştirici olduğunu...

Kuku Vurmaca

Rastladığım, minicik beyinler tarafından üretilmiş en pis, en sapık oyun oldu kuku vurmaca. Haliyle mucidi erkekler, mağduru kızlar olurdu. Orta okul ve kızların etek giydiği günlerdi oyunun dekoru. Ele geçen bozuk para (veya ileri teknoloji olan pingpong topu) yerden hızla ve sertçe sektirilerek kızların eteğinin içine sokulur, mağdur kişinin kukusu vurulurdu. Kızlar genellikle havaya hoplar, bir iki laf ederlerdi. Karşılarında erkekler kahkaha atardı pis pis, adi adi.

Şokella

Şokella'nın hani otellerde, otobüste tek ekmeklik reçelleri içine koydukları plastik kutular var ya, hah işte onların içinde satılanları da vardı. Bi de kaşığı olurdu uzun bir damla şeklinde. O da ayrı bi keyifti, onunla kabın dibini kazımak falan... Ama o kabartma yazılar arasına sıkışanları alamamak bir iç burukluğu yaratırdı. Hala hatırlarım 40 lira olduğunu. Biraz daha burkuldum, yazamayacam.

Hep Bişeye Karar Verenler

bu mantaliteyi içki masalarında dinlenen "Karar verdim içmemeye" adlı arabesk şarkısı özetlemektedir.

Asansör

Asansörden acele ile inmeyi alışkanlık haline getirmiş kişilerin durmadan önce yavaşlayan asansördeki kapıyı açma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması komik olur.

Ölüsünü Öptürenler

Dünya üzerinde bunlardan gördüğünüz anda Türkiye'de olduğunuzu anlayabileceğiniz insanlardır. Kibarlıklarını göstermek, pardon göze batırmaya çok meraklı olan bu kişiler, özellikle para ödeme ve tabağa yemek koyma konusunu asla ıskalamazlar. Beraber dolaştığı arkadaşının da 100.000 liralık dolmuş parasını ödemek için envai çeşit şaklabanlıktan kaçınmaz, tartışmaya başlar, bu tartışmayı da son kozu olan "Ölümü öp" yeminiyle noktalarlar, haz duyarlar. Kazanmışlardır. Onlar yine kibar, özverili, fedakar insandırlar. Düşünmezler hiç ölüm bu kadar ucuz mu diye... Saçı açık kumrala boyanmış, kilolu, 50 yaşını geçmiş, makyajlı, ojeli hanımlar bu kategoride önemli bir yer kaplarlar.

05 Kalemler

Silginin üzerine kapatılan kapak çiğnenmiş olur her zaman ne hikmetse. O kalemleri kullanmam ben.

Tekerleğin İcadı

tam bu sırada kesikli bir çizgi önce gidona, sonra seleye teğet geçerdi.

Prince of Persia

Bir arkadaşım bu ekranı ters çeviren iksiri bulup içtikten sonra, zekiliği ve hayvanlığı aynı anda yapıp monitörü ters çevirmiş, probleme son derece yaratıcı ve bitirici bir çözüm getirmişti.
  • Salaklar Sofrası - Le Diner de Cons

    geyik, sıradan Hollywood güldürmeyen komedilerinden bayanlarrr!!!

    Bu film gibi filmler sinema için çıkış noktası be... Tipler harika. İzlemeyen Amerikan olsun. Tüm Fransızca bilenler bu filmeee !!!
    Puan: 9
  • İkisini de Sevdim - Splendor

    Ne o, ne bu...

    Bu filme gitmeye konusunu okuyunca karar verdim. Epey enteresan geldi, keza bu tarz ikilemler çoğumuzun başından geçmiştir, veya bu iki yolu birleştirme fikri ise aklımızdan... Hafif bağımsız sinema ile soslandırılmış bir piyasa filmi mi desem, yoksa tersini mi? İkisini de izlemiş gibi olmuyorsunuz.İlginç ama çok değil, sıradışı ama değil, sıradan ama değil, öyle ortada bi film. Benden de ortada bir puan. Not: Bari bu kadar ilginç ve değişik bir konu bulmuşsun, sonunuda ilginç ve değişik bitireydiniz yaw.
    Puan: 6
  • Kusursuz Fırtına - The Perfect Storm

    boş tekrar

    tmm biliyoruz filmin içini boş bırakıp efektle doldurduklarını ama bu kadar da boş olmaz ki ya... filmin yarısı dümen başında ıkınan 2 tip ve içeri giran dalgalarla geçiyor. ve bu sahne o kadar tekrar ediliyor ki sıkıntı inanılmaz artıyor. gereksiz fazla romantizm de cabası. Gitmeyin kardeşim. efektler diyosanız da gitmeyin. aynı 2-3 efekti mide bulandırana kadar döndürüp yine koymuşlar arka arkaya. +1 puan ... ne biliim içimden geldi.
    Puan: 2
  • Dokuzuncu Kapı - The Ninth Gate

    ...

    Baştan açıkça söyleyeyim, ne derin bir sinema kültürüm var, ne de Roman Polanski tiryakisiyim. Film her ne kadar beklediğim kadar güzel olmasa da beklemediğim taraflardan çıkan güzellikler filmi güzel kıldı gözümde. Daha kapalı bir film bekliyordum, anlatımda simgelerin, göndermelerin daha ağır bastığı. Tahmin ettiğim kadar değil ama yeterlilerdi. Fakat o görüntüler, çekim cidden güzeldi, özellikle kütüphanelerin göründüğü sahneler hoşuma gitti. Gerdi mi?, nispeten ama zaten korku-gerilim beklemiyordum. resimler güzeldi, ama filmde daha da fazla yer kaplasalardı, daha fazla severdim... neyse fazla uzadı. bi ton benzer hollywood filminden en azından konusu ve görüntüsüyle ayrılıyor film. Korku gerilim için değil de bunun için gidin derim. Puan tablosundaki açıklamaya bakarak 6 verdim.
    Puan: 6
  • Komser Şekspir - Komser Şekspir

    Özkan Uğur - Pelin Batu - Gazanfer Özcan

    Özkan'ın gazel muhteşemdi. Pelin Batu güzel hoş bir insan ama onu her gördüğümde kendimi sinemada değil, çok da iyi oynanmamış bir tiyatro oyununda hissediyorum. Gazanfer Özcan'ı izlerken Herşey Çok Güzel Olacak'ta Selim Naşit'i izliyor sandım kendimi, bilmem yalnız mıyım...
    Puan: 5