Hesap Makinalı Saatler

  • Ufacık bilekler üzerinde, at penisi ve kelebek ikilisini çağrıştıran saatlerdi kendileri. Bilekler ufacıktı ama parmaklar pek de ufacık değildi herhalde ki, bir türlü istediğimiz rakama basabilmeyi beceremezdik bu saatlerde. 0.5 kalemlerin demir uçları ile, alışkanlıkla da ilgili olarak gayet etkili kullanılabiliyorlardı ama ne olursa olsun hiç bir zaman itimat edemedim, gerekliliğini kabullenemedim.
    zuxxi
  • hmmm ööle bir saatim olsun die istediydim hep.. soora birgün olmuştu, kim vermişti hatırlamıyorum pek bi sevinmiştim.. o gece içini açtıktan sonra bir daha çalışmadı.
    BAy_Dost
  • bu saatlerin bir de radyolu modeli vardı ki ayrı bir başlık açmaya değmezler. almanya'dan hediye getirmişti babam, baya bi sükse yapmıştık o dönem abimle kollarimizda at-kelebek oraninda görüntü ve saatten kulagımıza uzanan kablo ile. daha sonra sony eşşegin dübürüne su kaçırdı ve kumandalı saatleri üretti. teknoloji harikasıydı bu saatler. istediğiniz elektronik aletin kodunu giriyordunuz, frekansını yakalıyordunuz ve kontrol edebiliyordunuz. ortaokulda video dersinde delice eğlenmemizi sağlardı. hoca kafayı yerdi, "noluyo ulan evliya mı geldi tv'ye, video'ya" diye.
    [UuR]
  • Matematik hocamızın zor bir problemde kesin sonucu tahtaya yazabilmek için sınıfa yönelttiği "Kimin hesap makinası var?" sorusuna kimse cevap veremeyince ben "Buyrun işte burada" diye kolumdaki saati göstermiştim. Herkesin kolumdaki teknoloji harikasını görüp hayran olmasını, öğretmenin, bu çaresiz anında yardımına yetiştiğim için gözüne girmeyi beklerken şöyle bir bakıp "Bu işe yaramaz. Neyse kafadan yapalım bari" dediğini hatırlamak istemiyorum.
    Baltazar.