zuxxi.com//sinema|geyiks

WhiteSaint

Misafirlik

Misafirlikte tuvalete gitmek ayrı bir derttir. Ortalığı fazla batırmamak ve evsahibine gürültüyü duyurmamak için kasıp durur, kıçımıza 40 türlü akrobasi yaptırırız. Neden? Kendisi de sıçmıyo mu oraya her gün?

Sonu Gelmeyen Espriler

Alfabetik

Anlatılan bir olaya şaşırıp "Aaaa!" dersiniz hani... Hani hınzır bir alfabetik bir anda ortaya çıkıverir ve "Beeee!" diyiverir gevrek bir gülüşün arasında. Hani o kadar bayattır ki kafa atmak istersiniz.

Pıtır Pıtır

Küçük elektronik eşyaların içine sarıldığı torba şeklinde pıtır pıtırlar vardır. Patlatmak için yırtıp düzleştirmeye çalışırız ama, bu arada birkaç baloncuk ziyan olur ve içimiz yanar, yüreğimiz dağlanır.

Sabit Futbol

Bir de, Uzay Çerezleri'nin icadı "Tombi Futbol Sahası" vardı ki çocukluğumuzun bir dönemine renk kattı. Bakkaldan delik deşik plastik bir saha parayla alınır, Tombi'lerden çıkan futbolcularla takım kurularak maç yapılırdı. Bizim çocuk aklımızla algılayamadığımız şey, 2 takım kurabilmek için en az 22 paket Tombi yemek zorunda olmamızdı. Ki, paketlerden sürekli aynı herifler çıktığı için tam bir takım toplamak oldukça zordu. Bu durum, Tombi amcaları zengin, bizi ise divane etmişti. Gel gelelim, ben o oyuncakları üreten firmanın sahibinin kızını tanıdığım için her takımdan 11'er kişiye sahip olmuş ve mahallenin kahramanı haline gelebilmiştim... Heyhat!!! Toombi futbol sahasııı toombi futbol sahaasııı

Çokonat

Nat nat nat Çokonat Taze gofret Çokonat Fındık gofret çikolata Çokonat'ın lezzeti bambaşka... Hatırladınız mı? Küçücüklüğümüzde, çocucukluğumuzda nasıl da eğlenirdik bu reklam çıktığında. Mahalle çocukları arasındaki en yaygın cıngıldır Çokonat. Taze gofret Çokonat...

Mahalle Maçları

Top zırt pırt araba altına kaçar. Böyle durumlarda, sahadaki en çelimsiz ve en hop-zıp kişi, en iri yarı kişi tarafından topu almaya gönderilir. Arabanın altına kaçan toplar tam ortasında durur bazen, kimse yetişemez oraya. Bu sefer taş atma ve sopayla itekleme faslı başlar. Arabanın egzosuna vurulan birkaç darbeden sonra top yuvarlana yuvarlana çıkar bir taraftan; artık koşarak maça geri dönme zamanıdır.

Ninja Kaplumbağalar

Shredder'ın bir de patronu vardı, beyni karnında olan ucube bir yaratıktı. Hmm, bu çizgi filmdeki ucube olmayan tek varlık o gazeteci kızdı ki, kendisi aynı zamanda çıtır çıtırdı...

Sayarak Anlatanlar

Bazı sayarak anlatanlar ise lafa başlamadan önce 5-10 saniye düşünürler ve kaç madde sayacaklarını hesaplarlar. Bunun akabinde, sanki olayı yalamış yutmuş da kaç sebebi olduğunu ezbere biliyormuşçasına bir tavırla "Bak kardeşim bunun 6 sebebi var. Bir, şöyle böyle. İki, möyle föyle. (...) Altı, yöyle zöyle." şeklinde bizim gözümüzdeki yerlerini sağlamlaştırmaya çalışırlar. O en son maddeyi de öyle bir tonlarlar ki, artık hakim çekicini masaya indirmiş ve son hükmü vermiştir adeta.

Doymayanlar

Bu tipler, kendilerini en çok kumpircilerde ele verirler. Ne kadar malzeme varsa hepsinden koydurur, üzerini ketçap ve mayonezden oluşan bir gölet ile kaplarlar. Önce gözleri doymadan karınlarının doyabileceğine bir türlü inanamamışlardır...

Electronic Junior Set

Bizim zamanımızın veletlerini elektriğe, elektroniğe ve bilime ısıtmak için icat edilmiş bir oyuncaktı. Kutusundan çıkan çeşitli devreler ve kabloları kullanım kitapçığında tarif edildiği şekilde bağlayarak türlü elektronik gereçler yapmak mümkündü. Ama, ortaya hep moktan şeyler çıkardı nedense, ya da ben beceremezdim. Radyo yapınca cızırdardı, su alarmı VİZÜ VİZÜ diye ötüp dururdu durup dururken. Bir de BİLGİSAYAR diye lanse ettikleri bir gereç vardı ki, hiçbir işe yaramazdı. Zaman içinde bunların Electronic Medium Set, Electronic Super Set gibi aynı mantığa dayanan daha afilli versiyonları da sağda solda gözükmeye başladı. Sonuç? Başkalarının icatlarını kendi icat etmiş gibi sevinen bir avuç velet, ve su alarmının VİZÜÜ VİZÜÜÜÜ sesi yüzünden çıldıran bir avuç anne... Severdim yine de Electronic Junior Set'i, Legolar kadar olmasa da...

Ranbo Bıçağı

Reklamın altında da uzun bir açıklama olurdu... Özetle şöyle derdi: "Hey! Mahallenin delikanlıları ve çoluk çocukları! Televizyonda gördüğünüz herkesi döven ayı gibi bir herif var hani! Tamam hiçbiriniz hayatınız boyunca onun gibi olamayacaksınız belki ama en azından bıçağına sahip olarak kendi kendinizi tatmin edebilirsiniz! Siz onun yaptıklarının birini bile yapamazsınız ama bu bıçak onun bıçağının yaptıklarının hepsini yapabiliyor! Hiçbir işe yaramayacak bile olsa arkasından törpü çıkıyor, içinde olta barındırıyor, tepesi pusula görevi görüyor, yanından testere uzanıyor... Hemen siparişinizi verin, bıçağı yollayalım... Sonra elinize alıp aynanın karşısına geçin ve ihtişamla kendinize bakın! Olmadı mı? O halde gözlerinizi kapayın ve hayal gücünüzü kullanın! Sonra sokağa çıkın ve diğer delikanlılarla çoluk çocukların arasında hepsini dövebilecek ayı gibi biri olarak hissedin kendinizi!" Ve tabii ki bir pazarlama uzmanı verilmek üzere hazırlanmış bu mesajı süslü cümlelere ve şaşalı listelere dönüştürmüştü... Aslında hiçbirşey değişmedi, bugün de Ranbo bıçağı yerine başka şeyler satıyorlar gazetelerin veya yayın kuşaklarının arka taraflarında ;)

Karşı Şov

Karşı olmak lazım Bu olup bitene İktidara kadar muhalefet de lazım Memlekete millete diye sürerdi sözleri... Bu sırada Ahmet Uğurlu, hafif yana yatarak bacağını anlamsızca sallardı bir o yana bir bu yana...