Hava Kurdu

  • Hey gidi hey. Bu dizi de farklı zamanlarda, farklı kanallarda tekrar tekrar damardan verilmişti. Dominic Santini vardı; şişko, babacan co-pilot. Hep arkada otururdu, iyi iş çıkarırdı yine de. Hedeflere filan hep o kilitlerdi. Adından da anlaşılacağı gibi Dominic Air'ın sahibiydi kendisi, kurt filan hikaye, aslında parayı ordan vuruyodu. Bir de göl kenarına iskelesi olan ahşap evde takılan, tek gözü (korsan imajlı) kör, bi bacağı topal (baston da var), daima beyaz takım elbise giyen, gizemli bi abi vardı. Bi sorun oldu mu hemen ona giderler, ya iskelede ya da şömine başında kanyak içerek mevzuyu tartışırlardı. Havakurdu'nu çok uzaklarda özel hazırlanmış bi dağın içinde saklarlardı. Kahramanımız ve Dom, Amerikan bayrağı desenli bir renegade ciple bu mekana giderlerdi. Dizideki en önemli öğe tabiki helikopter. Öyle böyle bi helikopter değildi ki. Helikopterin taşımadığı silah, yapamayacağı iş, tamamlayamayacağı görev, gidemeyeceği yer yoktu. Hasta olduğum bir diziydi, yine olsa yine seyrederim.
    ????
  • Şimdilerde ticari helikopter olarak görebileceğiniz bi helikopterin arkasına süper jet motorları, altına roketatar niyetine dört tane boru, iki makinalı monte edip bize süper savaş helikopteri diye kakalarlardı. Helikopterin navigasyonunu bi genç ile arkada oturup destek sağlayan bi moruk üstlenmişti. Moruk'un görevi "üstümüze gelen 4 füze var. Napiim?" demekti ve bunu her bölumde sorardı. Cevap hiç değişmezdi; "Saptırıcı at". İki tane adi havai fişek atılarak füzelerden kurtulunur sonrada güdüm sistemi olmayan iğrenc borular aracılığı ile migler düşürülürdü. Bir muamma da helikopterin allahın ücra bi yerinde saklanmasına rağmen, olay çıkınca bizim elemanların helikoptere nası hemencik ulaştığıydı.
    ????
  • kısık bakışlım ceylan gözlüm En hasta olduğum şey elemanın bakışlarıydı. Birileri "Ne güzel bakıyosun ööle kısık kısık." demiş heralde, sinirlenince, çıtırın birine çarpılınca, plan yaparken hep aynı bakış; gözler kısık, "Yerim lan alayınızı!" bakışı. Dövmek isterdim ya herifi!
    sadegazoz
  • esas oğlan hava kurdunu uçururdu ama vietnam savaşında kaybolmuş olan abisinin bulunması şartıyla yerine getirirdi bu görevi. film boyunca da bulanamadı zaten. be dangalak, madem abini bulacan git vietnama bul. o helikopteri uçurmaya harcadığın vakti abine harcasaydın 50 defa bulmuştun.
    SuperSalataAdam
  • hava kurdu'nu çalıştırırken hep 'turbo1' düğmesine basardı bizim eleman ben de merak ederdim acaba turbo2 düğmesi de varmıydı kopterin diye. sonra günlerden bigün kurdumuz arızalandı, çölde bizim kopilot çalıştırmaya uuraştı 2-3 gün kadar, sonra esas oğlan gelerek 'turbo2'ye bastı ve motor çalıştı. ben de o günden sonra diziyi izlemeyi bıraktım.
    zagadka
  • daha sonraları helikopteri kullanan abiyi show tv de kırmızı noktalı ortamlarda görünce bozulmuştum vay be abi be nerden nereye heey hey
    Blunthorn