yanarım yanarım da fransızca bilmedigimden guzelim filmlere fransız kalıp; ele muhtac olduguma yanarım...
hayatımın filmiydi şarküteri. bu da eğer pazar gününden önceki hafızamı kaybedersem aynı pozisyona aday olabilir. konu, kurgu, çekimler, müzikler... yine başlangıç jeneriğinden itibaren, ekran kararıp herkes sinemadan bok varmış gibi alelacele toz olup kocaman salonda bir başınıza kalana kadar, ilgiyle izlenilecek bişey çıkmış ortıya ki o kadar olur. şarküteriyi seyretmeseydim 10 derdim. verdigim puvantiye:
Puan: 9