Bir kısa film vardı çocukları diş fırçalamaya teşvik eden. İlk önce bir saksafon nâmesiyle başlar, ardından bir kampta uyanan enerjik çocuklar görülürdü. Bu aslan vatan evlatları yataktan fırlar fırlamaz bismillah diş fırçalardı. Sonra gün boyu koşar, oynar, araziyi keşfe çıkar, düşüp kafayı gözü patlatmadan ip köprülerle nehirlerdenden geçerlerdi. Bu aktiviteler sırasında "Biz arkadaşız, biz başarılıyız, dişe dokunur işi beraberce yaparız!" gibi sözleri olan muhteşem bir şarkı söylerlerdi. Sonra öğlen fırçalaması tabii. Sonra biraz daha aktivite ve akşam fırçalaması.
Şimdi gelelim en can alıcı noktaya. Her fırçalama esnasında, yuvarlak gözlüklü, düz sarı saçlı, az dişlek, yani kısaca zekâ timsali görünümlü bir kardeşimiz elinde bir fırçayla kameranın önüne firlar ve "Tam iki dakika!" diye feryat ederdi. Bu çocuğun akşam fırçalamasında bir elinde idare lambasıyla aynı firlama hareketini yapmasına ise hala gülerim. En son biri çadırının içindeki idare lambasını söndürür ve klip biterdi. Çok salaktı ama bu heriflerin gazıyla günde iki kez diş fırçaladım. Şimdi eşek kadar herifim ve topu topu bir dolgum var.