Görevimiz Tehlike

  • Of of, ne sıkı diziydi bu. Çok saçmaydı ama "Mantığına takılmayın, keyfinize bakın" mesajını vermeyi iyi becermişti. Çok becerikli bir ekipti bunlar. Jim vardı, patrondu. Her bölüm, Jim'in hiç tanımadığı birileri sayesinde görevini öğrenmesiyle başlardı. Bu kişiler genelde civar esnafından olup, Jim'e teybin saklı olduğu yeri anlatmakla görevlilerdi. Ama şifreli konuşurlardı ha... Jim giderdi elemanın yanına, Manda yuva yapmış söğüt dalına, diye anlamsızca bir cümle sarfeder, karşılığında, Yavrusunu sinek kapmış gördün mü, cevabını alır, dijital nanenin sinekliğin arkasında olduğunu anlardı. Çok önemli iki espri soktu hayatımıza bu dizi: Birincisi: "Senin görevin Jim, tabi kabul edersen" esprisiydi. Bunu her yerde kullandık hiç çekinmeden. Bir kere de görülmedi Jim'in görevi kabul etmediği. Her türlü maceraya hazır, paraya susamış, açgözlü bir ajandı bu. Bir kerecik reddet, "Bu hafta da çocuklarla maça gideyim, görevi de başka ekip üstleniversin" deyiver. Yok demezdi. İkınci espri ise şuydu: "Bu teyp kendini bilmemkaç saniye sonra imha edecektir." O teyp kendini imha ederdi etmesine ama sadece "pısss" diye dumanlar çıkartırdı. Yeterince imha olmamış gibi gelirdi bana. İmha lafını duyunca patlamalar çatlamalar hayal ediyordum çünkü ben. Belki de bizim çevirmenlerin hatasıydı; Belki orjinalinde "Bu teyp bilmemkaç saniye sonra pısırdayarak yok olacaktır" diyordu. Kim bilir?
    zuxxi
  • Bunların laser printer gibi maske basan bi aletleri vardı. Çok istemiştim zamanında.
    -Lycantrophe-
  • Adamlar istedikleri kişinin suretine cuk diye giriyolardı ve kimse çakmıyodu. Hani bi gün de birisi demedi, "Yav İsmail senin düne kadar göbeğin vardı, ne oldu, nasıl verdin bi günde?"
    siyetil
  • benim anlayamadığım, jim gorevi almadan önce çevredeki esnafla ne konuşcağını nasıl öğreniyo...
    mayhom
  • Bilader benim de anlamadığım o tesisatçı her yere gidip sistemler kurar, ortalıklarda dolaşır, bi Allah'ın kulu da görüp "ne işin var lan burda godumunun arabı" demez, neyse...
    None64
  • Uff, hakkaten de görevleri tehlikeydi ha! Bi kere o kasetteki mesajlar çok ciddi, içten pazarlıklı şeylerdi. Ayrıca elemana eşeğin kulağına su kaçıran cinsten görevler verirdi. Halbuki şöyle bi mesaj bulsa Jim, en azından rahat bi hafta geçirirdi: Senin görevin Jim, tabii kabul edersen, bizim üst katta oturan üniversiteli gençler hafta sonları çok gürültü yapıyorlar, ayrıca eve giren çıkan belli değil, kızlı erkekli... Yani bi çeksen kulaklarını, hatırlatsan bak burası aile mekanı, neyse, sen daha iyi bilirsin ne diyeceğini. Yengeye de çok selam Jim, bi akşam oturmaya bekleriz, iki kadeh ıslatırız, iyi olur. Neyse Jim'im, fazla tuttum, kusura bakma, daha kaset kendini imha edecek falan. Hadi hayırlı işler.
    forane
  • Biri kasıp başka suretlere bürünür, biri kablo mablo bişeylerle uğraşıp sıyırır vs. İyi de senin fonksiyonun ne Cim? A yiğidim buldun tabi pırlanta gibi çocukları sömür bakalım. Öyle gidip iki görüntü izleyip CD yakmakla olmaz, yürümez bu işler. Ayaklanır garipler bi gün, kalırsın yetim sıpa gibi ortalık yerde, ağlarsın kenarda köşede.
    aerolit
  • Güzide tv kanallarımızdan biri bu güzelim diziyi tekrarlamaktan vazgeçmeyip konuyu sündürmeye devam ediyor. Sonuç olarak da geçmiş yılların kısıtlı imkanlarında hepimizin ağzını açık bırakan tehlikeli (!) görevler, şimdi "olur mu lan öyle şey!" dedirtiyor insana. Hey Cim dikkat et, karizma prizma olmak üzere.
    naneli ciklet
  • Görev bittikten sonra grubun elemanları sağdan soldan bi yerlerden gelip bi nevi voltron oluşturma edasıyla ortada buluşurlar ve görevi yüzlerinin akıyla bitirmenin verdiği sonsuz karizmayla arabaya, helikoptere veya artık her ne haltsa işte araçları, ona binip giderlerdi ...
    V i p e R