sultani123

Tempra otomobillerin bu kadar çok satılmasının yegane sebebi KİT gibi digital kilometre sayacı taşımasıdır.

Bir sabah iflas ettiğini öğrenen zengin bir fotomodelin, elinde kalan tek mal varlığının bir dedektiflik bürosu olduğunu öğrenmesiyle başlayan bu dizi Bruce Willis'i ilah yapmıştı. Hepimiz David gibi umarsız, rahat ve esprili olmaya çalıştık bir dönem ama ne yazık ki bizi Alev Sezer seslendirmediğinden ve bize güneş gözlüğü o kadar yakışmadığından sonuç hüsran olmuştu.

Benim tek bildiğim 5 yıldızlı bir tatil köyünün mega büyük havuzunda bizi deve güreşi halinde görüp dumurun en saf halini yaşayan AB üyesi ülke vatandaşlarının, memleketimizin tam üyeliğine kanlarının son damlasına kadar karşı koyacağıdır. Sebep: Kültür Uçurumu!

Basketbol ile üreme faaliyetini bir potada (!) eriten bu müstesna oyunun en güzel tarafı ceket-kravatla bile oynanabilmesiydi. En kritik oyuncu yarım ayın sol ucundaki "oyunu döndüren" şahsiyetti. Hamilelik süreci yaşayan kardeşlerimiz ise histerik çığlıklar atarak konsantrasyonumuzu zedelemeye çalışır, çocuk sayısı ikiyi geçerse yetimhaneye bırakacaklarını söylerlerdi.

Makepeace, Meg Ryan'ın Londra şubesi gibi çalışan gayet seksi ama bunun farkında değilmiş pozlarında akıllı ve kurallara bağlı bir kolejli kızdı. Dempsey ise ABD'de hayatı tehlikede olduğu için kraliçenin memleketine şutlanmış bir abiydi. Hiç unutmam bir akşam aklı başında Makepeace gayet seksi kıyafetlere bürünerek gittiği partinin sonunda zom olmuş ve Dempsey onu eve bırakmıştı. Evde onu soydu, geceliğini giydirdi ve üstünü örttü. Ertesi sabah Makepeace Scotland Yard binasında tarihi soruyu patlattı: - Sarhoştum, bir şey hatırlamıyorum. Dün akşam benimle yattın mı? - Değil sarhoş, dondurulmuş bile olsan bunu hatırlardın. Cevap dediğin budur işte, ölene kadar cool! Makepeace çok utandı ve bu has delikanlıya kafadan aşık oldu.