Amerikan Traşı ve Tavuk Götü

  • Gençliğimizin en gençlik dönemlerinde ortaya çıkan bu kavramları unutmamalıyız. Önce amerikan traşı girdi hayatımıza. Kafanın yanlarını, derisi görünecek kadar kısaltmak, üstlerini de çim adam misali havaya dikmek suretiyle yaratılırdı. Bağdat Caddesi'nde, bütün hıyarların parasını almak üzere faaliyet gösteren Münih Erkek Kuaförü'ne gider, tek tatil günümüz olan Cumartesi'yi sabahtan akşama kadar sıra bekleyerek geçirir, dünyanın parasını, dünyanın en mükemmel traşını yaptığına bizi inandırmış olan bu adamlara verirdik ve amerikan traşı sahibi olurduk. Yaşı geçmiş birine rastlayana kadar sürerdi etrafa yaydığımıza inandığımız karizmamız. Abi bize, "Ne amerikanı ulan basbaya eşşek traşı bu." der ve asker öncesi, kafaya tas geçirerek en kral şekline ulaşılan meşhur eşşek traşından bahsederdi. Laf dinlemedik; büyüyene kadar eşşek traşını amerikan traşı ile karıştırmaya devam ettik. Ama büyümeden biraz önce tavuk götüne sevdalandık. Kafanın arkasında oluşturulan bir toparlak ile gençlik karizmamızı yeniden edindik. Bu kez abimiz traşımıza edecek bir laf bulamadı ama bizler de tavuk götü gibi aşağılayıcı bir tamlamayı kafasında taşıyan gençler olarak tarihe adımızı yazdırdık. Bravo bize.
    zuxxi
  • Bir de İtalyan traşı vardı ki onu Amerikan traşından farklı kılan başımızın arka tarafındaki saç kütlesinin haldur huldur kesilmemesi ve bir miktar uzun bırakılmasıydı. Usta bir berbere yaptırılması elzemdi; aksi takdirde "libero saçı" ile karışabilir ve edinilmesi umulan itibar dramatik bir şekilde kaybedilebilirdi. Tavuk götü ise "göt" demeye utanan kız kardeşlerimizin rahatlıkla bu sözcüğü telaffuz etmelerini sağlayan ve kendisine inanılmaz bir masumiyet katan tamlama olmuştur. Derste hocamıza bile söyledik alenen, "Ahmet'in saçı tavuk götü" diye. Berberler öyle dediği için utanmadık, sıkılmadık. Hocamız önceleri kızdı. Sonunda o da anladı: Tavuk götü, tavuk götüdür; başka şekilde ifade edilemez.
    karga
  • Bir de kafanın ön tarafında bir tutam saçı olabildiğince uzatma modası vardı. Okula gidildiğinde bu bir demet uzun saç ıslatılır ve saçın arkalarına doğru yapıştırılırdı hocalar görmesin diye. Bazen gözleri keskin bir hoca o saçı tutar, çeke çeke seni müdürün odasına götürürdü. Bu saç şekli, saç uzatma hevesine kapılıp uzatamayanların bir avuntusu olurdu. Ne kadar salakmışız ya...
    creepy^-
  • Tavuk götü yapıldıktan sonra saçın tavuk götü gibi kalmasını devam ettirmek için saçın arkası tutulup sıkılırdı. Bu şekilde saç biraz daha havaya kalkardı.
    ROUKE
  • Ben ve benim gibi modayı daha o yaşlardan yakinen takip eden kız çocukları da amerikan traşından nasiplerini almışlardı. Ama biz olaya kızsal bi boyut kazandırarak ensede uzun bi kuyruk bırakılması, yeri geldiğinde o kuyruğun örülüp bi boncuk yardımıyla süslenmesi yolunu seçmiştik, sonra erkekler de kuyruk bıraktılar. Sonra hep birlikte bırakılmaması gerektiğini anladık. Utanç yılları!
    witchie
  • Berberim "o sana yakışmaz" deyip, kesmezdi. Parasıyla degil mi birader sanane ki de diyemezdim, gene 3 numara gene 3 numara, kıl olurdum herife.
    judex
  • Küçüklükten alıştırılan o yaşça epey ilerlemiş berbere yalnız gidilmeye başlanılan o çağda ortaya çıkmıştı tavuk götü kavramı. İşte o mülayim berber amcaya "tavuk götü olsun amca" diyemediğim için yanımda o modeli kendine benimsemiş bi arkadaşı alıp, "arkadaşın gibi olsun amca" demek zorunda kalırdım. Bak şimdi bile herkes görcek diye yazarken bi anda şeettim. Bilinçaltı işte...
    MuzluSut