O da Beni Seviyor
O da Beni Seviyor
2001
Ortalama Puanı: 6.2
Öykü
73 yılının Malatya'sındayız. 13 yaşındaki Esma, okuldan eve kırıklarla süslenmiş bir karne ile dönünce aklını başına devşirmesi için babasının arkadaşı Kemal'in Arguvan civarındaki evine gönderilir.
Aynı gün, zamanında sözlüsünü terkedip sevdiceğine kaçan Kemal'in kızkardeşi Saliha ortaya çıkmıştır. Saliha'nın dönüşü ahaliyi tedirgin ederken, Esma'nın karne cezasını ödüle terfi ettirmiştir. Esma oldum bittim Saliha'ya hayrandır ve Saliha en sevdiği teyzesidir.
Esma neşe içinde sokaklarda oynarken Arguvan köyünden Hüseyin'e rastlar. Artık yavaş yavaş büyüme vakti gelmiştir çünkü Hüseyin'e karşı kestiremediği duygular beslemeye başlamıştır. Bu durumu sezen Saliha ise Esma'nın sırdaşı olacak, Esma'nın geçis döneminde önemli bir rol oynayacaktır.
Notlar:
- Gül Dirican'ın öyküsünden perdelere düşmüş.
- 38. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi İkinci Film seçildi ve Ece Ekşi Jüri Özel Ödülü aldı.
İzleyenler ne demiş?
İzlemeyenler okusun!
Aslında filmi izlemiş (ve beğenmiş) arkadaşlar için yukarıdaki yorumun gerçektende yeterli olduğunu düşünüyorum. Tek satırda film hakkındaki bütün fikrimi özetlemiş arkadaş. Ama filmi izlememiş olanlar için birkaç satır karalayalım ki, eğer gideceklerse, ne bulacakları hakkında fikir sahibi olsunlar. Çocukluğumuzda okuduğumuz "4 afacanlar: muaceralı tatil" serilerinden, Kurosawa'nın "Ağustos'ta rapsodi" sine kadar sıkça karşılaşıp, artık aşina olduğumuz, ve benim kişisel olarak çok sevdiğim bir hikaye kalıbından mükellef bir senaryoyla yola çıkılmış; şehirli küçük kız (veya erkek), köye gider, köy yaşamına alışmaya çalışır. Bu kalıptan, özellikle küçük kız rolündeki Ece Ekşi'nin performansınında etkisiyle çok güzel bir film çıkarıyor Barış Pirhasan. Enfes görüntülerle yansıttığı köyün doğası ve insanları, insanda orada olma isteği uyandırıyor, müzikler çok güzel, hikaye dokunaklı ama melodramatik kesinlikle değil. Filmde en çok hoşuma giden ise, zuxxi-geyksten fırlamış gibi duran kimi ayrıntılar. İpucu vermeyelim ama... Bu arada filmde bana ilginç gelen diğer bir mesele,sinemadaki bayanların bazı sahnelerde kıkır kıkır gülmeleri oldu."Sadece bayanların anlayacağı birkaç ayrıntı,espri filan mı koyulmuş?" diye düşündüm,kendimi dışlanmış hissettim.Olabilir yani... Kötü yanları yok mu? Var... Misal kimi yerlerde hiç susmayacağını zannettiğim, güzel olmasına rağmen fazla kullanılmış olduğunu düşündüğüm müzik. Senaryonun tempoyu düşürme riskinden kaçındığı için kimi yerlerde palaspandıras ilerlemesini kapıyor hesapta Barış Pirhasan bu müzikle. Halbuki temposunu biraz düşürüp, o köyün sakin havasına uyan bir ritm tuttursaymış, filmini bir başyapıta dönüştürebilirmiş... Yine de "O da beni seviyor" kesinlikle görülmesi gereken, izlerken utanmayacağınız bir türk filmi olmuş. Kaçırmayınız derim.KÖYLÜ GÜZELİ!
Filmin pek bir özelliği yok.Sanki mekan biraz Vizontele'den özenilmişmi ne?!(dedm görseydi, çok beğenirdi...)ben de seviyorum...
Kimi mi? Barış Pirhasan'ı tabii. Ama daha çok babasını hatta kısa filmimi hiç beğenmediği halde kardeşini. Türkiye'nin en büyük senaristi isterse Türkiye'nin en büyük yönetmeni olabileceğini gösterdi.final
film bence vasattı, finalinin müthiş bitmesini bekliyordum fakat final minal yoktu. Sinemada ışıklar birden yanınca ikinci arayı veriyorlar sandım meğersem film bitmiş. Vasattı hatta vasat ötesi...baska bi köy destanı....
yanımda bı dolu acabayla gıtmıstım fılme. ama film gercekten basarılı. özellıklede kucuk sehırlı kızı oynayan ece ekşi için gayet iyi bi deneyim. tabı sinemadaki tüm hatunların (bende dahıl olmak uzere)luk piyesi gorunce surat ıfadelerının degiştiğinı belırtıgım. ama sanırım herkesın muzdarip olduğu ortak problem fılmde kullanılan abartılı muzık ogesı. gercektende bısure sonra sıkıldıgınızı hıssedıosunuz bıtmek bılmeyen sarkılardan. ama nıhayetınde basarılı bı fılm. bana gore 2.lik odulu gayet yerınde bikarar. tabı lale mansurun sıkı oyunculuğunu ve burak sergenın fılme renk katan bakışlarını unutmamak gerek. gıdın pısman olmıcaksınız. temız ve saf bır köy destanı izlemek isteyenlere...gitmediyseniz tanrı sizi korumuş
İzlemeyen okumasin
walla bi lale mansur hayranı olduum için izledim. başka bişi içinde izlenmezmiş. küçük kızın aşık olduu herif de lale hanıma aşıkmış meğer ama bunla ilgili başka hiçbişi olmadan en gereksiz konularla son buluo film. daa dorusu son bulmaya çalışıo. ne olup bittini anlamadan kulaınızda o iirenç müzikle çıkıosunuz salondan. bide benim izlediim salonda sadece 6 kişiydik. film sonunda görevliler ışıkları yakmaya kapıyı açmaya filam tenezzül etmediler hiç. orda biras daa kalıcam die öle korktumki koşup ben açtım kapıyı salondakilere. gitmein walla!!işte aradığım film
Şu ana kadar izlediğim en iyi Türk filmi. Çok güzel işlenmiş. Müzikler Engin Arslan tarafından yapılmış ve tek kelimeyle süper. Helal olsun Ece'ye, o ne güzel oyunculuk öyle...