Ödev

  • Ödevler her zaman kabusumuzdu. Son akşama bırakılırdı. Son anda panik olunurdu. Okuma parçaları okunmaz, deftere yazılması gereken cevapların "anlatınız", "belirtiniz" diye bitenleri deftere yazılmazdı. "yazınız" diye bitenler yazılırdi bir tek. Sonraki gün hoca kontrol ederdi, bakmadan bir yuvarlak çizerdi.
    ozgun
  • Türkçe sayfa 64 oku, anlat. Aramızda hiç bilinçli bir şekilde eve gidip, bu sayfayı açan, okuyan ve daha sonra kendi kendine anlatan biri olmuş mudur?
    BenYazdım
  • defterde soruların cevapları yazılıysa ve 2 satırı geçiosa o çocuk inek damgasını yerdi. ondan sonra ödevler ondan alınırdı. hala da alınır.
    Jumbo Jet Boying 747
  • Kısıtlı zamanda telaş içinde birinden ödev çekmeye çalışırsın fakat ödevi yapan şahıs öyle acayip bir yazı stiline sahiptir ki hiçbir şey anlayamaz ve sürekli "Ya şurda ne yazıyo?" gibi sorular sorarak daha fazla zaman kaybedersin. Aslında böyle abuk bir şekilde yazdığı için o şahsa küfürler yağdırmak istesen de bunu yapmazsın, yapamazsın. Çünkü işin ucunda ödev kaynağını kaybetmek vardır.
    !baytar
  • Özellikçe Türkçe dersi ödevlerinde başlık (parçanın adı) kurşun kırmızı kalemle yazılırdı. Daha sonra kafa şöyle geriye doğru kaldırılır güzel yazılıp yazılmadığına bakılırdı. Güzel yazıldığına karar verildikten sonra defterin üzerinde sanki silgi tozu varmışçasına itilirdi hayali tozlar defter üstünden. Ne anlamı varsa?
    kcoolgirl
  • ödevi televizyon karşısında yapıyosan ebeveynler "oğlum, git odanda yap hadi ödevini" derlerdi. bu şekilde mavi ayı, kara şimşeği ve daha sevdiğim bi çok diziyi kaçırdığımı bilirim! üstelik, bi de televizyonun sesi odaya gelirdi! işkence gibi bişi.
    V i p e R
  • bi de ödev çekerken ödev hakkında yorum yapan tipler olur ''ya bu yanlış'' ''bu sonucu nerden buldun'' gibi.. çok biliosan kendin yap
    ShEvA