zuxxi.com//sinema|geyiks

Damaged

Hikaye Bunlar

amfi

zaten anlatayım mı anlatmayayım mı düşünceleri içindeyken odtüdeki kalkülüs dersindeki hikayeyi okudum, artık beni kimse durduramaz. ders yine kalkülüs. hoca büyük bi şevkle anlatıyo. tamamen konuya konsantre olmuş. ama tebeşirinin ufacık kaldığını farkediyo. uyuklayan bi öörenciye "e hadi çık tebeşir bul yan sınıftan" diyo. çocuk çıkıyo harbiden. ama yan sınıf diye aynı amfiye diğer kapıdan giriyo ve yine bizim hocaya "hocam yan sınıftan tebeşir istiyolar" diyo. hoca da derse konsantre ya, "ya ben de az önce bi öörenci gönderdim alsın diye. bizde de yok" diyo. cocuk da "haa taam" diyip çıkıyo. sonra diğer kapıdan tekrar girip "yokmuş hocam. aa nası yani ya" diyince hoca da öörenci de durumu çakıyolar. inanılmaz ama gerçek.

Hikaye Bunlar

anadolunun bağrı (hatta böğrü)

üniversiteye anadolunun küçük bi köyünden gelmiş bi adam var. hoşlandığı da bi kız. bigün arkadaşları yarı gaza getirmek mahiyetli, yarı ciddi bi şekilde bunu kenara çekerler. anlatırlar durumu: "olm sen gidip konuşmazsan bu tip olaylar hiç başlamaz. gidecen tanışacan kızla, muhabbet kuracan." gazı almıştır. kızı bigün takip eder arkasından. bütün cesaretini topladığı sırada iyice yaklaşır ve kızın sırtına "pat pat" diye dokunur. kız nooluyo gibisinden buna döner ve bakar. ama gencimiz bu noktada heyecandan tıkanır. aazından tek kelime çıkmaz. kız "nooldu?" diye sorduğu sırada da... SEVMEK SUÇ MU? diye patlar. bana da arkadaşım anlattı.

En Sinir Olduğu Bir Şey Olanlar

en sinir olduğum şey güzel türkçemin yukardaki şahıs tarafından çarpıtılması oldu. biraz dinleseydin öğretmenini belki türkçe öğrenirdin, ama nerde? sen oturup bunları not tutmuşun.

Emanuelle

dizisinin de hakkı yenmesin ama. 3 boyut işareti çıkardı ya, ben de nerden bulduysam 3 boyut gözlüğü almıştım takmıştım ama bi bok annamadığım için gözlüksüz devam ettim kaldığım yerden yoluma.

Thunder Cats

Bu Layno denen dümbüğün bi kılınçı vardı. Ne zaman dötü tutuşsa "Tandır Tandırrrr Tandırrkeeettsss" der, bitirişinde de "HOOO" diye anırırdı. Böyle olurken kılınçı uzardı adamın ya. Ve de kendi örgütlerinin logosu gökyüzüne betmenvari bi şekilde yükselir, bunu gören kanka takımı da "Hah bu herif bi rahat durmuyo harbiden de." diye söylenerekten sinyalin verildiği bölgeye ulaşırlar Layno'yu 5'e 1 kalmaktan kurtarırlardı. Bi kere betmen kopyası bu biiiiir. himen'den arak var bu ikiiiii. ulan madem kılıç yaptınız bu "Abi imdat" demek için değil de etraftaki rakiplere bi ipnelik yapmak için kullanılsa daa iyi olmaz mıydı bu üüüüç.

Ben Sizin Babanızım

çok eski bi casio org vardı okulumuzun müzik odasında. o orgu piyanist şantör moduna sokuyodunuz ve de la akorunu basıyodunuz. işte bu şarkı oydu. sadece bi yerinde salsa ritmi düümesine basıyordu. minimalist müzikte phillip glasstan daha minimalistti.

Ondan Sonra'cılar

ya benim kızarkadaşım ileri derece ondan sonracı. bi punduna getirip bu sayfayı gösterecem bi ara ona durumu çaktırmadan. ben söylersem kırılacak çünkü.

Bulaşık Makinası

Annemin bulaşık makinesini boşaltırken çıkarttığı gürültünün desibelinden sinirlilik derecesini anlarım. Ona göre suyuna giderim.

Şirinler

"Nası bu zamana kadar bahsedilmemiş hayret ettim" klasik geyiğiyle başlayıp, "nasıl unutursunuz" diye toplumu sorgulayan en aptal geyiği de geçip konuma girmek istiyorum, teşekkürler. Bu çizgi filmi benim kadar özümsemişi yoktur arkadaş. Kasede kaydedip defalarca tekrar tekrar seyrederdim, bütün kareleri, dialogları yalayıp yutana kadar bu işi sürdürürdüm. Edindiğim izlenimler de arttı dolayısıyla. Son zamanların popüler "şirinler aslında komünistti" geyiğini hatırlatmak isterim. Bunu savunan kişi son derece anlattığını ciddiye alarak "evet olm bariz öyle, adamlarda iş bölümü var, tecrübeli lider var, eşit düzen var çok da mutlular, hem şirin babaya bak! kızıl kömünis" bile diyebilirler. Tgrt'de yayınlandığı dönemde Şirine'ye Şirine Bacı dendiğini de hatırlatayım. Mini etekli şuh bi Şirine'ydi oysa ki, ama namuslu kızcağızdı. O kadar erkek arasında hangi avrat olsa sapıtırdı. Bi de şöyle bi teori var ki, Şirinlerin ilk bölümlerinde Şirine diye bi bacı yokmuş. Bunlar homo olmadan yaşayıp giden mutlu bi kabileymiş. Nasıl ürüyolardı orası pek açık değil. Belki de tek cenerasyon yaşayıp hepsi saçı sakalı yapıp ölmüştür. Ha ne diyodum, Şirine Gargamel denilen her çocuk çizgi filminde mutlaka bulunması gereken kötü kalpli eleman tarafından yaratılıp Şirinlerin arasını açmak için gönderilmiş, ama Şirine de örgüte sızmakla kalmayıp olayı benimsemiş. E belki de erkek konusunda o kadar saf değildi.

Sensible Soccer

Sonra sensibılcılar anladılar iş tutuyo world of soccer çıkmıştı. Bütün abidik gubidik ülkelerin ligleri vardı, kadrolar da hemen hemen kusursuzdu. Lig kurup oynanabiliyordu (oynandı da.. toplu halde oynanan o ligler kaç kişinin ders notlarını spor toto misaline çevirmedi ki..). Menejerlik ya da teknik direktörlük fonksiyonları da olan bir şaheserdi. Goller güzelse kaydedilebiliyordu bilgisayara, sonra arkadaşlar gelince "bak olm ehehe" diye hava atılabilsin diye. Gollerini diskete kaydedip arkadaşına veren adam gördüm. Nedense her şeyin zor olanını yapmanın marifet benimsendiği dünyada San Marino'dan takım çıkartıp şampiyonlar ligi şampiyonu olmaya çalışmadık mı? Kabahat kimdeydi?
  • Yara - Yara

    gönül yarası

    dada ne anlar filmden kendisi lavuk film eleştirmeni tavırlı esmer bir türk genci işte
    Puan: 10
  • Altıncı His - The Sixth Sense

    ...

    mikrofon olayına değinmek istiyorum yani adamlar bunun öyle malak gibi kalmasına nasıl izin veriyorlar hiç mi hiç aklım basmıyo. hayır bu gördüğüm ilk mikrofon da değil yani analyse this filmini seyredenler de bilir orada malak gibi mikrofon gözüktüğünü. bre melun yönetmenler neden onu bırakıyolar? montajcılar da onu yok edemiyo mu ? bilgisayar denen bi alet var. hem "ulaaan kalsın işte ne farkeder babalar gibi bi film" diyenler varsa bunu gördükten sonra o filme özenilmemeiş bi film demez misinis? neyse benden bu kadar. güzel filmdi sevmiştim kız arkadaşımla gitmiştim, ama bi kere öpememiştim.
    Puan: 7
  • Stigmata - Stigmata

    kötü

    gerçekten de keşke filmi adam gibi bi yönetmen yönetseymiş. senaryo gerçekten de güzel ama film baya kötü. vcdde izledik arkadaşlarla. filmi izledikten sonra arkadaşlarla biraz daha benim odamda takıldık o sırada ben de duvara kağıt dayamış yazı yazıyodum. bi arkadaşım "ulen sitigmata mı oldun len" dedi. ben de "mesenger non importante" dedim. kağıda da yazdıklarım "tolet kaadı, şampuu, süt.." yani annayacağınız film literatüre yeni bi replik kazandırdı
    Puan: 5
  • Arizona Rüyası - Arizona Dream

    in the deathcar

    güzel film. o müzik yok mu...
    Puan: 10
  • Jackie Brown - Jackie Brown

    hım

    bence seyredilmesi gereken bi film. ama kötü bi film. ama güzel yerleri var. ama kötü lan işte...
    Puan: 4
  • Görünmeyen Tehlike - Hollow Man

    aksiyon koymasalar g.tleri delinir sanki

    ne güzel bi konudur bu ya. görünmez adam işte. neler yapabilirsin... sınırsız !!! ama böyle bi konuyu başarıyla rezil etmişler işte. yukarda birisi keşke DAVID LYNCH yönetseydi demiş ne de dooru demiş. tamamen katıldım ona. verhoven ticari kaygıya kaptırmış kendini gidiyo. oyuncular da başroldeki bacon ve shue dışında çok kötü. mantıksızlıklar uçuşuyo sonlarda. kötüler ölmez mi dedirtiyo bininci kere. normal bi holivut filminden biraz daha erotik sahne var. ne de olsa görünmez adam di mi ? mala vuracak '!!!!'
    Puan: 3
  • Kapışma - Snatch

    evet

    bu kadar alçakgönüllü bi insan görmek şaşırttı tabi beni de. sen git biraz daha sinema oku. bikaç çeptırı kaçırmışın galiba =?
    Puan: 10
  • The Doors - The Doors

    kanal e veriyo kaçırılmaz

    bilmiyom kaç defa seyrettim. vidyosu vardı eskiden bizde. sinemada seyrettim sonra. yine seyretsem mi.
    Puan: 10
  • Zindan ve Ejderha - Dungeons & Dragons

    e ben de 5 senelik dm'im

    dragonların breath'ine karşı büyücülerin yaptığı icewall büyüsünü o kadar takdir ettim ki... o kadar olur.. benim hiç aklıma gelmemişti.
    Puan: 1
  • Nerdesin Be Birader? - O Brother, Where Art Thou

    olumlu

    beğenmeyenleri de anlıyorum film çok yanlış lanse edildi türkiyede... inanılmaz komik falan dendi.. yanlış.. komedi filmi diye gidersen böyle hayalkırıklığına uğrarsınız.. odyssey ile bağlantıları yakaladıkça seviniyosun.. gerçekten çok fazla var.. tepegöz.. sirenler.. iktidar hırsı.. gruptan kaybolan kişi.. güzel hakkını yedirtmem
    Puan: 9
  • Doğu - Batı - Est-ouest

    eh..

    ya o kadar da iyi olmamış.. insanı kıl eden ayrıntılar var.. bi de gerçekleri mi bilmiyorum ben ya da sovyetler birliği bu kadar mı pisikoydu. yani evet ööleydi de filmdeki de höh yani..
    Puan: 7
  • Bir Gecelik Aşk - One Night Stand

    beleş

    ulusoy otobüsünde ankara istanbul seferlerimi gerçekleştirdiğim zamanlardan birinde göstermişlerdi bu filmi. nasstasyayı görünce takmıştım kulaklıkları. sonu güzeldir. gerçekten beklemiyon. ama film beş para etmez. ama kırmayalım 5 para etsin
    Puan: 5
  • Rezervuar Köpekleri - Reservoir Dogs

    bize yalamak düşer

    oyuncular harika, senaryo anlatımı süper, komik trajik, manyakça... -abi ekibi yeniden topluyoruz.. -yok ben gelemem.. bu işler için fazla ölüyüz hepimiz..
    Puan: 10
  • Olağan Şüpheliler - The Usual Suspects

    evet güzel

    abi adamlara bak konuşamamışlar bile film hakkında.. maymunlar sizi. çok güzel film lan bu arada..
    Puan: 10
  • Kayıp Ruhlar - Lost Souls

    yok abartmayin

    ben bu filme minimum beklenti icersinde gittim. standart holivut "bam güm bööö" tipi korkulardan uzaktı. bikaç yerde baya korktum o ayrı tabi. film sanki bağımsız filmler gibi gelişiyo ve de öyle bitiyo. bence hiç de fena bi film değildi. konu gerçekten yeterli değil belki de bir filmi sürüklemek için ama film film olmuş. baya iyi yapmışlar bile diyecem ama yukardaki yazılar beni bundan caydırıyor.
    Puan: 8
  • Akıl Defteri - Memento

    bi kere izleyebildim lan

    film festivalindeydi o da. festivalin en kral filmi diyodu herkes. ben son günü gittim. amerikan boku bekliyodum. ama bu kadar dediler gidiyim yine de diye düşündüm. hayatımın önemli kararları arasındaymış. çok güzel film. "i have this condition"
    Puan: 10
  • Yüzyılın Cinayeti - Crime of the Century

    yine de

    sanki bu filmi seyretme imkanınız olacak diye varsaymam saçma çünkü pek vermez televizyon böyle güzel filmleri. ama şans elinize geçerse kaçırılmamalı.
    Puan: 10
  • Paramparça Aşklar Köpekler - Amores Perros

    oluyor olmaz deme..

    çok güzel bi film olmuş görüşüne katılanlardanım. anlatımı pek beğendiğim bi tarz. hatta birkaç sene önce cennetin külleri mi ne öyle bi ismi olan bi arjantin filmi seyretmiştim. onun tarzına sahip bir anlatımı var. hiç umrunuzda olmayan ayrıntılar hayatınızdaki büyük değişikliklerin sebebidir, bunu bilir miydiniz? umarsızca gidişatına bıraktığınız olaylar sizi derinden etkileyecektir. hayatınız sadece ve sadece başkalarının elindedir. hiçbir gerçekten kaçamazsınız. sahip olduğunuz herşeyi her an kaybedebilirsiniz bu, malınız, aileniz, güzelliğiniz, geçmişiniz olabilir. her an kazanabilirsiniz de.. tek elinizde olan bu.
    Puan: 9
  • Amélie - Le Fabuleux destin d'Amélie Poulain

    muzip bakarım

    bu film jeunet abinin en mutlu filmi. hiçbir şekilde filmden mutluluk sahneleri saçılmıyor, gülen ağlayan insanlar yok. sürükleyen devam eden geren bi senaryo hiç yok ne zaman vardı ki. bu bir film, ve de jeunet'nin çektiği belki de en güzel film. oyuncular kusursuz. ya aslında yorum yaparak ne elime geçiyor sanki önemsiyor musunuz? eğer öenmsiyorsanız gidersinizz.
    Puan: 10
  • Buffalo '66 - Buffalo '66

    şaştım

    bu filmi databasede tesadüfen buldum ya. cristina ricci'ye bakınırken ööle. vincent gallo kardeşi arizona dreamde görmüştüm. başka bir filmde görmedim galiba ya da şu anda hatırlamıyorum. bi şekilde kasedini bulup seyrettim bu filmi. müzikler, senaryo, başrol, yönetim herşeyi bu filmin vincent gallo. adam gerçekten bi yetenek. bu arada albümü de var bu adamın. film de çok güzel. senaryosu ilginç. ablamız çok iyi. vincent gallo zaten müthiş. çok derin bir film. kesinlikle tavsiye ediyorum. bi daha bulsam yine izleyeceğim.
    Puan: 10
  • Piyanist - La Pianiste

    damaged & scene_m ortak yorumu sunar:

    Biz öncelikli olarak şunu söylemekteyiz ki yakın çekimlerin filmde bolca kullanılması gayet güzel olmuş. Filmde çalınan bütün piano besteleri özellikle rahatsız, sorunlu parçalardı. aklı selim her insanı rahatsız edecek ögeler filmde fazlasıyla mevcuttu. gerim gerim gerilirken bir taraftan da yönetmenin amacına ulaştığını düşündük. Isabelle Hanım, Sıcak Çikolata'daki rolune bir ölçüde benzeyen bu rolde de çok başarılıydı bizce, donuk bakışlarıyla tabii ki. Filmdeki yaş uyarısını ciddiye almanızı tavsiye ediyoruz. puanlarken diyoruz ki, bu filmi bir kez daha izleyemeyiz yani 8 puanının gösterdiği gibi bi durum söz konusu değil ama 7 de bu filme çok düşük olacağı için 8 veriyoruz.
    Puan: 8