zuxxi.com//sinema|geyiks

Duduq

Zenginler de Ağlar

Dizinin jeneriğinde Mariana bir masanın altında mı ne, sesini duymadığım halde "khkhkkhhk" gibi olacağını tahmin ettiğim bir gülüş yapardı. Oraya neden girdi, ne gülüyo bütün dizi boyunca ağlarken, bir türlü çözememiştik.

Cinayet Dosyası

Dizinin jeneriğinden dem vurasım var. Jeneriğin sonlarına doğru, bu kadın daktiloda birşeyler yazıyor olurdu. Sonra o kağıdı daktilodan çıkarıp atar, uçan kağıt gelir ekrana yapışırdı da, üzerine bölümün adı mı ne yazardı. Aklımda kalmış...

Saklambaç

Bahse değer bir diğer saklambaç terimi de "çay yapmak"tır. Ebe, bulamadığı son bir kişiyi aramaktan sıkılınca "Cezmiii, çııık, çay yaptııım" diye bağırırdı. Pişkin pişkin sırıtarak gelen bu kişi (ki genelde mahalle turu tabir ettiğimiz uzuuuun yürüyüşten gelir olurdu) sobelemiş sayılırdı. "Çay yaptııım" yerine "kurtsuuun" diye bağıranlar da vardı. Aynı şeydi... Ay bir de kara kedi durumu vardı. Ebelenenlerden birinin ebe olması için parmak seçilirdi. Parmaklardan biri kara kedi olarak atanırdı. Ebe o parmağı seçerse, yine ebe olurdu :)

Evcilik

Evcilik oyununun çok önemli bir özelliği de hasbel kader oyuna girmiş erkeklerin hiçbir zaman birinin kocası olmayı istememesidir. Bütün erkekler evin yaramaz çocuğu olmak isterler. Aynı şekilde, oyuna erkek çocuklar girdiği zaman başka zaman hep anne olan kızların da evin bebeği olmak konusunda huysuzlandıkları olur. Kız kıza oynarken huzur içinde devam eden oyun, erkeklerin oyun alanına girmesiyle kasılır, sonunda daha rol paylaşımı olmadan kavga çıkar, yakalamaca oynanır.

Halhal

Halhal bir yaşam biçimiydi. Sadece oynamak için değil, bakkala giderken, çekirdek yerken, evde tv seyrederken bile halhal çevirdiğimi hatırlıyorum.

Hey Corç Versene Borç

Şarkının son nakaratında ufak ve hınzır bir değişiklik var: "Olmaz Maykıl, bozuk yok!" Hoş tabe...

Bir İki Üçler...

benim bildiğim tekerleme şöyle bitiyo: "ondokuz, yirmi, yirmibiiir, güzel kıbrıs biiiziiimdiiiirrr". gereksiz şövenlik işte. allahsızın çok da akılda kalıcı bir melodisi vardır, istemesen de söylersin saatlerce. şimdi bütün gün güzel kıbrıs diye gezicem ben mesela.

Asit - Metal Savaşları

Ben de olayın metalci kampından haberleri geçeyim bari. Yeni metalciyiz, bize metalin ilk şartı acid'den nefret etmek diye öğretilmiş. Onlar uyuşturucu kullanıyor ve sorumsuz, ciks insanlar. Nedense? Pantalonlarımızı filan yırtıp orasına burasına "fuck acid" yazıyoruz. En rağbet gören figür kafasının yanından köşeli gitar girmiş, beyni fışkıran acid kafası. Yaş 13, ne anlar gönül çeşitlilikten? Ah aptal kafa, susup müziğini dinle, ne sataşıyosun kardeşlere, oynayın işte beraber.

The Benny Hill Show

Samantha Fox Benny Hill öldüğünde çok üzülmüştü, Blue Jean dergisi bunu haber yapmıştı aplanın fotoğrafını basmak için.
  • Dokuzuncu Kapı - The Ninth Gate

    beğendim ben, beğenmeyenler utansın...

    "Polanski filmi görücez yaşasııın" diyerek gittim, "Polanski filmi gördük, yaşasııın" diyerek çıktım. Korku filmi bekleyerek, satanizm ritüelleri umarak, korkudan altına işemek isteyerek gitmiş olanların hayal kırıklığına uğraması çok mormal, ama bu filmden böyle şeyleri bekliyor olmak hiç normal değil. Polanski Wes Craven diil ki kardeşim!!! Dolayısıyla ben derim ki, "hiç korkunç diildi" minvalinde gezinen yorumları yapan arkadaşlar boşuna yorulmuş... Şahsi fikrim, filmin (özellikle görüntülerinin) çok çok iyi olduğu, hikayenin rahatlıkla sürükleyici sayılabileceği ve izleyenin aklında bıraktığı sinema tadının nötr olmadığıdır. Hatta görüntüler için mükemmel demek istedi şimdi canım. Ben çok beğendim, yine olsa yine izlerim :)
    Puan: 8
  • Hücre - The Cell

    Keçi boynuzu

    Şimdi kızacaksınız ama, filme dün gece gittim, hatta görsel şölen olduğunu daha önce duyduğumdan parayı bastırıp ekranı güzel sinemalardan birinde gittim. Amma ve lakin, sevgili sinemasever arkadaşlarım, o kadar uğraşıp seyrettikten, keçiboynuzundan bal gelecek diye kemir kemir kemirdikten sonra, bir de baktım bal mal yok. Filmin görsel yanının çok kuvvetli olduğu bir gerçek, aha da bu yüzden "görmekte fayda var"ı içeren puanlamayı seçtim, ama allasen söyleyiniz, konu böylesine malzeme bakımından zenginkene (bir seri katilin beyninin içi, ve hatta beyin içi seyahati), senaryo biraz boynuz olmamış mı gerçekten?
    Puan: 6
  • Kapışma - Snatch

    Hastasıyım bi yerde...

    Çok güzel film, gitmek, görmek, eğlenmek lazım. Onun benzeri, bundan esinlenmiş laflarını bir yana bırakınız lütfen, güzel film işte, sanatta esinlenme olur. Hiçbir şeyin aynısını çekmemiş ya abimiz (ki bu iş burada oldukça sık yapılıyor, bütün diziler bir yabancı filmin kopyası mesela), gerisine karışmamak lazım diye düşünüyorum. Uzun zamandır bu kadar eğlendiğim bir film olmamıştı :) Son olarak, Brad Pitt'in "aar" abiler arasına girişinin kanıtlandığını düşünüyorum artık. Son birkaç filminin hepsi de çok lezzetliydi :) Film seçimlerinden ve her birinde çıkardığı süer oyundan dolayı kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını canı yürekten diliyorum.
    Puan: 9
  • Çıtır Kızlar - Coyote Ugly

    Yapmayın, etmeyin, kıymayın. kim dedi size bu filmi snatch'le kıyaslamak lazım geldiğini??

    Pek saygıdeğer sinema sayfaları müdavimi arkadaşlarım, niçin beğenmediğiniz/ beğendiğiniz/ hakkında duygusal değerlendirme yaptığınız filmlere eleştiri yazarken saçmalıyorsunuz? kızları beğenmemenin notu 1, beğenmemenin notu 10 değildir yahu. ayrıca her filmin sanat şaheseri olması da gerekmiyor. son olarak değerlendirme tablosunda sadece 1 ve 10 yok. 2lerin 7lerin gözü mü çıktı? bu gerçekleri bir kabul etsek daha verimli eleştiriler yazabileceğiz. filmle ilgili yorumuma gelince: tam patlamış mısır filmi. amerikalı abilerimiz ablalarımız üşenmemiş bizim için yapmış, gidelim sevgilimize sarılıp mısır yiyelim, gerekirse sevgilimizin kızlara bakmasından şakacıktan kavga çıkaralım, şımaralım filan diye. eğlencelik... fazla birşey bekleyen yanılır. haa bi de, tyra banks görmeye giden de yanılır, toplam 5 dakika görünüyo. benden söylemesi...
    Puan: 5
  • Korkusuz - Shaft

    ekşınnn...

    Aksiyon filmi işte; polisler, mafya, arkası kalın bir katil, ezilen halklar, karizmatik anti kahraman... açıkçası biraz daha iyi bir film bekliyordum. bu gerçekten de biraz yavan olmuş. ama bu sıkıldım mı demek, yoooo, güzel güzel seyrediliyo işte... Shaft'ın çapkın olduğunu okumuştum, o anlamda bir numarasını göremedim. busta rhymes abiciğim zenci argosundan çok güzel örnekler sunuyo filmde, ayrıca peoples karakterinin de hastası oldum, tam bi lavuk :))) Yani ne diyim, hoşça vakit geçirmek için bire bir (böyle bir kalıp vardır di mi sinema dünyamızda? ehehe)...
    Puan: 6
  • Dikey Limit - Vertical Limit

    başlık olayı beni kasıyo...

    valla filmin hastası olmadığım gibi seyrederken de zevkten kendimden geçip, gerilimden koltukları tırmalamadım. hani gözünüzü perdeden ayırmadan otomatik pop corn yeme hareketi yaptığınız filmler vardır ya, ööle bi film. biiiiir sürü mantık hatası var, ama olmamalı diye de bir kaide yok. adam hoşuna gittiği gibi yorumlamış dağcılık olayını der geçeriz, sonuçta bu belgesel diil, film! fiction diyo gavur bunlara, uydurma yani. bunu bildikten sonra filmin bir zararı yok, yararı var mı? o da yok. her gittiğimiz film şaheser olacak değil ya...
    Puan: 6