Yetenekli Bay Ripley
Talented Mr. Ripley
1999
Ortalama Puanı: 5.6
Öykü
Tom Ripley esasen bir hademedir fakat çok yeteneklidir. Princeton armalı bir ceket ödünç alarak zenginlerin sosyetik bahçe partisinde piyano çalar. Yanı başına feci zengin bir adam gelir ve muhabbete başlarlar. Adam mirasyedi, şımarık oğlu Dickie'nin İtalya'da süregelen bohem yaşamından bıkıp, usandığından dert yanar Tom'a. Tom da yetenekli ya, Dickie'nin arkadaşıymış gibi davranır. Böyle olunca adam Tom'a oğlunu Amerika'ya dönmeye ikna etmesi karşılığında bin dolar teklif eder. Yol masrafları babadan, Tom atladığı gibi İtalya'da alır soluğu.
Bulur bohem Dickie'yi ve pek kültürlü nişanlısı Marge'ı. Yetenekli olduğu için hemen kabul edilir aralarına. Tom zamanla çok imrenir zengin oğlanın yaşantısına ve onun hayatını yaşamaya karar verir. Hiç durmaz, hemen sapıtır.
Notlar:
- Patricia Highsmith'in romanından yapılan ikinci uyarlama.
- 2000 yılında beş dalda Altın Küre'ye aday gösterilmiş fakat eli boş dönmüş.
- Beş dalda Oscar'a aday oldu. Hüzün yine ekibimizin peşini bırakmadı. Boşu boşuna gittiler ta Los Angeles'a.
İzleyenler ne demiş?
neydi o ya
valla filmden pek bişi anladığımı söyleyemem. hiç bi amacı olmayan kuru kuruya bi film. eğlencelik işte. orda burda ölen bi takım insanlar silsilesi. ama italyan dedektif harikaydı. peter sellers gibindi yani. manyak komik bi adam yatutturamazsın!
Film iyi değildi, çok uzun ve sıkıcıydı, sinemanın ortalarında oturduğum için sonuna kadar esir oldum, stressten suratımda çıkan sivilceleri yolup filmin sonunu getirdim. Sinemada değilde televizyondan izlenicek bi film(illa izlicekseniz tabi)sıkıcı
değil aslında ama filmde benim sinirlerim bozuldu.yani onu öldür bunu öldür temize çok.işte kadın şüpheleniyor.italya ya ilk gelirken karşılaştığı kadın her yerde ama herşey düzeldi dediğin yerlerde ortaya çıkıyor.malak bir polis.yani baydı...Hız müptelalarına istinaden fırçalama
Highsmith’in romanını okumadım. Ama filmi izledikten sonra okunması gereken ablalardan olduğu kanaatine vardım. Roman uyarlamalarının en önemli özelliği bana kalırsa roman içindeki birçok farklı tema ve ağırlık noktalarından birini yahut birkaçını seçmek zorunda kalmak. Yönetmen Maharetli Ripley Efendi’yi çekerken de böyle bir seçim yapmış ve anlaşılan karakterlerin ayrıntılı psikolojik çözümlemelerine (March, you like everybody) ve zorlayan (ve kesinlikle arkaplanda ya da en azından dışsal) olaylar karşısındaki tavırlarına yer vermeye karar vermiş. İşin süsü de mekanlar ve mekanların düzenlenişi. E tabi böyle olunca tempo da haliyle düşüyor. Hızı sevenlere (bu günlerde herkese) hoş gelmemesi anlaşılabilir. Ama hoş gelmemekten öte tepkilere de sinirleniyorum, izninizle. Hız meraklılarına şiddetle tepki göstermek boynumun borcu. Kaldı ki, bir gerilim ve polisiye roman uyarlaması olduğundan dolayı film başlı-sonlu bir hikayenin oldukça klasik anlatımını da benimsemiş görünüyor. Daha fazlasını isteyenlere şöyle diyeyim: Size Hollywood’un yeşil banknotları bile dayanmaz. En iyisi siz Roadrunner’ın, Tom ve Jerry’nin bir düzine filmini alıp, canınız film izlemek isteyince üstüste on onbeş kere izleyip rahatlayın, ya da ne bileyim yamaç paraşütü, bungi jumping felan gibi garip gurube işlere soyunun. Bir film izlerken filmde aksayan birşeyler hissettiğinizde, “Aha! Olmamış işte” avazlarından önce bazı şeylerden feragat edilip de başka bir şeylerin peşine mi düşülmüş diye bi soruvermek lazım. Tamam yönetmenin seçiminden hoşnut kalmayabilirsiniz. Fakat bir filmden neden hoşlanmadığınızı oturaklı şekilde anlatabilmekten haz duyarsınız. Ben duyuyorum. Bu filmi beğenmedim, ne de olsa Mehmet Rauf’un Eylül’ünü bir türlü okumayan kuşaktanım. (Acaba okuyan bir kuşak var mıydı?)yetenekli adam vesselam
Film bence iyiydi, yani adam harbiden yetenekliymiş. Sen tut o kadar adamı oldur kalanları idare et. Yannız galiba adam ya homo ya asexuel falandı. Bi de keske yonetmen de ripley kadar yetenekli olsaymıs da görüntüleri ayarlayabilseymiş. Bence en aşmış kadın oyuncu ödülünden fazla bi şey alamaz- valla bence rezil bir film.televizyonda çıkarsa biraz göz gezdirin yeter.
uyarlama filmler üstüne
romanı ne kadar etkileyici olursa olsun uyarlamayı yapan şahsiyetin kişisel tercihleri filmi o kadar sıkıcı hale gelebilir yinede arkadaşların belirttiği gibi rezil değil biraz düşününce tatmin olma katsayınız artıyor yinede anlatımı çok klasik kalmış TVlik sinemalar cinsindenResmen Top
Ulen sinifcak filme gidek dedik bula bula bunu buldular.. Filmden zaten pek bisi anlasilmiyo ustune bi de her taraf top kayniyo. Yok biri digerinden hoslaniyo, bilmem trende koklasiyolar felan.. Ama en azindan o igrenc sahnelerden koymamislar. Onun icin 1 vermiyorum. Bizim midemizi daha da bulandirmadiklari icin...Sıkılmadım
Çünkü Ripley'in o güzel sarışınla ne zaman sevişecek diye bekleyene kadar film bitti. İçimde kaldı.the key
Öncelikle filme klasik bi Holywood filmi diyenlere şaşıyorum:1. Filmde bi kahraman yok aksine anti-kahraman var.2. Filmde kötü adamda yok.3. Filmin sonunda çocuğun yakalanmayışı. Filmdeki görüntülere gelince: Hepsi çok iyi çekilmiş ve ayarlanmış sahnelerdi bence. Kostümler dönemi cok iyi yansıtıyordu. Senaryo mükemmel değil fakat sıradışı ve parıldayan bi cok sahne var(cafe,kayık vs.)Matt damon a gelince iyi ama cok iyi degil. Karakteri iyi yansıtıyo ona acıyalımmı yoksa seytani zekasından korkalımmı bilemiyoruz.Yukardaki eleştrilerde en güldüğüm nokta 'bunların hepsi top ya' diyip 1 verenler. Bu tipler bunu deikten sonra da bayıla bayıla Televoleyi izliyolardir Allah bilir. Sonuçta vizyondaki Oscar'a aday olan filmlerle birlikte pişmanlık duymadan izlenebilecek bi film.beklenilen kadar iyi değil...
Tek güzel yanı İtalya da çekilmiş sahnelerin olmasıydı.Yoksa film hiç güzel değildi.Bence gitmeyin,çok sıkılabilirsiniz.Ama bol vaktim var benim için fark etmez diyorsanız gidin de görün ne diyim....gidin,görün
vizyonda olan degisik filmlerden biri,muzikleri muthiş,oyuncular iyi ve özledigim polisiye,gerilim filmlerinden...sisirme bi film
o kadar cok yazi okudum ki bu film hakkinda... observer, times vesair hep cok züper, harika... minghella acaip bi adam, murch bi montaj dehasi falam diyodu... gidelim didik biz de... hay gitmes olaydik! bence bu highsmith'in romaninin ilk uyarlamasi olan plein soleil çok daha iyi bundan... onda alain delon oynuyo hemi de! :))Yaa niye ööle diyonus biraderlerim
Arkadaşlar film o kadar da kötü diildi niye ööle yerden yere vurmuşunuz aaa. Biriniz dop demiş öbürünüz yönetmen kötü demiş bilmem ne. Aaaaa. İyiydi lam işte. Başlatmayın yaani. Pisikolocik felandı hoştu yaani. Bu arada hoş olan Matt Damon'dı. Neyse. Film hiç de kötü diil. Beenmiycem diye kasmassanız tabi.Boooo
Matt Damon dedik, baarimiza bastik, Mr.Ripley dedik, gunlerce filmi bekledik hayir bi de elalemle "Kesiiin gorceeem!Geldii anda gitceeem!" die geyiklere girdik.Ne cikti?!Hicbisi!Ben bi de bunun kiatbini okuyodum filmi iice bi anliim die, gerci arkadaslar simdi "Senin filmi anlaman icin bi de kitabini mi okuman gerekio?" gibisinden salak bi yorum yapmasinlar, ne neyse, okuduk bi heves, gittik bi heves.Matt Damon, hic gozume bu kadar cirkiiin ve ezik gorunmemisti.Tamam abi, adamlar inanilmaz oynuolar, orasi ayri, yani hepsi gercekten olmalalari gereken kararkterleri inanilmaz inandirici oynamislar ama ben filmin konusundan bi halt anlamadim.Good Will Hunting'de daa iiydi Matt Damon yaaa...Uzun lafin kisasi, ne biliim gidin de, oole super bisi deil yani.Cok yavas abi, hadi bi de sonunu bilseydik, sacma salak kaldik oole.Ay pardon gitmeyenlere ayip oldu...her neyse yaa..ee sonuc ripley gaydir VE SAKIN GİTMEYİN
bır senaryoda bır kez tesaduf kullanabılırsın sayı arttıkca ınandırıcılık kaybolur ben 13 tane saydım oda bırıncı yarının ortalarında basladım fılme 20 kısı gırdık 5 kısı cıkdık daha ne dıyıım gıtmeyın tesıl yol bu fılmı uce dorde katlar her acıdan biri bu kadar hakeden cok az fılm ızledım ama genede ıkı verıım hadıMANYELLERDEN MANYEL BEÐEN
Film mercek altına alınacak cinsten ve kaliteli.Ama tarzım olmayan bir senaryo.Bu kadar manyele bi de ters manyel atınca öfff dedim.Görülesi..BERBAT
İşte son dönemlerin en dinir bozucu filmlerin biri. Gerçekten çok kötüydü. Saçmalıkdan, abuk sabuk ölümlerden, toplardan özetle iğrençliklerden hoşlanıyorsanız gidin kacırmayın ama cok kötü, sacma, yersiz, sıkıcı, sinir bozucu özetle iğrençti. Matt Damon - bu yakışıklı- cok kötü çıkmıs bu filmde hiç yakısıklı degildi ayrıca ne Matt Damon'a ne Gywnett Paltrow'a ne Jude Law'a bu filmi yakıştıramadım. Tek güzel yanı Jude Law'dı. Matt'den beklerken o yakısıklı cıktı cok yakısıklıydı ayrıca iyi oynıyordu bu adam cok yakısıklıymıs onu zaten hatırlayanlar"Yan Odadan Melodiler"den de hatırlar bence o adamı izlemeye gidin giderseniz filme bekmayın bile değmez. Neyse karar sizin!!!!!Vakit Geçirmek İçin İdeal
Sıkıcı Diil, Çok Zevklide Diil.. BAzıları Hoşlanır, Bazıları Hoşlanmaz; Kimi Sever, Kimi Se......Üfffffjude law yeter
tabe bi de filmin sonu war iiydi fena diildi bence ama kadro iiydi o yüzden uyarlanayı pek başarılı bulmadım ben...sırf o bardaki jude law un şarkı sööleme sahnesi için bile gidilir derimçok süper
son zamanlarda gittiğim en iyi filmlerdendi kesinlikle yani gerilim filmi olmamasına rağmen geriodu insanı gidin kaçırmayın- filmin konusunu hala anlamış diilim ama jude law çok yakışıklı bir adammış bunu annamış bulunuorum eğer oyuncular çirkin olsaydı film de berbat olmaya müsayetmiş
yeteneğe bak be
bu arkadaş var ya çok yetenekli,piçlikte bir numara gidin görün..yetenek cevat abi bu öyle deme ama..değilmi cevat abiehhh
hani bazı filmler vardır ozenile bozenile yapılmıstır sıradan degildir yonetmen gayet iyidir(mingelanın şairane uslubuna bayılırım) ama film sarmaz,iste mr ripley de oyle ...bir gri hücrem bile yok anlıyor musun?!!?!?
rezalet bi filmdi çünkü ne bir futbolcu ne bir manken ne de çıplak karı yoktu filmde. yaw bi karate sahnesi bile olmaz mı yaa?. güzel bi spor araba vardı ama o da havaya uçmadı. ibne vardı ama bizim fatih ürek gibi falan değil. ibne dediğin öle opera da dinlemez. çıkar barlarda göbek atar hiç bişey yapamazsa travesti olur. fatih ürek oynayacaktı bu filmde o zaman görecektin. peeeh. rezaletti. koskoca times tutmuş bu filmi övmüş. ne biçim adamları çalıştırıyolar timesta falan. oysa burada az puan veren arkadaşlar var. onlar daha iyi anlıyolar yani. di mi zuxxicim?Ya, ne başlığı ya!..
Bir film eğer bu kadar yavaş olmasına rağmen bu kadar sürükleyici olabiliyorsa(ki film yaklaşık 2,5 saatti ve ben filmi sinema atmosferinde değil de, evde 51 ekran televizyonumda seyretmeme rağmen filmin başından çişe gitmek için bile kalkamadım..), film 5 dalda oskar ve altın küre adaylığını da hak etmiş demektir.. Kimse konu yoktu, senaryo iğrençti, oyuncular toptu, yok yanlarım ağrıdı, 20 kişi girdik 5 kişi çıktık gibi şeyler söylemesin.. Bunlar görecelidir; sana göre olmayan senaryo, oskar bile alır şaşar kalırsın, o yüzden iyice bir bakmalı eleştirirken ki, bu film bence 8 lik(oha amma kötü bitirdim cümleyi)..