Aşkın Büyüsü

Les Enfants du Siècle

1999

Ortalama Puanı: 6.6

Öykü

Öğrenci ayaklanmaları ile sallanan Paris'e frijitliği konu alan son kitabını henüz tamamlayan, erkek gibi giyinen ve pipo tüttüren Barones Dudevant teşrif eder. Mahlası George Sand olarak. Burada yeni yeni sesini duyuran genç şair Alfred De Musset ile tanışır. Sand, Musset'in zekasına ve çekiciliğine kapılır fakat aşk hakkındaki alaycılığından çekinir. Musset ise Sand'ın özgürlükçü kişiliğine, skandallar yaratan eserlerine ve siyah gözlerine vurulur. George Sand'ın evli ve Musset'ten 6 yaş büyük olduğu düşünülürse; pek kabul görmeyen bu ilişki günden güne daha tutkulu bir hal alır ve bir müddet sonra Sand ve Musset yazdıklarını mı yaşadıklarını yoksa yaşadıklarını mı yazdıklarını ayırdedemez hale gelir.

İzleyenler ne demiş?

  • ehhh

    o kadarda iyi bi film değil. bazı sahnelerinde yanınızda kız olunca utanıyosunuz haliyle :)yine de bu filmi benimle izleyen reyhana çok teşekkürlerimi sunuyorum. sağolasın, eksik olmayasın hanfendi :)
    Puan: 6
  • hmm

    Bence güzel bir film. Tabi bunu yanınızda bir erkekle birlikte seyretmek çok daa farklı(yannış anlamayın bir şey olmadı :)Pp Bu filmi benimle birlikte izleyen tipsiz_m arkadaşımın da bu kadar utanacağını tahmin etmiyordum. Kendisine bu filmi izlerken beni yanlız bırakmadığı için teşekkür ediyorum bende...
    Puan: 7
  • begendim ben

    biraz uzun olmasının dısında bence son derece güzel bir filmdi. özellikle juliette binoche'un performansı yine olaganustuydu..filmi beyoglu sinemasında ve yanımda canım sevgilimle izlemek de ayrı bir keyif verdi dogrusu..yalnız önümüzde oturan amcanın 3 kere telefonunun calmasi ve amcamin da hic istifini bozmadan konusmasi, bi de kendisini arayana toplantidayim demesi tüm salonu dumura ugratti..filmin ikinci yarisinda bizleri yalniz birakan amcaya neden ben de dahil olmak üzere hiçbirimiz birşey diyemedik o da ayri bir mevzuu..her neyse klasik amerikan action filmlerinin hayraniysaniz bu film sizi cekmeyebilir ama benim gibi fransiz filmlerinin büyüsüne kapilmis olanlardansaniz kacirmayin derim..bu arada canim sevgilime tesekkür ediyorum bu filme gitmeyi kabul ettigi icin..her ne kadar ciktiktan sonra begendim falan dediysen de ben pek inanmadim:))
    Puan: 7
  • Hakkaten Sevgili Filmi

    Arkadaşların sevgili ile izlenmesi fikirlerini tamamen destekliyorum. Fransız sinemasından haz etmeyenleri de uyarıyorum, bu da pek size göre değil. Bence karakterler yerine çok iyi oturmuş ve çok güzel işlenmiş. Özellikle Musseo ilginç bir tip. Filmin geneli de akıp gidiyor. İyi bir hikaye olmuş, ben de beğendim.
    Puan: 7
  • güzellll

    Ben ise şansız olarak yalnız gittim. Bi kötü oldum... Ah necla ah neredesinnnnn.. Bu arada film benden tam puanı haketti..
    Puan: 10
  • Sakın Ha

    Sakın ola diğerlerine uyup, bir sevgili filmi diyerek ve özellikle yeni başladığınız sevgilinizi kolunuza takarak sinemanın yolunu tutmayınız. Çünkü mutlu mesut bir aşk hikayesi değil, tutkulu ama olmaz bir aşkın hikayesini izleyeceksiniz. Sevgilinize duyduğunuz tutkunun filmdeki ile alakası olmamasının ezikliğini hissetme tehlikesi mevcut. Sevgili ile gitme konusunu bitirdiğimize göre film hakkında konuşmaya devam edebiliriz diyecek ve başlayacaktım ama ben gideli bir haftayı filan geçti hevesim kaçmış. Her filmin ismini Aşkın Büyüsü olarak belirleyen sevimli ancak kaz kafalı endüstrimize de sevgilerimle.
    Puan: 7
  • nerde Julia Roberts nerde Juliette Binoche...

    işte gerçek bir aşk filmi! bir aşk ancak bu kadar iyi anlatılabilir ancak bu kadar iyi yaşatılabilir. julia roberts'ın bayık amerikan aşk filmlerinden sonra (sevenlerin affına sığınıyorum) çok iyi geldi doğrusu. bir kadını her yönüyle; güzelliği, cazibesi, seksapelliği kısacası bir kadında olan her unsuru hatta daha da fazlasını kimse bu kadar iyi veremezdi. tam bir kadın! Benoit Magimel'in se... o ne endamdı.. o bakışlar, o kirpikler, o yüz mimikleri... o ifadeler.. her duyguyu yüz ifadesiyle bu kadar rahatça hissettiren bir başkasını görmedim. @tillia'yla gittim ve diyorum ki; beybu biz de öyle bir aşk yaşayalım yaaaaaaaa.....!
    Puan: 10
  • sevişme

    sırf julıette bınoche ıcın ızlenır. abi kadın manyak sevişiyor
    Puan: 7
  • Vule vu kuşe avek mua, Jülyet? Ne dedin, yaş farkı mı? Elele verir aşarız be güzelim.

    Abraham Lincoln: Olm katastrof, manyak mısın, bi gecede bu kadar yorum yazılır mı? Boktan olur, kimse okumaz sonra. Katastrof: Yazılır be baba, yazılır, bilmiyosun ne halde olduğumu, bi çıkış bulmuşum kendime onun da içine etme. Hem sen ne arıyon ki burda?.. ha? Kolay mı baba? Uyuyamıyom zaten, sabahı ediyim bari diye gece büyük umutlarla "Untouchables" olayına girmişim, çok iyi sonuçlar doğurabilecek bi konunun maymuna çevirilişi karşısında gözyaşı dökmüşüm, Kevin Kostnır'a ana avrat düz gitmişim, Şan Kanıri'ye bi defa daha-bu defa daha fazla-kıl olmuşum, De Niro'yu karşıma alıp azarlamışım gece boyu, "ne arıyon lan sen burda?" diye. Soonacııma da jülyet'i görüp kendime gelmişim bi miktar. Şu kadarcık mutluluk çok mudur yani bunun üstüne bana? Manyak mıyım neyim ben de, git Milla'ya tutul, veya ne biliim Alisya Silvırstoon'u var, Liv Taylır'ı var... Bula bula Jülyet Binoş'u bulmuşum ben. Tamam yaşı biraz geçkin ama hoş kadın, kendine göre bi karizması var, hem kültür-sanat ortamlarında büyümüş. Sofi Marso'ya bile deişmem vallaa. Neyse efendim, film de güzel filmdir. Sevgiliyle seyredilmesi şart deildir. Bakın benim o zamanlar yanıbaşımda kimsem yoktu bu filme gidecek, üç kere aynı sinemadan tek kişilik bilet almaya yeltendim, ikisinde satmadılar "bi kişi için matine de olmaz, suare de, vallaa kurtarmaz" dediler, sonra acıdılar da seyrettim filmi. Aşk öyküsüdür elbet ama "aşkın büyüsü" ismi de hafif kaçar, basit diildir ööle. Üç sene sonra da hatırlayacağımı varsayaraktan vercem puanımı, her ne kadar tam emin olmasam da.. olamasam da.
    Puan: 8