Feride'nin her bölümde başka bi anadolu kasabasında geçen maceraları, Kamuran'a olan sado-mazoşist aşkı, savaş yıllarında ataerkil bi toplumda tek başına bi kadın olarak mücadele etmesi falan acaip etkilerdi beni. Her gittiği kasabada birileri buna aşık olur, o kimseye yüz vermez, hatta saftır biraz olayı anlamaz bile, uğrunda ölürler kızın, çarpışırlar, birbirlerini yer adamlar ama feridecik yine de o bölümün sonunda tek başına ayrılırdı o kasabadan, kimseye eyvallahı yoktu. Ben günlük tutmaya başlamıştım ona özenip.
Kamuran'ı Kenan Kalav oynardı, hoş adamdı o dönemler, Ferideyi kıskanırdım için için.
Bi de Munise vardı, küçük, masum köylü kızıydı, soora büyüdü tabi, şimdi TV dizilerinde evli kadın rollerine falan çıkıyo.
Ve o müzik... Hala duyduğumda içim bi tuhaf olur, ne kadar hüzünlü bi müziği vardı di mi Çalıkuşu'nun?