Cin isi, Hong Kong isi (n'apiyim, akimla bisiy gelmedi:)
Simdi ben buraya uzun bi yazi yazacam, kim okur ki? Olsun ben yazacam.
Simdi ben etime butuma bakmadan iddiali bir yorum yapacam, katlaniverin artik.
Bi kere filme ben iki farkli acidan bakacagim. Hikaye ve yonetim. Hikaye uzerine burada benden once yazan arkadaslar cok guzel yazmislar, uzerine soyleyecek pek bir sey kalmamis. Tipki dediginiz gibi havada koklayip da dokunabileceginiz huzunlu bir hikaye.
Ben hikayeyi begendim. Ama yonetimi cok begendim. Soyle ki: Yonetmenin kamerayi kullanis, yerlestiris tarzi cok enteresan ve etkileyici. Ozellikle apartman dairesinde gecen sahnelerde kamerayi masanin altina, kucuk bir pencerecik/deligin icine vs gibi alisilmadik yerlere koymasi, cerceveyi hemen hic bir zaman tamamen bize gostermemesi, kameranin alisimadik hareketi (orn. Bir cafede karsilikli kravat-canta muhabbeti yaptiklari sahnede kadinin kritik bir soru sordugu andaki kameranin tersine (panning mi diyorlar ona?) ani kaydirma haraketi: masanin oradan adama dogru kayacagina, adamin arkasindan adama dogru kaymasi), filmdeki diger iki karakterin hic gosterilmeyisi (boyle diyince, siz Belcika filmi ‘Thomas in Love’i seyretmis miyiniz? Ne guzel filmdi o oyle), prova sahnelerinin seyircide yarattigi surpriz gibi teknik numaralar beni pek bi cezbetti. Agir cekim sahnelerinin filmin atmosferinde yarattigi elektrik (adamin koridorda sigara ictigi sahnede sigarayi dudaklarina goturdugu andaki atlamali yari-agir cekim de hosuma gitti), muzigin filme kattigi enerji ve duyarlilik, aktrisimizin salinarak yururken hepimizin asik olabilecegi sekilde takdim edilisi, tablo gibi cerceveler, vs. vs.
Pek bi lezizdi, gorun derim.
Ha bi de unutmadan, zuxxi’nin fotograf galerisindeki fotgraflardan biri haric hicbirini hatirlamiyorum. Film, izlerken aklimi basimdan mi almis, yoksam bu sahneler bize gosterilen kopyadan cikarilmis miydi?)
Puan: 8