xedos

• Propaganda - Propaganda

  Rezalet !

  Tek kelimeyle rezalet. Belki her izleyici bilmez ama edebiyat eserlerinde(film senaryosu bir eserdir) bazı kurallar vardır. Hepimizin bildiği "sahnede tabanca çekildiyse, bir yerde patlar" en basitidir. E şimdi bir de bu filme bakın: M. Cumbul'un üvey kardeşi ona tecavüze yelteniyor... eee sonra?!? yok bişey. Bir diğeri The Kopuk ve arkadaşı bir sahnede kaçakçılık yapıyorlar ama sonuç yok. Yani herşey havada. Her tarafında ingilizce kullanılarak yurtdışındaki festivallerde şansının artacağı düşünülen bir filmde böyle rezalet olmaz. Tam anlamıyla bir katliam; edebi katliam. Sinan Çetin'in sinema yeteneğini yemek yapabilmesiyle aynı sayarsak, bu adam bırakın omleti rafadan yumurta bile yapamaz. Filmin bir italyan köyünde geçtiğini belirten arkadaşa da gönülden katılıyorum; bazı sahnelerde Ankara ve TC sözcükleri geçmese olayın güneydoğuda geçtiğine kimse inandıramazdı beni.

  Puan: 1

• Mısır Prensi - The Prince of Egypt

  Adam yapıyo biz anca seyrediyoz

  Ya var mı böyle birşey: adamın yaptığı çizgi film bende bir "The Day After" etkisi yaratabiliyor. Adam çizgi film demiyo, çizgi sinema diye düşünüyo ve öylesine ciddi bir çalışma gösteriyo ki şaşmamak imkansız. Üstelik ben video cd sini izleyipte bu kadar etkilendim. Yukarıda görüşlerini belirten tüm arkadaşlara katılıyorum ve hepimizi şu yaşımızda şu kadar etkileyebildikleri için yapımcıları tebrik ediyorum.

  Puan: 9

• En Sevdiğim Marslı - My Favorite Martian

  Eğlencelik

  Çok daha kötü filmler var. Bence seyretmeye değer. Hayatın stresinden bir nebze olsun uzaklaştırıyor insanı. Canınız sıkıldıysa bir bakın derim. Güzel hatunlar da var (aşırı ingiliz biri var mesela).

  Puan: 7

• İkili Oyun - The Thomas Crown Affair

  çirkin rene

  bu kadın iyiki az filmde oynuyor. ay ne kadar çirkinleşmiş bu ya. film sıradan konulu ama brosnan ve dunaway sayesinde oldukça şirin hale gelmiş. quattroya aynen katılıyorum. bir başka arkadaşında dediği gibi faye dunaway gibi bir baş aktrist çıkarsalardı çok farkederdi.

  Puan: 8

• Müebbet Kuşları - Life

  Neden olmasın...

  Ya zaten vizyonda ortalama filmlerden başka bişey yok, neden bunu da izlemeyelim ki? Bence güzeldi, yani çoğu klişe Amerikan esprileri olan bir dünya komik sahne. Eddie Murphy herzamanki oyunculuğuyla filme değişik bir hava katmış. ya ne saçmalıyorum ya, adam her zamanki gibi soytarmış. biz de bol bol güldük. sanki bi halt yedik. Bi de çıkışta herkes birbirine filmdeki esprilerden ve türevlerinden yaptı ben bi de onlara güldüm; çok güldüm.

  Puan: 8

• Duruşma - Duruşma

  ah medya vah medya

  Hayır flmdekinden değil gerçek medyadan bahsediyorum. Günlerce ana haber bültenlerinde abarttılar bu filmi ve bende kandım gittim. Bırakın ortalamayı tam anlamıyla vasat bir filmdi. Çoğu arkadaşın yazdığı gibi 2-3 yerde güldüm onun dışında sadece saçma sapan esprilere gülen insanlara şaşkın şaşkın baktım. Eğer böyle kötü filmlerle atılım yapıyorsak, ya abicim bunu tuvalette tek başımıza yapalım, seyirciyi heder etmeyelim.

  Puan: 2

• Lanetli Tepe - House on Haunted Hill

  Gece dışarda yürümek daha korkunç!

  Bu filme gitmeyin, onun yerine fragmanını izleyin gerçekten çok daha fazla korkarsınız. Ya korkmak için yırttım kendimi ya. Bu kadar da olmaz. Yönetmeni bir yerde görsem kesin gebertirim. Bu kadar güzel bir konu, mekan, hatunlar bul sen ama yapa yapa bunu çıkart ortaya film diye. Bu filmde KORKU YOK!

  Puan: 2

• Frekans - Frequency

  En sonunda...

  Gerçekten de ne uzun zamandır dandik dandik filmler geliyodu, içimiz bayılmıştı hemen hepsinden. Neyseki en sonunda gerçekten izlemeye değer bir "Geleceğe Dönüş" benzeri ama taklidi olmayan kaliteli bir film geldi çok şükür.

  Puan: 10