Bruce Springsteen'in 'Born In The USA' diye bağırmasını bekledim boşuna ;)
İzlemeyen okumasin
evet gerçekten film bittiğinde bu şarkıyı aradı kulaklarım ama boşuna... yönetmen Michael Bay artık bu kadar da bokunu çıkarmayalım bari diye düşündü herhalde ama boku fazlasıyla çıkarılmış sulu gözlü bir amerikan öyküsü oluvermiş pearl harbor...
ben alaycı bir gülümsemeyle seyrettim filmi... dünya sinemasının en popüleri en moderni teknolojinin doruğundaki amerikan sineması ne yazık ki 2001'de bile böyle mesajlar içeren yapımlar üretebiliyormuş bunu anladım...
filmin bu mesajlarını burada tartışmak saçma olur... zaten suçlamakta yersiz adamları ,neticede tabii ki böyle bir film yapacaklardı ama insan yine de içten içe kıl olmuyo diil doorusu :)
neyse... mesajlardan çok sinemasal yönüyle ilgilenecek olursak...
ben affleck 150 milyon dolarlık bir bütçeyi tek başına taşıyabilen bir oyuncu oldu artık bu anlaşıldı... ama umarım bu tarz bir filmde bir daha oynamaz...
ama her şey bir yana michael bay'i böyle büyük bütçeli bir filmin yükünü ün yapmamış genç oyunculara taşıttığı için (cahil)cesaretinden ötürü kutlamak lazım(!)...
evet iyi cesaret ama sonuç ne yazık ki tam bir hayal kırıklığı... josh harnett ve kate beckinsale o kadar kötü oyuncular ki, ben affleck bile bu berbat oyunuyla onların yanında bir GOLDEN GLOBE ödülünü hakediyor diyesim geliyo neredeyse...
uzadıkça uzayan ve seyirciyi artık eeeeehhh be yeter noktasına getiren uyuz bir aşk hikayesinin üzerine oturtulmmuş filmimiz... bi süre sonra bana ne yaaa ne bok yerseniz yiyin demek zorunda kalıyosunuz...
alec baldwin , jon voight ve tom sizemore gibi deneyimli oyuncular bile bir kukla olmaktan öteye gidememişler filmde... çok faşistçe olacak ama cuba gooding jr'ın canlandırdığı karakterin zavallılığıda ayrı bir konu... zencilere yine ikinci sınıf bir muamale yapan ama siz de bizdensiniz merak etmeyin diyerek onlara osuruktan bir gaz verme türünden bir alt başlığıda içeren filmin böyle bir kaygıya niye düştüğünüde anlamak mümkün değil...
eline iki yıl hiç silah almamış olan cuba (filmdeki adıyla dorie) bir anda bir savaş makinesine dönüşüyor ve hatta bir uçak düşürüyor... çüş oha dedim o anda...
aslında bakın başka nerde çüş dedim bide...
* Roosevelt'in savaşmak istemeyen komutanlara imkansızı göstermek için tekerlekli sandalyesinden ayağa fırladığı an!!!...
içerdiği onca başarısızlığı ne yazık ki bazen oldukça iyi çekilmiş savaş ve bombalama sahnelerini gölgede bırakan, kötü bir senaryo, vasat oyunculuklar, oyuncularına hakim olamamış bir yönetmen ve bir amerikalı değilseniz size hiç bir şey veremeyecek bir film var karşınızda...
puan yorumunu buraya aynen yazıyorum çünkü duygularımı tam olarak ifade ediyo...
'kusmak istemedim ama hafiften bir öğürmüşüm'
Puan: 2