Aslan Adam Vincent
- TRT2'de yayınlanan bu dizimizde de vinsınt adında yarı aslan yarı adam kırması bi ayvancaaz vardı. Bunun aşık oldugu ve güzeller güzeli oldugunu düşündüğü (-ki ben de öyle bi şekle şemale sahip olsam aynı fikirde olurdum kuşkusuz) Linda Hemıltın isminde bir hatun kişi oynardı. (Zati kendisi izbandut herif alışkanlığından kurtulamadığından Arnold'a da teslim ettiydi ruhunu terminatör ayaklarına.) A-ha daha sonra bu aslan adamın yer altında yaşayan bööle büyük bi kavmi vardı. Borulara vurmak suretiyle hem mors alfabesi bildiklerini hem de üstün perküsyon yeteneklerini kanıtlarlardı. Bu vinsıntın bi de babası vardı. Zati onunla yaşarlardı. Babası zaten onunla yaşamasaydı, vinsınt onun gagasına zıchardı. Zira kendisinin bu ormanlar kralı halinde onun biyolojist babasının da bayaa bi payı vardı. Vinsınt kitaplarını okurken her zamanki güçlü içgüdüleri ile Linda'nın tehlikede olduğunun anlar anıra anıra koşar, önce kötü adamı pençeler ve yer; dişlerini fırçaladıktan sonra linda ile derin bi muabbete dalardı gökdelen tepelerinde. Daha soora bu aslan adam vinsınt abim Linda'yı gebe bırakıp çoluk çocuğa karışmaya hazırlanırken, gelen kötü herif önce lindayı kaçırıp dogurttu; daha sonra küçük Simbayı alıp kaçtı. Linda da oyle eşşek gibi bi evlat doğurduğu için vinsıntın kollarında öldü. Kötü adam teras katında bebekle beraber kaçtı. Vinsınt yetişemedi. Yine eşşek gibi anırmakla yetindi fukara. TRT2 bu diziyi aha bu noktada bitirerek hep mutlu ve kesin bir sona alışmış halkımızı üzüntüye ve yasa boğmuştur. Ayrıca bu insan-aslan çiftleşme sahnesini göstermediği için de belgesel görevini maalesef yerine getirememiştir.
- Bu dizinin adı "Güzel ve Çirkin" miydi neydi? Ööleydi heralde.
- Vincent uzun mesafe yolculuklarında metronun tepesine tutunup giderdi.
- Hah işte şimdi çarptı tavandan sarkan boruya derken hep yırtardı.
- bi keresinde vincent'ın nasıl doğduğunu göstermişlerdi. annesinin karnını parçalayarak çıkmıştı. cani ruhlu doktorlar onu çöpe bırakmışlardı, babası mıdır nedir bi adam almıştı ordan onu.
- Notredam'ın kamburu misali güzel dişi çirkin adama (yani onun ruhuna) aşık olur. Alınması gereken ders çirkin adamların ruhu güzeldir, güzel kadınların ruhu da görünüşü de güzeldir. Böyle filmleri tipsiz herifler çeker. Nedense çirkin kadına yakışıklı adamın aşık olduğu bir film bile yoktur. Cinsel ayırımcılığın bu kadarını da kınamadan edemiyorum.
- Bu Vinsınt gene Linda'yı binbir türlü kötü adam ve tecavüz olayından sıyırıyodu pençeleriynen ve sonunda bunlar karşı karşıya yalnız kalıyolardı. O anda ööle bi romantizm, ööle bi atmosfer olduydu ki, "aha la bu sefer kapacak Vinsınt abi yengeyi." dediydim. Tam işin fizyolojik problemleri üzerinde düşünmeye başlamıştım ki bu iki tırtonun ruhları bedenlerinden ayrıldı, ööle yaklaşıp dudaktan yapıştılar felan. Tabi olay gerçek boyutta cereyan etmedi ama en azından böölece Linda'nın tiksinip kusma problemi de ortadan kalkmış oldu.
- Benim anlamadığım o borular hiç patlamaz mıydı? Ya da şehrin belediyesi o kadar yıl [hayvanadam o yaşa gelene kadar] hiç şehrin altyapısını yenilemek gereğini duymadı mı? eğer duyduysa oraya giden tesisatçılar yerin altındaki o devasa salonu görünce hiç mi şaşırmadılar, "Ulan kanalizasyonda 120 metrekare salon olur mu?" demediler?
- "Güzel ve Çirkin" ilk bölümünü tesadüfen izlediğim sonra da her hafta ekran başına çivilendiğim bir diziydi. Kadının adı Ketrin'di. Dizinin başında bu Ketrin'e saldırıp yüzünü kesiyorardı, sonra Vinsınt onu bulup babaya götürüyordu ve bir araba laf işitiyordu sokakta bulduğun herşeyi eve getirme diye. Gel zaman git zaman baba ile Ketrin'in arası düzelir gibi olduysa da, baba içten içe hep bi tiksinti duydu kıza karşı. Kaliforniya'ya tatile gitmelerine bile izin vermedi. Vinsınt 3 hafta isyanları oynadı, psikolojisi bozuldu. O kadar hastasıydım ki dizinin "Her kızın gönlünde bir aslan yatar, benimkisi Vinsınt" deyip gezerdim ortada. Beğenmediniz mi? Ne var aslan gibi adam... Tamam tamam gidiyorum.